Seyislikten Emekli, Hara Sahibi Oldu
Eskişehir’de TİGEM’e bağlı Anadolu Tarım İşletmesi Müdürlüğünde seyis olarak çalışan ve 1985 yılında emekli olduktan sonra ikramiyesiyle Arap yarış atı satın alan Muzaffer Can (70), şu anda 47 yarış at mevcutlu bir haranın sahibi oldu.
Eskişehir’de TİGEM’e bağlı Anadolu Tarım İşletmesi Müdürlüğünde seyis olarak çalışan ve 1985 yılında emekli olduktan sonra ikramiyesiyle Arap yarış atı satın alan Muzaffer Can (70), şu anda 47 yarış at mevcutlu bir haranın sahibi oldu.
Muzaffer Çavuş At Çiftliği’nin sahibi Can, 1963 yılında TİGEM Anadolu Tarım İşletmesinde seyis olarak göreve başladığını, 1985 yılında da kurumdan emekliye ayrıldığını kaydetti.
Emekli ikramiyesi olarak o dönemde 600 bin lira aldığını ifade eden Can, şöyle konuştu:
“Emekli olduktan sonra 650 bin liraya Oya Can isimli bir tay satın aldım. O günden sonra yarış hayatına atıldım. Daha sonra Oya Can’ın Muzaffer Çavuş adını verdiğim tayı doğdu. Bu taya o dönemde 20 milyar verdiler. Ancak, ben o tayı satmadım. İlçe halkı o paraya tayı vermediğim için beni garipsedi. (20 milyara 5 traktör alırsın) dediler. Muzaffer Çavuş’un ilerleyen dönemlerde iyi bir Arap atı olacağına inancım, onu satmamı engelledi. Adana’da koştuğu ilk iki yarışı kazandı. Aynı ata 50 milyar verdiler, yine satmadım. (Atı sat) diyenler aldığı birinciliklerin ardından utandı. Türkiye’de (Arap atçılığını Muzaffer Çavuş’tan öğreneceksin) diyorlar. 51 yıldır atlarla iç içeyim. Zamanla daha fazla yarış atlarını sahip oldum.”
Muzaffer Çavuş, Bilge Can, Kıvanç Can, Selenay Can ve Eylül Can, Muzmuha, gibi birçok iyi yarış atlarına sahip olduğunu ifade eden Can, “Torunlarımın ve çocuklarımın adını taşıyan atlarım var. Her atımının ikinci adı ‘Can’dır. Şu anda 47 yarış atına sahibim. Atlar sayesinde 27 çalışanıma da iş veriyorum. İki oğlumdan biri olan Muharrem Bursa’da at antrenörü olarak çalışıyor, diğer oğlum Hayati de haramızı işletiyor” dedi.
-“ATÇILIK BİR SEKTÖR HALİNE GELDİ”-
Can, ilk zamanlarda ilçe halkına sürekli atçılığın dünya sektörü haline geleceğini ve birer at satın almaları yönünde tavsiyelerde bulunduğunu belirterek, zaman içinde Türkiye’nin, dünyaya yarış atı getirip götüren bir ülke haline geldiğini bildirdi.
Atçılık sporunun Mahmudiye’de adeta bir ata sporu olduğunu anlatan Can, “TİGEM’in bulunduğu Mahmudiye’de 1700 Arap atı var. Mahmudiye’nin amblemi de attır. At sevgisi bambaşka bir duygu. Bu sevgi her yaşta yaşanabiliyor. At çok hisli bir hayvandır, sevildiğini çok iyi anlar. Atçılık çok güzel bir uğraş. Bu işi yapmak isteyenler atçılığa bir an önce başlamalıdır. Türkiye’de atçılık bir sektör haline geldi” diye konuştu. (AA)
