Çok mu Zor?


1621683_10203452138650798_1866736948_n

 

ÇOK MU ZOR?

 

Annaneniz öpülesi elleri parçalanırcasına, ovalaya ovalaya tarhana yaparken,
Siz, “Aman annane be, boş versene”deyip, marketten hazır çorba alıyordunuz ya…
Annane rahmetli oldu ve siz, o tarhananın tarifini
annaneden alıp, bir kenara yazmadınız ya…
İşte o nedenle, siz, genetiği değiştirilmiş organizma yemekten
kurtulamazsınız maalesef.
Ne verirlerse
Onu yiyeceksiniz.

 

 

Kız evlat yetiştiriyorsunuz, en iyi okullara gönderiyorsunuz.
Piyano çalıyor, İngilizce konuşuyor, Grammy alanları tek tek biliyor.
Bilmeli.
Ama alt tarafı limon, şeker ve su kullanıp, limonata
yapmasını bilmiyor!
Yoğurdu çırpıp, ayran yapamıyor, ayran…
İşte o nedenle, kızınız, genetiği değiştirilmiş meşrubat içmeye mahkum,
maalesef torunlarınız da.

 

 

Zahmet edip sütlaç yapmadığınız için, kek yapmaya üşendiğiniz için,
İçinde ne olduğunu bilmediğiniz gofretleri, mısır patlaklarını
kemiriyor sizin oğlan!
Hamur tutmayı, şöyle mis gibi ıspanaklı bi börek yapıp, çantasına
koymayı bilmediğiniz için, hamburger bağımlısı oldu.
Tahin-pekmezi ” köylü işi ”
vıcık vıcık yağ fışkıran kremaları
“modernite” sandığınız için,
Daha 10 yaşında çocuklarımız balona döndü, yuvarlana yuvarlana yürüyor, tıkanıyor,merdiven çıkamıyor.

 

 

Size zor geliyor ama, zor mu evde yoğurt yapmak?
İstanbul’un güneşi müsait değil, anlarım, zor mudur İzmir’de,
Antalya’da, Adana’da evde salça yapmak?
Şikayet edip duruyorsun, içine katkı maddesi konuyor, zorla
beyazlatılıyor diye…
İster tam buğday unundan, ister çavdardan, hakikaten zor mudur evde
ekmek yapmak?
Bütün ailen kabız…
Tonla para verip, abuk sabuk ambalajlı-meyveli saçmalıklardan medet
umacagına, niye öğrenmiyorsun kabak tatlısı yapmayı?

DİĞER HABERLER
Bakan Eker, Ardahan Hayvan Pazarının temel atma törenine katıldı

 

 

Güya, çoluğunu çocuğunu düşünüyorsun, taze taze yesinler diye, pazara gidiyorsun
Eğri büğrü biberlere, doğal olduğu için tuttuğunda ezilen domateslere ağız burun kıvırıyorsun, hormonlu,
tornadan çıkmış gibilerini alıyorsun
Ne işe yaradı senin pazara gitmen?

 

 

Kocanız da, bu satırları okuyup, size akıl verecek şimdi…
Söyleyin ona, ukalalık etmesin, götürün aktara, hatmi çiçeğiyle
zencefili birbirinden ayırt etsin, ondan sonra konuşsun!

 

 

Enginar, börülce, radika, cibes pişirmekten haberin yok;
Gazetelerin tiraj almak için uydurduğu uzmanlarından
fıldır fıldır brokoli tarifleri öğreniyorsun…
Brüksel lahanası yiyerek mi AB’ye gireceğini sanıyorsun?

 

 

Çin’den bal getiriyorlar mesela…
Taaa Arjantin’den, Meksika’dan bal getiriyorlar.
Neymiş efendim, içinde genetiği değiştirilmiş organizma olabilirmiş falan…
İçinde tavuk ibiği, maymun kulağı olmadığına şükredin!
Ben iddia ediyorum;
Kaşla göz arasında frankeştayn ürünlere kapıları açan arkadaşlarla,
Amerikan çiftçilerinin avukatı profesörlerimiz, sırf karakovan balına
sahip çıksa, Şemdinli’de, Pervari’de terör bile azalır, terör bile…

 

Uzatmayayım.

 

Mutfak genetiğimizi kaybettik biz.
Elin adamı, mısırdan, soyadan, domatesten önce beynimizin DNA’sını değiştirdi!

 

Hurrraaa diye köyden kente göçerken, dışarda tıkınmayı şehirleşme
zannettik. Ambalajlı ürün tüketmeyi, zenginleşme zannettik.

DİĞER HABERLER
Hayvanlar enfeksiyonla nasıl baş ediyor?

 

Dolayısıyla, ya kafayı değiştirip, özümüze döneceğiz,
Ya da ne verirlerse onu yiyeceğiz.
Yılmaz ÖZDİL
Hürriyet


8 Şubat 2014. 13:43
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
eda
eda
10 yıl önce

wallaha büyük bir sehirde olmama ragmen okuduklarımı hiç üstüme almadm çünkü adan zye herseyimizi yazdan hazırlayp kısa katık yapıyoruz ama istisnalar kaideyi bozmaz günümüz türkiyesinde olan şeyler . .

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
1
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x