‘Okul sütü projesi korunmalı’

Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, “Türkiye Ziraatçılar Derneği olarak ‘Okul Sütü Projesini’ kesin olarak destekliyoruz ve meydana gelebilecek herhangi bir olumsuz olay nedeniyle bu projenin aksamasının ya da ortadan kaldırılmasının yanlış olacağını düşünüyoruz” dedi.

Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin yaptığı açıklamada, son günlerde ‘okul sütü projesi’ dolayısıyla dağıtılan sütler nedeniyle sekiz ilde 600’den fazla öğrencinin rahatsızlanarak tedavi gördüğünü belirterek, “Henüz tıbbi analiz sonuçlarının elimizde olmadığı koşullarda bu olayın nedenleri ile ilgili çok kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Ancak bu olay vesilesiyle bu proje ve uygulanması ile ilgili görüşlerimizi kamuoyuna bir kez daha duyurmakta yarar görüyoruz. Öncelikle, Türkiye Ziraatçılar Derneği olarak ‘Okul Sütü Projesini’ kesin olarak destekliyoruz ve meydana gelebilecek herhangi bir olumsuz olay nedeniyle bu projenin aksamasının ya da ortadan kaldırılmasının yanlış olacağını düşünüyoruz. Ancak meydana gelen son olay nedeniyle titiz bir soruşturma yürütülmesini ve kamuoyunun soruşturma sonuçları ile ilgili olarak bilgilendirilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu projenin doğru bir biçimde uygulanabilmesi için bazı kaygıların göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydeden Yetkin şu noktalara değindi: “Süt sektörü Türkiye’de tarım ve hayvancılık politikaları açısından olduğu kadar halk sağlığı açısından da büyük önem taşıyan bir sektördür. Süt sektörünün en önemli sorunlarından biri kalite sorunudur. Halen Türkiye’de üretilen sütün yüzde 50’si denetimsiz bir biçimde toplanmaktadır. Bunun anlamı sütün büyük bir bölümünün sağım aşamasından başlayarak çeşitli bakteri vb. unsurlarla enfekte olmasıdır. Soğuk zincir dediğimiz uygulama tam olarak hayata geçirilebilmiş değildir. Türkiye’de üretilen sütün yaklaşık 7 milyon tonu kayıt altındadır. Oysa üretimin 14 milyon ton civarında olduğu söyleniyor. Demek ki, toplam üretilen sütün yarısı kayıt dışıdır. Süt toplama ve işleme işini usulüne uygun yapan kuruluşların almadığı bu kayıt dışı ve enfekte sütler piyasada bazı firmalar tarafından ucuz fiyatla toplanmakta ve süt ürünleri imalinde kullanılmaktadır. Süt üretiminin büyük bölümünün küçük üreticiler tarafından gerçekleştirildiği düşünüldüğünde, süt üreticilerinin kooperatifleşerek hijyenik koşullarda üretim yapabilmesinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de Köy Koop, Tire Süt Koop, Amasya Damızlık Sığır Üreticileri birliği gibi pek çok örnek kooperatif birlikleri ve işletmeleri var. Bu örnekler doğru bir destekleme ve yönlendirme ile bu sorunların büyük ölçüde üstesinden gelinebileceğini gösteriyor . Küçük üreticilerin ayakta kalabilmeleri sağlıklı koşullarda üretim yapabilmeleri ve rekabet edebilecek fiyatlardan ürünlerini satabilmelerine bağlıdır. Bunun yolu kooperatif birliklerinin güçlendirilmesinden geçiyor.”

Okul sütü uygulaması ve okul kantinlerinde gazlı içeceklerin satılmasının yasaklanmasının da bu açıdan olumlu olduğunu ifade eden Yetkin, ancak bu konuda da örneğin okul sütü sağlanmasında küçük üreticilerin kurduğu kooperatiflere destek verilerek sütün sağlanmasında en azından belirli bir payın bu kesime ayrılmasının önem taşıdığını kaydetti. Yetkin, “mevcut ihale uygulaması daha çok büyük kuruluşlara avantaj sağlıyor. Meydana gelen olaylarla ilgili olarak şu anda doktor ve analiz raporları elimizde olmadığı için kesin bir şey söyleyemiyoruz. Türkiye Ziraatçılar Derneği olarak biz, bu açıdan tamamen kayıtlı üretim yapan süt üreticileri kooperatiflerinin ve şeffaf bir üretim süreci işleten firmaların tercih edilmesinden yanayız” dedi. ANKA