Çerkes sürgünü ve soykırımı 152. yılında
21 Mayıs’ta Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nü Anma Programı çerçevesinde İstanbul Taksim’de Rusya Konsolosluğu’na yürünülecek,basın açıklaması yapılacak.
21 Mayıs’ta Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nü Anma Programı çerçevesinde İstanbul Taksim’de Rusya Konsolosluğu’na yürünülecek ve basın açıklaması yapılacak. Sürgün ve soykırımın 152. yılında Çerkesler hep birlikte sesini duyuracak.
ÇERKES SÜRGÜNÜ ve SOYKIRIMI 152. YILINDA!
Rusya Çarlığının ”Sıcak Denizlere İnme” politikası ve sömürgeci faaliyetlerine karşı, 18. ve 19. yüzyılda kahramanca direnen Çerkesler 21 Mayıs 1864 itibariyle sürgüne tabi tutuldu.
Binlerce yıldır, barış içinde yaşadıkları ve ”Çerkesya” olarak bilinen vatanlarını korumak isteyen, Çarların emellerine boyun eğmeyen ve özgürlüğüne düşkün olan Çerkesler; Ruslar tarafından 101 yıl süren şiddetli savaşlar esnasında soykırıma uğratıldı.
Bu savaşlar esnasında; yüzlerce Çerkes yerleşim yeri tahrip edildi, ismi Çerkesce olan beş bin kadar Çerkes yerleşim yerinin adı Rusçalaştırıldı, bu yerleşim yerlerine Ruslar ve Kazaklar yerleştirildi.
Katliamdan kurtulan Çerkesler Osmanlı topraklarına sürgüne gönderildi ve Çerkesya’da Çerkes izleri tamamen yok edilmek istendi.
Rus-Çerkes Savaşlarında yarım milyondan fazla Çerkes katliama uğradı, 21 Mayıs 1864 tarihinde Kbaada’da (Krasnaya Polyana, yani katledilen Çerkeslerin kanından ismini alan Kızıl Çayır)son Çerkes savaşçı grubunun da yenilgiye uğraması sonrasında iki milyon kadar Çerkes Osmanlı topraklarına sürgün edildi.
Karadeniz’in Balkanlar ve Anadolu’daki kıyılarına varmak üzere yola çıkan yüz binlerce Çerkes sürgün yollarında, taka ve gemilere çok fazlaca yolcu alındığı için Karadeniz’in azgın ve soğuk sularında can vermiştir.
Sürgün sonrasında Balkanlar ve Anadolu’da kıyıya varan Çerkesler ”açlık, sefalet, salgın hastalıklar” yüzünden daha büyük bir yıkım ile karşılaşmıştır. Osmanlı Devleti’nin yaptığı hazırlıklar yetersiz kalmış, kıyıya varan Çerkesler yeni sorunlar yaşamıştır. Karadeniz kıyısındaki limanlarda görev yapan Osmanlı ve İngiliz görevliler; her limanda, salgın hastalıklar ve açlık yüzünden günde 150-200 Çerkesin hayatını kaybettiğini rapor etmiştir.Fazladan bir ekmek alabilmek adına ölülerini günlerce saklamak zorunda kalan ve yine kefen bulamadığı için cenazelerini defnedemeyen ailer büyük bir trajediye yaşamıştır. Bu kadar büyük acıların ve sıkıntıların sonrasında ”İskan Politikası” adı altında binlerce aile birbirinden koparılmış, Çerkesler hiç bilmedikleri topraklarda hayata tutunmak adına daha büyük bir mücadele sergilemek zorunda kalmıştır. Yaşanan sıkıntılar ve vatan özlemi sonrasında Çerkesya’ya geri dönmek isteyen binlerce aile ”daha önceden yapılan anlaşmalardan dolayı” Osmanlı ve Rusya tarafından engellenmiştir.
Soykırım ve Sürgün sonrasında; Anadolu, Balkanlar, Ortadoğu gibi daha önceden hiç bilmedikleri topraklarda onlarca sıkıntıyı göğüsleyerek yaşama tutunan Çerkesler diğer taraftan anavatanları Çerkesya ile bağlarını koparmamıştır.
”Vatan kaybetmenin ne olduğunu” çok iyi bilen Çerkesler; 93 Harbi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve arkasından Milli Mücadele döneminde yeni ”vatan” oalrak gördükleri bu topraklar için tüm cephelerde en önde savaşmıştır.
- Yılına giren bu trajedi soykırımdır , sürgündür.Bu acı asla bir göç veya yer değiştirme hareketi değildir!
Çerkesler, her 21 Mayıs’ta düzenledikleri programlar ile atalarını anmakta ve Çarlık Rusyasının varisçisi Rusya Federasyonu’na ”soykırımı tanı, Çerkesler’den özür dile” diye çağrıda bulunmakta.
Üç milyondan fazla Çerkesin yaşadığı Türkiye’de Çerkes Soykırımı’nın resmen tanınmasını talep eden Çerkesler; bu yıl Çerkes Dernekleri Federasyonu öncülüğünde 21 Mayıs’ta İstanbul’da Rusya Konsolosluğu önünde binlerce insanın katılımıyla basın açıklaması ve anma programı gerçekleştirecek.
