Boğazı kesilen er’ haberine yalanlama

‘

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişimine ilişkin iki ana soruşturma başlattı
İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişimine ilişkin iki ana soruşturma başlattı. Biri askeri personel diğeri hakim ve savcılara yönelik iki soruşturmanın da bir numaralı şüphelisi Fethullah Gülen. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ile birlikte bazı başsavcıvekillerinin yaptığı toplantı sonrasında soruşturmalara bakacak savcılar da bugün belirlendi.

 
İLK SORUŞTURMA SİVİL HAKİM-SAVCILARA YÖNELİK

Savcılık kaynaklarınca yapılan açıklamaya göre, darbe girişimi soruşturmasının ilki sivil hakim-savcılar hakkında yürütülüyor. Bu kapsamda Gaziosmanpaşa ve İstanbul Cumhuriyet Savcılıkları’nda görevli 132 hakim ve savcı hakkında gözaltı ve yakalama kararı çıkarıldı. Evde arama yapılmasına da karar verilen 132 şüpheli, “Terör örgütü üyeliğiyle” suçlanıyor. Bu soruşturmayı yürütmek üzere üç başsavcıvekili görevlendirildi.

SORUŞTURMANIN İKİNCİ AYAĞI ASKERLERE YÖNELİK

Soruşturmanın ikinci ayağı ise askerlere yönelik yürütülüyor. Savcılıkça, köprüler tutulmaya başlandığı andan itibaren olaya karışan askerler hakkında “Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek”, “Anayasal düzeni silah zoruyla bozmaya teşebbüs etmek” ve “FETÖ/ PDY Terör örgütü üyeliği” suçlarından gözaltı kararı verildi. Bu soruşturmaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan koordinatörlüğünde üç ve ifadeler alındığı sırada iki olmak üzere toplam beş başsavcıvekili görevlendirildi.

OPERASYON İÇİN BEKLERKEN ÇATIŞMAYA GİRDİLER

Bu arada soruşturmayla ilgili ilginç bir detay da ortaya çıktı. Darbe girişimi olduğu sırada 16 Temmuz sabaha karşı bir terör örgütüne yönelik yapılacak operasyon nedeniyle İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü polislerinin halihazırda beklediği, bu tesadüf nedeniyle operasyon ertelenerek polisin hızla olaya müdahale edebildiği belirtildi.

MOBESE GÖRÜNTÜLERİ İNCELENİYOR

Savcılık, askeri araçların köprüye nereden girdiğinin henüz tespit edilmediğini, bütün MOBESE kamerası görüntülerinin incelendiğin, köprüye geçişin nereden ve nasıl sağlandığının araştırıldığı da belirtti.

İSTANBUL’DA ÇOĞU ASKER, 2300 KİŞİ GÖZALTINDA

Şu ana kadar İstanbul’da gözaltına alınan çoğu asker, az sayıda polisin de bulunduğu toplam 2300 kişi gözaltında bulunuyor. Gözaltına alınanlar arasında 4 tuğgeneral, 6 tümgeneral, 8 albay, 7 yarbay, 17 binbaşı, 51 yüzbaşı, 22 üstteğmen, 16 teğmen, 5 asteğmen, 45 astsubay, 78 uzman, 336 askeri öğrenci, 5 sivil, 1 emekli asker bulunuyor.

8 GENERAL KAÇMAK İSTERKEN YAKALANDI

Gözaltına alınanlar arasındaki 8 general kaçmak isterken Sabiha Gökçen Havaalanı’nda yakalandılar. Gözaltına alınan tuğgeneraller A.B. ve İ.C. ile tümgeneraller İ.B.B., F.A., F.S., M.Ö., Ş.U., S.G.’nin ismi, sıkıyönetim ilan edildiği takdirde görevlendirilecek listede yer alıyor.

31 ASKERİ SAVCI-HAKİM HAKKINDA GÖZALTI KARARI

Soruşturma kapsamında 31 askeri savcı ve hakim hakkında da gözaltı kararı verildi. Bunlardan yarısının yakalandığı, yarısının da halen arandığı belirtildi.

KOMUTAN HARD DİSKLERİ İMHA ETMEKTEN GÖZALTINA ALINDI

Gözaltına alınan İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Gürcan Sercan’ın alayda bulunan hard diskleri kırarak ve kurşunlayarak imha ettiği tespit edildi. Kırılan hard diskler emniyet tarafından incelemeye alındı. Jandarma Alay komutanlığında darbe girişim soruşturmasına ilişkin asker ve polisin birlikte inceleme yaptığı da belirtildi.

YUNANİSTAN İLE İADE İŞLEMLERİ SÜRECİ BAŞLADI

Öte yandan Yunanistan’a kaçan 8 askerle ilgili “Kamu yararına tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık” ve “Birden fazla kişiyle nitelikli yağma” suçlarından soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Bu kişilerle ilgili Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü’ne yazı yazılarak iade için işlemlerin başladığı da belirtildi.

Burak Salıvermez, hakkında çıkan haberlerin yalan olduğunu belirterek, tepki gösterdi.

“BOĞAZI KESİLEN ER” HABERİNE YALANLAMA

Bu arada “Boğazı kesilen er” haberi savcılıkça yalanlandı. Bu haberi yapan gazetenin muhabirinin gözaltına alındığı, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

 
“Kafası kesildi” denilen asker Avcılar’da yaşıyor

 
Darbe girişimini protesto edenlerce kafası kesildiği iddia edilen askerin sağ olduğu belirlendi

Bölücü terör örgütü FETÖ mensuplarının darbe girişimini protesto eden vatandaşlarca kafası kesildiği ileri sürülen askerin sağ olduğu belirlendi.

Sosyal medyada “Başı kesilerek katledilen askerimiz, vatanımızın evladı. Yüzündeki o gülüşe bakmaya utanıyorum ben. Bu ana kuzusuna kıyanlar hesap vermeli” denilerek fotoğrafı paylaşılan Burak Salıvermez, hakkında çıkan haberlerin yalan olduğunu belirterek, tepki gösterdi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan belirten Salıvermez, olup bitenlerden büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Salıvermez, 1993 Bahçelievler doğumlu olduğunu, Avcılar’da yaşadığını ve 2013’te Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde askerliğini yaptıktan sonra 2014’te terhis olduğunu anlatarak, “Beni bir günde öldürdüler. İşte sapa sağlamım.” dedi

‘Boğazı kesilen er’ haberine yalanlama

Bazı sosyal medya kullanıcılarının paylaştığı fotoğrafı alıp “İşte kafası kesilen askerimiz” ibarelerini yazdıklarını dile getiren Salıvermez, “Bu tür haberler kesinlikle yalandır. Fotoğrafı paylaşılan kişi benim. Ölmedim, öldürülmedim, kafam kesilmedi. Sağ salim İstanbul Avcılar’da yaşıyorum. Şimdi birileri o paylaşılan fotoğrafın bana ait olmadığını da savunabilirler. Kafası kesildiği iddia edilen kişi benim. Bunu her şekilde ispatlayabilirim.” diye konuştu.

Burak Salıvermez, bu paylaşımların hem kendisini hem de ailesini üzdüğünü belirterek, şunları kaydetti:

“Yalan haberlerle benim ve ailemin hayatını perişan ettiler. Ailem ve arkadaşlarım hala şokta. Annem, babaannem, amcam, halam kısaca bütün akrabalarım perişan oldu. Birileri dezenformasyon amaçlı olarak fotoğrafımı kullandı. Bu yapılacak bir şey değil. Yapanların suç işlemiş olduğunu düşünüyorum. Kendilerini benim yerime koysunlar. Aynı şey onlara yapılmış olsaydı aileleri neler yaşardı? Ailemi üzmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunların yaptıkları cezasız kalmamalıdır. Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir günde bu gibi yalanlar bizleri çok çok üzdü. Bu yalan haberi yapanlar ve yayanlar hakkında dava açacağım.”