10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü
10 OCAK DÜNYA ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ
Veteriner Dr. H. Yalçın KÖKSAL
Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreter
Coşku ile kutlanması gereken bir günün böylesine suskun ve böylesine buruk kutlanışı son derece hazin ve düşündürücüdür.
Çocukluk yıllarımda tükenmez kalemle ilk karşılaştığımda, bir tuhaf olmuştum. Bir yandan yeni bir icat ile tanışmanın heyecanını yaşarken diğer yandan kalemlerin hiç bitmeden yazacağını böylelikle her bilgi ve düşüncenin her zaman yanımızda olacağının güvenini duymuştum. İşte bu duygularla kalemi ayrı bir sevdim, ayrı bir kollamaya ve korumaya çalıştım.
Hiçbir zaman kalemin anlattıklarından korkmadım, dinledim, öğrendim ve öğrendiklerimi kendi süzgecimden geçirip ders çıkarttım. Fen bölümü öğrencisi olmama rağmen edebiyata daha bir yakın, daha bir meraklı oldum.
Zaman içinde pek çok kalemin kırılmaya çalışıldığına tanık olunca dehşet ve üzüntüye kapıldım. Ancak kırılmaya çalışılan kalemlerin dimdik duruşları diğer kalemlerle sarmaş dolaş güçlerine güç katarak yaşadıklarını görünce umutsuzluğa kapılmanın yeri olmadığına inandım.
Binlerce kalemin işsiz, 700 civarında kalemin davalarla uğraştığı, 33 kalemin dört duvar arasında tutulduğu bir günde 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler günü tabii ki buruk kutlanırdı.
Tüm bunlara rağmen kırılamayan kalemler bildiklerini yine bizlerle paylaşacak ve bizleri aydınlatmaya devam edeceklerdir.
Bu düşüncelerle tüm kalemlerin çalışan gazeteciler gününü kutluyorum. Benim gözümde çalışmayan kalem yoktur. Kalemler hiç yorulmaz, kalemler işsiz de olsa yazar ve çalışır.
Gelelim mesleki beklentilere, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına atanan Sayın Faruk Çelik’in bundan önceki uygulamaları hiç acele etmeden iğneden ipliğe inceleyerek ülke hayvancılığının ve tarımının içinde bulunduğu açmazlara doğru teşhis koyarak gerekli önlemlerin alınmasını ve bu amaçla STK’ların görüş ve düşüncelerinden de yararlanılmasını yürekten diliyor ve bu bağlamda başarılar diliyorum.
Her gün şehit haberleri ile karşılaşmak ve bunların rutin hale geldiğini görmek, ateş düşen ana, baba yüreklerinin acılarına tanık olmak kadar kahredici bir duygu olmasa gerek.
Tüm benliğimle “YETER ARTIK “ diye feryad ediyor ve 2016’nın tüm bu olumsuzluklardan arınma yılı olmasını diliyorum.