Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı; Prof. Dr. Zafer Karaer


Ülkemizde 2002 yılından bu yana her yıl bahar ayları ile birlikte Kırım – Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili yaşanan ölüm olayları, kene ve dolayısı ile Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığını gündeme getirmektedir. Ancak 2002’den beri devam eden bu gündemi kim ne kadar algılıyor ve bu tehlikeye karşı hangi tedbirleri alarak önlem alıyor tam olarak bilinmemektedir. Birinci derecede konuyla ilgili bakanlıklar; Sağlık Bakanlığı ile Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kene ve KKKA hastalığı ile ilgili kısa, orta ve uzun vade de yapılması gerekenleri programlayarak, bir takvime bağladıklarına dair adı geçen bakanlıkların internet resmi duyuru sayfalarında planlı bir akış görülmemektedir. Belki de; her zaman olduğu gibi hastalığın çıkışı ve ölümlerle birlikte sadece içinde bulunulan yıl ile ilgili strateji geliştirilmesi düşünülmektedir.

Gerçi 2002-2010 arasındaki yıllara ait (hastalıkla ilgili;  hastalığın çıktığı iller, bölgeler, hasta sayıları, ölüm sayıları ile buna karşılık yapılanlar bilhassa Sağlık Bakanlığı internet sayfasında kamuyla paylaşılmıştı. Buna karşılık son 2 yılda, belki de kamuda panik yaratmamak, tedirgin etmemek amacıyla 2010 ve 2011 yıllarında bu konuyla ilgili bilgi ve veri paylaşımı geçmiş yıllara göre kesin rakam verilmeden yapılmış, hastalığa yakalanan ve ölenlerin azaldığı şeklinde sözlü açıklamalarla yetinilmiştir. Bu verilere göre 2002-2010 arasında her yıl bir önceki yıla göre hastalığın daha yayıldığı, daha fazla hastalanan ve ölenlerin olduğu açıklanmıştı. Son iki yılda da hasta ve ölenlerin sayısının azaldığı bildirilmişti. Her şeye rağmen kaynağından resmi bilgi ve veri paylaşımının yapılması, aynı zamanda sorunların çözümünde katkıların da paylaşımı olması bakımından önemlidir.

. Konsey Bilim Kurulu olarak, bütün bu durumlar göz önüne alınarak ve mesleki sorumluluk bilinciyle yıllardır kabus olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile ilgili bugüne kadar klasik yazılıp, söylenenler dışında, hastalığın bulaştırılmasında en önemli rolü oynayan kenelerin tam anlamıyla devreden çıkarılması ile ilgili hazırlanan rapor aşağıya çıkarılmıştır.

I- BİLİNMESİ GEREKENLER

A- Kenelerin Çoğalma Nedenleri:

Kenelerin olağanüstü çoğalmasının en önemli nedeni eko-sistem tahribatıdır. Eko-sistemin esası, doğanın kendini koruma adına, kendi iç ve dış dinamiklerinin birbirleri ile dengeli ilişkisidir… Keneler de eko-sistemin denge unsurlarından biri olup, doğada birtakım canlı ve cansızla ilişki halindedir …

Ama… ülkemizde!!!

 

DİĞER HABERLER
İneklerde İnfertiliteye Neden Olan Bakım ve Yönetim Hataları

a-    Bilinçsiz kimyasal (tarım ilaçları) satımı, alımı ve uygulamaları…

b-    Bilinçsiz avcılık ve bilinçsiz hayvan katliamı …

c-    Bilinçsiz tarla ve konut amacıyla orman alanı tahribi  (özellikle yangınlarla..)…

d-    Bilinçsiz köyden şehre göç (işlenen arazilerin işlenmemesi…)…

e-    Bilinçsiz şehirden kırsal alana gidiş-gelişler (orman evi, orman turizmi, piknik alanları gibi…)…

f-     Bilinçsiz mera hayvancılığının azalması (izlenen hayvancılık politikaları, terör gibi çeşitli nedenlerle özellikle koyunculuğun azalması)…

g-    Bilinçsiz kent ve kırsal alanlarda çarpık yapılaşmalar…

…ve benzeri bilinçsiz bir takım uygulamalar günümüzde kene felaketinin en önemli nedenleridir…

 

B- Kenelerin Yayılma Nedenleri:

a-Kontrolü imkansız küresel ısınma

b- Kontrolü  imkansız göç eden veya hareket halinde yaban hayvanları, başıboş sahipsiz hayvanlar

           c-Kontrolü ihmal edilen evcil hayvan nakilleri

d-Kontrolsüz veya kontrollü insan gezi ve göçleri

 

C- Kenelerin İnsan Yaşamına Girme Nedenleri:

 

a-    Kontrolsüz tarla; Kontrolsüz bahçe; Kontrolsüz mera; Kontrolsüz park alanları ve kontrolsüz iskan alanları…

 

II- YAPILMASI GEREKENLER

 

Birey Tarafından Yapılması Gerekenler:

 

Her birey yaşadığı çevrede, o çevreye ve çevredeki varlıklara saygılı olmak koşuluyla; gerek bizzat kendisini ve gerekse yaşam çevresini, bilinçli olarak kontrolü altına aldığı derecede, doğayla ve çevresiyle barışık yaşar ve yaşam kalitesini ve de konforunu o derecede arttırabilir …

 

Kene İle Korkmadan Yaşamak İçin:

 

Tarla, bahçe çalışanları, sağlıkçı, ziraatçı, araştırmacı, çoban, avcı, piknikçi gibi mecburi veya keyfi farklı amaçlarla dolaşanlar:

l  Giysilerde kol ve bacakların bilek ve boyun kısmı sıkı, sıkı kapalı olmalı ve giysiler açık renkli olmalıdır. Özellikle pantolon paçaları, çorap içine sokularak ve hatta üzerine çizme giyilerek dolaşılmalıdır….

l  Sahadan, araziden, kırsaldan döndükten sonra, vücutta (özellikle kulak içi ve çevresi, saç ve çevresi, koltuk altı, bacak araları, diz kapağının arka kıvrımları, göbek deliği ve diğer vücut kıvrımlarının arası) el ve aynalar vasıtasıyla; çocuklar da ebeveynleri (anne, baba, büyükleri) tarafından mutlak surette günlük kene muayeneleri yapılmalıdır. Sahada giyilen giysilerle ev içinde dolaşılmamalıdır. Düzenli vücut temizliği (banyo, taranma v.s.) ihmal edilmemelidir.

l  Vücutta Kan emen bir kene tespit edilmiş ise, en kısa sürede çıkartılma işlemi gerçekleştirilmelidir!!!… Bunun için:

DİĞER HABERLER
Hekimlik bir sanattır... Dr.Mustafa ALTUNTAŞ

 

Çok yakınlarda bir sağlık kuruluşu varsa hiç vakit kaybetmeden gidilmeli ve kenenin sağlık elemanları tarafından çıkartılması sağlanmalıdır…

 

Şayet yakınlarda sağlık ocağı yoksa, kan emme süresi ne kadar uzarsa (özellikle ilk 6-12 saatten sonra), hastalık etkenini verme olasılığı o kadar artacağı için, hiç panik yapmadan kan emmekte olan kene aşağıda tarif edildiği gibi elle çıkarılmalı, piyasada çeşitli isim ve fonksiyonlarda kene çıkartmada kullanılan fırsatçıların ürünlerinden satın alınmamalıdır!!!….

 

Çıkarılacak olan kenenin kusmaması için kan emen kenenin üzerine ilaç veya her hangi bir kimyasal veya sabun köpüğü gibi herhangi bir madde dökülmemeli, sigara ve benzeri yakıcılarla yakılmamalı!!!.

 

Kan emmekte olan kenenin elle çıkarılması esnasında, kene ile parmakların direkt temasını önlemek amacıyla her yerde bulunabilen sadece ve sadece bir kağıt, bir bez parçası, ince bir ip ile veya bir pens, ya da bir cımbız ile veya eldiven takarak kan emmekte olan kene, kan emme noktasına en yakın yerden tutulup, dikkatlice dik olarak yukarı doğru çekilerek çıkarılmalıdır!!!.

 

Bu işlem esnasında kenenin halk arasında baş olarak bilinen, ağız organlarından bazıları deride kalsa da çok fazla önemli değildir, önemli olan kenenin bir an önce kan emmesine son verilmesidir!!!.

 

Kene çıkarıldıktan sonra kenenin çıkmış olduğu deri kısmına vakit geçirmeden alkol, kolonya veya tentür di iyot gibi mikrop öldürücüler bol miktarda sürülmelidir!!!.

 

Çıkarılmış olan kene içinde yine alkol, kolonya veya çamaşır suyu bulunan bir şişeye alınmalı ve acil olarak en yakın sağlık kuruluşuna getirilmelidir!!!.

 

Kene tutmuş her insan, ister kene çıkarılmamış, ister kene çıkarılmış olsun, her türlü durumda mutlak surette vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmelidir!!!

 

Tarla, Bahçe, Mera Ve Piknik Alanlarında (Devletle Birlikte):

Kene ile bu alanların bulaşmasında ve yerleşerek gelişmelerinde rol alan en önemli hayvanlar, yaban domuzları, küçük memeliler ve özellikle yerden beslenen kanatlılar ile kemiricilerdir (yaban tavşanı). Bunların bu alanlara girmelerini önlemek amacıyla; ince delikli tel örgüler toprakla derinden (yaklaşık 50-60 cm.) bağlantısı çok iyi yapılarak, etrafları çevrilmelidir. Böylece içeriye keneleri taşıyabilecek yaban hayvanlarının girmesi önlenerek, kontrollü tarla, bahçe, mera ve piknik alanları  oluşturulmalıdır. Özellikle piknik amacı ile her kırsal alan, her akan suyun başı, her ağaç altı v.b… kullanılmamalıdır, çünkü bu alanlar öncelikle kene taşıyan yabanıl ve evcil hayvanlara aittir…

DİĞER HABERLER
İstanbul'daki barajların doluluk oranı arttı

Ev,  Hayvan Barınakları ve Evcil Hayvanlarda:

 İnsan ve hayvan yaşam yerleri çağa uygun standartlara kavuşturulmalıdır (en basit olarak ev ve hayvan barınaklarının tavan, taban ile özellikle iç ve dış duvarları ile avlu duvarlarında kenelerin saklanabileceği çatlak, yarık, delik olmamalı; varsa bunlar sıvanarak kapatılmalı, …).

Keza evcil hayvanlarda düzenli bakım-besleme, tımar ve temizlik işlemleri de birey tarafından yapılması gerekenler arasındadır…

 

Devlet Tarafından Yapılması Gerekenler:

İlgili bakanlık yetkilileri (Sağlık Bakanlığı; Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve üniversitelerin ilgili alan elemanları bir araya gelerek, “BİLİNMESİ GEREKENLER” başlığı altında ki özellikle kenelerin çoğalma nedenleri başta olmak üzere kenelerin yayılma nedenleri ve kenelerin insan yaşamına girme nedenlerinde ifade edilen her türlü bilinçsizlikler, kontrolsüzlükler ve benzeri diğer olumsuzluklar üzerine gidilmeli ve bu bilinçsiz kontrolsüz ve olumsuz yaşam tarzı ve yaşam alanları yaşamımızdan çıkarılmalıdır. Bununla ilgili yasal ve sosyal düzenlemeler gerçekleştirilmeli.  Zaten bilinmesi gereken kriterlerin tamamının çözümü halinde, çağdaş yaşam modeli ve dolayısı ile sağlıklı yaşamda gerçekleşmiş olacaktır…

Ayrıca yapılabilirlik durumlarına göre projeler üretilerek (kene-bölge-mevsim-konak ve özellikle eko-sistem canlıları ile ilişkisi), bu projelerde çalışacak ekip veya takımlar oluşturulmalıdır…

Sonuç olarak yukarıda ifade edilen gerek devlet tarafından ve gerekse birey tarafından yapılması gerekenler, kısmen veya tamamen yerine getirilirse, keneli ortamda keneden korkmadan veya kenesiz bir ortam oluşturularak, dolayısı ile kenelerin taşıdığı KKKA’da dahil olmak üzere yaklaşık 200’e yakın hastalıktan korkmadan yaşamak mümkündür!!! Zaten bilgi çağında, yani zamanımızda bunların hepsi bir arada, bütün olarak düşünüldüğünde doğru yaşamın temel prensipleri olduğu görülür

 

TVHB Bilim Kurulu Adına

Prof. Dr. Zafer Karaer


19 Mayıs 2012. 13:00
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x