Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde Düzenlenecek 8.U. Zootekni Kongresinin Düşündürdükleri …


adnan serpen1 

 

Adnan SERPEN

Veteriner Hekim

İzmir Veteriner Hekimler Odası Veteriner Halk Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi

 

İnsanlığın ortak ürünü olan bilim, günümüzdeki düzeyine, çok uzun bir tarih süreci içinde ve çok çeşitli aşamalardan geçerek erişmiştir (1). Günümüz 21.yy dünyasında bilim alanında yaşanan gelişmeler hızla sürmektedir. Bu hıza yetişebilmek için dünyada bilim ve teknolojinin öncüsü olan çoğu gelişmiş ülkeler gece gündüz çalışmaktadırlar. Bu çalışmalarını yaparlarken birbirinden farklı bilim dallarının olgulara yaklaşımında disiplinler arası çalışmaların önemini uzun yıllar önce kavramışlar, araştırma ve hizmet birimlerini buna göre organize ederek, bu birimlerde farklı alanlardan uzmanları yani farklı disiplinleri bir araya getirmektedirler (1). Disiplinlerarası iş birliği olarak nitelendirilen bu uygulama; her hangi bir konuda bir disiplinin etkisi altına girmeden değişik konu alanlarında kişilerin veya mesleklerin bu sürece katılımlarını sağlamayı içerir (2). Aslında gelişmiş ülkelerde disiplinler arası olmak gerekliliği uzun yıllar önce hissedildi (3). Çünkü Bilginin hızla yayılıp eskidiği günümüzde disiplinler arası çalışmanın yenilikçilik ve geliştirme açısından önemi çok büyük. Tek disipline dayalı yaklaşımla her şeyi başarırım anlayışı ile sadakat temelli öğretim üyesi atamaları ya da görevlendirilmeleri birbiriyle örtüşen; yenilikçilik ve geliştirme önündeki önemli iki engeldir. Bilgi, beceri, deneyim, tutum, tavır ve davranış temelli olmayan bu yaklaşımlar disiplinler arası çeşitliliklere tahammül gösteremez. Aslında disiplinlerarası olma ilkesi her üniversitenin temel değerlerinden biri olmalı. Ancak, Türkiye’de bu ilkeyi temel alan üniversite sayısı çok fazla değil.Bu alanda o kadar önyargılı ayırımcılık aldı yürüdü ki inanılacak gibi değil. Bu alan rant alanı olarak görülüyor. Bu bağlamda çeşitli etik ve bilimsel olmayan davranışlar sergileniyor. Bu böyle devam ederse disiplinler arası işbirliği değil, disiplinlerarası çekişmelerin zararları ülke boyutunda olmak üzere daha da zararlı boyutlara erişebilecektir (3). Böyle bir çekişmeye konu olabilecek bir olay internet ortamında elime ulaşan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü tarafından 8. cisi düzenlenmekte olan “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nin duyurusunun yapıldığı pdf formatında ki broşüründe yer alan Veteriner Hekimlere yönelik << Bilim dalımızın daha çok insan tarafından bilinmesi, hayvancılık denince Zootekni Bölümünün akla gelmesi ve hayvan yetiştiricilerinin veterinerlere sadece hayvan sağlığı için başvurmasının gerektiği aşikardır. >> şeklinde ki bir açıklamada görüyoruz. Aklınca bu broşüre bu ifadeyi yazma ihtiyacı duyanlar bulundukları bilimsel konumlarının ne olduğunu düşünmeden hadlerini aşarak veteriner hekimliği mesleğinin veya veteriner biliminin alanını  sınırlandırmaya çalışmaları çok komik, trajik ve güneşi balçıkla sıvamaya benziyor. Dünyanın akıl almaz bir şekilde bilimde küreselleştiği günümüzde bilimsellikle bağdaşmayan bu davranışın, zootekni alanında bir üniversitenin içinde bilimsel çalışmalar yapan, hele hele teknik eleman eğitimi veren bir bölümün önderliğinde düzenlenen kongrenin tanıtımı için hazırlanan broşürde meslek ayrımcılığı içeren ifadelere yer vermesi, ülkemizin birlik ve beraberliğine daha çok ihtiyaç duyduğu şu günlerde disiplinler arası çekişmelerin ülke boyutunda bilim dünyasında ve meslekler arasında yer almasına neden olacak, çok üzücü, etik olmayan, esef verici bir davranış olarak görüyorum. Uzun yıllar Veteriner Halk Sağlığı konularında çalışmalar yapan bir meslek mensubu olarak kullanılan ifadelerin Veteriner Halk Sağlığı’nı da yakından ilgilendirdiği için bu konudaki görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere bu makaleyi kaleme alarak kamuoyunu bu konuda bilgilendirmeğe karar verdim..

 

Üniversitenin dört ana işlevi bulunmaktadır, bunlar sırası ile; yaratmak, muhafaza etmek, paylaşmak ve toplumun faydası için kullanmaktır. Yine çağımızda bilgi dağarcığının giderek artması mesleklerde ve araştırma alanlarında uzmanlaşmayı da beraberinde getirmiş, artık araştırma yapmak için farklı ama ilgili birçok alandan çok sayıda araştırmacı bir araya gelmekte, kişi veya mesleklerden ziyade takımlar ön plana çıkmaktadır. Bunun yanı sıra akademik ürün sofistikasyonundaki artış disiplinlerarası çalışmaları gerekli hale getiren bir unsur haline gelmiştir. Akademik iş birliği, araştırmaların verimliliğini arttırarak daha çok fikrin, daha çok makalenin ve yeni teknolojilerin üretilmesini sağlamaktadır(4). Ulusal düzeyde düzenlemeye çalışılan bu kongrenin sorumlularında bunları göremiyorum. Bilgi, beceri, deneyim, tutum, tavır ve davranış temelli olmayan bu yaklaşımın sahip olduğu zihniyet “ Türk Tarımı ” nın sorunlarının çözümün- de yıllarca bu tavrını sürdürerek bir kanser hücresi gibi “ Türk Tarımı ” nı tahrip etmiş ve büyük zararlar vermiş, hala da zarar vermeğe devam etmektedir. Bu zihniyet zamanın Tarım Bakanlığının, 3203 sayılı kanunda temel kuruluşuna dayanarak oluşturulmuş olan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün gelişimini, bütçe olanaklarındaki tutucu tavırları nedeniyle engellemiş, keza bu süreç içinde kurulan yeni birimler görev dağılımı sırasında yapılan değişikliklere karşı çıkarak tıpkı bugünkü gibi sürtüşmelere neden olmuşlardır. Bu sürtüşmeler öyle bir hale gelmiş ki Mülkiye Müşavir Müfettişi Sayın Niyazi TOKER, 13.09.1969 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki yazısına bile konu olmuştur. Sayın Niyazi TOKER bu yazısında, “ Tarım Bakanlığı, kolları birbiriyle uğraşan, başı gövdesiyle savaş halinde bir kuruluştur şeklinde belirtmiştir.Yine 1943 yılında yürürlüğe giren 4481 sayılı “Ziraat Vekâletinin nakil ve teknik işletme araçları ile donatılmasına ilişkin kanun “ ile zamanın Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü’nün tüm illerde bulunan teşkilatı çok sayıda motorlu taşıt ve teknik işletme araçları ile donatılırken zamanın Veteriner ve Orman Genel Müdürlüklerinin bu yasadan eşitlik ilkesine uygun olarak faydalanması mümkün olmamıştır (5). Benzer oyunlar tıpkı Çanakkale’de düzenlenmesi planlanan “8.ci Ulusal Zootekni Kongresi “ inde olduğu gibi sürekli 1950 – 1980 yılları arasında tezgahlanarak değişik kılıflar altında sahneye konulmuştur. Söz konusu olaylar 1980 yılından sonrada devam etmiştir. Bir diğer husus ise multidisipliner bir alan olan tarım’ın sadece kendilerine ait bir alan olduğunu, kendilerinden başka hiçbir mesleğe ait olmadığını, sadece kendilerine ait bir hakmış gibi gören bu zihniyet asli alanları olan toprak ve bitkisel konulara ait ülke ve meslek sorunlarını çözme- dikleri gibi istihdam kaygısından olsa gerek Veteriner Hekimliği mesleğinin doğrudan ilgi ve faaliyet alanı olan hayvanı yakından ilgilendiren zootekni çalışmalarını asli görevleri gibi göstermeğe çalışmaları günümüzün bilim anlayışıyla asla bağdaşmayan, interdisipliner anlayışından uzak kıskançlıktan başka bir şey değildir. Oysa Avrupa’ya baktığımızda zootekni tarım alanında, özellikle toprak ve bitkisel konulara giren başlıca sorunlarını çözen ülkelerde ziraat okullarının gittikçe tercih edilmemesi sonucunda cazibelerini kaybetmeleri nedeniyle ziraat mesleğine ilgi kazandırabilmek için ziraat mesleği mensupları için çekici bir çalışma alanı olarak fırsat sağla- mıştır. Geçtiğimiz yıllarda Almanya’da bulunan Ziraat Fakültelerinden bazılarının kapatılması zorunluluğunun ortaya çıkmasına neden olan istem azlığının ortaya çıkması ile bu meslek mensuplarının büyük bir istekle zootekni alanına kayma çabalarını doğurmuştur (6). Bugün Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü tarafından 8. cisi düzenlenmekte olan “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nin duyurusunun yapıldığı broşürde ve davet yazılarında yer alan Veteriner Hekimlere yönelik << Bilim dalımızın daha çok insan tarafından bilinmesi, hayvancılık denince Zootekni Bölümünün akla gelmesi ve hayvan yetiştiricilerinin veterinerlere sadece hayvan sağlığı için başvurmasının gerektiği aşikardır. >> şeklinde ki açıklamanın arkasında böyle bir gerçeğin saklı olduğunu herkes görmeli, bu gerçeğin görülme- mesi büyük saflık olur.

 

Zootekni konusunun el değiştirdiği tıpkı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü tarafından 8. cisi düzenlenmekte olan “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nin duyurusunun yapıldığı broşürde ve davet yazısında yer alan Veteriner Hekimliği ve Veteriner Bilimine yönelik haddini aşan benzer zihniyetin hakim olduğu ülkelerde doğması pek muhtemel ciddi sakıncalar nedeniyle zootekninin bir meslekten öbürüne kaydırılması çalışmaları hiçbir zaman sonuç vermemiştir. Hayvan ıslahı ve yetiştiriciliği yönetim sorumluluğunun Veteriner Hekimlerden, Ziraatçilere geçtiği ülkelerde çeşitli problemlerin doğuşu kendini kısa zamanda göstermiştir. Bu problemlerin başında, dölerme ve yetiştirme hastalıklarının geniş ölçüde yayılması ve hayvanların sağlık durumlarının fazla verim elde edilmesi uğruna zayıfla- tılması gelmiştir (6). Böyle bir tablonun ortaya çıkmasında, bugün ülkemizde sıkça rastladığımız üzere; her ne kadar, söz konusu ülkelerde hayvanlar veteriner hekimlerce muayene ve tedavileri yapılsa da , hayvan ıslahı ve yetiştiriciliği sorumluluğunu yüklenen elemanların, yalnızca hayvan tedavisi bakımından değil, hayvan sağlığını koruma ve doğacak yeni kuşakların çeşitli zararlı etkenlere karşı direnebilecek biyolojik güce sahip olmaları konusunda Veteriner Hekimlerin yaptıkları tavsiyeleri ( bugün ülkemizde bazı işletmelerde Veteriner Hekim’e danışılmadan kulaktan dolma bilgilerle bazı personel tarafından hayvan tedavisi dahil, süt hijyeni adı altında bir takım uygulamalar yapılmakta, yapılan uygulamalar sonuç vermeyince, çaresiz duruma düştüklerinde ancak Veteriner Hekim’e başvurmaktadırlar ), çeşitli nedenlerle  gereği gibi yerine getirmemeleri ya da, çokluk, ateş bacayı sardıktan sonra Veteriner Hekim’e baş vurmaları hayvan sağlığının gereği gibi korunamadığını göstermiş ve göstermektedir (6). Hayvan Sağlığı, tıpkı insan sağlığında olduğu gibi bir bütün olup Veteriner Hekim’in sadece steteskop’u koyup muayene edip ilaç uygulamasından ibaret olmayıp sağlam, sağlıklı ve hasta olmak üzere hayvanın sürdürülebilir yaşamı için gerekli tüm konuları içirir. Bu nedenledir ki Veteriner Hekim zootekni ile doğrudan ilgilidir ve ilgilenmek zorunluluğu vardır.

 

Ülkemizde zootekni çalışmalarının ciddi bir şekilde ele alınıp başlaması, Türkiye’de Resmi Zirai Eğitimin başlamasından  ve TBMM’ince 10 Haziran 1933 tarihinde kabul edilen 2291 sayılı Kanun ile Ziraat, Veteriner Hekimlik ve Ormancılık alanlarında meslek adamı yetiştirmek üzere kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü bünyesinde Alman Bilim adamları tarafından kurulan  Zootekni Enstitüsünden çok çok önce 1763 yılında Fransa’nın Lyon şehrinde Claude BOURGELAT’ın Veteriner Okulu kurup eğitime başlaması sonucunda benzer okulların hızla yaygın bir şekilde kurulması sonucunda benzer şekilde 1842 yılında İstanbul’da Harbiye Mektebine bağlı Veteriner sınıfının resmen askeri veteriner hekim eğitiminin başlaması sonrası 19. yy’ın sonlarına uzanmaktadır. Bu da 1888 yılında Nafia ( Bayındırlık ) nezaretine bağlı kurulan “ Umuru Baytariye Müfettişliği Umumiliğinin 1892 yılında, “ Islah Hayvanat ve Umuru Baytariye Şubesi “ adı altında,  yeniden örgütlenmesiyle olmuştur. Osmanlı Devleti için savaşı sona erdiren Mondros mütarekesinin imzalandığı dönemde Harbiye Nezâreti Süvari grubuna bağlı Sultansuyu ve Çifteler Tay depolarında askeri Veteriner Hekimlerin görev yaptığı tarihi belgelerden anlaşılmaktadır. Bugün atçılığımızın çok önemli bir noktada olmasının arkasında uzun yıllar ıslah programında görev alan ve yürüten Veteriner Hekimlerin mesleki bilgi ve tecrübeleri ile emekleri hiçbir zaman yadsınamaz (5,6,7,8,9,10). Ziraat mesleği ile ilgili ilk okulun kurulduğu yıllara gittiğimizde özünde, bitkisel üretimin bilimsel anlamda yapılması ve üretimin arttırılması için eleman yetiştirilmesinin yer aldığını görüyoruz (11). Bu husus Yüksek Ziraat Enstitüsünün kurulduğu yıllara kadar bu şekilde devam etmiştir. Ziraat ve Veteriner Hekimliği mesleklerinin bilimsel anlamda zootekni çalışmalarıyla bilimsel anlamda tanışmaları Yüksek Ziraat Enstitüsünün kuruluşu ve bu enstitü bünyesinde kurulan Zootekni Enstitüsü’nün açılması ve bu enstitüde görev alan Alman Bilim Adamları vasıtasıyla olmuştur. Alman Bilim adamlarının her iki meslek mensubundan yetiştirdiği ilk Türk Zooteknist Bilim İnsanları, Ziraat Mühendisi kökenli Prof. Dr.Kadri BİLGEMRE ve Veteriner Hekim kökenli Prof. Dr.Selahattin BATU’dur. Bunların dışında bugün zootekni çalışmalarında sık sık isimleri geçen önemli bilim insanları bu enstitüde Alman Bilim adamları tarafından yetiştirilmiş bilim insanlarıdır. Bugünkü Ziraat ve Veteriner Fakültelerinde zootekninin yapılanması , TBMM’de 30 Haziran 1948 tarihin- de kabul edilen 5234 sayılı “ Üniversiteler Kanununa ek kanun ile Yüksek Ziraat Enstitüsünün kapatılıp Ankara Üniversitesi bünyesinde ayrı ayrı Ziraat ve Veteriner Fakültelerinin kurulduğu tarihe dayanmak tadır (8,12). Bu yapılanma ile birlikte her iki mesleğin fakülteleri arasında bilimsel anlamda iş birliği yapılıp ülke yararına faydalı çalışmalar yapılacağı yerde karşı tarafın dünya veteriner biliminde ki gelişmeleri, bu bilimsel gelişmelerin hayvan yetiştiriciliğine ve ıslahına olan katkılarını, kıskançlıktan ve görmezlikten gelerek tarım kavramının arkasına sığınarak tahakküm kurma hırsı ile günümüz dünyasının bilim anlayışına yakışmayan ve bağdaşmayan boyuta gelmiş olması bilim adına çok üzücü.  

 

Nitekim dünyada ziraat mesleği elemanlarının zootekniyi yürüttüğü ülkelerde ki hayvan ıslahı ve yetiştiriciliği çalışmalarında kendini gösteren ciddi aksaklık ve yetersizliklerin; hayvan biyolojisi konusunda ki bilgi ve uygulama yetersizliğinden ileri geldiğinin anlaşılması üzerine, ilgililer zootekni çalışmalarının gereği gibi yürütülebilmesi için bu konun mutlaka veteriner hekimlerin yönetimine bırakılması gerektiği sonucuna varmışlardır. 1965 Yılında Kopenhak’ta FAO ve WHO örgütleri ortaklaşa düzenledikleri “ Uluslar arası Veteriner Eğitimi “ kongresinde yer alan konular içinde “ Zootekni ve Hayvan Endüstrisi “ ile ilgili önemli kararlar alınarak tüm dünyaya ülkelerine bildirmişlerdir. Türkiye’de ki Veteriner Fakültelerinin eğitim standartları  E.W.CRAMPTION tarafın- dan zootekninin dayandığı temel disiplinleri; Fizyoloji, Biyokimya, Bakteriyoloji, Genetik, Endokrinoloji , Sitoloji, Fizik ve Matematik olduğunu belirtmiştir. Zootekni konusu hayvan biyolojisine giren bilim disiplinlerine dayalı olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır (5). Zootekni bilim dalı canlı hayvanı konu aldığından fizyoloji, biyokimya, anatomi, histoloji ve genetik gibi veteriner biliminin temel bilim dalları ile ayrılamayacak şekilde ilişkisi ve bağlantısı olduğu için Veteriner Hekimliği mesleği olmadan zootekniden bahsetmek asla mümkün değildir. Bu nedenle Veteriner Fakültelerinde lisans düzeyinde; Genel Zootekni, Özel Zootekni ve Popülasyon Genetiği ve Hayvan ıslahı olmak üzere üç aşamalı eğitim verilmektedir (13). Bu nedenle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü tarafından 8. cisi düzenlenmekte olan “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nin duyurusunun yapıldığı broşürde yer alan Veteriner Hekimlere yönelik << Bilim dalımızın daha çok insan tarafından bilinmesi, hayvancılık denince Zootekni Bölümünün akla gelmesi ve hayvan yetiştiricilerinin veterinerlere sadece hayvan sağlığı için başvurmasının gerektiği aşikardır. >> şeklinde ki açıklamaların yer alması bilim dışı, hamaset ve ayrımcılık içermesi nedeniyle zootekni bilimini temsil eden ve organizasyonu yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümüne yakışmamakta, bu nedenle broşürde yer alan ifadelerin müsebbiplerini huzurlarınızda şiddetle kınıyorum. Hadlerini aşan bu ifadeleri kullanmayı uygun görenler asla bilim insanı olamaz.

 

Zootekni, çeşitli türlerden çiftlik hayvanlarının morfolojik ve fizyolojik özelliklerini, verim fonksiyonlarını, verimlerinin genotipik olarak geliştirilme yollarını ve rasyonel bakım, beslenme ve yetiştirilme ilkelerini inceleyen bir bilim dalıdır (13). Bilimsel anlamda zootekni çalışmaları disiplinler arası olması gereken bir alandır. Çünkü bilimsel anlamda zootekni, ya da hayvan ıslahı ve yetiştiriciliği, Anatomi, Fizyoloji, Biyokimya, Genetik, Dölerme, Sun’i Tohumlama, Hayvan Besleme, Hayvan Bakımı, Hayvan Hastalıkları ve Hayvan Sağlığını koruma gibi hayvan biyolojisini şekilliyen anabilim disiplinlerine dayalı bir uzmanlık alanıdır (5). Multidisipliner bir konu olması nedeniyle interdisipliner çalışmayı gerektirir. İnterdisipliner çalışma sayesinde meslekler arasında mesleki iş birliği artar , taraflar birbirlerinin alanlarının özelliklerini, ihtiyaçlarını daha iyi tanır ve sorunların çözümünde nasıl birlikte çalışabileceklerini keşfederler (2), birlikte ürettiği bilgiyi ve teknolojileri üniversitelerin dört ana işlevinden biri olan toplumun faydası için kullanılmasını sağlarlar (4). Zootekni çalışmalarında Ziraat ve Veteriner Fakültelerinin ortak çalışma alanı olmasına rağmen, gerek fakülteler arasında, gerek fakültelerden mezun olan meslek mensuplarının sahada çalışmaları sırasında gelişmiş ülkelerdeki gibi oturmuş interdisipliner çalışma kültüründen bahsetmek çok zor olduğu gibi ülkemizin veya toplumumuzun yararına bilgi ve teknoloji üretilememektedir. Bu bilgi ve teknoloji üretilmediği için ülkemizin hayvancılık sektörü dışa bağımlılıktan kurtarılamamakta, sürekli adeta hastalık haline gelmiş ithalatla çare bulunmağa çalışılmaktadır.

 

  Genelde her iki meslek arasında, uzun yıllar kısır bir şekilde süren kongre broşüründe yer alan ifadelere benzer şekilde ki etik ve bilimsel olmayan davranışlar ve çekişme hakimdir. Her iki meslek kendi uzmanlık alanlarında edindikleri bilgi, beceri ve tecrübeleri birlikte paylaşıp birleştirmedikleri için hayvancılık sektöründe kullanma fırsatı bulamamaktadırlar. Bunun sonu- cunda ülke ekonomisi olumsuz etkilenmektedir. Hayvan ıslahı ve yetiştiriciliği çalışmalarını gereği gibi yönetmek ve yürütmek sorumluluğunu yerine getirebilmek, her şeyden önce, hayvan biyolojisini şekilliyen ana bilim disiplinlerinde yeteri ölçü ve derinlikte bilgi ve buna dayalı uygulama tecrübe yeteneğine sahip olmakla mümkün olabilmektedir. Nitekim, dünyanın çoğu gelişmiş ülkelerinde zootekni, hayvan biyolojisi ana bilim disiplinlerinde yeteri bilgi ve tecrübe sahibi uzmanlarca bugüne kadar yönetilmiş ve yönetilmektedir (6).  Hal böyle iken Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü tarafından 8. cisi düzenlenmekte olan “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nin duyurusunun yapıldığı broşürde ve davet yazısında yer alan Veteriner Hekimliği ve Veteriner Bilimine yönelik haddini aşan << Bilim dalımızın daha çok insan tarafından bilinmesi, hayvancılık denince Zootekni Bölümünün akla gelmesi ve hayvan yetiştiricilerinin veterinerlere sadece hayvan sağlığı için başvurmasının gerektiği aşikardır. >> şeklinde ki açıklamaya yer verilmesi çok yakından tanıma fırsatı bulduğum ve bugüne kadar yapmış olduğu önemli çalışmaları nedeniyle daima saygı duyduğum Onsekiz Mart Üniversitesinin bilim anlayışı ile bağdaşmadığını, bu nedenle üniversitenin bilim anlayışına büyük darbe vuran adeta kara bir leke olduğunu görüyorum.

 

Kendisini vazgeçilmez gören, günümüzün interdisipliner bilim anlayışından uzak bu tutucu zihniyet Türkiye Cumhuriyet tarihi boyunca zaman zaman çeşitli şekillerde ortaya çıkıp kendini belli ederek ülke ekonomisine ve bilimine büyük zararlar vermiş, vermeğe de devam etmektedir. Bugün hayvancılığımızın gelişmiş ülkelerin seviyesine gelememesinin arkasında bu zihniyetin hakim olması yatmaktadır. Avrupa Birliği (AB)’ne girmek üzere çeşitli çalışmaların yürütüldüğü her türlü insani ve ortak çalışmaların yer aldığı günümüzde böyle bir zihniyetin ortaya çıkması hem üzücü hem düşündürücüdür. AB açısından baktığımızda, Avrupa’ da zootekni faaliyetlerinin 19. Yüzyıl’da başladığı, bugüne değin birçok çiftlik hayvanı ırkı geliştirilerek dünyaya ihraç edildiğini görüyoruz (14). Oysa bizde böyle bir durum söz konusu olmadığı gibi yıllarca süren bu kısır çekişmeler sonucunda yerli ırklarımıza sahip çıkmamamız sonucunda bazıları yok olmuştur. AB zootekni mevzuatı, damızlık hayvanların ve bunların yetiştirme prog- ramları ve genetik materyallerin korunması, serbest ticaretini teşvik ile ıslah programlarının ve genetik kaynakların sürdürülebilir olmasını hedefler. Zootekni başlığı, AB müktesebatı içinde  Hayvan Sağlığı ve Hayvan Refahı içinde bir bütün olarak ele alınan birbiriyle iç içe geçmiş bir ana başlıktır (14,15). European Commission’ un web sayfasına girildiğinde bunu rahatlıkla görmek mümkün. Zootekni uzmanlığı, temelde ve büyük ölçüde hayvan anatomisi, fizyolojisi ve patolojisi gibi, hayvan organizmasıyla ilgili ana bilim disiplinlerine dayalıdır (6). Bu nedenle Veteriner Hekim zootekninin bütünü içinde yer alır. Bunu, her iki mesleğin aldığı eğitim açısın dan karşılaştırdığımızda bu farkı rahatlıkla görmemiz mümkün, şöyle ki:

 

1-      Temel Bilimler Konusunda Alınan Dersler: (16)

Veteriner Fakültesi

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü

Dersler

T

U

Dersler

T

U

Medikal Fizik

1

Zooloji

2

2

Medikal Biyoloji

1

Anatomi

2

Anatomi 1

3

4

Fizyoloji

2

Anatomi 2

2

4

Beslenme Fizyolojisi ve Metabolizma

3

2

Topografik Anatomi

1

Çiftlik Hayvanlarında Büyüme ve Geliş me (S)

2

Evcil Memelilerde Diseksiyon Ve Eksenterasyon  (S)

1

2

Biyokimya (S)

2

Fizyoloji 1

2

2

Besin Maddeleri Biyokimyası

3

Fizyoloji 2

3

2

Genetik

2

Fizypatoloji

1

2

Hayvancılıkta Biyoteknoloji (S)

2

Kanatlı ve Memelilerde Organ ve Sistemlerin Gelişimi (S)

1

 

 

 

Doku ve Organlar Arası Metabolik İlişki (S)

1

 

 

 

Biyokimya 1

2

2

 

 

 

Biyokimya 2

2

2

 

 

 

Biyoteknolojide Temel Biyokimyasal Teknikler ve Uygulama Alanları (S)

1

 

 

 

Genetik

1

 

 

 

Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji (S)

1

 

 

 

Histoloji 1

2

2

 

 

 

Histoloji 2

2

2

 

 

 

Embriyoloji

1

 

 

 

İmmunoloji

1

2

 

 

 

 

2-      Hayvan Besleme Konusunda Alınan Dersler: (16)

Veteriner Fakültesi

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü

Dersler

T

U

Dersler

T

U

Yem Hijyeni ve Teknolojisi

2

Yemler Bilgisi ve Teknolojisi

3

2

Yem Katkı Maddeleri, Yem Mevzuatı(S)

1

Hayvan Besleme İlkeleri

2

Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalık ları

2

2

Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Besleme

3

2

Çiftlik Hyvanları Beslenme Hastalıkları (S)

1

 

 

 

Biyoteknolojinin Hayvan Beslemede Kullanılması(S)

1

 

 

 

Metabolik Hastalıkların Moleküler Meka nizması(S)

1

 

 

 

İntern

64

 

 

 

 

3-      Sürü Yönetimi Konusunda Alınan Dersler: (16)

Veteriner Fakültesi

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü

Dersler

T

U

Dersler

T

U

Ekoloji ve Çevre Biyolojisi (S)

1

Ekoloji

2

Toksikoloji ve Çevre Koruma

1

2

Hayvan Ekolojisi (S)

2

Biyoistatistik

1

2

Biyometri

2

2

Hayvan Davranışları

1

Hayvan Davranımları ve Refahı (S)

2

Hayvan Refahı

1

Hayvan Yetiştirme İlkeleri

2

Zootekni 1

1

2

Büyükbaş Hayvan Yetiştirme

3

2

Zootekni 2

2

2

Hayvan Islahı

2

Zootekni İntern

64

Hayvan Islahı 2

2

2

Hayvan Islahı

1

 

 

 

Popülasyon Genetiği ve Evrim Biyolojisi (S)

1

 

 

 

Ayak Hastalıkları ve Nal Tekniği

1

 

 

 

Entomoloji

1

2

 

 

 

 

4-      Verim Konusunda Alınan Dersler: (16)

Veteriner Fakültesi

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü

Dersler

T

U

Dersler

T

U

Dölerme, Suni Tohumlama ve Androloji

2

Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama

3

2

 İntern

160

Endokrinoloji ve Hayvansal Üretim (S)

2

Doğum Bilgisi ve Jinekoloji

4

 

 

 

 İntern

192

 

 

 

Süt İneklerinde Meme Sağlığı Kontrol Programı(S)

1

 

 

 

Reprodüktif Biyoteknolojinin Uygulama Alanı (S)

1

 

 

 

Neonatoloji (S)

1

 

 

 

 

5-      Sığırcılık İşletmeciliği Konusunda Alınan Dersler: (16)

Veteriner Fakültesi

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü

Dersler

T

U

Dersler

T

U

Agronomi

1

Ekonomi

2

Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği

2

Tarım Ekonomisi ve İşletmecilik

2

Hayvan Sağlığı ve İşletme Ekonomisi İntern

64

   
Hayvancılık İşletmelerinde  İşletme Yöneti mi (S)

1

   
Hayvan Sağlığı Ekonomisi (S)

1

   

 

6-      Süt Sığırcılığı İle İlgili Diğer Dersler: (16)

Veteriner Fakültesi

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü

Dersler

T

U

Dersler

T

U

Medikal Botanik

1

Meteoroloji

2

Adli Veteriner Hekimlik

1

Teknik Resim

1

2

Mikrobiyoloji 1

1

2

Ölçme Bilgisi

1

2

Mikrobiyolojide Biyoteknoloji (S)

1

Toprak Bilimi

2

2

Mikoloji (S)

1

Tarımsal Yapılar ve Sulama

2

2

Farmakoloji 1

2

2

Tarım Makineleri

2

2

Farmakoloji 2

2

Botanik

2

2

Veteriner Hekimlikte Halk Sağlığı

1

Bitki Koruma

3

Hayvansal Gıdalarda İlaç Kalıntıları (S)1

1

Silaj Bitkileri Yetiştiriciliği (S)

2

Viral Zoonozlar (S) 

1

Tarla Bitkileri

2

2

Paraziter Zoonozlar (S) 

1

Yem Bitkileri ve Çayır Mera (S)

3

2

Mesleki Uygulama (2 Dönemde Alınan Toplam Ders)

8

Tarımsal Kıymet Takdiri (S)                                                                                        

2

 

 

 

Mesleki Uygulama (6 Dönemde Alınan Toplam Ders)

32

 

 

 

Mezuniyet Tezi (3 Dönemde Alınan Toplam Ders)

6

 

Buraya kadar yapmış olduğum açıklamalar çerçevesinde Veteriner Hekimliği mesleğinin zootekni bilimi ve çalışmalarında ki rolü gerek geçmişte , gerek günümüzde tartışılamayacak kadar ulusal ve uluslar arası bilim alanında  kabul görmüş olup yıllar önce 09.03.1954 yılında TBMM’de kabul edilerek yayınlanan 6343 sayılı “ Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, “ Türk Veteriner Hekimler Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun “ un 5.Maddesi’nin “ Veteriner hekimlerin vazife ve salahiyetleri ” başlığı altında yer alan (f) fıkrasında “ Memleket hayvancılığının ıslah ve inkişafını engelleyici hareketleri, ve bulaşıcı hayvan hastalıklarını görür veya işitirse en kısa zamanda keyfiyetten resmi makamları haberdar etmek ve istilai mahiyet arzeden vakayide ise derhal muktedir olabileceği önleyici tedbirlere girişmek ve zootekni sahasında haiz olduğu ilmi salahiyetini kullanmak “  şeklinde biz Veteriner Hekimler’e gerek zootekni, gerek ise ıslah konusunda yasa ile görev ve sorumluluk verilmiş bulunmaktadır. Bu yasayı görmezlikten gelerek 8. “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nin duyurusunun yapıldığı broşürde ve davet yazısında  << Bilim dalımızın daha çok insan tarafın- dan bilinmesi, hayvancılık denince Zootekni Bölümünün akla gelmesi ve hayvan yetiştiricilerinin veterinerlere sadece hayvan sağlığı için başvurmasının gerektiği aşikardır. >> şeklinde bir açıklamaya yer verilmesi abestle iştigaldir. Bu yasayı bile bile böyle bir açıklama yapılmış ise kuşkusuz art niyetli bir açıklama olduğu gün gibi aşikâr olduğu anlaşılmaktadır. Taktir Türk bilim camiasının ve kamu oyunundur.

 

Bugün ülkemizde bulunan Veteriner Fakültelerinde uluslar arası bir müfredat ve eğitim birlikteliği mevcut olup Avrupa Eğitim Kurumları Birliği ( E.A.E.V.E ) tarafından da teker teker akredite edilmektedir. Kongre Davet Yazısında “veteriner hekimlerin, hayvan hastalıklarının dışında hiçbir konuya müdahil olmamaları gerektiği” gibi talihsiz bir açıklamaya yer verilmesi, bunun gerçekleştirilmesi için de adeta yayılmacı bir politika ile “ yasalarda yapılacak değişikliklerle zootekni dalının ilgi alanını genişletmek gerektiği ” şeklinde belirtilmesi (17), ulusal düzeyde düzenlenen bilimsel bir kongrenin bilimselliğine gölge düşürerek adeta meslekler arası sürtüşmenin tartışıldığı bir kongre haline dönüşmüştür. Zootekni çalışmaları ilgili meslek ve disiplinlerin birlikte çalıştıkları bir bilim havuzdur. Bu havuzun içinde taraflar şu veya bu şekilde birbirlerini ayırmaktan ziyade birlikte çalışmaları gerekmektedir. O nedenle zootekni bilim ve teknolojinin insan kaynağını oluşturan Ziraat Mühendisliği ve Veteriner Hekimler, zootekni bilgisinin hem üreticisi hem de transferi ve kullanımında en önemli araç olan zootekni bilgi ekonomisinin vazgeçilmez unsurları olduklarını bilmelidirler. Her iki meslekte bu önemli görev ve sorumluluklarını asla kısır çekişmelere kurban etmemeliler, birlikte interdisipliner çalışma kültürünü aralarında muhakkak gerçekleştirerek geliştirmelidirler. Karşı taraf dünyada ki zootekni biliminde ki tüm gerçeklere rağmen 8. cisini düzenlenmekte olduğu “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nde gerçekleri saptıracak şekilde, hamasete dayalı, karşısındakini bilimsel anlamda aşağılayıcı ifadeler kullanmaktan kaçınmamıştır. Bu gibi ifadeleri kullanmanın kimseye yarar getirmeyeceğini şimdiden bilmeliler. Uluslararası ilişkilerde uzman  olan Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Sedat LAÇİNER’in, ulusal ilişkilerimiz açısından büyük önem arz eden  8. “ Ulusal Zootekni Kongresi “ nin duyurusunun yapıldığı broşürde ve davet yazısında yer alan bilimle bağdaşmayan, veteriner hekimliği mesleğine yönelik kırıcı, bilimsel yönden aşağılayıcı, yakışıksız ifadelerin düzeltilmesi ve telafi edilmesi için gereken hassasiyeti gösterip gerekli girişimlerde bulunacağına yürekten ve  içtenlikle inanıyorum.

 

Kaynaklar:

  1. ERGİN, Ö. (2007) Disiplinler arası işbirliği ve Türkiye.
  2. YILDIRM, A. (1996) Disiplinlerarası öğretim kavramı ve programlar açısından doğurduğu sonuçlar. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,12: 89-94,1996 – ANKARA
  3. ASLAN, D. (2006) Disiplinler arası işbirliği.
  4. ERDİL,E.ve ark..(2012) Değişen Üniversite Örgütlenmesi ve Üniversite Sanayi İşbirliği. ODTÜ TEKPOL – ANKARA
  5. BEŞE, M. (1991) Türk Veteriner Hekimliği Teşkilatının Dünü,Bugünü ve Geleceği. Veteriner Görüş, Yıl:1991, Sayı:1, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yayın Organı – İSTANBUL
  6. SEVİNÇ, A. (1971) Veteriner Hekimlik ve Zootekni Çalışmalarının Yönetim Sorumluluğu. A.Ü.Veteriner Fakültesi Yayınları:267 – ANKARA,
  7. YALÇIN, C. (1981) Genel Zootekni. İstanbul Üniverstesi Veteriner Fakültesi Yayınları.Rektörlük No:2769, Dekanlık No:1 – İSTANBUL
  8. A.Ü.Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünün Tarihçesi, : http://www.agri.ankara.edu.tr/animal_science/index.php
  9. BAŞAĞAÇ GÜL, R,T, (2004) Türkiye’de İki Dünya Savaşı Arasında Veteriner Hekimliği.  Hizmetleri ve Hayvancılık Politikaları Üzerine Araştırmalar isimli Doktora Tezi Özeti. Osmanlı Tarihi Araştırmaları, 15, 227–255 (2004).
  10. KADIOĞLU, S. (2011) Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsünde Mülteci Bilim Adamları. Osmanlı Bilim Araştırmaları , IX/1-2 (2007-2008) – İSTANBUL
  11. KESKİN, Ö. (2010) Osmanlı İmparatorluğu’nda Modern Ziraat Eğitiminin Yaygınlaşması: Ankara Numune Tarlası ve çoban Mektebi
  12. ERK, N. (1961) Veteriner Fakültesinin Ankara Üniversitesine Katılış Tarihi ve Son İki yıllık Öğretim Durumu .A.Ü.Vet.Fak.Dergisi,Cilt:8,Sayı:2,Yıl:1961- ANKARA
  13. PEKEL,E.(2003) Türkiye’de Zootekni Eğitimindeki Değişimler, Gelecek ile ilgili Bazı Görüş ve Düşünceler.
  14. DEDEYİ, E.Ö.P.(2008) AB’de Büyük Baş Hayvan ve Küçük Baş Hayvana Ait Zootekni Mevzuatının İncelenmesi,AB Uzmanlık Tezi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı – ANKARA
  15. Seminar on Zootechnics Notları (2004) Seminar on Zootechnics on 09.12.2004, TAIEX Unit of DG Enlargement, European Commission – ANKARA
  16. PEHLİVAN, Ö. (2013)Veteriner Hekimlerin ve Zooteknistlerin Süt Sığırcılığı İşletmele-rindeki Foksiyonlarının Karşılaştırılması, 23.02.2013 tarihli AB Veteriner Hekimle Plat- formu ve Veteriner Hekimler Google grubuna gönderdiği elektronik posta ekindeki makalesi.
  17. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi’nin 8.Ulusal Zootekni Kongresi davet yazısında ki ifadelerden dolayı Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörlüğüne gönderdiği 25.02.2013 tarih ve 1400/1061 sayılı yazısı – ANKARA

 

İNTERNETE VERİLDİĞİ TARİH: 06 Mart 2013

 


DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanının iftarı
6 Mart 2013. 15:22
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

3 Yorum
Eskiler
En Yeniler
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
AHMET BAYRAM
11 yıl önce

bu kadar zooteknıstlerı yazmısınızda hiç kendı meslektaşlarınzın yaptıgı yanlıştan sorumsuzluktan ve bıgızısızlıklerınden bahsetmemıssınız.
metrıt hayvan tohum atan gebe hayvana tohum atan boş dedıklerı hayvanın bırkaç hafta sonra dogurması .yemleme konusunda ahkam kesmelerı.bir insan bir sey olur siz veterıner hekımler gıdacı zooteknıst,farmakolog. satış uzmanı .çiftlik yöneticisi ,danışman , opersyoncu …….ve veteriner. karar verın hagısısınız. her seyı olabılırım dıyorsanız hiçbir sey olamazsınız saygılarımla……

Adnan SERPEN
Adnan SERPEN
11 yıl önce
Reply to  AHMET BAYRAM

Sayın Ahmet BAYRAM, Bilgisayarımdaki teknik porblem nedeniyle dört gündür makelemle ilgili eleştirileri ve diğer internet işlemlerimi yapamadım.Ancak bilgisayarımda ki teknik sorun giderilinceye kadar dün temin ettiğim emanet bilgisayarla makalemle ilgili eleştirinizi görme olanağım oldu,Makalemle ilgili eleştirileriniz için çok teşekkür ederim. Eleştirinizi bile yaparken sadece Zooteknistlerin sadece Ziraat Fakültesinde olduğunu dile getiren ifadeler kullanarak multidisipliner bir alan zootekni kousunu belli bir mesleğe saldırı yapmış gibi göstermeğe çalıştığınızı asla kabul etmiyorum. Nasıl ki Ziraat Fakültesi kökenli, zooteknistler var is veteriner hekim kökenli zooteknistlerde vardır. Öncelikle bunu bilmenizi söylemek istiyorum. Zooteknist olup olmadığınızı tam bilmemekle birlikte ifadelerinizden zooteknist olduğunuzu düşünerek şunu söylemek istiyorum;… Read more »

Ahmet Keskin
Ahmet Keskin
10 yıl önce

Zootekni ve ıslah, veteriner hekimler için toplamda 4 kredilik basit derslerdir. Kendi kafanıza göre dersleri konularına göre sınıflandırıp liste hazırlayarak, Ziraat Fakültelerinin Zootekni bölümlerini kötülemeniz doğru bir davranış değildir. Bilimsel hiçbir tarafı da yoktur. En basitinden örnek olarak Sürü Yönetimi Konusunda Alınan Dersler diyip altına Entomoloji yazmanız verilebilir. Entomoloji böcek bilimidir. Diyelim ki veteriner ders listesine bunu eklemeyi doğru buldunuz. Ziraat Fakültesi Zootekni ders listesine -doğal olarak hakkında hiç bir bilginiz olmayan- Bitki Koruma dersini eklemediniz. Zira Bitki korma dersi iki böümden oluşup yarısında entomoloji yarısında ise fitopatoloji anlatılmaktadır. Eğer bir dersin yarısı kadar entolomoji dersi var eleştirisi yapacak olursanız… Read more »

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
3
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x