Bakanlıktan Köylünün Ürettiği Organik Ürüne Yasak…!


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın köylülerin ürettikleri ürünleri pazarda satabilmeleri için mutlaka ruhsat istemeleri şaşkınlık yarattı.

 

Üreticiler “Biz bahçemizde birkaç parça sebze yetirtirip semt pazarlarında satarak haftalık mutfak harcamalarımızı çıkarıyorduk.Şimdi bakanlık bunu yapabilmemiz için ruhsat istiyor.Ruhsat alabilmemiz için en azından bir dükkan tutup,bir ziraat mühendisi çalıştırmamız gerekiyor.Bu masrafı nasıl karşılarız “ diye yakınıyorlar.

 

İhlas Haber Ajansı’nın verdiği ilginç haber şöyle:

 

Giresun’da Pazar yerlerinde kendi ürettikleri ürünleri satan köylüler İl Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden gelen yasak uyarısıyle şoke oldular. Giresun’un Espiye ilçesinde kurulan haftalık pazarda kendilerine ayrılan yerde ürettikleri lahana, kıvırcık, maydanoz, yeşil soğan gibi ürünlerin yanı sıra tohum ve fidelerin yasak olduğunun tebliğ edilmesi köylü çiftçileri şaşkına çevirdi.   İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkililerinden oluşan bir ekip ve zabıta tarafından denetime tabi tutulduktan sonra ürün, tohum ve fide satışı yapabilmeleri için mutlaka ruhsatlarının bulunması gerektiği ve uyarı tutanağı tutulduğunu belirten köylü çiftçiler ne yapacaklarını şaşırdı.   Haftaya kadar gerekli ruhsatı alamamaları halinde satış yapamayacaklarını belirten Feride Kavgacı: “Köyde kendi tarlamda ürettiğim, ürünleri ve tohumları satarak aile ekonomimize katkı sağladığım gibi fasulye tohumu satıp yeri geliyor kabak tohumu satın alıyorum. Köyden şehre göç edenlere de köydeki ürünlerimi satıyorum.  

DİĞER HABERLER
Dekan Günay: Gıda güvenliğinin temel ögesi veteriner hekimlerdir

 

Bizim ürünlerimiz katkısız GDO’suz ve hormonsuz.”

 

Ailemin ihtiyacını ben karşılıyorum. Bize ruhsat alınması gerektiği söyleniyor. Bunu yapmak için dükkan tutacağım, Ziraat Mühendisi çalıştıracağım gibi bir takım şartlar var.   Bunları yapacak imkanım olsa hiç burada yağmurun, karın, güneşin altında bir bağ lahana satmak için sabahtan akşama beklemem. Bir dönüm yerim var. Hem ihtiyacımı karşılıyorum hem de ekmek paramı çıkarıyorum” diye tepki gösterdi.

 

 

Gıda Güvenliği Hareketi karşı çıkıyor

 

Bu konu ile ilgili bir açıklama yapan Gıda Güvenliği Hareketi ilgilileri şunları söylediler:   Bu gayri insani ve gayri ahlaki uygulamanın nedeni; 2006 yılında TBMM’de yasalaştırılan ve tohum tekelinin önünü açan, 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunudur.   Söz konusu uygulama 2. modern kölelik yasasının bir sonucudur ve bunu yasayı çıkarmak kadar bu yasaya sessiz kalmak da soykırım suçudur. Bu yasaya iktidar ve muhalefetin ortak cinayetidir.   Giresun’daki uygulamanın benzerleri Anadolu’nun her yerinde hemen her gün yaşanmaktadır. 2012 başında çıkarılan dayatma tarım ve gıda mevzuatı geleneksel tarım ve bunun ticaretini suç haline getirmenin zeminini sağlamlaştırmak için yapılmış uygulamlardır.   Bu acıklı durumumuzu Vandana Shiva, “Çalınmış Hasat” aslı muhteşem eserinde  şöyle dile getiriyor: Fikri mülkiyet hakları ve patentler insan türü ile diğer türler arasındadaki ve insan toplulukları içindeki ilişkileri yeniden organize etmektedir. Bitip tükenmek bilmeyen bir doğurganlığı sona erdirip kısırlık mühendisliği yapmasının temeli çarpık mülkiyet hakları sistemidir. Bu sistemle çiftçinin en temel görevi suç haline getirilmekte, tescilli tohum kullanmaya zorlanmaktadır. Bu bağımlılıktır, yaşamın mülkiyet değiştirmesidir.

Yapılan özetle ülke ve geleceğimiz küresel tohum ve gıda şirketlerinin insafına terk edilmesidir.   Henry Kissenger Sessiz silahlarını şöyle özetliyor:

“Tarım bizim için, tarım bakanlarına bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir.   Petrolü kontrol edersen ulusları, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin.

Yiyecek bir silahtır ve bizim müzakere çantamızdaki araçlardan biridir!”


3 Haziran 2012. 13:22
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x