Komşularımızın sınırlı araştırma yatırımlarını tohumcularımız fırsata dönüştürebilir


69fbac3ae267a42488dedaea8e99912d_1373118382

 

 

 

 

Nazimi Açıkgöz

 
Gıda ve tarımla ilgili bir uluslar arası araştırma kuruşunun (IFPRI ) son raporuna göre, Ortadoğu ve
Kuzey Afrika Ülkeleri vatandaşlarınıdoyurmak üzere, tarımsal araştırma yatırımlarını artırmak
zorundadırlar. Bu bağlamda bazı ülkelerin söz konusu yatırımları ikiye değil, dörde katlamaları
gerekeceği saptanmıştır. Bölgedeki 11 ülkeden Ürdün ve Umman hariç hiç biri, Birleşmiş
Milletlerin önerisi olan,tarımsal gelirin %1’ini araştırmaya yönlendirmemiştir.

 

Son elli yıllık verilere dayalı araştırmalarda, tarımsal ARGE’ye yapılan yatırımla tarımsal üretim,
gıda güvenirliği ve kalkınmaarasında çok kuvvetli bir korelasyon saptanmıştır.

 

Bölgede tarımsal üretim 2050’ye kadar %2,1 artması gerekmekteyken, söz konusu artış 2000
yılından günümüze ancak %1,9 da kalmıştır. Hâlbuki nüfus artışı, küresel ısınma ve kuraklık
bölgeyi uzun yıllardır tehdit etmektedir. Kamu ödemelerindeki sorunlar nedeniyle Mısır, Ürdün
ve Lübnan’dan çok sayıda uzman, ülke dışı görevler almıştır.

 

Bazı ülkelerde ise uzman kalifiye ARGE elemanları emekli olmak üzeredir.

 

Asıl sorun, vergi sistemlerindeki aksaklıklar ve tohumculukta en önemli konu olan ıslahçı
haklarına getirilemeyen koruma nedeniyle ÖZEL SEKTÖRÜN komşu tarımında yeterince devreye
girmemiş olmasıdır.

 

Türkiye ise, 2014 verilerine göre 170 milyon dolara ulaşan ihracatı ile orta doğuda, tohumculuğu
hızla gelişen bir ülke görünümündedir.

DİĞER HABERLER
Bakanlık-Visad-Sektör Değerlendirme Toplantısı

 

Özellikle tohumun yanında “çeşit” (ıslahçı hakları!) ihracatına başlayan ülkemiz (Bulgaristan ve
Rusya’ya çeltik, Ukrayna’ya fasulye), geliştirilecek stratejilerle, en azından bazı türlerde,
komşularının tohum tedarikçisi olabilir. Yetkililerin, 2023 yılında tohum ihracatının 500 milyon
dolarlara çıkabileceği beklentisi hiç de hayalî sayılmaz. Yeter ki, bu konuda kendi ARGE’mizi
zekice yönlendirebilelim. Üniversitelerimiz, maalesef, bu konuda yeterince aktif hale
getirilememiştir. YÖK’te başlatılacak bir girişimin, yalnız ziraat fakültelerinde değil, tüm biyolojik
bilimlerdeki kadroların,raflık araştırmalar yerine, bitki ıslahının gerektirdiği başlangıç
materyalini sağlamak üzere yönlendirmede fazla geç kalınmamalıdır.

 

Unutulmamalıdır ki minimum ortamlarda dahi, bazı yerel türlerin morfolojik, fizyolojik, moleküler
karakterizasyonları ile yola çıkılabilir. Diğer taraftan Türk bilim kadroları, tohumculuğumuzun
temel gereksinim konularını 21-23 Eylül 2015 tarihleri arasında Darıca’da gerçekleştirilecek YEŞİL
BİYOTEKNOLOJİ kongresinde, (http://www.greenbiotechnology2015.org/) ele alacaklardır.
Aşağıda sıralanan ileri teknolojik konuların, tohumculuğumuzun temel gereksinimi olduğu bir
gerçek. Özellikle özel sektörün, daha şimdiden gereksinim duyacağı bu konuların ilgi ile takip
edileceği beklenmektedir.
1. Genom düzenleme
2. Omik teknolojileri
3. Transgenik bitkilerin seçimi
4. Bitkilerde gen haritalama
5. Kriyoprezervasyon
6. Sentetik tohum üretimi
7. Haploid bitki üretimi
8. Bitki viral hastalıklar
9. Bitki biyoteknolojisi

DİĞER HABERLER
NATO Suriye konusunda uzlaşamıyor

 

Küresel ısınma, beslenme ve tüketim alışkanlıklarında yaşanacak değişimler, tohum sektöründe
yeni hedeflere, yeni konulara ve yeni yöntemlere yönelmeyi gerektirmektedir. 2050 yılında kişi
başına yıllık tüketiminde tahıllarda değişim beklenmemesine karşın, baklagillerdeki
%15, bitkisel yağlarda %33 artış beklentisi, tohum sektörü için ilginç olsa gerek (Açıkgöz 2015 ).


5 Temmuz 2015. 18:00
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x