“Tarım Temsilcileri Parlamentoya” Harekatı Başladı

 İzmir Veteriner Hekimler Odası’nın destekleriyle de oluşturulan ve her ay düzenli olarak toplanan
‘İzmir Tarım Grubu’ ilk kez çok önemli bir çalışmaya imza attı.

İzmir Tarım Grubu’nun 13 Aralık 2010 tarihinde yaptığı toplantıda ‘Tarım Temsilcileri Parlamentoya’ sloganı ile önemli bir kkarar alındı.Bu karara göre Veteriner Hekim,Ziraat Mühendisi,Çiftçiler dahil gerçek tarım ile uğraşan tüm ilgili kişilerin T.B.M.M’ne girerek tarım politikalarına sahip çıkmaları hedeflenmektedir

Bu konu ile ilgili olarak bilgi veren Veteriner Hekim Adnan Serpen şu bilgileri verdi.”İzmir Veteriner Hekimler Odası’nı temsilen her ay düzenlenen aylık toplantılarına katıldığım İZMİR TARIM GRUBU olarak aldığımız karar gereği “TARIM TEMSİLCİLERİ PARLAMEN TOYA” kampanyasını başlattık.Kampanya ile tarım sektöründe çalışan Veteriner Hekim,Ziraat Mühendisi,Çiftçiler dahil gerçek tarım ile uğraşan tüm ilgili kişilerin T.B.M.M’ne girerek tarım politikalarına sahip çıkmaları hedeflenmektedir.13 Aralık 2010 Tarihinde yaptığımız toplantıda aldığımız karar gereği Adayların belirlenmesi tarihi olan Nisan 2011 ‘e kadar bu faaliyetlerimiz İzmir ve yurt genelinde çeşitli kuruluşlarla yürüteceğimiz temaslarla devam edecektir.Tarım sektöründe görev alan tüm meslek gruplarına bu konuda büyük görev düşüyor.Başlattığımız kampanya kamu oyundan büyük destek gördü.Bu konuda çeşitli köşe yazarları tarafından makalelerinde yer almağa başladı.Yeni Asır gazetesi köşe yazarlarından Sayın Selamettin Bayındır’ın bu konuda ki yayınlanan makalesi  bizlere büyük destek verdi.”

Selamettin Bayındır’ın Yeni Asır Gazetesi’nde Yayınlanan Köşe Yazısı şöyle;

“Tunç Soyer Seferihisar’ın adını dünyaya duyuran adam. İlçeyi sakin şehir yaptı. Sakin şehir felsefesi, küreselleşmenin dayattığı standart yaşama isyan ediyor, yerel değerleri korumaya çalışıyor. İşte Tunç Soyer de bunu yapmaya çalışıyor.

Belediye Başkanı olarak elbette imar, yol, temizlik gibi hizmetlerle ilgileniyor. Ama asıl uğraş alanı tarım. Çünkü çevrede şimdilik tarımdan başka gelir kaynağı yok. Tek başına mandalinle nüfusun yüzde 80’ine ekmek aş veriyor. Ne var ki bu yıl mandalinanın yarısı elde kaldı. Hem de bahçe çıkışı 35-40 kuruş gibi ucuz fiyata rağmen.

KAMPANYA

Mandalinaya alternatifler arıyor. Organik tarıma el attı. Kurduğu ekolojik pazar büyük ilgi görüyor. Bioçeşitlilik seferberliği içinde. Örneğin bağcılık ve şarapcılığı teşvik ediyor. Teos Tapınağı’ndaki şarap tanrısı Dianisos heykelinin önünde düzenlediği bağ ve şarap çalıştayı çok zekice bir organizasyondu.

Sakin şehrin omurgasını oluşturduğu için otomatikman tarım sözcüleri arasına giren Tunç Soyer, şimdi, önümüzdeki seçimlerde parlamentoya çok sayıda çiftçi mebus göndermek için İzmir Tarım Platformu’yla ortak çalışma içine girdi.

Tarım kesiminin sahipsizliğinden, TBMM’de yeterince temsil edilmemesinden yakınan Soyer, çiftçilerin milletvekili listelerinde seçilebilecek sıralara konması için kampanya başlatan İzmir Tarım Grubu’na destek veriyor.

Kampanya döneminde siyasi parti genel başkanları, söz sahibi yöneticiler, il ve ilçelerdeki temsilciler ziyaret edilecek. Milletvekili aday listelerinin seçilebilir sıralarına tarım ve tarıma dayalı sanayi temsilcilerinin yerleştirilmesini isteyeceklerini belirtiyor.

100 KONTENJAN

550 üyeli parlementoya en az 100 çiftçi milletvekilinin girmesi, 26 İzmir milletvekilinden 10’unun sektör temsilcisi olmasını savunan Seferihisar Belediye Başkanı, şimdiden kampanyanın ateşli savunucularından.

Tunç Soyer haklı. Türkiye’de küçüklü büyüklü 4 milyon tarım işletmesi var ve buralarda 10 milyon kişi istihdam ediliyor. Bunlar kayıtlı olanlar. İzmir’de de 120 bin dolayında irili ufaklı işletme mevcut ve 750 bin İzmirli geçimini tarımdan sağlıyor.

Son yıllarda tarım ve tarıma dayalı sanayi ihmal edildi. Birinci Kalkınma Planı döneminde tarım yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki payı yüzde 13.9 iken bu oran 8. yani son plan döneminde yüzde 4.7’ye düştü.

Buna rağmen hala ihracatımızın yüzde 53’e yakın bölümünü tarım ve tarıma dayalı sanayi ürünleri oluşturuyor. Buna karşın tarımsal destek azalıyor, çok büyük kaynaklar rekabet gücü zayıf sanayi sektörlerine yatırılıyor.

ÜSTÜNLÜK TARIMDA

Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten ülke olarak göğsümüzü kabartırken, bugün neredeyse herşeyi ithal ediyoruz.

Tarım ürünleri artık Türkiye’de de petroldan sonra ikinci büyük kamu ithalatını oluşturuyor.
Girmeye çalıştığımız AB bugün tarıma 105 milyar euroluk teşvik veriyor. Oysa tüm tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak için sadece 45 milyar euro harcaması yeterli. Tarımdaki nüfus da bizim onda birimiz kadar, yüzde 5 filan. Evet, yüzde 5’lik tarım nüfusuna 105 milyar euroluk destek veriliyor.

Siyasetçiler Tunç Soyer’e ve platforma kulak versin. Dünya nüfusu önümüzdeki 20 yılda bugünkünden 3 kat daha fazla tarımsal ürüne ihtiyaç duyacak. Jeopolitik üstünlük artık tarımsal alanlarda sağlanabilecek.
Tarımda üstün olan dünyaya hakim olacak.”