Kırmızı Et’ten Sonra Süt Krizi Kapıda


Besicilikteki krizinin hüküm sürdüğü ve Banvit başta olmak üzere Koç Grubu’nun da üretimini durdurması üzerine son haber de Kayseri’den geldi ve Saray grubu da carlı hayvan alımını durdurdu.Bu haber bütün ülkede paniğe neden oldu.Şimdi de bütün gözler bu oluşumlardan sonra süt sektörünün de bir krize girmesinin sürpriz olmaması.

Bütün  sivil toplum örgütlerinin ikazlarına rağmen kırmızı et dahil hayvancılık ürünlerinin ithalatı büyük bir hızla devam ediyor fakat bakanlığın söylediği gibi fiyat düşüşü yaşanmıyor.Bu ithalatın daha çok spekülatörler ile toplu alım yapan Alış Veriş Merkezilerinin işine yarıyor ve bu yüzden de fiyatlar yerinde sayıyor.Son alınan haberlere göre de ithal ve yerli kırmızı et fiyatlarının eşitlendiği şaret ediliyor.

GELELİM SÜT SEKTÖRÜNE
 
Entegre süt işlemleri tarafından toplanan inek sütü miktarı 2010 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 5.1 azalarak 503 bin 34 ton olarak gerçekleşti. Söz konusu dönemde en fazla düşüş peynir üretiminde görüldü. Peynir üretimi Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 10.2 azalarak 91 bin 863 ton oldu.

Entegre süt işlemleri tarafından toplanan inek sütü miktarı 2010 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 5.1 azalarak 503 bin 34 ton olarak gerçekleşti. Söz konusu dönemde en fazla düşüş peynir üretiminde meydana geldi. Peynir üretimi Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 10.2 azalarak 91 bin 863 ton oldu. 2010 yılının ilk 11 ayında ise toplam 6 milyon 196 bin 637 ton inek sütü toplandı.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) 2010 yılı Kasım ayı süt ürünleri istatistiklerini açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2010 yılına kadar yayımlanan toplam süt üretimi, yıllık bazda, sağılan hayvan sayıları ile 2001 Tarım Sayımı’ndan elde edilen süt verimlerinin değerlendirilmesiyle elde edilmekte idi. Karşılaştırılabilir istatistikleri daha kısa periyotlarla üretmek amacıyla, 2010 yılı Ocak ayından itibaren çiğ sütü girdi olarak kullanan sanayinin Nace Rev.2’ye göre 10.51 başlığı altında faaliyet gösteren entegre süt işletmelerinden, toplanan süt ve satışa sunulan süt ürünleri miktarını tespit etmek üzere, veri derleme çalışmaları başlatıldı. Buna göre, Kasım ayında, entegre süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı 503 bin 34 ton olarak gerçekleşti. Böylece Ekim ayında 530 bin 232 ton olan toplanan inek sütü miktarı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 5.1 düşmüş oldu. 2010 yılı Ocak ayında 494 bin 246 ton, Şubat’ta 492 bin 263 ton, Mart’ta 595 bin 86 ton, Nisan’da 610 bin 212 ton, Mayıs’ta 654 bin 247 ton, Haziran’da 621 bin 144 ton, Temmuz’da 610 bin 384 ton, Ağustos’ta 559 bin 974 ton ve Eylül ayında 525 bin 816 ton inek sütü toplantı.

DİĞER HABERLER
Dağıtılan okul sütü öğrencileri zehirledi

-91.9 BİN TON İÇME SÜTÜ ÜRETİLDİ-

2010 yılının Kasım ayında gerçekleşen toplam içme sütü üretimi bir önceki aya göre yüzde 8.4 azalarak 91 bin 863 ton oldu. Söz konusu dönemde peynir üretiminde yüzde 10.2’lik bir azalma yaşandı. Böylece Kasım ayında 34 bin 555 ton peynir üretimi gerçekleşmiş oldu. 2010 yılının Kasım ayında gerçekleşen toplam yoğurt üretimi bir önceki aya göre yüzde 6.4 azalarak 70 bin 64 ton olurken, Kasım ayında gerçekleşen toplam ayran üretimi bir önceki aya göre yüzde 6.1 azalarak 33 bin 779 ton olarak gerçekleşti.

-11 AYDA 6.2 MİLYON TON SÜT ÜRETİLDİ-

2010 yılı Ocak-Kasım döneminde üretilen inek sütü miktarı 6 milyon 196 bin 637 oldu. Bu dönemde 992 bin 55 ton içme sütü, 437 bin 471 ton peynir, 834 bin 309 ton yoğurt ve 366 bin 814 ton ayran üretildi.

Dünya Gazetesi’nde Ali Ekber YILDIRIM imzalı habere göre de işler bir hayli karışık.

Gözler Danone’de

Hemen hemen tüm sanayiciler süt alımını bir miktar azaltırken yeniden yapılanmaya giren ve Gönen Fabrikası’nı kapatacağı iddia edilen Danone Trakya ve Ege Bölgesi’nde süt alımını en çok azaltan firma oldu.

Danone yetkilileri, piyasanın genel sıkıntısından kendilerinin de etkilendiğini belirterek DÜNYA’ya şu bilgileri verdi:

DİĞER HABERLER
AB sütümüze yeşil ışık yaktı

“Biz ihtiyacımız olan sütü piyasadan alıyoruz. Diğer firmalar gibi yaşanan sıkıntıdan dolayı süt alımımız bir miktar azalmış olabilir. Bu bize özgü bir durum değil. Biz şu anda ihtiyacımız kadar kaliteli sütü alıyoruz. Gönen’deki fabrikamızı kapatacağımız iddiaları kesinlikle doğru değil. Piyasadaki genel sıkıntıdan bizde etkileniyoruz. Diğer firmalar gibi bu dönemi derlenme toparlanma dönemi olarak değerlendirmek istiyoruz. Belki bir miktar küçülme olabilir. Fakat, Türkiye pazarından çekileceğimiz iddiası kesinlikle doğru değil. Biz Türkiye’de kalıcıyız.”

Adnan Yıldız: Endişeliyiz Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Yıldız, hayvancılık sektöründe yaşanan krizi yakından izlediklerini ve endişeli olduklarını söyledi.

Bugün yaşanan krizin kaynağında çiğ süt fiyatının 40 kuruşa kadar düşmesi olduğunu hatırlatan Yıldız, “Şimdi yine çiğ süt fiyatını düşürmek için üzerimizde ciddi bir baskı var. Öncelikle kalite primlerimizi büyük oranda düşürdüler. Aralık ayındaki ihalede sütün litresi 73.5 kuruş olarak belirlendi.

Biz bunun üzerinden yağ, protein gibi kalite kriterlerine göre prim alırken, bu primler çok düşürüldü. Süt üreticisinin geliri azaldı. Buzağı fiyatı düştü. Elimizdeki süt verimi düşmüş ve kesilmesi gereken inekleri satamıyoruz. Piyasaya 10 liradan dana eti girerken biz inekleri 7 liradan satamıyoruz. Yem ve diğer girdiler sürekli artıyor. Tıpkı 2008-2009’da yaşadığımız süt krizinin çok daha büyük olanı yaşanacak diye endişeliyiz” diye konuştu.

Fazla varsa niye kredi veriliyor

Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör, 2008’deki süt krizi öncesindeki oyunun yeniden sahnelendiğini belirtti. Bir yandan sütte arz fazlası var, süt sanayicisi süt alımını azaltıyor. Doğrudan veya dolaylı olarak çiğ sütün fiyatı düşürülüyor, bir yandan sıfır faizli kredi ile hayvan ithal edilerek süt üretimi artırılmaya çalışılıyor” şeklinde konuşan Mehmet Sedat Güngör, ” Böyle bir politika, böyle bir çelişki olabilir mi?” dedi.

Güngör, “Madem süt üretimi fazla, neden insanlara sıfır faizli kredi verilerek süt üretimine teşvik ediliyor. Üretici birlikleri de dahil herkes hayvan ithal ediyor. Yeni yatırımlarla artacak süt kime satılacak? Sektördeki herkes endişeli” ifadelerini kullandı. Mehmet Sedat Güngör, kendilerinin de endişeli olduğunu belirterek, “2008’de yaşadığımız ve bugün et ithalatıyla sonuçlanan krizin daha büyük boyutta yaşanacağı korkusu var” dedi.

DİĞER HABERLER
Okul Sütü ihalesi idare onayından sonra belli olacak

Süt tozu ithalatı durdurulmalı

Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Velioğlu ve Teknik İşler Şube Müdürü Dr. Onur Şahin’in hazırlayarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘na da sunduğu raporda sütteki muhtemel krize dikkat çekilerek kriz yaşanmaması için şu önerilere yer verildi: “Çiğ süt arzının fazla olduğu dönemlerde süt fiyatlarında düşüşü önlemek amacıyla Çiğ sütün değerlendirilmesine yönelik destekleme uygulaması kapsamında müdahalenin bölge odaklı yapılmasında fayda görülmektedir.

Dâhili işleme rejimi kapsamında yapılan müdahale alımları sonucu işlenen ürünlerin (süt tozu, peynir, tereyağ ve buna benzer) Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ihracat odaklı olması sağlanmalıdır. Üretim fazlasının tekrar ülke içerisinde kullanılması üretim sektörüne zarar vermektedir. Bu kapsamda, büyük sanayicilerin yanı sıra, ihracat olanağı olan ruhsatlı ve orta ölçekli mandıra ve işleme tesislerinin de destek kapsamına dâhil edilerek, ürün yelpazesinin arttırılması ve ihraç edilen süt ürünü tonu başına destek uygulanmasında fayda görülmektedir. Piyasadaki süt ürünlerine yönelik etkin bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.

Arz fazla olunca ithalat durmalı

Süt arzının yükseldiği dönemlerde süt tozu ithalatı durdurulmalıdır. Çiğ süt arzının yüksek olduğu dönemlerde paketlenmiş içme sütü tüketim kampanyalarına (okul sütü, asker sütü vb.) ağırlık verilmelidir. Tüketimin arttırılmasına yönelik olarak süt ve süt ürünlerinde uygulanmakta olan yüzde 8’lik KDV oranın yüzde 1’e düşürülmesine ihtiyaç vardır. Ulusal Süt Konseyi daha işlevsel hale getirilmesi doğrultusunda mevzuat altyapısında düzenleme yapılarak, üretimden pazarlamaya kadar zincirin her halkasında beher litre veya kg ürün başına yapılacak kesintiler ile konseyin ekonomik gücü arttırılmalıdır. Konsey, fiyat istikrarını temin amacıyla müdahale alımları başta olmak üzere çiğ süt piyasa düzenini sağlama konusunda daha aktif hale getirilmelidir.”


14 Ocak 2011. 10:33
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x