Kanatlı ürünlerine atılan asılsız karalamalar yargıya taşındı
100 bin dolar yatırımla açtığı Internet TV’nin tanıtım toplantısında konuşan Keskinoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu, ortaya atılan iddiaların ardı arkası kesilmeyince kümesteki tavukların 7 gün 24 saat izlenebileceği “Keskinoğlu İnternet TV”yi kurduklarını söyledi.
Söylentilerle ilgili çeşitli hukuki işlemler başlatıldığını da paylaşan Keskinoğlu, “Doğru bilgi vermeyerek halkın kafasını karıştırıp, halkı yanlış yönlendirmeyle ilgili bütün davalar sırayla açılmaya başlandı. Şu anda sonuç alınan bir dava yok. İnşallah en kısa zamanda bir sonuç alınır. Sektör bu konunun üzerine gidiyor. Bundan sonra biz Keskinoğlu grubu olarak canlı yayınlara katılarak insanları daha fazla bilgilendireceğiz. İnsanların en ucuz proteinden mahrum kalmasını istemiyoruz” dedi.
Keskinoğlu, tavuk üretimiyle ilgili kafalardaki soru işaretlerinin giderilmesi için tesislerinde internet üzerinden canlı yayına başladı
Hormon ve antibiyotik iddialarıyla tavuk tüketiminin azalması, sektörün önemli oyuncularından biri olan Keskinoğlu’nu harekete geçirdi. Keskinoğlu, akıllardaki soru işaretlerini gidermek için tesislerinden internet üzerinden canlı yayına başladı.
Kurulan İnternet TV ile etlik piliç kümeslerinin her zaman izlenebileceğini söyleyen Keskinoğlu, bu projeyle; kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerini gidermeyi amaçladıklarını belirtti.
Etlik piliçlerin ‘Broiler’ isimli kümeslerde serbest dolaştırılarak yetiştirildiğini söyleyen Keskinoğlu, “Bu hayvanların hepsi çok rahat bir şekilde eşinme, tüneme ve dolaşma alanlarına sahipler. AB standartlarına uygun olarak 1 metrekare alana 14 adet Broiler tavuk düşüyor. Türkiye’de bütün etnik tavuk yetiştiriciliği yerde yapılmaktadır. Hayvanlar üst üste sıkış-tepiş değildir. Bu, dünya standartlarında ne ise Türkiye’de de bire bir aynıdır. Kafeste kesinlikle üretim yapılmamaktadır” diye konuştu.
“İddialarla ilgili hukuki işlemler başlatıldı”
Son bir yıldan beri bilgi kirliliğinden ötürü piliç etinden uzaklaşma başladığını söyleyen Keskinoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Herkesin kafasında “piliç eti çok hızlı büyüyor”, antibiyotik ve hormon kullanılıyor”, “GDO’lu hammadde kullanılıyor” gibi soru işaretleri olduğu için aileler piliç etinden uzaklaşmaya başladı. Bu da sektörü oldukça etkiledi. İnsanlar piliç eti tüketmediği için büyük entegreler maliyetini altında piliç eti satıyor. Tüketimin azalmasından kaynaklı maalesef üretimde de daralma olmuştur”
“Türkiye’de üretilen tohum %100 GDO’suzdur”
Keskinoğlu, Türkiye’de üretilen mısırın yem sektörünün ihtiyacını karşılayacak kapasiteye ulaştığını söyleyerek, “Son dönemlerde Tarım Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalar sayesinde şu anda sektörün ihtiyacı olan mısır üretimi karşılanmakta. Türkiye’nin bu seneki mısır üretimi 5,5 milyon ton, sektörlerin ihtiyacı olan mısır ise 4,5 milyon ton. Bu demek oluyor ki Türkiye artık mısır ithal eden bir ülke olmaktan çıkmış, mısır ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Türkiye’de üretilen mısır yüzde 100 GDO’suzdur. Türkiye’de GDO’lu mısır ve soya üretmek tamamen yasaklanmıştır. Ancak Türkiye’ye bundan önceki yıllarda ihtiyaç olduğu için giren mısırda Tarım Bakanlığı’nın AB normlarında kabul ettiği bazı genler vardı. Onlar serbest değil. Şu anda ise Türkiye’nin yurt dışından mısır ithal etme gibi bir durumu yoktur” dedi.
“AB ne yaparsa yapsın Türk piliç etini alacak”
Avrupa Birliği’ne tavuk ihracatının yapılmaması ile ilgili soruyu yanıtlayan Keskinoğlu, “AB’ye 2009 yılında işlenmiş ürünlerin ihracatına başlamıştık. 3 ayda Türkiye AB’de işlenmiş ürün pazarında marka haline gelmeye başlayınca çeşitli politik nedenler bahane edilip Türkiye’nin AB’ye piliç eti satışı durduruldu. Şu anda Türkiye’deki tesisler AB’den üstün, artımız var eksimiz yok. Bir tek Keskinoğlu değil diğer tesisler de hijyene oldukça önem veriyor. AB ne yaparsa yapsın en sonunda Türk piliç etini alacak. 3 gün önce yine bir heyet geldi, yine daha önce de gelmişti. Bu demek oluyor ki yakın bir zamanda AB Türk piliç etini alacak. Nasıl süt ve süt ürünleri ihracatı yapılmaya başladıysa aynı şekilde AB’ye tavuk ihracatı yapılacak. Türk piliç etinin AB’ye girememesinin sebebi Türkiye’nin AB’ye girememesi gibi politiktir”
Türkiye’de üretilen tavuğa dünyanın her bir yanında rağbetin arttığını aktaran Keskinoğlu, buna ihracat rakamlarını örnek gösterdi. 3 sene evvel piliç ihracatının 300 milyon dolar olduğunu, şu an 995 milyon doları bulduğunu bildirdi. Grup olarak kendilerinin de Singapur’a ürün sattıklarını, yakında Malezya’ya ihracat yapacaklarını açıklayan Keskinoğlu Yönetim Kurulu Üyesi, şöyle devam etti:“Şu an Türkiye 50 ülkeye, Keskinoğlu 75 ülkeye ihracat yapıyor. Oralar piliç yiyor ama biz dayanağı olmayan iddialar, yanıltıcı beyanlar nedeni ile yemiyoruz. Umut ediyorum tüketici bilinçlenir. Piliç önemli bir alan. Alanda üretim sene sonunda 1 milyon 770 bin tonu bulacak. Tabii piliç ve yumurta sektöründe 600-650 bin eleman istihdam ediliyor. Aileleri de temel aldığımızda sektörden 2,5 milyon bireyin geçimini temin ettiğini görüyoruz.”
Keskinoğlu, tavuk yemlerinde GDO, hormon ve hormon türü maddelerin bulunmadığını, antibiyotiğin ise belli oranlarda yer aldığını da belirtti.
Tavuk ve yumurta ile ilgili bazı veriler şöyle:
Piliç üretimi: 1 milyon 770 bin ton
Yumurta üretimi: 17 milyar 500 milyon adet
Yumurtada birey başı tüketim: 200 adet
Piliç ve yumurta ihracatı: 995 milyon dolar
14 Aralık 2013. 11:08
sanırsınız ki Biyogüvenlik Kurulu’na GDO’lu mısır izni için başvuranlar Türkiye Yem Sanayicileri Birliği İktisadi İşletmesi, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği ve Yumurta Üreticileri Birliği değildi! yani geçtiğimiz 3 yılda kanatlı ürün üreticileri hiç GDO’lu yem kullanmadılar, öyle mi?! şimdi, şu anda kullanmıyor olmaları yarını garantiliyor mu? böyle bir söz verebiliyorlar mı? etikete yazabiliyorlar mı? insaf yahu! ayıptır. Keskinoğlu kullanmıyorsa, yazsın zaten etiketine. ama tüm sektör için konuşuyorsa, adil olmaz. tüketiciyi yanıltmaya kadar gider bu.
Acaba kümeslerdeki standardı tüketiciyi çok sevdğinizdenmi.?yoksa devlet zorladığı içinmi değiştirdiniz.Tabiki tüm bunlar zorlamayla oldu.
Açıklamalar doğru olsada herşeyi açıklamıyor. bilgi saklıyor. soyadan neden hiç bahsedilmiyor. gdo lu tohum üretimi yok , mısır yeterli de. neden açıklama hiç soya ile ilişkili bir şey belirtilmiyor. ayrıca bugun bilim adamlara Avrupa da bile tüm antibiyotiklare karşı direnç geliştirmiş bakterilerden bahsediyor. gene bilimsel veriler dünyada kullanılan antibiyotiğin insandan çok hayvanda kullanıldığını ve bu kadar çok antibiyotik kullanımı sonucunda bakterilerin direnç geliştirerek güçlendiğini belirtiyor. Keskin Bey in sözcü ve hürriyetteki açıklamalarını okudum. ustte bolt başlıkta gazete antibiotik yok diyor. ama altta ufak ufak yazan yerde sınırlı miktarda vs vs yazıyor. sonuçta koruyucu amaçlı antibiyotik sürekli biçimde kullnılıyor mu kullanılmıyor… Read more »
Greenpeace basın açıklamasının bir kısmı aşağıda ( 16.12.2013 ). açıklamanızda genler olarak ifade edilen GDO lu mısırların stoklarının bittiğini kesin olarak söyleyebilir misiniz? bundan sonra mesela seneye ihtiyaç olmayacağını ve girmeyeceğini garanti edebilir misiniz? gdo lu mısır ve soya ithalatına izin verildiği dönemde bu gdo lu ithal ürünlerden firma olarak veya tavukçuluk sektörü olarak hiç kullanmadığınızı beyan edebilir misiniz? Danıştay GDO’larda yolun sonunu gösterdi Genetiği değiştirilmiş 2 mısır türünün yem amaçlı ithalatı ve piyasaya sürülmesinin Danıştay tarafından durdurulması üzerine Greenpeace, Biyogüvenlik Kurulu’nu Türkiye’ye giren tüm GDO’ların izinlerini iptal etmeye çağırdı: “Bu yönde bir adım atılmaması hukukun çiğnenmesi anlamına gelir”. 16… Read more »