Tarımda Dahili İşlem Rejiminden Yeterince Yararlanabiliyor muyuz?


Tarımda Dahili İşlem Rejiminden Yeterince Yararlanabiliyor muyuz?

Prof. Dr. Nazımi AÇIKGÖZ

Gelişmiş ülkelerin tarımsal ürün ticareti yapan şirketleri, ürünü alıp gereğinde ülkelerine sokmadan dahi ihraç edebilmektedir. Reeksport veya antrepo ticareti de denilen bu sistemde üründe herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. İthal edilen üründe yapılan işlemlerle katma değer yaratılarak yapılacak ihracatın özel bir mevzuatı oluşmuştur. Dahilde İşlem Rejimi diye bilinen bu sistemin en çarpıcı tarafı işlenmek için ithal edilen üründen gümrük vergisinin alınmamasıdır.

Gelişmiş ülkelerin uluslararası ticaret yapan firmalarının ara ve hammadde ticaretinde adeta tekel oluşturdukları bir gerçek. Kahve, tütün, fındık gibi bazı ürünlerde hiçbir üretimi olmayan bazı AB ülke firmaları, yalnız ülke ihracatına değil aynı zamanda ülke işçi sorunlarının çözümüne de katkılar sağlamaktadırlar.

Dahilde İşleme Rejimi, firmaların ihraç ürünleri sağlamak için yurt dışından getirilen ve vergilendirilmesi beklenen, aslında ithali gümrük vergisine tabi ürünlere-mallara gümrük muafiyeti sağlayan, bir ihracatı teşvik sistemidir. Tabii ki vergi dışında KDV, ÖTV ve diğer vergi ve fonlardan da muafiyet ve hatta resim-harç istisnaları sistemin ihracatçılara sunduğu avantajlardır. 

Sistemi sanayicinin yanında, tarım sektöründen birçok kesim uzun süredir kullanmaktadır. Başta un ve yağ sanayi olmak üzere yumurta, et, balık üretip ihraç eden firmalar yıllardır bu teşvikten yararlanmaktadır.

DİĞER HABERLER
Tarımda "Gen"

Sistemin ana yürütücüsü Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü olup Dahilde İşleme İzni için ilk başvuru Gümrük ve Tekel Bakanlığına yapılır.

Tarımsal ürünlerle ilgili olarak 2016 yılında “Tarım Ürünlerine İlişkin Dahilde İşleme Rejimi Genelgesi” yayınlanmıştır. Bu genelgede canlı hayvanlardan etlere, balıklara; kuru meyvelerden yaş meyve sebzelere, zeytin, zeytin yağı ve salçaya, konserveye, meyve suyuna, alkollü içkilere, şekerlemelere, kabuklu baklagillere, bağırsak ve çiçek fidesine kadar detaylar ele alınmıştır. Bu kategorilerin her birinde özel düzenlemelere gidilmiştir. Örneğin buğday kategorisinde ithal edilen buğdaydan yalnız un elde edilmekle yetinilmez.  Buğday irmiği, makarna, bulgur, aşurelik buğday gibi birçok ürünün de ihracatı yapılır. O nedenle Dahilde İşlem İzin Belgesinde aşırı detaya gereksinim vardır. Bu detaylar o kadar titizlik gerektirmektedir ki zaman zaman yeminli mali müşavir raporuna bile başvurulmaktadır.

Dahilde işlem rejimi çerçevesinde ithal edilen ürünlerin, işlenerek ihracatı için genelde 6 aylık bir süre tanınmışsa da yavru balık ithal edilerek yetiştirilen balıklarla yapılacak dondurma, kurutma, tütsüleme, tuzlama, fleto ve salamura işlemlerinde süre 24 aya kadar çıkabilmektedir.

Dahilde işlem sistemi için buğday ithalatı çarpıcı bir örnektir. Zaman zaman ürettiğimizden fazla tüketiyorsak da Türkiye buğdayı genelde işleyip ihraç etmek için ithal eder. Nitekim 2020 yılında 9 milyon ton civarında kaliteli buğday ithal edip ve işleyerek, yüzde 60’lık bir katma değer artışıyla 165 ülkeye un, makarna, bulgur, irmik ve bisküvi olarak ihraç etmiştir. Ülkemiz bugün Avrupa’da ikinci, dünyada dördüncü en büyük makarna ihracatçısı konumundadır.

DİĞER HABERLER
Tarımda Müdahale Alımları ve Fiyat Oluşumu

Bu konu aslında reeksportun bir alt uygulamasıdır. Birçok batı ülke ekonomisinin, Hong Kong’un, Singapur’un yıllık ihracatlarının reeksport bazlı olduğu bir gerçek. Türkiye coğrafi konumu, tarihi ve kültürel bağları nedeniyle reeksport potansiyeli çok yüksek bir ülkedir. Bu aşamada birçok tarımsal ürün işlenerek ihraç edilebilir. Türk girişimcilerinin bu yönde cesaretlendirilmeleri, bilgilendirilmeleri ülke ekonomisi açısından çok önemlidir. Mevcut ihracatçılarımız dışındaki potansiyel girişimcilerimizin, uluslararası ticaret konusunda farkındalık yaratma çerçevesinde ilgili bakanlık ve sivil toplum kuruluşlarının ellerini taşın altına koymaları gerekmektedir.

Hollanda’nın ithal ettiği narenciye miktarı tükettiğinin kat kat fazlasıdır. Çiçek üretiminin çoğu Afrika ülkelerinde gerçekleşmektedir. Uluslararası birçok tohumculuk firması ıslah materyalini ülkemizde üretmektedir. Hasat zamanın oldukça kurak olması nedeniyle bazı firmalar melez mısır ve ayçiçeği tohumluğunun ilk generasyonununu (F1) ülkemizde üretip, tohumu dünyaya pazarlamaktadırlar[1]. Ve Türkiye’nin ihraç ettiği tohumluğun değerinin yarısı mısır ve ayçiçeğine aittir. Bu olanaktan yararlanarak kuzey ülkelerinin yeni yerel tohumculuk firmalarının tohum çoğaltma, generasyon atlama gibi işlemlerinin Türkiye’de gerçekleştirilmesi daha da yaygınlaştırılabilir. Böyle bir gelişme, genç tohumculuk firmalarımız için yararlı olabilecektir.

Not 1: Dahilde işlem rejiminin uygulaması Ticaret Bakanlığınca yapılması nedeniyle dahilde işleme rejimi, tohumculuk firmalarının ilgisi çekmemiş olabilir. Bir seri avantajı ile bu uygulamanın tohumculukla da başlatılması, uygulanıyorsa daha da yaygınlaştırılması amacı ile “Tohumculukta Dahili İşleme Rejimi” konulu bir yazı ele alınacaktır.

DİĞER HABERLER
Yayla yasağının kaldırılması et fiyatlarını düşürecek

Not 2: Bu yazının bir özeti “Tarımda Dahilde İşlem Rejimi” başlığı ile http://blog.milliyet.com.tr/tarimda-dahilde-islem-rejimi/Blog/?BlogNo=634328 de yayınlanmıştır.


24 Ekim 2021. 04:16
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x