Türk Tavuğunda 24 Yıldır “Listeria”ya Rastlanmadı
Laboratuvar Yöneticisi Dr.Can Demir’den Büyük Açıklama:
“24 Yıldır Tavukçuluk sektöründe Listeria Bakterisine Rastlamadım”
Son günlerde gıda sektöründe herkesin tedirgin olduğu Listeria Bakterisi ile ilgili sitemize bir açıklama yapan Gıda Güvenliği ve Hijyen Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Etbir Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim Dr.Can Demir “24 yıldır üretilen tavuk ve tavuk ürünlerinde Listeria Bakterisi’ne rastlamadım”dedi
Avrupa Ülkelerinde çiğ ette 50/7 yani yüzde 14 salmonella’ya izin veriliyor.Zaten et pişirilirken 74 derecede Salmonella etkisiz hale getirilmiş oluyor.
Listeria Bakterisi’ne rastlanmamasına rağmen bütün dünya ülkelerinin gıdalarında bulunan Salmonella’nın (S. typhimurium ve S.enteritidis ) ülkemizde Dünya normlarının altında seyrettiğini söyleyen Veteriner Hekim Dr.Can Demir “ Salmonella bütün dünya ülkelerinde diğer üretilen gıdalarda var olan bir durum.Bunun insan sağlığına zarar verebilmesi için bir derecesi var. Türkiye’de üretilen ve Tarım Bakanlığı Üretim İzni olan ve İzlenebilirliği olan gıdalarda ve tavukçulukta büyük bir çoğunlukla Salmonella tehlikesi bulunmamaktadır.Yani özetle Avrupa Birliğinin Kabul ettiği Salmonella normlarının çok altındayız ülke olarak. Bunun en büyük delili de tavukçuluğumuzun ilerlemesi ve ihracat pazarımızın büyümesidir”dedi.
Dr.Can Demir “Bir dünya gerçeği olan Salmonella başta olmak üzere bütün patojen bakterilerle birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Bunun en geçerli yolu üreticiden satış noktasına ve tüketiciye kadar geçen süreçteki hijyen ve gıda güvenliği kurallarını hepimiz eksiksiz uygulamalıyız. Ancak bütün zincirlerin tedbirleri eksiksiz uygulaması ile sağlıklı gıdaya kavuşabiliriz. Sorumluluğu sadece üreticiye bırakmamızın doğru olmadığını bilmemiz gerekir” dedi.
Listeria hakkında da sitemizde de yayınlanan yazısında geniş bilgi veren Veteriner Hekim Dr.Can Demir “Sağlıksız ya da uygun olmayan koşullarda hazırlanan gıda maddelerinin yenmesiyle insana bulaşan listeria, bazen salgınlar halinde enfeksiyonlara neden olabilen ve özellikle yaşlılarda, yenidoğanlarda ve bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle yetersiz olanlarda ölümcül enfeksiyonlara neden olabilen bir bakteridir. Ülkemizde de zaman zaman listeria görülebilmektedir. Listeria enfeksiyonu, Listeria monocytogenes adı verilen bakterinin vücuda girmesi ile ortaya çıkan bir enfeksiyondur. Bakteri toprakta, suda ve kanalizasyon sistemlerinde yaşar ve buradan da evcil ve vahşi hayvanlara, kuşlara, sineklere ve kabuklu deniz hayvanlarına geçer. Önlem olarak üretim alanında, soğutma, paketlendiği, nakil edildiği odalarda ortak alan bulunmamalı, temizlik için kullanılan suların mikrobiyolojik kontrolleri periyodik olarak yaptırılmalı, atık suların eğimi, toplanması ve disipline edilmesi yönetmeliklerde belirtildiği gibi eksiksiz uygulanmalıdır.
Kullanılan alet, masa, taşıma kapları, taşıyıcı bantlar ile etle temas eden tüm materyalin ete zarar vermeyecek, kolayca temizlenip dezenfekte edilebilecek nitelikte ve paslanmaz materyalden yapılmış olması gerekir. Doğrama plastiği dahil, bütün bıçak sapı vb. ekipmanların kanatlı ve kırmızı et için ayrı renklerde olmalıdır. Etle, sütle temas eden veya edebilecek yüzeylerin, kaynak ve birleşme yerleri dahil düzgün yapıda olması gerekir.
Personelin mutlaka portör muayeneleri yaptırılmalı ve çalışan personelin sayısına bağlı olarak bu personelin kullanımına mahsus, düzgün, su geçirmez, yıkanabilir duvar ve zemine sahip yeterli büyüklükte ve sayıda oda veya odalar ile lavabo, duş ve tuvalet ve her işçi için elbiselerini koyabileceği iki bölümlü bir dolap bulundurulmalıdır. Musluklar elle ve kolla çalışmayan tipte olmalı, sıcak ve soğuk su imkanı ile lavabolarda sıvı temizlik materyali ve bir defalık kullanıma mahsus havlu ve ayakla açılabilen çöp bidonu gibi imkanlar sağlanmalıdır. Tuvaletlerin doğrudan üretim bölümlerine açılmaması gerekir.
Alet ve ekipmanlar kullanıldıktan sonra temizliğinin yapılması ve dezenfekte edilmesi için uygun bir yer ve yeterli imkanlar sağlanmalıdır “ dedi.
SERDAR KONURALP
