Kanatlılarda Mikotoksin Problemi (*)


 KANATLILARDA MİKOTOKSİN PROBLEMİ(*)

 

Dr. Kaya DEMİRÖZÜ

Kanatlı Sağlığı ve Hastalıkları Uzman(Drk.demirozu@yahoo.com.tr)       

                                                      

 

5775489913_15ab8de533_bKimi tek hücreli mantar türlerinin hayati faaliyetlerinin bir sonuçu olarak insan ve çoğu hayvanlara toksik etki yapan sekunder metabolitleri bulunmaktadır.Biz bunlara “toksijenik mantarlar”, metabolitlerine de “mikotoksin” demekteyiz.

      

 

 

 

Mikotoksinler; mantarlarca kontamine olan bitkisel,hayvansal gıda ve yemlerin yetiştirilmesi,hasadı,şlenmesi,depolanması,hazırlanması süresinde hızla üreyen mantarların doğal kirleticisi olarak sentezlenirler.Bu şekilde bulaşmış yemlerle beslenen hayvanlarda subakut, akut ve kronik “mikotoksikozis” denilen zehirlenme tabloları ile karşılaşılır. Alınan toksin türü, miktarı,hayvan cinsi, yaşı, duyarlılık düzeyi ve alım süresine bağlı olarak hayati önem haiz çeşitli organ ve dokularda değişik lezyonlar ortaya çıkar. Bunun sonuçu olarak ta yem yememe, ishal, verim kaybı,gelişme sorunu,canlı ağırlık kaybı, immunosuprasyon, kuluçka çıkım sorunları gibi ciddi ekonomik kayıplar ile kansorejen etki ve ölümlere neden olmaktadır. Bu tür hayvanlardan elde edilen besinlerin tüketilmesi halk sağlığı açısından önemlidir.

 

1Resim. 1. Küflü ve normal mısır

 

Mantar üremesi ve mikotoksin sentezi için; çevresel nisbi rutubetin % 50 ve üzeri, yemin neminin % 10’dan yüksek, ısının 150 C ve üzeri, ortamda oksijen bulunması yanında, besinlerin çeşidi ve fiziksel durumuyla yakından ilgilidir. 

      

Mikotoksikozis olguları enfeksiyöz ve salgın değildirler.Buna karşın mevsimsel ve bölgesel karakterdedir.Yem hammaddelerinin yaygın şekilde kontaminasyonu sanki epidemi özelikte ,yaygın ve sürekli vakaları ortaya çıkabilmektedir.

      

Mikotoksikozis olgularının sağaltımı söz konusu değildir. Neden olan yemin mümkün olan en kısa süre içinde hayvanların önünden kaldırılması gerekir.Ancak semptomatik müdahaleler yapılabilir.

 

MİKOTOKSİNLER

 

Şimdiye kadar 100.000 nin üzerinde mantar türü izole ve idantifiye edilmiş ,ancak bunlardan 350 kadarı toksijenik özellikte olup 300 civarında toksin sentezledikleri bilinmektedir.Halk sağlığı ve hayvancılık yönünden 12 mantar türünün sentezlediği 20 kadar mikotoksin öneme haizdir (Resim.2,Tablo 1).

 

Resim. 2. Önemli mikotoksinlerin  etkilediği doku ve org2anlar

         

Mikotoksinler etkiledikleri doku ve organlara göre sınıflandırılabilir. Aflatoksinler, okratoksin karaciğere ilgi duyan mikotoksinler(hepatotoksik ) arasındadırlar Böbreklere ilgi duyan mikotoksinlere ( nefrotoksik ) en tipik örnek sitrinin ve okratoksindir. Ancak aflatoksinler de böbrekleri etkilemektedirler.Trikotesenler ,bazı mikotoksinler hemopoetik veretikuloendotelial sistemleri etkilerler.Kemik iliği,damarları etkileyerek yaygın kanama ve diğer bozukluklara neden olmaktadırlar. Zearalenon(F-2 toksin) uzun süre düşük düzeyde alındığında üretim organlarını etkileyerek (östrojenik) fertilite sorunlarına yol açmaktadır. Başta aflatoksinler olmak üzere bazı mikotoksinler (immunosupratif) etkilerinden dolayı canlı, hastalıklara karşı hassas hale gelir ve yapılan aşılarda başarı elde edilemez. Bir kısım mikotoksinlerde sinir sistemini(nörotoksik) etkilerler(Tablo 2, 3).

 

İnsan ve hayvanlarda mikotoksinler akut ve kronik çok farklı zehirlenme belirtilerine neden olmaktadırlar.FAO ya göre dünya tarımsal üretiminin % 25 den fazlası mikotoksinlerce kirletilmiştir.

 

Gerek halk sağlığı gerekse hayvancılık sektöründe önemli ekonomik kayıplara ve ölümlere yol açan mikotoksinler için çoğu ülke düzenlemeler yapmış; tarım ürünleri,gıda,yem hammaddesi ve yemlerde mikotoksin limitleri saptamıştır.Ancak bu limitlerde ve altında bir toksin saptanması o hammaddenin ve/veya yemin güvenli olduğu anlamına gelmemelidir. Eğer ürün birden fazla mikotoksin ile kirlenmişse ciddi risk taşıdığı unutulmamalıdır. Bilindiği gibi birden fazla mikotoksin olması halinde sinersijtik etkileşimle ciddi zehirlenmeler ortaya çıkmaktadır.

                                  

 

Tablo. 1. Önemli mikotoksinler ve sentezleyen mantarlar

MikotoksinSentezleyen MantarlarEn sık rastalanan ürünler
Aflatoksin Aspergillus flavus, A.parsiticus, Penicillium puberulumMısır, yağlı tohumlar (yer fıstığı, pamuk tohumu,soya ayçiçeği), tahıllar ,sorgum, pirinç
OkratoksinAspergulus, PenicilliumMısır,Buğday,pirinç,arpa, karma yemler
Trikotesenler (Deosksinivalenol-DON- veya vomitoksin)FusariumMısır,buğday,pirinç, karma yemler, kuru ot,elek altı
ZearelenonFusariumMısır, karma yemler, kuru ot,elek altı
FumonisinFusariumMısır, elek altı
RubratoksinPenicilliumMısır
SitrininPenicilliumMısır, arpa, karma yemler
PatulinPenicillium, AspergulusBuğday,toprak

 

Tablo. 2. Önemli mikotoksinlerin etkileri                                    

MikotoksinlerKanatlı sağlığına etkileri
Aflatoksinİmmunosuprasyon, Bağırsaklar ve adelede  kanamalar, Karaciğerde dejenerasyon,değişik lezyeonlar, kanserihızlandırma
OkratoksinBöbrek lezyonları,verimde düşme
TrikotesenlerYem tüketiminde düşme, sindirim sistemi sorunları
ZearelenonÇıkım problemleri
FumonisinKaraciğer dejenerasyonu, kalp dejenerasyonu, yem tüketiminde düşme

 

 Tablo 3. Mikotoksinlerin Biyokimyasal etkileri        

             Etkilediği Sistem              Mikotoksin
Metabolik Sistem

  •     Karbonhidrat metaboliz 
  •     Lipit metabolizması

                               

  •     Vitaminemilimi

     * Protein sentezi

     * Mikokondiyal solunum 

  * Aflatoksin,okratoksin, fomapsin * Aflatoksin,okratoksin,T-2 toksin, sitrinin,    rubratoksin  * Aflatoksin * Aflatoksin,trikotesen toksinler  * Aflatoksin,okratoksin, rubratoksin,patulin
Endokrin sistem  * Aflatoksin,zearalenon,ergot
İskelet sistemi  * Aflatoksin,okratoksin

 

Aflatoksinler :

      

Başta Aspergillus flavus,A.parsiticus olmak üzere, diğer Aspergillus ve Penicillium türlerinin toksik,sekunder metabolitleridirler.Aflatoksinler kanatlı yemlerinde büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Mikotoksinlerin en yaygını, en tanınanı ve en toksiğidir.Karsinojenik etkisi yanında çevre koşullarında bir yıl kadar aktivitesini korumaktadır.3000 C kadar ısıya dayanıklıdır. 200 – 250 C Isı ,%14 ve üzerindeki rutubet toksin sentezlenmesi için ideal koşullardır. Ancak hammadde ve/veya yemin mantar yüküyle,toksin sentezlenmesi arasında doğrusal bir ilişki bulunmamaktadır.

 

1961 yılında İngiltere’de rasyonlarında Latin Amerika menşeli yer fıstığı küspesi olan 100.000 hindi palazının ölümü Hindi X Hastalığı diye adlandırılmıştır.Sonraki vakalar ve çalışmalar nedenin aflatoksin olduğunu ortaya koymuştur.

    

Aflatoksinler kanatlılarda karaciğer dejenerasyonu ve tümörü, kondrosit fonksiyonlarında bozulma,büyümede gerileme, verim düşüklüğü, bağışıklık sistemin baskılanmasına neden olmaktadırlar.Pıhtılaşma faktörü protein moleküllerinin sentezi inhibe edildiğinden hemorajik lezyonlar ortaya çıkmaktadır.Dolayısıyla karkas kalitesinde bozulma söz konusudur.

 

3Resim.3. Aspergillus flavus (elektron mikrokop)

 

Kanatlılar içinde en duyarlı; sırası ile ördek ve hindi palazı,tavuklardır.Toksin duyarlı hayvan karaciğerinde daha toksik metabolitlere dönüşür. Kaynak ortadan kalktığında ,24 saatte vücuttan atılır.

 

Özel bulgu yok. 4 – 8 Haftalık gençler daha duyarlı. Klinikman yemden yararlanamama,büyümede yavaşlama genel kaşeksi,şiddetli ishal yaralanmaya / hastalıklara duyarlık, bir hafta içinde % 20 -60 ölümler gözlenebilmektedir.

 

4

 

 

 

 

 

 

 

Resim.4. Ördekte akut aflatoksikosis; karaciğerde hemoraji, büyüme, sarı-kahverengi renk

           

 

 

 

 

 

Yemde aflatoksin düzeyine göre:

• 0.075 ppm Büyümede yavaşlama

• 0.25 ppm Büyümede Durma

• 1 ppm Karaciğerde nekroz ,ölüm

• Bu değerlerin üstü kitlesel,akut ölümler  görülebilmektedir.

 

Okratoksinler :

 

Okratoksinler; Aspergillus ochraceus,A.niger,Penicillium verrucosum ve P.chrysogenum’un nefrotoksik etkili sekunder metabolitileri olup kanatlılarda aflatoksinden 3 misli daha toksiktir. İmmunosupratif etkisi yanında sekunder olarak genotoksik etkiye sahiptir. Okratoksinden etkilenmiş kanatlıların sıcaklık stresine dirençleri azalmaktadır.A,B,C,,D türevleri bulunmakta olup en toksik türevi okratoksin A dır. En fazla böbreklerde birikir.Bunu karaciğer, adale ve yumurta sarısı izler. Okratoksin 200 C üzerinde ısı ve % 15 den fazla rutubette tahıllar, fasulye,yer fıstığında mantar üremesi, pelet yemde mantar kolonizasyonu sonuçu toksin sentezlenir.

 

5Resim.5. Böbreklerde büyüme ve renk açılması, üreterde urat birikimi

 

 

 

 

 

Etkilenmiş sürülerde genel toksik semptomlara ilaveten:

 

ó Ürat depositli ishal

ó Yumurta kabuklarında sarı renk

ó Depigmentasyon

ó Ölüm

ó Karaciğer, dalak, böbrekte renk açılması, büyüme / kanma

ó Bağırsaklarda hemorajik enteritis

ó Böbreklerde ürat birikmeleri

ó Bazen airsacculitis

ó Visseral gut söz konusudur.

 

Trikotesenler :

 

Trikotesenler başlıca Fusarium mantarların sekunder metabolitleridir.Ancak Myrothecium,Trichoderma,Trichothecium,Cephalasporium mantar türelerince de sentezlenirler.Trikotesen mikotoksinleri hemopoetik ve retikuloendotelial sistemleri etkilerler,kemik iliği,damarlarda yaygın kanama ve diğer bozukluklara neden olmaktadırlar.

 

6Resim.6.Ördek gagasında ülserasyon(T-2 toksini)

 

 

 

 

 

 

 

7Resim.7. Trikotesen toksinlerinin neden olduğuağızdaki lezyonlar

    

 

 

 

Trikotesenler deoksinivalenol(-DON vomitoksin),T-2 toksin, nivalenol-NIV-, HT-2 toksin türevleri bulunmaktadır.

 

Trikotesenler yakıcı ve irritan olup lipidlerde yapısal bozukluklar ve protein sentezini inhibe etmektedirler. Kalp toksitite özelliği yanında iskelet,sindirim ve üreme sistemlerinde bozukluklar oluştururlar.Kemik iliğinde hematopoitik boşalım sonuçu anemi, lenfoid organlara etkilerinden immunosuprasyon söz konusudur.. Trikotesenlere en duyarlı domuzlardır. Sığırlar, tavuk,hindi,ördek,kaz,turnalar daha az etkilenirler.Ancak gençler daha duyarlıdırlar.% 15 Fazla rutubete ve 60-240 C ısıda mısır,buğday,arpa,yağlı tohumlar ve yemde sentezlenirler. Uzun müddet depolama ve pişirme ısısına dayanıklıdırlar. 1- 4 ppm Ciddi toksikasyona neden olmaktadır.

 

Kanatlılarda trikotesen toksinlere duyarlılık; ördek-kaz,hindi,tavuk şeklinde sıralanmaktadır.

 

Etkilenen kanatlılarda:

ó Düşkünlük

ó Kanlı ishal

ó Anormal tüylenme

ó Et / yumurta verim düşüklüğü

 

 

8Resim.8.Trikotesen toksinlerinin neden olduğu gelişme sorunu (aynı yaş)

 

               

 

 

 

 

 

 

 

9Resim.9.Trikotesen toksinlerinin neden olduğu ovoriumlarda folikül dejenerasyonu

 

ó Ölümler

ó Ağız,dil,damak,yemek borusu,mide / bağırsaklarda ülser ve nekrozlar

ó Yaygın hemoraji

óKaraciğerde  lekeler

ó Dalak, ovarium,ovidutkta atrofi

ó Böbreklerde büyüme,renk açılması,ürat birimleri

ó Taşlık mukozasının kolayca kalkar

 

Fumonisinler:

 

Fumonisinler; Fusarium verticillioides,F.proliferatum ve F. monilirforme’un bir metabolitidir. 200- 300 C ısıda, başta mısır ve mısır ürünleri olmak üzere %18 üzerinde rutubetli tahıllarda hızla üreyen mantarlarca sentezlenirler.En tanını fumonisin B1 dir.

         

Atlarda küflü mısır hastalığı olarak bilinmektedir.Fumonisin toksinlerine en duyarlı hayvanlar atlardır.Duyarlılıkta atları domuz ve sığır takip eder.Kantlılarda ise duyarlılık sıralanması ördek,hindi,tavuk seklindedir.

         

Fumonisinlerin nörotoksik özellikleri yanında nefrotoksik,hepatotoksik, embriyotoksik, teratojenik etkileri bulunmaktadır.

         

Özellikle broilerler başta olmak üzere, uzun süre fumonisinli yem tüketen tavuklarda  cidid sorunlara neden olmaktadır:

     

ó Siyah yapışkan ishal

ó Yem tüketiminde düşüş

ó FCR da artış

ó Gelişme geriliği

ó Canlı ağırlık kaybı

ó Yumurta verim kayıpları

ó Karaciğer,böbrek, pankreas ağırlığında artış

ó Karaciğer nekrozu

ó İmmun sistemde baskılanma

ó Artan ölümler

 

 Sitrinin :

 

Sitrinin Penicillum spp ve bazı Aspergiilus mantarlarınca sentezlenmektedir. Güçlü bir nefrotoksiktir.

 

Mısır başta olmak üzere pirinç ve diğer tahılların doğal kontaminantıdır. Etkilenen sürülerde:

ó Sulu ishal

ó Islak altlık

ó Aşırı su içme isteği

óVerim düşüklüğü

óCanlı ağırlık kaybı

óArtan ölümler

óVitamin D absorbsiyonunu engeller

óBöbrekler büyümüş ve solgun

óTaşlık iç tabakasında renk açılması ve kolayca kalkma

óKaraciğer ve safra kesesinde büyüme,mozaik manzarası

óBazen jejunumda kanamalar

 

Zearalenon :

      

Gibberella zeae (Fusarium graminearum), F. culmorum, F. oxysporum, F.roseum,

 

F. moniliforme, F. avenaceum, F. equiseti, and F. nivale türü mantarların mısır,sorgum, buğday, arpa,yulaf,çavdar,milo gibi tahılları kontamine ederek östrojenik etkili zeoralenonu (F-2 toksin) sentezlemektedirler.Zearalenon sentezi % 18 üzerinde rutubette ve soğuk iklimlerde daha sık rastlanır ve  yüksek düzeydedir.

      

Zearalenon zehirlenmesinde kanatlılarda:

       

óİbik,ovaryum ve testis ağılığında artış

 óOvidukt kisti

   óYumurta verimi ve çıkım sorunları

   óİnfertilite

 

Rubratoksinler:

         

Rubratoksinler hepatotoksik mikotoksinler olup Penicillium rubrum ve

P. purpurogenum mantarlarınca sentezlenmektedirler.Mantarlarca kontamine altlık,başta mısır olmak üzere tahıllar yağlı tohumlarda 250-300 C kolayca üretilmektedir.

         

Rubratoksinler hücrelerin DNA ve RNA molekülleri ile tepkimeye girerek yapısal bozukluklara neden olurlar.

       

Rubratoksinler Aflatoksinlerin sentezlendiği çevresel koşullarda üremekte ve etkinlikleri benzer biyokimyasal temele dayalı olarak gelişmektedir.Bu yüzdenden aralarında sinerjistik etkileşim söz konusudur.

       

 Rubratoksinler , doğal koşullarda tek başlarına zehirlenmelerin nedeni olmaları pek seyrektir. Aflatoksinlerin toksitesini artırıp,tabloyu ağırlaştırırlar.

      

Rubratoksinlerler yapılan çalışmalarda:

 ó Anoreksi

 ó Dehidrasyon

ó Deprasyon

 ó Kanlı ishal

ó İmmunosuprasyon

 óÖlümler

 ó Konjesyon ve hemoraji

ó Karaciğerde büyüme,kanamalı nekrozlar

óBursa fabriciusta atrofi

 

Patulin :

         

Patulin birçok Penicillium ve Aspergillus türü mantarlarca sentezlenen bir mikotoksindir. Kanatlılarda tek başına hafif tokikasyona neden olmaktadır. Ancak civcivlerde kursak sulu içerik dolu, şiddetli askides, proventrikulus,taşlık,bağırsakta kanamalar bozuk şekilli ve ince kabuklu yumurtalar dikkati çeker. Eğer düşük dozda aflatoksinde olaya karışmışsa büyüme baskılanmıştır, sürüde gelişme sorunu yaşanır. 

 

Mikotoksikosizten Nasıl Korunulmalı ?

         

Gerek tahılların gerekse yağlı tohumların mantar infestasyonundan korunmak için; hasat öncesinden başlanarak tarlada, hasat zamanı,sonrası,depolama ve nakil gibi işlemler ile yem hazırlama ve depolama sırasında aksatılmadan yapılacak işler ve alınacak önlemler bulunmaktadır. Bu işlem ve önlemlerin sürdürülebilir olması, sektörün her sorumlusunca  aksatılmadan uygulanması gerekir. Böylece hammadde ve nihai ürün olan yemin mantar yükünün olabildiğince minimize edilmesi, besin değer kayıplarının önlenmesi,mikotoksin riskinin ortadan kaldırılmasında başarıya ulaşılmış olunur.

       

 Teorikman yukarıda sıralananlar yapılması gereken doğrular olmasına rağmen, ne yazık ki pratikte zincirin başından sonuna kadar kesintisiz uygulamak söz konusu olmamaktadır. Bu da mikotoksikosiz sorununun Demokles’in Kılıç’ı gibi başımızın üstünde sallanması demektir.

         

Yem üreticisi olarak tohumluktan hasat sonuna kadar yem hammaddelerinde mantar saldırısını dolayısıyla mikotoksin kirliliğinin güvenli düzeyde tutulması için önlemler paketinin uygulanmasında her hangi bir müdahalemiz söz konusu değildir. Peki, güvenli yem üretimi için biz neler yapabiliriz, uygulanabilir etkin önlemler neler olmalıdır?

ó Alınan yem hammaddelerinin kuru,mantar ve mikotoksin yüklerinin güvenli sınırlar içinde olması

óGerekirse hububatların kurutularak depolanması

óRutubetsiz,serin,havadar,temiz silo ve ambarlarda depolanması

óYem imalatı sırasında toksin bağlayıcı veya mikotoksin deaktivatörü preparat kullanılması

 

Toksin Bağlayıcılar Kullanılması:

      

Birçok bağlayıcı madde yem hammaddesi ve/veya karma yemdeki mikotoksinlerin yakalanması ve böylece tüketen hayvanın etkilenmemesini amaçlayan fiziksel bir işlemdir.Bu amaç için perlit,zeolit,vermikulit gibi kil minareleri,aktif kömür,maya hücre duvarı ürünleri gibi adsorbant maddeler kullanılmaktadır. Ancak:

    Kimi toksin bağlayıcı yeterli adsorbsiyon yapabilmesi için yeme yüksek miktarda katılması gerekir bu da yem formülasyonunu ciddi derecede olumsuz etkiler.

    Vitamin,mineral ve bazı besin elementlerininde bağlanması söz konusudur. Toksin bağlayıcıların adsorbsiyonun mikotoksine yönelik seçici özellikte olmasıdır. Diğer bir deyişle;vitamin,mineral,antikoksidial,büyütme faktörü vb besin elemenleri ile diğer katkı ve ilaçları bağlamaması gerekir.

    Mikotoksin bağlanması yeterince stabil olmamaktadır.

    Mikotoksinlerin molekül yapıları birbirlerinden farklı olmalarından bağlanmada sorunlar yaşanır.

    Kimi mikotoksinler suda kolay çözünen polar guruplara sahiptir.Bunlarda bağlanma gerçekleşebilir. Ancak dipolar guruplara sahip mikotoksinlerin bağlanmaları mümkün olamamaktadır.

    Yem hammaddelerinin ve /veya yemin hangi çeşitten mikotoksin(ler) içerdiği ve düzeyinin bilinmesi gerekir. Aksi takdirde rasgele kullanılacak bir bağlayıcıdan sonuç beklemek sürpriz sayılmalıdır.

    Toksin bağlayıcı olarak üretilen veya hazırlanan doğal ve sentetik bentonit kil olan hidratlı sodyum kalsiyum aluminosilikatlar (HSCAS) polar aktiviteye sahip aflatoksinleri selektif olarak bağlarlar.Buna karşın polar aktivitesi düşük fumonisin, okratoksin gibi dipolar mikotoksinleri sınırlı düzeyde bağlamaktadırlar.

    Maya hücre duvarı ekstraktları özellikle aflatoksinlere etkin olduğu bilinmektedir. Diğer toksinleri de belli düzeylerde bağlamaktadırlar.

 

Biyolojik Deaktivasyon ve Biyotransformayon :

       

 Dipolar olan T-2 toksin,HT-2 toksin,DON, vomitoksin, fusarenon, diğer Trikotesenler, zearelenon, fumonisin,okratosin gibi mikotoksinlerin klasik toksin bağlayıcıları güvenli düzeyde tutulamadığı bilinmektedir.

 

Bunların parçalanmaları,dönüşümsüz zararsız metabolitlere hale getirilmeleri gerekir.Bunun içinde inaktive edici biyoprotein ve biyolojik unsurlar kullanılmalıdır. Ancak rasgele preparatında bu görevi yapması olanaksızdır.Bu ürünlerde aranan özellikler:

    Yem katıldığında stabil olmalı,peletleme ısısında aktivasyonunu kaybetmemeli

    Sindirim sisteminde aktivasyonu hemen başlamalı

    Hedef alınan mikotoksinler üzerinde nitelik ve nicelik açıdan etkin olmalı

    Deaktivasyon ve biyotranformasyon özellikleri yüksek ve yeni oluşan metabolitler canlı için zararsız olmalı

    Biyolojik tepkimeler geri dönüşümlü olmamalı

    Yem içindeki besin maddeleri ve katkılarla geçimli olmalı

 

Önemli Notlar:

 

         

Unutulması gereken önemli nokta; gerek toksin bağlayıcı gerek mikotoksin deaktivatörü ve biyotansformatörüler sindirim kanalıdaetkinliklerini gösteririler.

     

Mikotoksinleri tek aktif maddeyle şu veya bu şekilde bertaraf etmeye çalışmak çoğu kez yeterli olmamaktadır. Canlıda oluşturduğu hasarların,lezyonların önlenmesi, azaltılması gerekir. Keza baskılanan immun sistemin aktive edilmesine ihtiyaç vardır. Tüm bu ihtiyaçları karşılayacak, yani mikotoksinleri bağlayıcı, deaktive ve biyotrasformeedici, canlının bağışıklık sistemini hareket geçiren, oluşan hasar ve lezyonları onaramaya çalışabilmelidir.

 

Mikotoksinlerin sayılan bu olumsuzlarına cevap verecek kombine ürünlerin kullanılması gerekir.Bu ürünlerin kimi özellikleri şöyle sıralanabilir:

Mikotoksin bağlayıcı sinerjistik mineral karışımı, deaktive edici biyolojik unsur, solunum,sindirim sistemi ve karaciğer membranlarının hasarlarını gideren, karaciğer hücrelerindeki toksin reseptörlerine bağlanarak mikotoksinlerin buralara tutunmasını engelleyen bitkisel ektrat karışımı fitojenik unsurlar, canlının doğal bağışıklık reaksiyonlarını kuvvetlendirip, bağışık sistemini uyararak immun baskılanmanın etkisini azaltan fikofitik unsurlar olmak üzere dört kompenetli bir kombinasyondur.

ó Bileşimdeki 4 ana unsur hayvanları mikotoksikosisten korur.

ó Yemde bulunan mikotoksinlerin  neden olduğu karaciğer ve sindirim sistemi membranlarındaki hasarları azalma

ó Karaciğer hücrelerine toksin bağlanmasını engelleme

ó Mikotoksinlerin neden olduğu yangı ve lezyonların mimimize edilmesi.

ó Yemde bulunan mikotoksinlerin  yol açtığı immun sistemdeki olumsuzlukları ortadan kaldırılmasında yardımcı olur.

       

Bir başka alternatif; mikotoksin bağlayıcı sinerjistik mineral karışımı, deaktive edici biyolojik unsur, biyotransforme özellikli ve deaktive  edici biyoprotein, solunum,sindirim sistemi ve karaciğer membranlarının hasarlarını gideren, karaciğer hücrelerindeki toksin reseptörlerine bağlanarak mikotoksinlerin buralara tutunmasını engelleyen bitkisel ektrat karışımı fitojenik unsurlar, canlının doğal bağışıklık reaksiyonlarını kuvvetlendirip, bağışık sistemini uyararak immun baskılanmanın etkisini azaltan fikofitik unsurlar olmak üzere beş kompenetli bir kombinasyondur.

 

Bu tür kombinasyonlar; yem birden fazla mikotoksilerce yüksek düzeyde kontamine olduğunda ve damızlık sürülerin yemlerinde tercih edilmelidir.

         ó Polar ve dipolar tüm mikotoksinlerin kontaminasyonuna bağlı sorunların bağlama ve biyotranformasyonla tözümü

        ó Yemde bulunan mikotoksinlerin neden olduğu karaciğer ve sindirim sistemi membranlarındaki hasarları azalma

        ó Karaciğer hücrelerine toksin bağlanmasını engelleme

        ó Mikotoksinlerin yol açtığı immun sistemdeki olumsuzlukları ortadan kaldırılmasında yardımcı olma

        ó Mikotoksinlerin neden olduğu fertilite sorunlarının önlenmesi.

 

Kaynaklar

1. Anon(2000): Fumonisin B1. UN Enviroment Programme. www.inchem.org/documents/ech/ech/ech219.hthm. Erişim:09.07.07.

2 Anon(2002): Patulin. European Myucotoxin Awareness Network, Fact sheet 6. http://www.leatherheadfood.com/eman2/fsheet6.asp .Erişim: 24.07.07.

3 Anon.(2002):Fumonisin. Southwest Farm Press. www.southwestfarmpress.com/news/farming_fumonisin_found_texas/index.html. Erişim:09.07.07.

4.  Anon.(-) : Mycotoxins, Romer Labs,Inc. MycoBriefs, www.romerlabs.com/mycotoxins.html. Erişim: 03.07.07.

5 Anon.(-):Mycotoxins in the Grain Market.Iowa State University Extension. www.extension.iastate.edu/grain/info/mycotoxinsthegrainmarket.htm. Erişim:04.07.07.

6. Bryden,W.L.(2004): Acut and Chronic Toxicology of Mycotoxins in Animal  Production. (in) World Nutrition Form, 25-26. Biomin GmbH. Austria.

7. Buttinger,G. Et al.(2004) : New Rapit Clean up Device for Ochratoxin A. (in) World Nutrition Form, 103-104.

8. Demirözü,K.(1978) :Kanatlılarda Mycosis,Mycotoxicosis ve Kontrolü. Pendik Vet.Bak.Ser.Enst. Dergisi, X(2) 39-62.

9. Demirözü,K.(1988) Mikotoksin Kontrolü:Arkasındaki Esaslar(çeviri).Tavukçunun Sesi,30-31.

10.Demirözü,K.(2004):Fungal Hastalıklar.Topkim-Biomin Geleneksel Yıllık Toplantıları. Eğitim Yayını,1-19.

11.Demirözü,K.; İstanbulluoğlu,E.(1983):Mikotik Enfeksiyonlar. Kanatlı Hayvanların İnfeksiyöz Hastalıkları ve Laboratuar Teşhis Yöntemleri. Pendik Vet.Kont.ve Araşt. Enst. Yayınları No:7,153-162.

 12. DeWolf,E. Et.al.(-):Moldy Grains,Mycotoxins and Feeding Problems.Ohio State Universite Extension. www.oordc.ohio-state.edu/…/Mycotoxins/mycopagedefault.htm Erişim:04.07.07.

13 Genter,M.B. Et al.(-):Efect of Mycotoxins on Poultry Health and Productivity.www.ces.ncsu.edu/gaston/Agricvulture/mycotoxins/mycopoultry.html.Erişim:04.07.07.

14 .Heiniger,R.W.(2002):Fumonisin:Growning Problem in corn. www.ces.ncsu.edu/plymount/crops/docs/fumonisin2002 Erişim:09.07.07.  

15.Heniki,S. Et al.(2004): Toxicity of Ochratoxin A in a Brevibacillus brevis-Growth Inhibition Assay. (in) World Nutrition Form, 99-100. Biomin GmbH. Austria.

16.Herrman,T.(2002):Mycotoxins in Feed Grains and Ingredients.Kansas State University Agriculture Experiment Station and Cooperative Extension Service,USA.

17. Hoerr,R.j.(2003) : Mycotoxicoses.(in) Diseases of Poultry,Saif,Y.M. et al.(editor) Iowa State Press USA,11.th.Edition ,1103-1132.

18. Jones,F.T. Et al.(1994):Understanding and Coping with Effect of Mycotoxins in Livestock Feed and Forage. North Carolina Cooperative Extension Service. www.ces.ncsu.edu/disaster/drough/dro-29.html Erişim: 04.07.07.

19. Nitsh,S. Et al.(2004): Effects on Performance Parameters of Weaning Piglets Feed a Diet Containing Ochratoxin A. (in) World Nutrition Form, 102. Biomin GmbH. Austria.

20.Oswald,I.P.(2004): Mycotoxin effects on the Pig Immunee System. (in) World Nutrition Form, 22-24. Biomin GmbH. Austria.

21..Richard,J.(2000): Mycotoxins- an Overview. Romer Labs Guide to Mycotoxins Vol. 1. Romer Labs.Inc.

22.Roberts,S.L.(2004):Mycotoxin List. www.mold-help.org/content/view/457. Erişim:03.07.07.

23..Sonal,Ş.;Oruç,H.H.(2000): Bursa Bölgesindeki Yumurta Tavuk Çiftliklerinden Sağlanan Yemlerde Mikotoksin Düzeyleri. Y:Y:Ü:Vet.Fak.Derg.11(2):1-6.

24.Schatzmayr,G.(2004): Latest Research in Field of Modern Animal Nutrition. (in) World Nutrition Form, 93-95. Biomin GmbH. Austria.

25. Schatzmayr,G. Et al.(2004): Degradation of the Mycotoxin Ochratoxin A by Aerobic Bacteria. (in) World Nutrition Form, 97. Biomin GmbH. Austria.

26. Schatzmayr,G. Et al.(2004): Novel Strategy for Deactivating Ochratoxin A in Feed. (in) World Nutrition Form, 98. Biomin GmbH. Austria.

27. Şanlı,Y.(2002); VETERİNER Klinik Toksikoloji.Medipres,Ankara.2.baskı,487-548.

28 .Täubel,M. Et al.(2004): Biological Deactivation of Fumonisins. (in) World Nutrition Form, 108. Biomin GmbH. Austria.

29. Waldroup,P.W.(1997): Managing Mold and Mycotoxins in poultry Feed. ASA. http://www.asasea.com Erişim:04.07.07.

30.Weaver,L.(2007): Managing Mycotoxins: Partnering detection with control. Feed International,July 2007 16-17.

(*) :Çiftlik Dergisi(2010) 315,38-42 yayınlandı.

 


DİĞER HABERLER
Yumurta Fiyatları Neden Artıyor..?
2 Nisan 2013. 11:08
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x