Hayvan Zarar Ettirirse Çare Ne Olur?

Adana ve Kayseri’de toplam 32 bin baş hayvanın bulunduğu Saray Çiftliği’nin Genel Koordinatörü Nadir Yürüktümen, 25 bin dönüm arazide yem bitkileri yetiştirdiklerini söyledi.

Saray’ın patronu Necati Kurmel’in isteğiyle bir kâr-maliyet araştırması yaptıklarını ifade eden Yürüktümen, “Hayvancılıkta zarar etmeye başlarsak, biyoyakıta kaçarız. Şu anda burada 16 milyon kilovatsaat enerji üretmek mümkün” dedi.

ETTE DENGE SAĞLANDI’

Kayseri’de düzenlenen “Tarımda Paylaşım Etkinliği” sonrasında Habertürk’ün sorularını yanıtlayan Yürüktümen, üreticinin yaşadığı sorunun çözülmesi için ithalat vergisinin yükseltildiğini belirtti. Buna karşın et fiyatlarının artmadığını anlatan Yürüktümen, “Artık arz talep dengesi sağlandı. Bu arada Macaristan, Polonya gibi ithalat yaptığımız ülkelerdeki fiyatlar da düştü. Dolayısıyla ithal ette maliyet de artmadı” diye konuştu.

Bu yıl, çiftlik maliyetlerini düşürmek için elektrik üretimine başlayacaklarını anlatan Yürüktümen, ilk etapta 2 megavatlık üretim planladıklarını da sözlerine ekledi.

1.5 YILLIK YEM STOKLUYORUZ

Yem maliyetlerindeki artış nedeniyle alternatif yollar aradıklarını ve stok yaptıklarını dile getiren Yürüktümen, “Yıllık 70 bin ton kaba yem, 5 bin ton da dane mısır üretimimiz var. Dışarıdan da konsantre yemler alıyoruz. Her yıl 30-35 bin ton fazla gelecek şekilde üretim yapıyoruz ve herhangi bir durumda 1.5 yıl yetecek kadar yem stokluyoruz” dedi.

Yürüktümen, yurtdışında fuarda yaşadığı bir anekdotu şöyle anlattı: “Yonca almak üzere bir stantta sohbet ederken sahibi geldi ve ‘Ben 50 yıl önce yonca tohumunu Türkiye’den almıştım. Şimdi muhtaç mı kaldınız’ diye sordu.”

ELEKTRİKLİ KAMYON İÇİN ABD’YE GİTTİM

Adana’da 15 bin hektarlık arazide madencilik faaliyetlerini yürüttüklerini anlatan Necati Kurmel, burada en önemli gider kaleminin mazot olduğunu söyledi. Maliyetlerin yüzde 60’ını mazotun oluşturduğunu anlatan Kurmel, “Elektrikli kamyon var dediler; ABD’ye gittim. Ben biliyordum olmadığını ama bakalım dedik. Mazottan kurtulup elektriğe geçebilsek, maliyet dokuzda bir oranında düşecek. 1.5 sene sonra elektrikle çalışan kamyonu üreteceklermiş” dedi.

Hayvancılıkta yem maliyetlerindeki artışa da değinen Kurmel, şöyle devam etti: “Üreticiyi kendi haline bıraksalar, işi yapmayanlar zaten elenecek. İşin en önemli kısmı süt. Süt hayvanı bir yıl erkek bir yıl dişi doğurur. İthalata para yetmez, üretimi kendimiz yapmalıyız. Bunu teşvik için de süt primleri artırılmalı. Yapılan teşvikler, hibeler doğrudan süte yapılsa, Türkiye’de hayvancılık kurtulur.”

Ebru ERDOĞAN / HABERTÜRK