AB Yumurtası İle Omlet

Avrupa Komisyonu AB kanatlı refahı direktifine uyumun sağlanamamasından mutsuz. Direktif 1999 yılında yürürlüğe girmiş olmasına ve en geç 1 Ocak 2012 tarihinde kesinlikle uygulanması gerekmesine rağmen bazı yumurta üreticileri,hala kafes ve zenginleştirilmiş kümes ölçülerine ilişkin kurallara uymamaktadır. Bu düzenleme ile tavukların kanatlarını açabilmesi, tüneyebilmesi ve rahatça hareket edebilmesi için yeterli alanın tahsis edilmesini gerektirmekte ve eski tip kafesleri (550 santimetrekare) yasaklayarak tavuk başına 750 santimetrekare alan tahsis edilmesini öngörmektedir.  Geleneksel kafes sisteminden yeni kafes sistemine dönüşümün sağlanabilmesi için, 40.000 kapasiteli her bir bina için yaklaşık 1 milyon Avro yatırıma ihtiyaç bulunmaktadır.

Almanya sürece ilişkin gerekliliklere uyum sağlayan ilk ülke oldu. Bu dönüşüm, kafes sistemlerinin yenilenmesi 6 ay sürdüğü ve bu sürede işletmelerin boş kalması gerektiği için daha 2009 yılında Avrupa yumurta üzerinde güçlü bir etki yarattı. Büyük yumurta üreticisi ülkelerden Fransa’da hemen hemen uyumu sağlamış durumda. Ancak Fransa’da hala %10 oranında bir uyumsuz üretim söz konusu. İspanya, her şeyin iyi gittiğini beyan etmesine rağmen, yetkililer İtalya’da olduğu gibi sadece %60 oranında bir uyum sağlayabildiğini tahmin ediyor. Polonya ve Bulgaristan’daki durum ise net değil. Britanya Hayvan Refahı Vakfı tahminlerine göre Avrupa’da hala 80 milyon tavuk kurallara uymayan (eski tip) kafeslerde tutuluyor.

Bazı ekonomistler, yeni kurallara uyum sağlamak için yatırım yapanlar ve yapmayanlar arasındaki haksız rekabete işaret ediyor. Avrupa Komisyonu’nun Sağlık ve Tüketicilerden sorumlu Komiseri John Dali, ,uyum konusunda gerekli titizliği göstereceklerini, bu kapsamda en kısa zamanda kontrollere başlayacaklarını ve her ülkenin mevcut durumunu ve eylem planlarını inceleyeceklerini belirtti.

Avrupa Parlamentosu, uyumsuzluklar ile aktif mücadele etmesi için Komisyon’a baskı yaparken, hayvan refahı kuruluşları yeni kuralların yeterince güçlü olmadığını savunmaktadır. Toplum ve üreticiler yine çatışma halinde. Hiçbir ticari marka, kendi kabuğu içinde pazarlanan yumurta söz konusu olduğunda kara listeye girmek istemiyor. Bu nedenle uyumsuz işletmelerde üretilen yumurtalar muhtemelen taze olarak piyasaya sürülmeyecek.  Mali krizin birçok insanı yoksulluğun eşiğine getirdiği günümüzde yumurtanın önemi yadsınamaz. Ancak şimdi bu yumurtalar işleme sanayiine gidecek. En son uyum sağlayan işletmeler “kötü çocuk” olarak gösterilmek istemiyor. Bu nedenle sanayi bu yumurtaları ihracat için depolamayı planlıyor.

AB dışında kanatlı refahına ilişkin kontroller yapılmadığından yetkililer ithalata kuşku ile yaklaşıyorlar. Bu örnekler toplumsal talepler ve üretim araçları arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Yumurta hala en ucuz protein kaynağı olmaya devam ediyor. Kaynak: Watt Feed e-News/ 18 Ocak 2012