Yerli Tohumdan Sebzeler Sofralarımızı Süsleyecek!


Tamamen yerli tohum üretimine başlandı!

Akdeniz Üniversitesi bünyesindeki Antalya Teknokent AŞ’nin tarım alanında yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları sonucunda, yerli tohum üretimine başlandı. Akdeniz Üniversitesi bilimadamlarının, Anadolu’nun köylerini dolaşarak topladıkları yerli tohumlarla, üniversite yerleşkesindeki 17 dekar alanda ürettikleri tamamen yerli ürünler, yakında sofralardaki yerini alacak.

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe yaptığı açıklamada, Türkiye’de tarım sektöründe ithal tohumların daha çok kullanıldığını ve ülkenin ithal tohuma büyük miktarlarda para ödemek zorunda kaldığını kaydetti.

Antalya’nın Türk tarımında önemli bir yeri bulunduğuna değinen Kurtcephe, bu amaçla üniversite olarak, yerli tohum üretiminde çalışmaya karar verdiklerini anlattı. Tohumculuk Araştırma Merkezi ve Antalya Teknokenti bilimadamlarının Türk insanına sağlıklı ürünler sunabilmek için çalıştığını belirten Prof. Dr. Kurtcephe, ”Kıymetli bilimadamlarımız sayesinde ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracak, insanlarımıza sağlıklı olduğundan emin olduğumuz ürünler sunacak çalışmalar bunlar” dedi.

Kurtcephe, bu amaçla Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesinde bir üretim tesisi kurduklarını, tamamen yerli sermayeyle oluşturulan bu tesiste yerli tohum üretmeye başladıklarını bildirdi. Burada üretilen ürünlerin tamamının yerli olduğuna değinen Kurtcephe, şöyle konuştu:

”Buradaki ürünler dışarıdan gelen tohumun eseri değil. Anadolu’da asırlardır yaşayan, kaybolma riski olan ürünleri ihya ediyoruz. Sağlığından emin olduğumuz, farklı lezzetlerde asırlardır Anadolu insanının damak zevkine hitap eden ürünleri yeniden tüketime sunuyoruz. Tarımın yüzde 13’lük payını elinde bulunduran Antalya’da bizim de tarımla ilgili çalışma yapmamız kaçınılmazdı. Teknokentler içinde tarıma yönelik faaliyet gösteren tek teknokentiz. Benzerimiz yok, başkalarına örnek oluyoruz. Bu çalışmalarla halkımızın bu alanda ihtiyaç duyduğu tohumları üretip ve piyasaya sunacağız ve ‘Gönül rahatlığıyla yiyiniz. Burada sizin sağlığınıza zarar verecek en ufak bir şey yok. Dışarıdan alacağınız ürünlerle ilgili kuşkularınız varsa, bizim ürünlerimiz için bu kuşkuyu taşımayınız’ diyeceğiz.”

DİĞER HABERLER
Tarım ve hayvancılık sektöründe 14 bin kişi eğitilecek

KÖYLERİ DOLAŞIP YERLİ TOHUM TOPLADILAR

Antalya Teknokenti bünyesinde tarım Ar-Ge’si yapan Akça Tohumculuk’un Yönetim Kurulu Üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Samancı da 20 yıldır tohum ıslahı üzerine çalıştığını kaydetti.

Bugüne kadar bitki genetiği üzerinde yaptıkları çalışmaları teknokent bünyesinde yerli tohum üretiminde kullanmaya başladıklarını anlatan Samancı, ”Amacımız tamamen yerli sermayeli, yerli üretimle piyasada bizim de var olduğumuzu göstermek. Teknokent bünyesinde tarım çalışmaları yürüten Türkiye’deki ilk üniversiteyiz” diye konuştu.

Prof. Dr. Samancı, yerleşke içindeki 17 dekar kapalı alanda Ağustos ayında üretime başladıklarını, üniversite seralarında sebzenin hemen hemen her türünü ürettiklerini bildirdi. Özellikle hastalıklara dayanıklı, verimliliği yüksek ürünler üzerine çalıştıklarına değinen Samancı, Türkiye’ye özgü yerli ürünlerin tohumlarına ulaşmak için Anadolu’nun ücra köylerini dolaştıklarını ve tohum topladıklarını anlattı.

Tohumculukta Türkiye’nin dışa bağımlı olduğuna da işaret eden Samancı, ”Halbuki Türkiye’nin bütün sınır kapıları kapansa, kendi tohumumuzu üretebilecek kapasiteye sahibiz. Şu anda üniversite içindeki seralarımızda deneme üretimine başladık. Bir, iki yıl içinde halka satışa da başlayacağız” dedi.

TARIM  AR-GE’SİNE DESTEK

Antalya Teknokent AŞ Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Helvacı ise son iki yıldaki aktif çalışmalar sayesinde Türkiye’nin patent sayısı bakımından en başarılı ikinci üniversitesi haline geldiklerine dikkati çekti.

DİĞER HABERLER
"Türkiye'nin Hububat Sıkıntısı Yok"

Teknoloji geliştiren bir üniversite olmanın yanı sıra Antalya’nın tarım alanında yaptığı çalışmalara da destek vermek istediklerini kaydeden Helvacı, Antalya’nın ”Türkiye’yi besleyen bir kent” olduğuna değindi.

Yrd. Doç. Dr. Helvacı, bu bilinçle hareket ederek tarım alanındaki Ar-Ge çalışmalarına destek sağladıklarını belirterek, özellikle tohumculuk alanındaki çalışmaların sonuçlanmasıyla patent sayısının daha da yükseleceğini bildirdi.

Helvacı, üniversite yerleşkesinde yerli tohumlardan üretilen sebze ve meyvelerin oluşturulacak satış alanında Antalyalılara sunulacağını da sözlerine ekledi.AA

Rusya’ya domates!

Jeotermal enerjiyle ısıtılan seralarda üretiyorlar…
 
Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 2009 yılında kurulan jeotermal enerjiyle ısıtılan seralarda topraksız tarımla üretilen domates Rusya ve Hollanda’ya ihraç edilecek. İlçede kapasite artırımı yapılarak 10 bin metrekareden 15 bin metrekareye çıkarılan serada yılın ilk domates hasadına başlandı.

İlkser Seracılık Yönetim Kurulu üyesi Oktay Kümbetli, seranın her yıl kapasitesini artırarak üretim yaptıklarını söyledi.

Eksi 10 derece soğuğa rağmen serada jeotermal ısıtma ile tamamen doğal domates üretimi yaptıklarını belirten Eksi, “Ürettiğimiz ürünlere yurt içinden büyük talepler geldi. Bu yıl 5 dekar daha sera yaparak alanımızı 15 dekara çıkardık. Yılın ilk hasadına başladığımız ürünlerimizi Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlere gönderiyoruz. Yurt dışında anlaşmalarımızı yaptık. Dış piyasada ise Hollanda ve Rusya’ya ihraç edeceğiz.” diye konuştu

DİĞER HABERLER
. Sivas Tarım, Hayvancılık ve Gıda Fuarı’nın açılışı yapıldı

Jeotermal enerjiyle ısıtılan seranın yazın 2 ayda, kışın ise 3 ayda ürün alındığını ifade eden Kümbetli, “Ekim ayında dikimini yaptığımız domates fidelerimizin şu anda ilk hasadına başladık. Aylık 60 ton civarında domates elde etmeyi planlıyoruz. Yıllık ise 700 tonun üzerinde üretim yapmayı hedefliyoruz. Şu anda 15 dönüm alan üzerinde kurulu seramızın kapasitesini, mart ayı sonuna kadar 25 dönüme, önümüzdeki yıl itibari ile de 50 dönüme çıkarmayı planlıyoruz. Tabi bu kapasite artırımının yapılması için en önemli kaynak olan jeotermal suyun istenilen seviyede olmasıdır.” diye konuştu.

Domates fiyatlarında nisan ayına kadar herhangi bir fiyat düşüşünün olmayacağını savunan Kümbetli, “Şu sıralar pazarda kaliteli domates fiyatı 3,5 lira civarında, kaliteli domatesin fiyatında kesinlikle düşme söz konusu olmaz. Tabi bu fiyat marketlerde biraz daha yüksek olarak vatandaşa yansımaktadır. Nisan ayına kadar ülkemizde domatesin fiyatı aynı seyirde devam eder.” şeklinde konuştu. ÇİĞDEM YILMAZ (AHT)


9 Şubat 2011. 18:57
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x