Anguslar Kimin İçin Geliyor?


Uzun süredir kırmızı et krizini çözmek için harekete geçen hükümet ilgilileri  tek çözümün ithalat olduğunu düşünerek bu kararını devreye soktu.Bunun üzerine birçok sivil tolum örgütü bu kararın sağlıklı olmadığını öne sürerek karşı çıktılar ve ithalat devam ederken bile bu düşüncelerinin arkasında olduklarını gösteriyorlar.Peki bu örgütler neden ithalata karşı çıkıyorlar?
Biz Çiftlik Dergisi olarak bu karara çıkanlara neden karşı olduklarını ve çözüm önerilerini sorduğumuzda sağlıklı bir cevap alamadığımızı söylemek isteriz. İthalat kararı alınacağı söylentilerinin yayılması üzerine bile et fiyatlarının yüzde yirmi düştüğü bir pazarda ithalatta yapılmasa et fiyatlarının nerelere varacağı  belli.Aynı durum iki yıl önce pirinç piyasasında da oldu ve yapılan ithalatla spekülatörlerin oyunu bozuldu.Bu örnekten harekete geçerek oyunların bozulması için damızlık ve kesim hayvanlarının ithalatına sıcak aktığımızı burada belirtmek isteriz.

ESAS DURUMU KİMSE GÖRMEK İSTEMİYOR..!

Türkiye’deki kırmızı et krizinin en büyük sebebi her türlü kaçakçılık.Bunların içinde uyuşturucu,insan kaçakçılığı ,akaryakıt kaçakçılığı ve diğerleri.Bu yapılan kaçakçılığın bedellerinin canlı hayvan ile ödendiğini bilmeyen yok gibi.Şimdi bu kaçakçılığa önlem alınmadan ithalat yolu ile gelen damızlıkların komşu ülkelere gitmeyeceği konusunda kim garanti verebilir?İşte bu bakımdan haberimizin başlığında “Angus’lar kimin için beslenecek”diye sorduk.

ANGUSLAR NEYLE BESLENECEK

Bu başlığı görünce şaşırdınız değil mi?Fakat şaşırmayın üreticilerin bilmediği bir durumu burada açıklayacağız.Anguslar ülkemize geldikten sonra besiye çekilecek ve sonrada 12-14 lira arasında halkımızın tüketimine sunulacağı resmi organlar tarafından açıklandı.Bunun imkansızlığını sizlere anlatalım.
Avustralya ile Yeni Zelanda’da  Angus sığırları 12 ay açıkta yani gece gündüz yeşil merada beslenir.Yani yem maliyeti olmadan yetiştirilir.Hiçbir zaman ahırlara konulmaz.Şimdi sıkı durun…! Bu sığırlar Türkiye’ye geldiğinde sanayi yemi ile beslenecek ve kışında ahırlara konulacak.Bunların tümünün bir maliyetinin olduğu sir gerçek,O zaman 12-14 liraya bu hayvanın etini vermeniz mümkün olabilir mi?

Canlı hayvanlarımız komşu ülkelere giderken,onlardan da ne eti olduğu bilinmeyen ürünler ülkemize girmeye başladı.
Et kaçakçılığı arttı
Fiyatlardaki yükseliş kaçak eti artırdı

Kırmızı et, artan fiyatları fırsata dönüştürmek isteyen kaçakçılar için ”gözde mal” haline geldi. Gümrüklerde bu yılın ilk 6 ayında ele geçirilen kaçak et ve et ürünleri, geçen yılın aynı dönemine göre 5 kattan fazla arttı. Geçen yılın ilk yarısında 1,8 ton kaçak et ele geçirilirken, bu yıl bu rakam 9,7 tona yükseldi.Gümrük Müsteşarlığından alınanı bilgiye göre, bu yılın ilk 6 ayında ele geçirilen kaçak eşya ve uyuşturucu miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 arttı. Bu dönemde Gümrük Muhafaza ekiplerince düzenlenen operasyonlarda 268,8 milyon lira değerinde kaçak eşya ve uyuşturucu ele geçirildi.Bu rakamın 61 milyon lirasını gemi, TIR, kamyon gibi kaçakçılıkta kullanılan araçlar oluştururken, bunu 30 milyon lira ile gıda ürünleri, 28 milyon lira ile tekstil ürünleri, 27,5 milyon lira ile uyuşturucu, 18 milyon lira ile akaryakıt ürünleri izledi. Söz konusu dönemde yasa dışı yollardan yurt dışına çıkmak isteyen 100 kişi yakalandı.

Gümrüklerde ele geçirilen kaçak akaryakıt, et, sigara ve içkinin geçen yılın aynı dönemine göre büyük oranda artması ise dikkati çekti.Bu yıl kırmızı et fiyatlarındaki artışı fırsata dönüştürmek isteyen kaçakçılar, et ve et ürünlerine yöneldi. İstatistiklere göre yılın ilk yarısında ele geçirilen et ve et ürünleri, geçen yılın aynı dönemine göre 5 kattan fazla arttı.

Geçen yılın ilk 6 ayında 30 bin lira değerinde 1,8 ton kaçak ete el konulurken, bu yıl 290 bin liralık 9,7 ton et ele geçirildi.Kaçak etlerin daha çok Suriye, Irak, İran ve Romanya üzerinden ülkeye sokulduğunu belirten yetkililer, kaçakçıların zula yöntemlerinin ise şaşkınlık yarattığını belirtiyor. Yetkililer, etleri naylon poşetlerle vücutlarına sararak, kamyon lastiklerinin içine yerleştirerek veya araç koltuklarının içine yapılan zulalarla yurda sokmaya çalışan kaçakçıların ortaya çıkarıldığını ifade ediyor.

KAÇAK AKARYAKIT
3,5 KAT ARTTI

Etin yanı sıra bu yıl kaçak yakalamalarında en büyük artış oranı akaryakıt, sigara, içki ve tütünde görüldü.Söz konusu dönemde ele geçirilen kaçak akaryakıtın tutarı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 350 oranında artarak 18,1 milyon lira oldu. Bu rakam geçen yıl 4 milyon lira düzeyinde bulunuyordu.Ekipler gümrüklerde bu yıl 6,7 bin ton madeni yağ, bin 155 ton motorin, bin 400 ton boya sanayinde kullanılan white spirit, 39 ton fuel-oil, 14 ton kaçak benzin ele geçirdi.Sigara, tütün ve içki yakalamalarında da geçen yıla göre 2 kat artış yaşandı. 2009 yılının ilk 6 ayında 5,1 milyon lira değerinde sigara, tütün ve içkiye el konulurken, bu yıl bu rakam 10,1 milyon liraya çıktı. Gümrüklerde bu yıl 1 milyon 312 bin paket sigara, 8 bin 148 şişe içki, 103 bin kilogram da tütün ele geçirildi.
Kaçakçılıkla mücadele çalışmalarını değerlendiren Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Neşet Akkoç, son dönemlerde kaçakçıların, kar marjı yüksek olan akaryakıt ve fiyatların yükselmesi nedeniyle de et ürünlerine yöneldiğini söyledi.Akaryakıt kaçakçılığının vergi kaybına neden olması nedeniyle Hazine’ye, kaçak akaryakıtın kalitesiz olması nedeniyle araçlara, haksız rekabete neden olduğu için de sektörde faaliyet gösterenlere büyük zarar verdiğini ifade eden Akkoç, bu konuda taviz vermeden denetim ve operasyonları sürdürdüklerini bildirdi.Akaryakıt kaçakçılığının sadece kolluk güçlerinin mücadelesiyle önlenemeyeceğini ifade eden Akkoç, ”Vergi oranlarının yüksek olması kaçakçıların iştahını karartıyor. Komşu ülkelerde akaryakıt ürünlerinin fiyatları bize göre oldukça düşük seviyede. Akaryakıt kaçakçılığını engellemenin yollarından biri de vergi oranlarının azaltılmasıdır” dedi.Akkoç, ÖTV muafiyeti olan akaryakıt ürünlerinin denetimleri ve kontrolünün daha sıkı tutulması gerektiğini kaydetti.Genel Müdür Akkoç; vatandaşların kaçakçılıkla mücadelede ”ALO 136 Gümrük Muhafaza İhbar Hattı” ve Gümrük Müsteşarlığı internet sitesindeki ”Online İhbar Hattı” üzerinden sağladıkları bilgi desteğine de teşekkür etti.

DİĞER HABERLER
Fındık ihracatında hızlı düşüş

Eşek sırtında getirilen
8 ton kaçak et ele geçirildi

Zabıta ekiplerinin yaptığı operasyonla bir soğuk hava deposunda 8 ton kaçak et bulunduYüksekova Belediyesi zabıta ekiplerinin yaptığı bir operasyonla Yüksekova – Şemdinli karayolu üzerinde bulunan bir soğuk hava deposunda 8 ton kaçak et ele geçirildi.Endonezya, İran ve Irak’tan at sırtında getirilen kaçak etlerin bir soğuk hava deposunda saklandığı ihbarını alan zabıta ekipleri Belediye Başkan Yardımcısı Ercan Bora başkanlığında depoya baskın düzenledi. Baskında 8 ton kaçak et ele geçirildi. Piyasaya sürülen etlerin sahipleri Mehmet Zeydan ve İhsan Doğan, Van Tarım İl Müdürlüğü’nden aldıkları yetki belgesi ve raporlar ile ithal ettikleri etlerin sağlıklı olduğunu ileri sürdüler. Ele geçirilen etlerin bir kısmının faturasız olduğu ortaya çıkarken, tonlarca etin sağlıksız olduğu, sınırdan kaçak olarak torbalar içinde depoya getirilen etlerin burada ambalajlarının değiştirildiği, torbalarının da yakıldığı belirtildi.Yüksekova Belediye Başkan Yardımcısı Ercan Bora, depoda kötü bir manzara ile karşılaştıklarını belirterek, “Depodaki etler torbalara ve kolilere konulmuş, çok bozuk bir görüntü oluşturuyor. Yaklaşık 8 ton et var. Bu etlerin bir kısmı faturalı bir kısmı faturasız. Ekiplerimiz tutanaklarını tuttu en kısa süre içerisinde etleri imha edeceğiz. Vatandaşların bu konuda çok hassas davranması gerekir” şeklinde konuştu.Yüksekova İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri, soğuk hava deposuna iki veteriner hekim gönderdiklerini belirterek, “Veteriner hekimlerimiz depodaki etlerden numune aldı. Numuneleri kontrol için Van İl Kontrol Laboratuvarı’na göndereceğiz. Faturasız etleri da belediye ekipleri ile birlikte imha edeceğiz” dedi.

Vergi oranları
azaltılmalı

Akaryakıt kaçakçılığının vergi kaybına neden olması nedeniyle Hazine’ye, kaçak akaryakıtın kalitesiz olması nedeniyle araçlara, haksız rekabete neden olduğu için de sektörde faaliyet gösterenlere büyük zarar verdiğini ifade eden Akkoç, bu konuda taviz vermeden denetim ve operasyonları sürdürdüklerini bildirdi. Akaryakıt kaçakçılığının sadece kolluk güçlerinin mücadelesiyle önlenemeyeceğini ifade eden Akkoç, “Vergi oranlarının yüksek olması kaçakçıların iştahını kabartıyor. Komşu ülkelerde akaryakıt ürünlerinin fiyatları bize göre oldukça düşük seviyede. Akaryakıt kaçakçılığını engellemenin yollarından biri de vergi oranlarının azaltılmasıdır” dedi.
Öte yandan alınan bilgiye göre bu yılın ilk 6 ayında ele geçirilen kaçak eşya ve uyuşturucu miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 arttı. Bu dönemde gümrük muhafaza ekiplerince düzenlenen operasyonlarda 268.8 milyon lira değerinde kaçak eşya ve uyuşturucu ele geçirildi.

AB üyesi hayvan dönemi!

Artık hayvanlar da Asyalı-Avrupalı olarak ayrılacak. Etçii Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Arslan’ın iddiasına göre Asya’daki hayvan Avrupa’ya geçemeyecek

Et konusundaki sorunlar hergeçen gün büyümeye devam ediyor ithalat, canlı hayvan eksikliği derken konu daha da büyüme göstererek İstanbul’un Asya kıtasından Avrupa kıtasına dahi hayvan geçişleri yasaklanmasına kadar uzadı. Konu ile ilgili açıklama yapan Etçii Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Arslan “Avrupa Birliği’nin aldığı kararlarla bundan böyle Asya kıtasındaki hayvan hastalıkları Avrupa kıtasına taşınamayacak”dedi.

Bu konuda bilgi veren Mehmet Emin Arslan, bu yasağın Avrupa Birliği ile gerçekleşen müzakereler çerçevesinde açılan Gıda Faslı’nın getirdiği ve Türkiye’nin uymak durumunda olduğu bir yasak olduğunu söyledi. Şimdilik canlı hayvan için geçerli olan bu yasağın çok yakında karkas (yani kemikli et) için de geçerli olacağını söyleyen Arslan, sebep olarak ise hastalıkların hayvanların kemiklerinde taşınmasını gösterdi.Yani Arslan’ın iddiasına göre yakında Asya kıtasından Avrupa kıtasına sadece lop et (yani kıyma, kuşbaşı vs) geçebilecek.

‘İSTANBUL BOĞAZI’NDAN MEN’ ÇÖZÜMÜ

Arslan şöyle devam etti: “Ülkemizde en önemli sorunlardan biride canlı hayvan ve kırmızı et sorunudur.  Düşündürücü olan ve bilinmeyen bir sebepten dolayı Et ve Canlı Hayvan  ithalatı başarıya ulaşamadı. Başbakan Erdoğan’ın “bu işi iki günde çözün, hemen çözün”  demesine rağmen bir arpa boyu yol alınmadı. Bu sorunun çözülmemesi akıllara acaba ülkemizdeki tarım ve hayvancılığı  gizli bir el tarafından mı yöneltiliyor düşüncesi sarıyor. Acaba 73 milyon halkın temel gıda maddesi olan etin üzerinde ne  tür oyunlar oynanıyor, hangi rantçının, karaborsacının ve kaçakçının pahalı et fiyatından menfaat mi sağlıyor? Basından her gün kaçak etler yakalandığı haberleri mevcut, ya yakalanamayan yıllık 250 bin ton ete ne demeli? Dünya’da tüm sektörlerde olduğu gibi canlı hayvan ve kırmızı et de ithalat ve ihracat yapılıyor. Liberal, şeffaf rekabet edebilir bir  ekonomiyi benimseyen Hükümetimiz neden canlı hayvan ve kırmızı ette bunu sağlamıyor? Birileri bundan rant mı elde ediyor? Ülkemize bakıldığında tüm sektörlerde ithalat ve ihracat yapılırken canlı hayvan ve kırmızı ette izin verilmiyor. Gerekçe olarak hayvan hastalıklarını bahane ediliyor oysa ki Avrupa birliğinin almış olduğu kararla ve şu anda uygulamaka olan kararla bundan böyle İstanbul’un  Asya yakasından Avrupa yakasına canlı hayvan geçişleri yasaklandı. Yani anlayacağınız Avrupa birliği kendi toprağı olarak gördüğü İstanbul’un Sarıyer ilçesinden öteye Asya kıtasından gelecek olan hayvan hastalıklarına karşı İstanbul boğazı yoluyla önlem almış oluyor. Avrupa bundan böyle kendi toprağında hastalık görmek istemiyor.”
Avrupa kıtasının hastalıklardan arındırılmış bir bölge olduğunu söyleyen Arslan, Türkiye’de ise hayvan hastalıklarının sadece Trakya Bölgesi’nde görülmediğini belirtti.

DİĞER HABERLER
Hollanda İle Süt Sığırcılığında İşbirliği

Gümrük kolaylığına rağmen
et fiyatının düşmesi 5 ayı bulur

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in Ramazan’da et fiyatlarının artmaması için “Gerekirse daha fazla ithalat yaparız” açıklamasının ardından, özel sektöre de ithalat desteği geldi. Bakanlar kurulu, hayvan ithalatında Gümrük Vergisi’ni 8 ay süreyle yüzde 135’ten yüzde 40’a indirdi.Tebliğle ithal besi sığırlarının verileceği işletmelerin büyüklükleri de 10’dan 250’ye çıkarıldı. Yani ithal edilecek hayvanlar orta boy ve büyük işletmelere verilecek. Besi amacıyla ithal edilen sığır cinsi hayvanlar en az 120 gün beside tutulduktan sonra kesime gönderilebilecek. Bu yüzden ithalatın fiyatlara yansıması 4-5 ayı bulacak. Ramazan ayı boyunca da fiyatlarda artış yaşanması beklenmiyor.

”Et fiyatları daha da
fazla artacak”

Türkiye Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı Yetkin, “20 tane firmaya izin verirseniz, o 20 firma et piyasasını belirler” dedi.

Türkiye Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, dün çıkarılan tebliğle, et fiyatlarının daha da fazla artacağını iddia ederek, “Çünkü asıl tekelleşme, Türkiye’de bu uygulamayla ortaya çıkacak” dedi.Yetkin, düzenlediği basın toplantısında, dün yayımlanan, ithal edilen kasaplık hayvanlardan alınan gümrük vergisinin düşürülmesine ilişkin tebliğle Türkiye’de 15 yıl önce yüzde 135 olan söz konusu gümrük vergisi oranının yüzde 40’a indirildiğini hatırlattı. Tebliğin kasaplık canlı hayvan dışında herhangi bir ithalatı içermediğini ve bunun olumsuz bir durum olduğunu belirten Yetkin, uygulamayı doğru bulmadığını, et fiyatlarının bu şekilde düşmeyeceğini savundu ve şöyle konuştu:”Bu uygulamayla et fiyatlarının daha da fazla artacağını söylüyorum. Neden? Çünkü, asıl tekelleşme Türkiye’de bu uygulamayla ortaya çıkacaktır. Tekeli biz kendimiz yaratmış oluyoruz. 20 tane firmaya izin verirseniz, o 20 firma et piyasasını belirler.Ankara’da 160 bin olan hayvan sayısı 70 bine, Konya’da da aynı şekilde 70-80 binlere düştü. Türkiye’de damızlık hayvan yok, besilik hayvan yok. Besi hayvanı da Türkiye’ye getirilemiyor, çünkü Türkiye’de şap hastalığı var ve şap hastalığı mutasyon geçirdi, Türkiye’de aşısı yok. Aşısı olmayınca hastalık bulaşabilir diye yurt dışından hayvan getirilemiyor.”EBK’nın Ankara’daki 3 mağazasıyla et fiyatlarının düşürülemeyeceğini ifade eden Yetkin, “EBK eskisi gibi güçlü olsaydı, piyasayı regüle edebilseydi olabilirdi ama böyle bir gücü yok” dedi.Yetkin, Türkiye’de yıllık 1 milyon 200 bin ton et tüketildiğini, üretimin ise 416 bin olduğunu kaydederek, TÜİK rakamlarına göre her geçen gün et üretiminin düştüğünü ve hayvan sayısının mutlaka artırılması gerektiğini söyledi. Yetkin, “Et fiyatları 1 gün düşer,3 gün düşer, 15 gün yükselir. 1 gün düşer, 1 ay yükselir. Et ithalatı kararından önce et fiyatları daha ucuzdu, şimdi daha pahalı. Benim yüreğim acıyor, Türkiye kendi hayvancısını, üreticisini 15 yıl önce korumaya alırken, bugün bu karar kaldırılıyor ve Türkiye açık pazar haline getiriliyor, yazık. Bu süreç çok kötü yönetildi” diye konuştu.

Sınırda kaçak ete
karşı da ‘özel birlik’

Terörist sızmalara karşı ‘profesyonel birlikler’ projesinin ardından, Tarım Bakanlığı da harekete geçti. Bakanlık ‘hayvan kaçakçılığına’ karşı özel yapı oluşturuyor.

‘Veteriner kontrol noktalarının’ sayısı da artacak

Sınırdan terörist geçişlerini engellemek amacıyla oluşturulması kararlaştırılan ‘profesyonel hudut birlikleri’ için çalışmalar sürerken, Tarım Bakanlığı da hayvan kaçakçılığına karşı özel yapı oluşturuyor. Proje, canlı hayvan ve hayvan ürünlerinin Türkiye’ye girişinde uzman kontrolü ve sağlıklı bir yapıyı hedefliyor. Çalışma kapsamında, ‘veteriner sınır kontrol noktalarının’ sayısı da hızla artırılacak.

DİĞER HABERLER
Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Kanatlı Eti Sektörü’ne Kapılarını Açtı

SINIR ÖTESİ
HAREKETLERE DİKKAT

Ticarete konu tarımsal ürünlerde kontrol ve karantina hizmetlerinin etkinliğini artırmak için başlatılan ‘Sınır Kontrol Noktalarını Geliştirme Projesi’ni, Bakanlığın, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü yürütüyor. Hayvan ve hayvansal ürünlerin sınır ötesi hareketlerinde, hayvan ve halk sağlığının korunması ile AB’ye uyumlu veteriner kontrol rejimi amaçlanıyor.

YAŞ SINIRI YOK

Proje ile sınır kontrol noktalarının sayısı artırılarak, tüm canlı hayvan ve hayvansal ürün girişlerinin bu kapılardan yapılması hedefleniyor.  Hayvan ve halk sağlığını korumak için veteriner kontrollerinin güçlendirilmesiyle, hayvan hastalıklarının yayılma riski de azalacak. Proje için toplam 597 bin 320 TL ayrıldı. AB fonları da kullanılıyor. Özel hudut birliklerinin aksine, bu kontrol noktalarında çalışacak personelde yaş sınırı bulunmuyor. Maaş farkı da bölgeye değil, yapılan işe göre değişiyor.

AB’ye uyumlu
yapı oluşacak

Faalİyetler çerçevesinde şu adımlar atılıyor:
– Veteriner Sınır Kontrol Noktalarının inşası ve ekipmanlarının alımı,
– Hayvan ve halk sağlığını koruma için dış sınırlarda AB’ye uyumlu yeni bir kontrol rejimi oluşturmak,
– İdari kapasiteyi güçlendirerek ve istikrarlı bir organizasyon oluşturarak dış sınırlarda hayvan nakilleri alanında AB mevzuatını uygulamak,
– Canlı hayvan ve hayvan ürünlerinin ülkeye girişlerinde uzman personel tarafından kontrollerinin sağlanması ve laboratuar analizlerini yapmak.

Uruguaylı
Anguslar geldi

Et ve Balık Kurumu’nun (EBK), kasaplık hayvan ithalatı için düzenlediği ihale kapsamında Uruguay’dan ithal edilen canlı hayvanlar Derince Limanı’na getirildi.Edinilen bilgiye göre, Uruguay’dan yola çıkan ve içerisinde Angus cinsi 12 bin 580 büyükbaş canlı hayvan bulunan Ürdün bandıralı ”Almawashi” adlı gemi Derince Limanı’na yanaştı.Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Derince İlçe Tarım Müdürlüğü veteriner hekimlerince gerekli kontrolleri yapılan canlı hayvanlar Derince 33 Nolu Damperli Taşıyıcılar Kooperatifi üyelerinin kamyon ve TIR’lar ile Et Balık Kurumunun Ankara, İstanbul, Sakarya, Bursa ve Eskişehir’deki kesimhanelerine gönderildi.Merkezi Ürdün’de olan Hicazi Ghohseh firması tarafından ithal edilen Angus cinsi hayvanların, 2008 model sistemin bulunduğu gemide otomatik yem ve sulama sistemi ile hayvan başına 4 metrekarelik alan içinde özenle getirildiği belirtildi.

Kırmızı et üreticileri tek çatı altında birleşti

Sektörün artan sorunları için bir araya gelen üretici ve sanayiciler, Ulusal Kırmızı Et Konseyini kurdu.

Kırmızı et sektörünün son dönemde artan sorunları için ilk defa bir araya gelen üretici ve sanayiciler, Ulusal Kırmızı Et Konseyini kurdu.

Konseyden yapılan yazılı açıklamada, 2588 sayılı Tarım Kanununun 11. maddesine dayanılarak kurulan konseyin, ilk kurucular kurulu toplantısını dün Ankara’da yaptığı, toplantı sonucunda kurucular kurulunun kendi arasında 6 ay içerisinde gerçekleşecek olan ilk olağan genel kurula kadar görev yapacak geçici başkan ve yardımcılarının seçildiği belirtildi.

Konsey başkanlığına Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Genel Sekreteri Melek Us, başkan yardımcılığına Özer Türer, muhasip üyeliğe Bülent Tunç’un seçildiği, yönetim kurulu üyelerinin Zeki Ilgaz ve Levent Yıldırım olarak belirlendiği kaydedildi.

Açıklamada, Türkiye’de kırmızı et ve kırmızı et mamulleri sanayinin, hammadde temininden pazarlamaya kadar pek çok soruna çözüm beklediğine değinilerek, konseyin kurulmasının önem taşıdığı ifade edildi.

Kırmızı et sektöründe istikrar ortamının sağlanması ve hayvancılığın geliştirilerek kaliteli kırmızı et üretim ve tüketiminin arttırılması için acil önlemlere ihtiyaç olduğu gibi, orta ve uzun dönem için de kalıcı tedbirler alınması gerektiği vurgulanarak, özellikle gelişmiş ülkelerin birçoğunda et konseyi veya benzer işlevlere sahip kurum bulunduğuna işaret edildiAB’de yürürlükte olan kırmızı et sektörünü düzenleyici sistemler ve politikalar dikkate alınarak, gerekli yasal ve yapısal düzenlemelere hızla başlanması gereğiyle kurulan konseyin, toplum yararına öneriler ve çözümler üretmek için çalışmalara başladığının altı çizilerek, şöyle denildi:”Ulusal Kırmızı Et Konseyinin, kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütleri ve ilgili diğer tüm kesimleri kapsayan işlevsel bir yapıda olması, bürokratik bir kurum olmanın ötesinde olması ve bu sayede tüm kesimlerin sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koyabilmesi için çalışmalar yürütmesi en önemli görev olarak benimsenmiştir. Konseyin, ülkemiz kırmızı et sektörünün üreticisinden sanayicisine, perakendecisinden tüketicisine, akademisyeninden kamu görevlilerine kadar tüm paydaş gruplarını bünyesinde toplayan bir yapıda olması gerektiği yine bugün yapılan ilk toplantıda karar altına alınmıştır.

Bu kapsamda, genel kurulda tüm paydaşların temsil edilmesini teminen konseyin tanıtım ve üye kaydı işlemlerini titizlikle yürütmesi, tüm kesimlerin sesi


30 Ağustos 2010. 18:08
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x