TZOB “Et’te çıkış küçükbaşta görünüyor”


TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Ette Çıkış Küçükbaşta Görünüyor

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin et tüketiminin gelişmiş ülkelere göre çok düşük olduğunu belirterek, farkın giderilmesi için öncelikle alternatif Kaynaklar olan koyun ve keçi Eti üretiminin artırılması gerektiğini vurguladı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’de kırmızı et tüketiminin gelişmiş ülkelere göre çok düşük kaldığını, bu farkın giderilmesi için öncelikle alternatif Kaynaklar olan koyun ve keçi Eti üretiminin artırılması gerektiğini bildirdi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin et tüketiminin gelişmiş ülkelere göre çok düşük olduğunu belirterek, farkın giderilmesi için öncelikle alternatif Kaynaklar olan koyun ve keçi Eti üretiminin artırılması gerektiğini vurguladı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’de kırmızı et tüketiminin gelişmiş ülkelere göre çok düşük kaldığını, bu farkın giderilmesi için öncelikle alternatif Kaynaklar olan koyun ve keçi Eti üretiminin artırılması gerektiğini bildirdi. Bayraktar, “Türkiye, küçükbaş canlı hayvan ve ette ihracata dayalı bir üretim politikasıyla desteklenirse, yaklaşık 1.5 milyar dolarlık Ortadoğu pazarının en önemli ihracatçı aktörlerinden biri olur” dedi.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, bundan 20 yıl önce 250 milyon doları küçükbaş canlı hayvan, 30 milyon doları da küçükbaş et olmak üzere toplam 280 milyon Dolar civarında canlı hayvan ve et ihracatı yapılırken, bugün gelinen noktada düşük bir ihracatın bile iç piyasada ciddi bir sıkıntı yaratabildiğine dikkati çekti. Özellikle son iki yılda sadece Lübnan’a yapılan koyun ihracatının bile zaten ciddi sıkıntı yaşanan küçükbaş hayvancılıkta arz sıkıntısına, dolayısıyla fiyatların yükselmesine neden olduğuna işaret eden Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü:

DİĞER HABERLER
Kurbanlıklar yine el yakacak

“Türkiye dünyanın küçükbaş canlı hayvanda en önemli ithal pazarlarına yakın bir ülke konumundadır. Özellikle S. Arabistan, Kuveyt, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan, Katar, Bahreyn gibi ülkeler, toplamda 900 milyon dolara yakın ithalat yapmaktadır. Bu ülkeler, geçmiş yıllarda ihracat yaptığımız en önemli ülkelerdir ve hayvancılıkta yaşadığımız olumsuz gelişmeler, bu pazarları çeşitli ülkelere kaptırmamıza neden olmuştur. Türkiye yine aynı şekilde küçükbaş etinde de ithal pazarlarına yakın bir ülkedir. Özellikle Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Lübnan, Katar, Suriye, Bahreyn gibi ülkeler toplamda 500 milyon dolardan fazla ithalat yapmaktadır. Türkiye bu ülkelere geçmişte 30 milyon dolardan fazla ihracat gerçekleştirmiştir, fakat hayvancılıkta yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle bu Pazarlar da çeşitli ülkelere kaptırılmıştır.”

-”TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ AVANTAJLARA SAHİP”-

Türkiye’nin küçükbaş hayvancılıkta çok önemli avantajlara sahip olduğunun altını çizen Bayraktar, bunları şöyle sıraladı:

“Türkiye, küçükbaş hayvancılıktan başka üretim alternatifi olmayan geniş alanlara; bölgesinde hayvancılık alanında öncü ülke konumuna gelme, komşu ülkelere hayvansal ürün ve damızlık dışsatımı gerçekleştirme ve hızla pazarı geliştirebilme olanağına sahiptir. Türkiye, özellikle başta İngiltere’ye olmak üzere oğlak Eti ihracatı yapabilir; AB ülkelerinin kuzu ve oğlak Eti açığını kapatabilecek potansiyele sahiptir. Yağlı kuyruklu ırklardan üretilen düşük kolesterollü kuyruksuz karkasın ihracat olanaklarını geliştirerek bu alanda ciddi bir dış satım yapabilme imkanına sahip Türkiye’nin, bölgelere ve üretim sistemlerine uygun damızlıklar geliştirme, sürdürülebilir küçükbaş hayvancılık dönüşümünü sağlama, daha da ötesi geliştirilecek genotipleri dış pazarlara sunma olanağına vardır.”

DİĞER HABERLER
Kanatlı kümes verileri nasıl yorumlanır?

-”EN ÖNEMLİ İHRACATÇI AKTÖRLERDEN BİRİ OLABİLİRİZ”-

Türkiye’nin, küçükbaş canlı hayvan ve ette ihracata dayalı bir üretim politikasıyla desteklenmesi durumunda, 900 milyon dolarlık canlı hayvan ve 500 milyon dolarlık et olmak üzere toplamda yaklaşık 1.5 milyar dolarlık Ortadoğu küçükbaş ithal pazarının en önemli ihracatçı aktörlerinden biri olabileceğini vurgulayan Bayraktar, “Ancak bunun için ihracat hedefli yatırımların yapılması, bunu destekleyici politikaların hayata geçirilmesi gerekir. Sadece iç pazarı düşünen üretim anlayışının küçükbaş hayvancılığı şimdiki konumundan çok daha yukarılara getirmesi beklenmemelidir” görüşüne yer verdi.

-”ET TÜKETİMİMİZ ÇOK DÜŞÜK”-

Türkiye’de et tüketiminin gelişmiş ülkelere göre çok düşük olduğunu da belirten Bayraktar, Türkiye’dee toplam olarak yıllık kırmızı ve tavuk Eti dahil 18,6 kg et tüketilirken, bazı ülkelerde bu rakamın 6 katına kadar yükseldiğine işaret etti. Bayraktar, şunları kaydetti:

“Bu ülkelerin, domuz etini dikkate almazsak bile gerek sığır Eti gerekse tavuk Eti tüketimlerinin Türkiye’nin çok üzerinde olduğu görülmektedir.

Örneğin, Arjantin yaklaşık 66 kg yıllık kişi başı kırmızı et tüketimi ile 10 kg civarında tüketime sahip Türkiye’nin 6 katı, Avustralya 37 kg ile yaklaşık 4 katı, ABD ise 42 kg ile 4 katı daha fazla et tüketmektedir.

Türkiye’de gelişmiş ülkelerle arasındaki kırmızı et tüketim farkının giderilmesi için öncelikle alternatif Kaynaklar olan koyun ve keçi Eti üretiminin artırılması gerekmektedir. Bu türlerin gerek hayvan sayısında gerekse et üretim miktarlarında yaşanan hızlı düşüşler dikkate alındığında, özellikle bu üretim dallarına yönelik acil uygulanabilir destekleme politikalarının hayata geçirilmesinin ne derece önemli olduğu daha net görülecektir.”

DİĞER HABERLER
Küçük Hayvan ''Talebi''

-NELER YAPILMALI?-

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, küçükbaş hayvancılıkta istenilen noktaya gelebilmek için yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı:

“-Ucuz maliyetli bir üretim için meralarımızın tespit, tahdit ve tahsis işlemleri en kısa zamanda tamamlanmalı, ıslah edilerek mera hayvancılığında verimli bir şekilde kullanılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

-Hastalıklarla mücadele için bütçeden yeterli kaynak aktarılmalıdır.

-Üreticilerin fiyat oluşumuna katılımını sağlayacak pazar mekanizmaları etkin hale getirilmelidir.

-Kuzular en az 6 ayını doldurmadan kesilmemelidir.

-Ortak sağımhane uygulamaları, koyun sütünün değerlendirilmesi, yem yardımı, aşılama yardımı, deri ve sakatatların kg üzerinden işlem görmesi konuları ivedi olarak gündeme alınmalıdır.

-Sınırlardan kaçak hayvan giriş çıkışları sıkı bir şekilde denetlenmelidir.

-Koyun sayısının, “başta kuzu Eti olmak üzere koyuna dayalı ürünlere uygun fiyat ve pazar bulunabilirse 25 milyonlardan 44 milyonlara kadar çıkabileceği” görüşünden yola çıkılarak bu yönde uygun stratejiler geliştirilmelidir.

-Koyundan elde edilecek et üretiminin artırılması ve kasaplık gücün yükseltilmesi için doğum ve ikizlilik oranını artırıcı, telefatı azaltıcı tedbirler alınmalıdır,

-Büyük sürü sahiplerinin kuzu besisine özendirilmesine yönelik teşvik politikaları hayata geçirilmelidir.

-Küçükbaş yetiştiriciliğinde önemli bir ihtiyaç olan çobancılığı özendirici tedbirler alınmalıdır.” –
Kaynak: Habertürk –


7 Kasım 2011. 22:39
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x