Sera gazları salınımı ve küresel ısınma artacak
Varşova’da yapılan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesine Tindall Merkezinden İngiliz bilim adamları tarafından sunulan raporda belirtildiğine göre bu yıl sera gazları salınımı normal düzeyi %61 aşarak rekor kıracak. Tüm sera gazları salınımının %40’ından fazlası kömüre düşüyor. Raporda karamsar bir tablo çizildi. Dünyada ısı derecesi yükseliyor, buzlar eriyor ve okyanuslarda asitlik derecesi artıyor.
Atmosferi en çok kirleten, Çindir. Çin’in endüstrileşmesi insanlığa çok pahalıya mal oluyor. Değişik tür doğal yakıtın yakılması sırasında oluşan gazlar, salınımının %27-sini oluşturuyor. Ve Çin sera gazları salınımı ile daha az ilişiği olan nükleer enerji üretimini geliştirdiği ve likid gazı üretimini ve diğer ülkelerden ithalatını arttırdığı halde bu tedbirler az geliyor. Enerji gelişme Fonu müdürü Sergey Pikin Rusya’nın Sesi Radyosuna verdiği demeçte şunu söyledi:Çin şimdiye kadar çok büyük miktarda kömür tükettiği için dünyayı en çok kirleten ülke olarak kalıyor. Çin’de kömür çıkarımı gerçekleştiriliyor. Ve yakıt olarak kömür kullanan elektrik santrallerinin yapım temposu, nükleer elektrik santrallerinin ve diğer elektrik enerjisi kaynaklarının geliştirilme temposu ile kıyaslandırılamaz. Çin, çok büyük miktarda ucuz elektrik enerjisine ihtiyaç duyuyor. Bu problem önümüzdeki yıllarda da kalacaktır.
Sera gazları salınımının %10 kadarı Avrupa Birliği üyesi ülkelere düşüyor. Avrupa ülkeleri her fırsattan yararlanarak yeni ekoloji politikasına öncülük ettiklerini ve kömürün enerji üretimindeki rolünü azaltmaya çalıştıklarını belirtiyorlar. Fakat buna rağmen Avrupa Birliğine üye ülkelerde kömür ithalatı artıyor ve yakıt olarak kömür kullanan elektrik santralleri %100 kapasitesi ile çalışıyor. Avrupa Birliğinde gerçekten paradoksal bir durum oluştu. Sergey Pikin sözüne devamla şunu söyledi:Almanya nükleer elektrik santralleri kapatmak kararını aldığını açıkladıktan ve yenilenebilir enerji kaynaklarının oranı %10-a yaklaştıktan sonra ülkede temel elektrik enerjisi kaynakları bulunması gereği oluştu. Böyle temel enerji kaynakları da, yakıt olarak kömür kullanan elektrik santralleridir. “Yeşil” elektrik üretiminin bedeli çok büyüktür. Nükleer enerji üretimi de ortadan kalkıyor. Bu koşullarda Avrupa sanayii için makbul bedelde elektrik enerjisi kaynağı bulunmalıdır. Bunun için de Avrupa ülkeleri daha ucuz olan Amerikan kömürünü tercih ediyorlar. Amerika ise şimdilik şist gazı tüketimine ağırlık veriyor.
İngiliz bilim adamları tarafından hazırlanan raporda, kaydedildiğine göre sera gazları yüzünden dünyada sıcaklık oranı 4,5 derece artabilir. Dünyayı küresel ısınma bekliyor. Dünya Yaban Doğüsı Fonu “İklim ve enerji üretimi” programı yöneticisi Aleksey Kokorin bu tahmini fazladan pesimist tahminler olarak nitelendirerek şunu söyledi:Zannedilebilir ki ekonomi “yeşil” senaryo temelinde gelişecek. Fakat 2,5- 3 derece ısınma beklenebilir. Söz konusu da havanın yüz tabakasıdır. Dünyanın iklim sisteminde ısı ve kinetik enerjisinin %90-ı ise okyanusta bulunuyor.Böyle durumda havanın ısı derecesini değil de okyanusun ısı derecesini kontrol etmek gerek. Okyanustaki ısı derecesi yükselmeseydi küresel ısınma söz konusu olmazdı. Fakat havanın ısı derecesi gibi okyanustaki ısı derecesi de hızla değilse de artış göstermektedir.
© The Voice of Russia
