Özal’ın 22.Ölüm yıldönümü


Cumhurbaşkanı Özal  1990 yılında Uluslararası Tavukçuluk Kongresini açış konuşmasını yaparken bilimsel Tavukçuluk derneği Başkanı Prof.Dr.Rüveyde Akbay ile birlikte görülüyor

Cumhurbaşkanı Özal 1990 yılında Uluslararası Tavukçuluk Kongresini açış konuşmasını yaparken Bilimsel Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof.Dr.Rüveyde Akbay ile birlikte görülüyor

 

 

 

17 Nisan 1993’te hayatını kaybeden 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 22’nci ölüm yıl dönümünde ekonomik ve sosyal gelişmelerdeki başarısının yanı sıra yeni anayasa, başkanlık sistemi, Kürt sorunu ve terörün bitirilmesine dair projeleriyle de hala anılıyor.

 

Turgut Özal’IN ÖZGEÇMİŞİ

 

 

Halil Turgut Özal (13 Ekim 1927; Malatya[1] – 17 Nisan 1993; Ankara), Türkiye’nin 45. ve 46. dönem hükûmetlerinde başbakanlık yapmış ve ardından sekizinci cumhurbaşkanı seçilerek, görevi başında hayatını kaybetmiş olan Türk siyasetçisi ve devlet adamıdır.

 

 

Babası Malatya/Çırmıktılı Ünlüoğulları’ndan banka memuru Mehmet Sıddık Özal, annesi ise Tunceli Çemişgezekli, ilkokul öğretmeni Hafize Hanım (d. 1906 – ö. 1988) olan Turgut Özal’ın annesi Kürt kökenlidir. Çocukluğunun bir döneminde pilot olmak isteyen Özal, Silifke’ye taşındıktan sonra, eşeğin üzerinden düşerek kolundan sakatlanmış ve kollarından biri diğerine göre daha kısa kalmıştır. Bu durum pilot olma isteğinden zorunlu olarak vazgeçmesine neden olmuştur.

 

4 yaşındayken Bilecik’in Söğüt ilçesine taşınan Özal, ilköğrenim hayatına burada başladı. Babasının görevi nedeniyle sık sık il değiştiren Özal, ortaokulu Mardin’de bitirir. Mardin’de lise olmaması nedeniyle, Konya Lisesi’nde eğitimine devam eden Turgut Özal’a bu dönem içerisinde kardeşi Korkut Özal da eşlik etmiştir. Son olarak Kayseri Lisesi’nde lise eğitimini bitiren Özal, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği’ni burslu olarak okur. 1950 yılında mezun olur. Mühendislik yapar ve sonra siyasete girer.

 

Turgut Özal, ailesinin isteğiyle evlendiği Ayhan İnal’la 1952 yılında kısa süreli bir birliktelik yaşadı.Bu evlilikten sonra çalıştığı kurum Elektrik İşleri Etüd İdaresi’nde sekreter olarak görev yapan Semra Yeyinmen ile evlendi. Bu evlilikten sonra Ahmet (d. 1955), Zeynep (d. 1956) ve Efe (d. 1967) adında üç çocuk sahibi oldu.

 

Evlendikten sonra, Amerika’da Texas Tech Üniversitesine ihtisas yapmaya giden Özal ekonomi branşında eğitim aldı.

DİĞER HABERLER
Fransa'da 1 milyon ördek ve kaz imha edilecek

Turgut_Ozal

Bürokratlık dönemi

 

Geri döndüğünde EİEİ Genel Müdür Yardımcısı (ya da Genel Direktör Teknik Müşaviri; kayıtlar arasında ikilem mevcut) oldu ve Türkiye’de elektrifikasyon üzerine projelerde çalıştı. 1958 yılında Planlama Komisyonu’nda sekreterya görevini yaptıktan sonra 1959 yılında Ankara Ordonat Okulu’nda yedek subay oldu. Dönemin Devlet Su İşleri Genel Müdürü (ve 33 sene sonra 9. Cumhurbaşkanı seçilecek olan) Süleyman Demirel de, 27 Mayıs Darbesinden hemen sonra askere alındı.

 

Askerliği sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı’nın kuruluşunda çalışan Özal, 1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel’in danışmanı olarak görev yaptı. 1967 yılında DPT Müsteşarı oldu. 1971’den 1973’e kadar Dünya Bankası Sanayi Dairesi’nde danışman olarak çalışan Özal yurda döndükten sonra başta Sabancı Holding olmak üzere birçok sektördeki, birçok şirket için yönetici olarak çalıştı. Sabancı Holding’deki görevinin Genel Koordinatörlük olduğu belirtilmektedir.

 

Siyasi yaşamı

 

1977 genel seçimleri’nde Millî Selamet Partisi’nden İzmir milletvekili adayı oldu; ancak seçilemedi. 43. Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ile DPT Müsteşar vekilliği görevlerine getirildi. 24 Ocak Kararları’nın mimarı olarak görev yaptı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, bu politikaları devam ettirmek amacıyla Bülend Ulusu Hükümeti’nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirildi. Bu göreve getirildikten 22 ay sonra, 14 Temmuz 1982 yılında istifa etti.

 

Turgut Özal Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış tek başbakanı ve cumhurbaşkanıdır.

 

Başbakanlığı

 

 

20 Mayıs 1983’de Anavatan Partisi’ni kuran Özal 6 Kasım 1983’deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar ve 45. Hükümet’in Başbakanı oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13 Nisan 1985’de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.

 

 

1987 yılında yapılan genel seçimlerde de 292 milletvekili çıkartarak tekrar çoğunluğu sağladı ve 46. Hükümet’in başbakanı oldu. İktidarda bulunduğu 1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık yüzde 5,2 oranında büyümüştür. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nu değiştirerek Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nı kurdu.

DİĞER HABERLER
Şehit öğretmen Aybüke son yolculuğuna uğurlandı

 

18 Haziran 1988 Cumartesi günü Ankara Atatürk Spor Salonu’nda Anavatan Partisi’nin 2. Olağan Kongresi’nin düzenlendiği sırada Kartal Demirağ isimli saldırgan tarafından düzenlenen suikasttan yaralı olarak kurtuldu. Foto muhabirleri ve televizyon kameraları için hazırlanmış olan platformun önünden ve Özal’a 12 metre öteden saat 12.15’te iki el ateş eden Demirağ, Turgut Özal’ı sağ elinden yaralamıştır. Saldırı sonrası etrafa rastgele ateş açan korumalar ise 18 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Yaralananlar arasında Bakan İmren Aykut da vardır. Önce ölüm cezasına çarptırılan, ardından cezası 20 yıla indirilen Kartal Demirağ’ı cumhurbaşkanlığı döneminde affetmiştir.

 

Barzani’ye uluslararası alanda rahat seyahat edebilsin diye Türk Pasaportu (kırmızı pasaport) vermiştir. Yıllar sonra Barzani bu pasaportu 2003 yılında Türkiye’ye iade etmiştir.

 

Cumhurbaşkanlığ

 

Özal 1989’daki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu. Sosyaldemokrat Halkçı Parti ve Doğru Yol Partisi meclise girmeyerek seçimi boykot etti. İlk turda Turgut Özal 247, ANAP Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş 18 oy aldı. 17 oy boş çıkarken 3 oy geçersiz sayıldı. İkinci turunda 284 milletvekilinin katıldığı oylamada adaylardan Başbakan Turgut Özal 256 oy alırken, Çelikbaş 17 oy aldı. 2 oy geçersiz sayılırken 9 oy boş çıktı. 31 Ekim 1989 tarihinde gene muhalefetin katılmadığı 3. tur oylamasında Turgut Özal 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 8’inci Cumhurbaşkanı oldu. 9 Kasım 1989 tarihinde resmi olarak görevine başladı. Bu seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız demesidir.

 

Körfez savaşı ve Özal

 

Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı’dır. Bu olayda çok aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının kontrolunu elinde tutan Saddam Hüseyin’in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hakimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu. Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olan her şeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi. Bu nedenle ABD’ye bu konuda açık destek verdi.[10] Harekata Türk Ordusunun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük’e girilmesini isteyince, zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı; görevden ayrılmasına sebep olarak da 1. Körfez Savaşı’nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü.

DİĞER HABERLER
Türk Polis Teşkilatı Kuruluşunu Kutluyor

 

Sivil cumhurbaşkanı

 

Özal, her zaman sivil yönetimi savunmuş ve halk tipi sivil kıyafetlerden hoşlanmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarını resmi kıyafetiyle ziyaret eden diğer Cumhurbaşkanlarından farklı olarak çoğu defa kravatsız, keten pantolon, keten ayakkabı ve tişörtle resmi programlara katılmıştır. Yandaki resimde görüldüğü gibi üst rutbeli askerlerin devir teslim törenine katılmazken, küçük bir ilçede kaymakamın göreve başlama törenine katılmıştır. Askeri birlikleri şortla denetlemesi medya tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Özal diğer cumhurbaşkanları gibi konuklarını köşkte ağırlamak yerine, Marmaris Okluk koyundaki resmi yazlıkta ağırlamıştır. Ölümünde sivil cumhurbaşkanı, demokrat cumhurbaşkanı, dindar cumhurbaşkanı pankartlarıyla da bu tutumu desteklenmiştir.

 

Ölümü

 

Turgut Özal, 17 Nisan 1993’te 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra ölmüştür. Özal’ın cenazesine Türkiye’nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etmiş, televizyonlardan canlı yayımlanmış; ülkede bayraklar yarıya indirilmiştir. Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Turgut Özal ile de yakın dost olan George H. W. Bush beklentilerin aksine cenaze törenine katılmamıştır. “Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum” şeklindeki vasiyetine uyularak kendisi tarafından yaptırılan eski başbakan Adnan Menderes’in anıtmezarının bulunduğu Topkapı’da, Vatan Caddesi üzerinde kendisi adına hazırlanan anıtmezara defnedildi.

 

 

Bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. Turgut Özal’ın limonatasına katılan arsenikle zehirlendiği iddiasını ortaya atan eşi Semra Özal, delil olarak da saç örneğini ABD’de tahlil ettirdiğini belirtmektedir. 2 Ekim 2012 tarihinde Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 19 yıl aradan sonra kabri açılmış olup ölümünün bir suikast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi sonucunda Adli Tıp Kurumu araştırmalar ve bulgular sonucu zehir bulunduğunu ancak Özal’ın zehirden mi yoksa başka sebepten mi öldüğünü tespit edemeklerini açıklamıştır.


17 Nisan 2015. 11:23
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x