Cami Yapılacak O Okulun Tahliyesi Ertelendi

Samsun Tarım Anadolu Meslek ve Tarım Meslek Lisesi’nin cami yapımı için tahliye edilmesi ile ilgili karar eğitim yılı sonuna ertelendi.
Samsun Müftülüğü’nün isteği doğrultusunda gündeme gelen cami yapımı için Tarım Anadolu Meslek ve Tarım Meslek Lisesi’nin bulunduğu arazi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 31 Ocak’ta resmi yazı ile okul yönetiminden başka binaya taşımasını istedi. Velilerinin de tepkisi üzerine taşınma işlemi eğitim yılı sonuna ertelendi.
Samsun’un İl Müftülüğü, Atakum İlçesi’nin sahil kesiminde 30 dönüm alan üzerine kurulu 2 bin 700 metrekare kapalı alana sahip Samsun Tarım Anadolu Meslek ve Tarım Meslek Lisesi’nin bulunduğu alana 10 bin kişilik bir cami yapılması için geçen yıl çalışma başlattı. Geçen Temmuz ayında Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yapılan imar düzenlemesi ile okul alanı kullanımı, ‘Protokol cami’ yapımı için dini tesis alanı kullanımına dönüştürüldü. Alan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne ardından da Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredildi.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA DAVASI
Atakum Kent Konseyi, imar planı değişikliğine itiraz etti. İtirazın Belediye Meclisi’nde kabul edilmemesi üzerine konsey, yürütmenin durdurulması istemiyle Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Adli süreç devam ederken İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından geçen 31 Ocak’da okula gönderilen yazıda okulun boşaltılarak Gelemen YİBO’ya taşınması istendi. Okulda eğitim gören 300 öğrencinin velisi bu isteğe tepki gösterdi. Bunun üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından taşınma kararı eğitim yılı sonuna ertelendi.
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, mevcut arazinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devrinin yapıldığını belirterek, “Öğrencilerimizin mağdur olmaması için okulun taşınmasını eğitim yılı sonuna erteledik. Ancak, devir işlemi gerçekleştiği için yıl sonunda okulun taşınması gerçekleşecek” diye konuştu. Atakum İlçesi Kent Konseyi Başkanı Murat Erkan’da yargı süreci devam ederken okulun başka binaya taşınmak istenmesine şu sözlerle tepki gösterdi:

“Bu kurumu buradan çok uzak mesafeye götürmenin amacını merak ediyoruz. Bu karar alınırken kimlere soruldu? İnancımızda ‘protokol’ diye bir tabir yok. Herkes Allah’ın önünde eşittir. Ne yazık ki okul bulunduğu alana yürüme mesafesinde 5 cami bulunmakta. Bu camiler ne yazık ki cemaatten yoksun durumda. Bunlar dururken buraya başka bir caminin kütle olarak yapılması inancımıza da sığmıyor.”
Okulun taşınmak istediği Tekkeköy İlçesi’ndeki Gelemen YİBO binasının mevcut yapının 3’te 1’i kapasitesinde olduğunu anlatan Murat Erkan, “Burada uygulama laboratuvarları da yok. Teknik eleman yetiştiren okulda sadece teorik eğitim mi vereceksiniz? Mevcutta yatakhanelerde 4 öğrenci aynı odada kalırken gidecekleri binada 8 öğrenci aynı odada kalacak. Okulun şu anki şekilde eğitime devam etmesini istiyoruz. İdarecilerin de en azından yargı süreci sonunda çıkacak karara göre karar vermelerini bekliyoruz.”
TÜRKİYE’DEKİ 6 OKULDAN BİRİ
Samsun’da 48 yıl önce hizmete giren okulda 26 öğretmen ve 300 öğrenci bulunuyor. Türkiye’deki 6 Tarım Meslek Lisesi’nden birisi olan okulda okul binasının yanı sıra 110 öğrenci kapasiteli yurt binası, hayvan hastanesi, kütüphane, halı saha, çim saha, laboratuvarlar, 11 lojman, spor salonu, kütüphane, konferans salonu ve çeşitli idari binalar bulunuyor. 30 öğrencinin il dışından geldiği okulda Avrupa Birliği desteği ile Portekiz, Macaristan, Bulgaristan ve Romanya ülkeleri ortaklığıyla ’21’inci yüzyılda iklim değişiklikleriyle yüzleşme’ projesi gerçekleşiyor. Proje kapsamında 24-28 Şubat’ta 30 yabancı öğrencinin gelmesi bekleniyor. Okulun taşınmak istediği Gelemen YİBO’nun bina kapasitesinin ise mevcut kapasitenin çok altında olduğu belirtildi.

Atakum Tarım Meslek Lisesi

M.Kemal ŞENER
1966 yılında Hayvan Sağlığı Memurları Okulu adı ile faaliyete başlamıştır. Daha sonra Veteriner Sağlık Okulu, Veteriner Sağlık Meslek Lisesi ve en son olarak da şimdiki ismi Tarım Meslek Lisesi kaldı. Ama eğitimin konusu değişmedi, hep hayvan sağlığı ile ilgili oldu. Başlangıçta mezunlarının tamamı Tarım Bakanlığı’na bağlı kuruluşlarda görev yapıyordu. Daha sonra okullar çoğaldı, ülke sorunu olarak işe alımlar azaltıldı, mezunlar uzun süre işe alınmadı ve hala da alınmıyor demek yerinde olur. Son 10 yılda belki bin 500 arkadaşımız emekli olurken, yerine alınan personel sayısı 100’ü geçmez. Bunların da çoğu üniversiteler ve belediyeleredir. Yani Devlet Baba okutuyor ama iş vermiyor.

Burada Samsun mezunları istisnadır. Samsun mezunları çok ciddi bir meslek eğitimi alırlar, çok ciddi tatbikat görürler. Bunun sebebi okulun bulunduğu yer, idareci ve öğretmenleridir. Bu başarılı eğitim meslektaşıma en büyük referanstır. Yani, Samsun mezunu olup, özel sektörde çalışan Veteriner Sağlık Teknisyeni, her zaman diğer okulların mezunlarından 1–2 adım önde ve avantajlıdır. Bu özelliği nedeniyle şu ana kadar iş bulamayan Veteriner Sağlık Teknisyeni yoktur demek doğrudur. İş bulamayan elbette vardır, onlar ya çok seçicidir veya mutlaka Samsun’da iş olsun der veya başka sebepleri vardır. Ama azınlıktadır.

 
Kuruluşunda okulun yeri gerçekten iyi düşünülmüştür. Yanına kurulan Hayvan Hastanesi, hem bölge insanına faydalı, hem de eğitime destek olmuştur. Samsun mezunu olan teknisyen kardeşimin; Tarım Bakanlığı ilçe örgütlerinde 1 ilçeyi tek başına (hayvan sağlığı dalında) idare edecek bilgi birikimi vardır. Okulun karşısında Veteriner Kontrol ve Araştırma Laboratuarı vardır. Okulun lojmanları dahi iç içedir. Öğrenciler hastanede, laboratuar gerektiren durumda hemen karşıya giderek, teşhis konularak tedavi yapmaktadır ve eğitimini almaktadır. Okulun yakınında Gıda Kontrol Laboratuarı, Veteriner Fakültesi, Tarım İlçe Müdürlüğü de sonradan ilave olunan avantajlardır. Okulun Bafra ve Çarşamba istikametinde Gelemen ve Karaköy TİGEM’leri de son sınıftaki tatbikatın yetiştiricilik bölümünü pekiştiren safhasıdır. Bütün bunların organizasyonu, iyi bir idare ve öğretmen kadrosu ile olmuştur. Okulumuz öğrencileri bu yönü ile çok şanslıdır. Eğitime her yönü ile katkı sağlamışlar, önünü açmışlardır.

 
Okulumuzun yeri ve eğitimi başlangıçta Tarım Bakanlığı’nda idi. Daha sonra okulla birlikte ve kanunla Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi.

 
Şimdi ise son zamanların modası bizim okulumuzu da buldu. Malum yerimiz çok iyi yerde ve değerlidir. 2012 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla, oraya Protokol Camisi yapılması istemiyle Milli Eğitim Bakanlığı’na yazı yazılarak, kendilerine verilmesi istendi. Milli Eğitim Bakanlığı, bu okulun yukarda yazdığım sebeplerle, başka yerde eğitim kalitesi düşer diye bu talebi reddetti. Bu kez Büyükşehir Belediyesi’nden imar değişikliği ile talep edildi. Ne büyük hata ve acı ki, yazı bugün yazılıyor, Belediye İmar İşleri Müdürlüğü dünkü tarihle Belediye Meclisi’ne yazı yazıp değişikliği görüşün diyor. Oysa yazı gelip, araştırma-inceleme yapılıp, sonra Meclis’e sunulması gerekmiyor mu? Meclis üyelerinden Tekkeköy, Atakum, İlkadım Belediye Başkanları karşı çıkıyor, Canik ise katılmıyor. Atakum malum, o okulun önünden geçen yol; Samsun’u, Doğu Karadeniz’i, Ankara yoluna bağlayan ve Atakum, Bafra- Sinop yoluna geçit veren boğazdır. Bu hali ile bile zaten sıkışan ve çok yoğun trafik akışı var. Buraya yapılan bu tür inşaatlar, hele hele de cami, çoğu zaman trafiği kilitler. İnsanları isyan ettirir. Burası bu iş için uygun değildir. Normal şartlarda zaten bu yere 300- 600 m. mesafede 5–6 tane cami vardır. Ve burada çok yoğun mesken de bulunmamaktadır. İlkadım Belediyesi de aynı görüşe ilaveten yer gösteriyor. Samsun eski hava alanı daha uygundur diyor. Çevre yollarına bağlantısı kolay, 4 taraftan yolu açık diyor. Yine Samsun Ruh Sağlığı Hastanesi’nin olduğu araziye yapabilirsiniz diyor. Ama o arazi güzel ya, talimat ve gurup kararı almışlar, hayır orası olacak diyorlar ve kabul ediyorlar. İtirazlarımızla, 2. kez görüşüyorlar ve itirazımızı reddediyorlar. Şimdi de Bölge İdare Mahkemesinde 3 ayrı dava açıldı. (Okul Aile Birliği- Mimarlar Odası ve Atakum Kent Konseyi) Davaların sonuçlanmasını beklemeden sömestr tatili bitimine 5 işgünü kala 31.01.2014 günü taşının diyorlar. Hafta başı böyle bir duyum almıştık. Okul Aile Birliği, VESTED ve Atakum Kent Konsey’i olarak çözüm arayışı için her yolu denedik. Mahkeme sonucunu bekleyin, soğuk kış günü kısa zamanda taşınma imkânsız ve zor olur dedik. Gelemen YİBO eski bir okul, uzun zamandır boş, aslında bizim okula yetersizdir, değişiklik ve tadilat gereklidir raporu da var, eski oluşu ve tadilatın sadece boyanarak tamamlanması iyidir anlamını taşımaz. Yatılı okul taşıyorsunuz, ya kaloriferler yanmaz arızalı ise, buna kim ne diyecek, sorumluluğunu kim üstlenecek? Yine okulun olmazsa olmazları var. Hiçbiri yapılmamış, sınıflar küçük ve sayısal olarak az. Yatakhanede sınıf açarsınız demişler; yatakhane zaten yetersiz, odaları küçük, 8 kişi sığmaz ama sığdıracaklar; yemekhanesi küçük, veteriner-öğretmenler- muhasebe için en az 4-5 tane oda gerekiyor, 1 oda varmış, spor salonu, konferans salonu ve ihtiyacı olan diğer bir sürü alan ve laboratuarlar şu an yok. Gündüzlü öğrenciler sanırım yanlarında sefertası veya beslenme çantası taşıyacaklar.

 
Hiçbir şey çözümsüz, imkânsız değildir. Bu telaş ve acele niye? Neyi ve kimden kaçırıyorsunuz? Kimden ve neden korkuyorsunuz soruları akla geliyor. Niye 3 ay sonrasına plan yapamıyorsunuz? Geniş ve uzun zaman diliminde her şey güllük gülistanlık olur. İleri ülke kafası ve zihniyeti ile rahat rahat oturursunuz, konuşursunuz, danışırsınız, ikna edersiniz veya olursunuz, hey şey tatlılıkla orta yol bulunur. Bizi yönetenler kahraman olurlar. Oy isterken benim vatandaşım, emrinizdeyim v.s vaatleri sonra unutuluyor, vekil olduklarını unutuyorlar. Yarın gene gelip aynı şeylere ne gibi mazeret söyleyeceklerini izah etmek zor. Halkın hizmetindeyiz diyen seçilenler ve bürokratları, halkın kendini değil sivil toplum kuruluşunu bile dinlemiyor, görüşmüyorlar. Okul Aile Birliği son olarak Valimiz, İl Milli Eğitim Müdürü, İl Müftüsü v.s. ile görüşememişlerdir. Bu nasıl halk hizmeti ise, bunu anlayamıyoruz. Bu söylediklerimiz aşağı yukarı tamamı belgelidir. Saygı ve sevgi ile…”

VESTED Başkanı Sayın Şener’in yazısı böyle bitiyor. Ben elçiyim. Takdir, Samsun halkının ve yöneticilerinindir. Ancak Bafra ve Çarşamba Ovaları, Havza, Ladik, Vezirköprü, Kavak Asarcık ile Samsun bir Tarım ve Hayvancılık kenti olarak Türkiye ekonomisi içinde yerini buluyor. Burada, “Tarım ve hayvancılıktan umudumuzu kestik mi?” başlığını bir kez daha hatırlatmak istiyorum.