“Konya Ovası Projesi Sempozyumu”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, “KOP aslında Marmaray gibi geçen yüzyılın rüya projelerinden biri ve biz bugün bu hayalleri gerçekleştiriyoruz. Tıpkı Marmaray gibi” dedi.
KOP Bölgesi Üniversiteler Birliği (UNİKOP) ve KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından Dedeman Otel’de gerçekleştirilen “Ulusal KOP Bölgesel Kalkınma Sempozyumu”na katılan Bakan Eker, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin artık yerel dinamiklerin harekete geçirilmesi anlayışını benimsediğini ve bunu hayata geçirdiğini söyledi. Bu sempozyumun da yerel dinamiklerin harekete geçirilmesi noktasında önemli bir adım olduğunu ifade eden Eker, bu anlamda dünyanın sayılı bölgesel kalkınma projelerinden bir olan GAP’ın da AK Parti Hükümeti döneminde hızlandırıldığını, projenin son aşamaya geldiğini bildirdi.
GAP’ta edindikleri tecrübeyi, Konya Ovası Projesi’nde sahaya aktarmak durumunda olduklarını dile getiren Eker, “Biz tarım sektörü olarak GAP’tan büyük tecrübe kazandık. Bunlar içerisinde acı tecrübeler de var, çok verimli çalışmalar da var. Bunları, tüm sonuçlarıyla Konya Ovası Projesi’nin bileşenlerine aktarmak durumundayız” diye konuştu. Bakan Eker, KOP’un da bölgenin ve Türkiye’nin önemli projelerinden biri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “KOP aslında Marmaray gibi geçen yüzyılın rüya projelerinden biri ve biz bugün bu hayalleri gerçekleştiriyoruz. Tıpkı Marmaray gibi. Marmaray’ın rüyasını da hayalini de projesini de Sultan Abdülmecid başlattı, Abdülhamit döneminde projelendirildi. Buradaki Mavi Tünel de KOP’un ana unsurlarından birisi. Bu da 1907 yılında başlayan bir süreçle o tarihte rüyası görülen, hayali kurulan, projelendirilen, tasavvur haline getirilen bir konu. Bugün Türkiye artık hafızası giderek daha çok yerine oturan ve bu manada da gücünü de potansiyelini de daha iyi kullanabilen, kapasitesini daha iyi değerlendirebilen bir konuma geldi. Konya Ovası sulaması da bununla ilgi çalışmalardan birisi…” Tuz Gölü havzasındaki tuzlu suların diğer sulara karışması KOP bölgesinde yağış miktarının oldukça az olduğunu, 3 milyon hektar tarım arazisinin yaklaşık yüzde 30’unda sulu tarım yapılabildiğini aktaran Bakan Eker, bu nedenle 1 milyon hektar alanın nadasa bırakıldığını, buna bağlı olarak bazı bölgelerde topraktan 2 yılda bir ürün alınabildiğini anlattı.
KOP bölgesinde su tüketiminin çok yüksek olduğuna işaret eden Bakan Eker, “Çoğu zaman uygun olmayan sulama teknikleri ve yöntemleriyle sulama yapılıyor ve her sene bu bölgede 3 milimetre civarında yeraltı sularının seviyesi düşüyor. Orta Anadolu’nun bazı bölgelerinde artık yeraltında su hazineleri boşaldığı için obruklar oluşmakta. Yani büyük yeraltı boşlukları oluşuyor. Hatta, Tuz Gölü havzasında suyun yer değiştirmek suretiyle, tuzlu suyun artık diğer sulara karışmasına kadar gittiğini maalesef biliyoruz” ifadelerini kullandı. Bakanlık olarak KOP’un bazı bileşenlerinde sorumlulukları olduğunu, bu sorumlulukları yerine getirmek için çalıştıklarını kaydeden Eker, bu bileşenlerden birinin de toplulaştırma işlemleri olduğunu belirtti.
“10 yıl içinde 6 milyon hektar alan toplulaştırdık”
Arazi toplulaştırma çalışmaları Eker, Türkiye’nin dünyada tarım arazisi miras yoluyla bölünebilen çok nadir ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu, geleceğimizi ciddi manada tehdit ediyor. Medeni kanunumuzda tarım arazileri, aynı menkul mallar gibi babadan evlada geçerken miras yoluyla bölünebiliyor. ABD’de bir işletmenin ortalama arazi büyüklüğü 181 hektar, yani 1810 dünüm. Bizde 60 dekar, orada 1810 dekar. İngiltere’de 457. Fransa’da 430, Almanya’da 420 küsur dekar, İspanya’da 240 dekar. Biz 80 yılda 1926’dan sonraki medeni kanunla aşırı derecede hızla bölüne bölüne bu hale geldik. Toplulaştırma bunun için önemli. 1961 yılından 2002’nin sonuna kadar Türkiye’de 450 bin hektar arazi toplulaştırıldı. 41 yılda 450 bin hektar… Biz ise 10 yıl içinde 6 milyon hektarı tamamladık. 2023 hedefimiz; Türkiye’deki tüm toplulaştırma imkanı bulunan arazilerin tamamının toplulaştırılması.” dedi.
Tarımla ilgili inovasyon ve Ar-Ge merkezinin kurulması Bölgede 7 üniversite olduğunu, Tarım Üniversitesi’nin de gerçekleşme aşamasına geldiğini anımsatan Eker, şunları kaydetti: “Bakanlığımızın da 2 enstitüsü var. Burada tarımla ilgili bir inovasyon ve Ar-Ge merkezinin önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Yani kurulacak bir tarım üniversitesi var. Bu bölgedeki 7 üniversite ve mevcut araştırma enstitüleri var. Bunların hepsini toplayıp, hepsi güçlerini birleştirip, bir tarımsal inovasyon ve araştırma, geliştirme merkezinin gerçekte evrensel standartlarda ve ünümüzdeki yüzyılın meselelerini dikkate alacak şekilde, tarımın ve hayvancılığın tüm alanlarında bu şekilde bir inovasyon merkezinin kurulmasının da çok önemli olduğunu, bu sempozyumda böyle bir karara varılmasının çok hayati ve pratik bir sonuç olacağını ifade etmek istiyorum.” Hükümet olarak bölgesel kalkınmaya çok önem verdiklerinin altını çizen Eker, sempozyumda, bu konuyla ilgili sorunlar, imkanlar, avantajlar ve dezavantajların ayrıntılı şekilde konuşulacağını bildirdi.
Sempozyomun ardından Bakan Eker ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz , Konya Valisi Aydın Nezih Doğan’ı makamında ziyaret etti. Burada valilik şeref defterini imzalayan Eker ve Yılmaz, ardından Vali Erol ile bir süre görüştü. Bakan Eker, Konya başta olmak üzere bölge illerinin tamamının Konya Ovası Projesi ile ülkenin gelişmesine çok ciddi katkı sağlayacağını söyledi. Eker, şöyle konuştu: “Mavi Tünel ve Konya Ovasının sulamaya açılması geçen yüzyılın rüyasıydı ama bu geçen yüzyılın rüyalarını gerçekleştirmek bizim hükümetimize düşüyor. Tıpkı Marmaray Projesi’nde olduğu gibi. Onun da geçen yüzyıl rüyası görülmüştü. Sultan Abdülmecid ve Abdülhamit tarafından projelendirilmişti. Biz onu hayata geçirdik. Şimdi de Konya Ovası ve Mavi Tünel Projesi’ni hayata geçirmek suretiyle o rüyayı da yine biz gerçekleştirmiş oluyoruz. İnşallah kalkınma yolunda daha önemli projelere imza atacağız.” dedi. Ziyaret sonunda Vali Erol, Eker ve Yılmaz’a Mevlana figürlü tablo hediye etti.
