Gıda güvenliğimiz risk altında mı?


Gıda kontrol laboratuvarlarının analizleri gıda terörünü doğruluyor.

İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Başkanı Sadık Çelik’in Bugün Gazetesi’ne yaptığı “Dışarıda satılan yiyeceklerin denetimi zayıf. 30 milyon insan ne yediğini bilmiyor” açıklamalarının ardından gıdada yaşanan sorun laboratuvar sonuçlarıyla da ortaya kondu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2009 yılında yetkilendirilen Uzman Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı Genel Müdürü Seyfettin Parıldar, sadece İstanbul’da faaliyet gösteren 60 binden fazla gıda işletmecisi olduğunu ve bunları denetleme konusunda devletin yetersiz kaldığını söyledi.

 EŞEK VE DOMUZ ETİ VAR

Özellikle et, süt, salça ve yoğurt gibi çok tüketilen ürünlerde taklit ve tağşişler (karıştırma) yapıldığına dikkati çeken Parıldar şöyle konuştu: “Sucuk, salam ve sosis gibi ürünlerde bu çok sık oluyor. İçlerine bağırsak, akciğer, karaciğer karıştırıyorlar. At, eşek, domuz gibi hayvanların etleri de bazı ürünlere katılıyor.”

Parıldar tüketicilere, kıyma alırken ambalajlı ürün almamalarını, kıymayı parça etten yaptırmalarını tavsiye etti. Raf ömrünü uzatmak için salçalara koruyucu madde katkısı yapıldığını, yoğurtlara domuzdan yapılan toz jelatin ilave edildiğini belirten Parıldar, özellikle koruyucu maddelerin sağlığa zararlı olduğunu vurguladı. Sütte büyük tehlike En büyük sıkıntılardan birinin de sütte yaşandığını kaydeden Parıldar “Sütlerde antibiyotik bulgusuna rastlıyoruz. Hayvanlar da rahatsızlandığında antibiyotik alıyor. Bu dönemde hayvanın sütünün boşa sağılması gerekiyor. Bu da antibiyotiklere karşı bağışıklık kazanmamızı sağlıyor.

DİĞER HABERLER
Çin Tarihinde İlk Kez Düzenlenen "Turkuaz Türk Kültürü ve Yemekleri Festivali"Başladı

Ayrıca bazı ürünlerde de Aflatoksin M1’e rastlandı. Bu maddenin uzun süre alınması karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artırıyor.” En basit test 80 lira Seyfettin Parıldar, Türkiye’de toplam 60 gıda laboratuvarı olduğunu, bunun 20’sinin İstanbul’da bulunduğunu söyledi.

Vatandaşların şüphe duydukları gıda ürünlerini laboratuvarlara götürebileceklerini belirten Parıldar, “Bir sucukta domuz katkısı olup olmadığını test etmek 80-90 lira. Bir gıda ürününün tüm testlerini yapmak 400 liraya mal oluyor. Ancak biz, duyarlı vatandaşlarımıza indirim uyguluyoruz” dedi. Ucuz eti alan da satan da suçlu İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sadık Çelik, özellikle et ürünlerinde istismara gidildiğini kaydetti.

Kırmızı etin kilosunun ortalama 25 lira olduğunu hatırlatan Çelik, “Bu durumda 10 liraya alınan sucuk, 5 liraya alınan sosis sağlıklı olmaz. Bunu sadece satan değil alan da suçludur” diye konuştu.


18 Kasım 2011. 11:40
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
DOĞRUDAN YANA
DOĞRUDAN YANA
12 yıl önce

Denetim yok ben iddia ediyorum bugün İstanbul da lahmacun kıymalarından numune alınsın içinden et çıksın kellemi keserim.içinden et yağı,tavuk taşlığı,sakadat,hindi taşlığı…çıkacaktır bunu yetkililer bilmiyorsa numune alsınlar görsünler.bunu veren kasaba bunu satan kebabcıya mühürü vurmadığın sürece bu iş çözülmez yazık hastalıklı bir nesil yetişiyor.genç yaşta insanlar kanser oluyor kalp hastalıkları had safhada.ben il tarım yetkililerine sesleniyorum kılla tüyle uğraşmayın alın size ayıplı ürün,bir zamanlar hazır kıyma vardı o yasaklandı büyük ölçüde iş çözüldü şimdi lahmacun kıymaları en büyük sıkıntı burada duyun bu sesi artık.

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
1
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x