SEÇİM HAVASI

SEÇİM HAVASI

H.Yalçın KÖKSAL
Uzman Veteriner Hekim
Veteriner Hekimler Derneği
Genel Sekreteri   

Türkiye yine bir seçim atmosferine girdi. Her seçim döneminde olduğu gibi bu dönemde de halkımız pek çok vaatle sanal mutluluk yaşayacak.

Sanal mutluluk diyorum çünkü ,  daha önceleri yaşadıklarımız ortada. O halde bizlere seçmen olarak düşen en önemli görev, seçileceklere doğru yolu gösterip, onları yerine getiremeyecekleri sözleri  vermek zorunda bırakmamak. Gerçek hedeflere yöneltmek olacaktır. Aksi takdirde yakın zamanda tatlı rüyalardan uyanıp gerçeklerle yüz yüze geleceğimizi unutmayalım.

Bence gelecek iktidarlardan en önemli beklenti, işsizlik, eğitim, beslenme  ve sağlık konularında yapacakları icraatlar olmalı.

Bu gün tüm sektörlerin içine düştükleri açmazların yanı sıra,  halkımızın sağlıklı beslenme hakkını doğrudan ilgilendiren , sağlıklı nesiller yetiştirmenin ön şartı olan yeterli ve dengeli beslenme koşulunu yakından ilgilendiren tarım ve hayvancılık sektörünün bitmek bilmeyen sıkıntıları  her geçen gün biraz daha artmaktadır.

1980 ‘ li yıllardan başlayarak günümüze kadar gelen süreçte uygulanan TARIM VE HAYVANCILIK POLİTİKALARINI gözden geçirerek hangi noktalarda yanlış veya yanlışlar yapıldığını ortaya koymak ve yapılan yanlışlarla korkmadan, çekinmeden yüzleşmek zamanı çoktan geldi ve geçiyor.

Dışa bağımlılık her konuda risklidir. Ancak bir ülke beslenmede,  dışa bağımlı hale geldi ise artık bu, risk olmaktan çıkıp tehlike boyutuna ulaşmış demektir.

Şayet siz tohum,yem bitki ve katkıları,sperma,damızlık,ilaç, aşı gibi tarım ve hayvancılığın en önemli girdilerinde dışa bağımlı oldu iseniz, pek tabiidir ki dışarıdan hububat, canlı hayvan, et ithal etmek zorunda kalırsınız. Bu kaçınılmaz bir sondur.

Bu güne kadar yıllarını bu konulara vermiş bir kişi olarak ve de yönetiminde olduğum meslek örgütü olarak ilgili ve yetkililere gerek seçim öncesi ve gerekse  seçilip iktidar olduktan sonra pek çok raporlar sunarak sektörün sıkıntılarını bazen sözlü ve  çoğu kez raporlar halinde sunduk.Hey hat bu güne kadar hiçbir yetkili “Gelin arkadaşlar siz ne diyorsunuz?” demedi.

Şimdi yeni bir umutla belki Haziran Genel Seçimlerinden sonra TBMM çatısı altında görev yapacak Sayın Vekillerimize ve ilgili Bakanlarımıza belki ulaşabilir, belki daha öncekilere anlatamadıklarımızı anlatma şansını yakalayabiliriz.

Son dönemlerde yapılan canlı hayvan ve et ithalatı ile ülkemiz ne kazandı ? Sektöre bu ithalatların etkisi ne oldu ? Acaba bu ithalatlar sayesinde halkımızın sağlığını ne denli tehlikeye attık ? İthalata ayrılan ve yurt dışına kazandırdığımız maddi kaynakları yetiştiricilerimize kanalize etseydik karlı mı yoksa zararlı mı olurduk?

Yetiştiricilerimizi nasıl korur ve teşvik ederiz ? Sektörün lokomotifi olan ve özelleştirilen kuruluşlara sahip çıksaydık ne kaybederdik ? GDO TEHLİKESİNE karşı gerekli duyarlılığı gösterdik mi ? NIŞASTA BAZLI ŞEKER tehlikesi ile ne kadar ilgilendik ? Olan oldu bari bundan sonra yeniden başlayıp eski ve klişeleşmiş hatalardan arınmak çok mu zor ? Bu konularda kısa- orta ve uzun vadeli hedefler ve programlar yaparak bir an önce kan kaybımızı önce durdurup, sonra kaybettiklerimize tekrar sahip olsak ve sonrada hedeflerimizi üst seviyelere çıkartarak tekrar ihracatçı ülke konumuna gelmeye çalışsak acaba hata mı yapmış oluruz ?
İşte bu konuları paylaşabileceğimiz, tartışabileceğimiz ve birlikte çözüm arayabileceğimiz birilerine şayet ulaşabilirsek inanınki bu sıraladıklarımızı yerine getirmek hiç de zor olmayacaktır.

Her şeye rağmen umutlarımızı yitirmeyelim . Çünkü çözümü biliyoruz, ergeç bizleri de dinleyecek birileri bir gün mutlaka karşımıza çıkacaktır.