Bakan Eker, Atlı Dayanıklılık Bayrak Yarışması’nda birinci oldu
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bakanlık olarak Türkiye Binicilik Federasyonu ile ortaklaşa düzenledikleri Atlı Dayanıklılık Bayrak Yarışması’na katıldı. Yarışma sonunda Bakan Eker, Beyaz Takım ile birlikte birinci oldu.
Türkiye Binicilik Federasyonu tarafından ortaklaşa organize edilen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Atlı Dayanıklılık Bayrak Yarışması, bakanlığın Beytepe’deki yerleşkesinde yapıldı.
Yarışmadan önce uzun süre atlarla vakit geçiren Bakan Eker’in atlara sevgisi kameralara yansıdı. Atlara havuç yediren Bakan Eker, burada yaptığı açıklamada, organizasyonun, bakanlığa ait Milli Botanik Bahçesi arazisinde yapıldığını belirterek, bu ay içinde bahçenin ilk bölümünün açılışını yapacaklarını söyledi.
Yarışmada 3’er biniciden oluşan 6 takım yarıştı. Her binici bir turu 4,7 kilometre olan parkurda üçer tur attı. Veteranlar kategorisinde, Bakan Eker’in yanı sıra Binicilik Federasyonu Başkanı Tunç Çapa ve Asbaşkan Bülent Bora’dan oluşan Beyaz Takım, 1 saat 59 dakika 18 saniyelik zamanla, veteranlar kategorisinde ilk sırada yer aldı. Yetişkinler kategorisinde ise Gazel Armağan Zilcioğlu, Batu Demir Biltekin ve Erkan Demir Mirliva’dan oluşan Yeşil Takım, 2 saat 7 dakika ve 42 saniyelik zaman birinciliği elde etti.
“Atın insanlık tarihinde çok önemli fonksiyonları var”
Bakan Eker, yarışmanın ardından düzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmada, atın insanlık tarihinde önemli fonksiyonları olduğunu belirterek, “İnsanoğlu yaratılmışların en onurlusu, zekası, yeteneği, aklı, gücü, bilgisi ile on binlerce yıl tabiatta, tabiatla birlikte yaşama mücadelesi veriyor. Bu süreçte yerleşik topluma geçerken, üretim faaliyetini geliştirirken tabiattaki birçok canlı türünü de bir şekilde yetiştirmesini öğreniyor” diye konuştu.
İnsanoğlunun, yüzlerce tür hayvan içinden 23-24’ünü evcilleştirilebildiğini dile getiren Bakan Eker, şunları söyledi: “Bunlardan biri de at. Atın çok önemli özellikleri var. At, sadece gücü değil, hafızası, ihtirası, sancılanması, utanma duygusuve bunun gibi birçok vasfı ile insana benziyor. Atlı spor, insanın, fizik olarak kendinden daha güçlü ve hareketli diğer bir canlıyla senkronize olarak yaptığı bir faaliyet. Eğer siz senkronize olamazsanız, bir duygu yakınlığı kuramazsanız biniciliğiniz iyi bir noktaya gelmez. Sevgi ve empati çok önemli. Bunun için bayan arkadaşların daha başarılı olduğunun, daha hızlı bir şekilde ilerlediğinin şahsen tanığıyım. Bu da onların duygusal yakınlığından kaynaklanıyor diye düşünüyorum.”
“Tabiattan uzaklaşınca aslında kendimizden uzaklaşıyoruz”
İnsanların kentleşme sürecinde tabiattan uzaklaştığını kaydeden Bakar Eker, modern şehirlerde toplumların, tabiatla ve atla olan ilişkilerini sürdürebilecekleri altyapılar geliştirmeleri gerektiğini dile getirdi.
Bakan Eker, şöyle devam etti: “Tabiattan uzaklaşınca aslında kendimizden uzaklaşıyoruz. Kendimize yabancılaşıyoruz. Eğer kendimizi yeniden bulacaksak, kendimizle barışacaksak, insanlarla empati, barış ve uyum içinde, daha verimli, huzurlu, refah içinde bir hayat sürdüreceksek, at başta olmak üzere tabiatın diğer kıymetli varlıklarıyla da bu münasebeti sağlıklı bir şekilde sürdürmemiz lazım. Özellikle büyük şehirlerde belediyeler, nasıl voleybol, futbol sahaları yapıyorsa aynı şekilde insanların at binmeyi öğreneceği tesisler de yapmalılar.”
Bakan Eker, Çapa’nın katkılarıyla iki proje başlattıklarını vurgulayarak, “Türkiye’de soylu safkan atları, saf olarak yetiştiriliyor.
Bunun yanı sıra binicilikle ilgili eğitim atları da yerli olarak geliştirilebilir. Bu projeyi hayata geçiriyoruz. İkinci projemiz ise engelli çocuklarımızın tedavisine yardımcı olan hipoterapi merkezleri. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde Osmanlı padişahlarının mülkleri olan 3 ayrı harada, birer hipoterapi merkezi açtık. Bir diğerini de Ankara Beştepe’de, inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla açacağız” diye konuştu.
“Bakanlık olarak arzumuz, biniciliği özel zümre sporu olmaktan çıkarmaktır” diyen Eker, biniciliğin mütevazi imkanlara sahip insanlar tarafından da yapılabileceğini, bunun için Ankara’da bir çok yer olduğunu söyledi.
