Desteklenecek 30 tarım havzası


 Türkiye, tarımda ”havza bazlı destekleme modeline” geçecek. İklim, toprak, topoğrafya ve arazi sınıfları dikkate alınarak, Türkiye’de 30 tarım havzası belirlendi.
Havzaların belirlenmesine yönelik çalışma ile hangi ürünün nerede ne kadar üretilebileceği, çiftçinin hangi üründen daha fazla verim ve gelir sağlayacağı belli oldu.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından açıklanan ”havza bazlı destekleme modeli” ile arz açığı olan ürünlerin üretimi artırılacak, kamunun finansman yükü azalacak. Muhtelif senaryolara göre üretim planlaması yapılabilecek. Halen prim desteği ödenen 16 üründe planlama öncesi toplam 35,3 milyon ton üretim ve 23,4 milyar liralık üretim değeri elde edilirken, havza modeli ile aynı alanda üretim miktarı 42,4 milyon tona, üretim değeri de 28,7 milyar liraya çıkacak. Böylece planlama ile yaklaşık 5,3 milyar liralık üretim değeri artışı olacak.

Model ile doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilirliği sağlanacak.

Bakanlık verilerine göre, tarım havzaları, ”ekolojik olarak benzer olan, ülkenin idari yapılanmasına uygun, yönetilebilir büyüklükte, tarım ürünlerinin ekolojik ve ekonomik olarak en uygun yetiştirilebildiği bölgeleri” ifade ediyor.

Bugüne kadar üretim ve kalkınma planları sadece coğrafi bölgeler ve idari sınırlar esas alınarak yapılırken, tarım sektöründe arz-talep dengesi istenilen düzeyde sağlanamadı. Üretim açığı veya arz fazlası ekonomiye yük oluşturdu.

Havza modelinin oluşturulmasında, iklim, toprak, topoğrafya, nüfus, hayvancılık, dış ticaret vb. konularında 527 milyon 782 bin 613 veri değerlendirildi. Bakanlık ve TÜİK verileri yanında, TOBB, üniversiteler, ilgili bakanlıklar ile FAO, DTÖ, OECD gibi uluslararası kuruluşların ürettiği veriler de kullanıldı. İklim, toprak, topografya verileri 2 bin 500 metre karelik birim alana yayılarak bitki ekolojik istekleri ile ilişkilendirildi.

İklim değerleri dikkate alındığında 32, topoğrafya dikkate alındığında binin üzerinde, toprak verileri dikkate alındığında yine binin üzerinde, iklim-topoğrafya ve toprak verileri dikkate alındığında ise 190 tarım havzası belirlendi. Belirlenen 190 tarım havzası, ürün desenleri, yönetilebilirlik ve benzer ekoloji gibi kriterler dikkate alınarak 30 havzaya indirgendi.

Geçmişe yönelik 30 yıllık veriler kullanılarak geleceğe yönelik politikalara esas olacak projeksiyonlar yapıldı.

Model kapsamında, hangi havzada hangi ürünlerin ne kadar üretileceğine yönelik fiyat, destek bütçesi, talep tahmini, dış ticaret, havzaların üretim potansiyeli gibi veriler kullanılarak, toplam refahı maksimize edecek sürdürülebilir üretim dağılımı yapılacak.

Modele göre, üretim planlaması öncesi 2007 yılı itibariyle 29 havzada 503,6 bin hektar alanda 505 bin 366 ton nohut üretilirken, planlama sonrasında, 24 havzada nohut üretilebilecek ve 408 bin 777 hektar alanda 544 bin 847 ton nohut üretilebileceği öngörüldü.

Yine 2007 itibariyle 28 havzada, 79 bin 676 hektar alanda 648 bin ton çeltik üretilirken, planlamadan sonra 16 havzada çeltik ekimi yapılacağı 116 bin 546 hektar alanda üretimin 837 bin 568 tona çıkacağı tahmin edildi.

DİĞER HABERLER
Vodofone Çiftçi Kulübü'nün İkinci Traktör Talihlisi

-16 ÜRÜNDE 7,1 MİLYON TON ÜRETİM ARTIŞI OLABİLECEK
Havza bazlı destekleme modeli ile, halen prim desteği uygulanan 16 üründe, üretim planlaması ile 7,1 milyon ton üretim artışı sağlanabileceği öngörülüyor.

Arpa, aspir, ayçiçeği, buğday, çavdar, çay, çeltik, kanola, kuru fasulye, mercimek, mısır, nohut, pamuk, soya, yulaf, zeytinde 2007 yılı itibariyle 35 milyon 278 bin ton olan üretimin, planlama ile 7 milyon 144 bin ton artarak 42 milyon 422 bin tona, üretim değerinin de 5,3 milyar lira artışla 23 milyar 413,3 milyon liradan, 28 milyar 719,4 milyon liraya ulaşacağı hesaplandı.

Modelde, aspir, kanola, soya gibi yağ bitkilerinde yüzde 100’ün üzerinde üretim artışı öngörülmesi dikkat çekiyor.

-HAVZA SINIRLARI, BAKANLAR KURULA KARARI İLE BELİRLENECEK-
Desteklemenin havzalara göre farklı uygulanabilmesi için, havza sınırlarının, bakanlığın önerisi üzerine bakanlar kurulu kararı ile belirlenmesi gerekiyor. Uygulamaya ilişkin yönetmelikler ise bakanlık tarafından çıkarılacak.

Sınırların belirlenmesine ilişkin bakanlar kurulu kararı ile uygulama yönetmeliğinin bu yıl çıkarılması öngörülüyor.

Fark ödemeleri destekleme uygulamaları ise 2010’da başlatılacak. Model üzerinden destekleme ödemeleri 2011’de yapılacak.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ”havza bazlı destekleme modeline” baz oluşturmak üzere belirlenen tarım havzaları şöyle:

”-Güney Marmara havzası,

-Batı Karadeniz havzası,

-Kuzeybatı Anadolu havzası,

-Doğu Karadeniz Havzası

-Karasu-Aras havzası

-Kuzey Marmara havzası

-Büyük Ağrı havzası

-Söğüt havzası

-Çoruh havzası

-Yukarı Fırat havzası

-Kıyı Ege havzası

-Van Gölü havzası

-Erciyes Havzası

-Kaz Dağları havzası

-İç Ege havzası

-Gediz havzası

-Meriç havzası

-Yeşilırmak havzası

-Orta Karadeniz havzası

-Karacadağ havzası

-Zap havzası

-GAP havzası

-Batı Gap Havzası

-Doğu Akdeniz Havzası

-Kıyı Akdeniz havzası

-Ege Yayla havzası

-Orta Kızılırmak havzası

-Orta Anadolu havzası

-Fırat Havzası

-Göller havzası.”

HER ÜRÜNE HER YERDE DEĞİL VERİLMİ OLDUĞU YERDE PRİM

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, kamunun verdiği destekleri doğru yerde rasyonel kullanmak için Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli çerçevesinde, her ürüne her yerde prim vermek yerine verimli üretildiği yerlerde destek sağlanacağını söyledi.
 Bakan Eker, düzenlediği basın toplantısında ”Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli”ni tanıttı.
 2006 yılında başlattıkları bu çalışmada 200 teknik eleman ve uzmanın yer aldığını belirten Eker, 3 üniversiteden de destek aldıklarını söyledi.
 Tarım havzasını; ”ülkenin idari yapılanmasına da uygun olarak yönetilebilir büyüklükte, tarım ürünlerinin hem ekonomik hem de ekolojik anlamda yetiştirilebildiği bölge” olarak tanımlayan Eker, söz konusu çalışmaya göre ülkede 30 tarım havzası bulunduğunu bildirdi.
 Bakan Eker, bu modelin hangi ürünün nerede, ne kadar üretileceğine karar vermeyi sağlayacağını, üreticilerin, çiftçilerin gelirlerini artıracağını, Türkiye’nin gelecekteki nüfusuna, ekonomisine göre hangi ürünleri ne kadar üreteceğini planlama imkanı tanıyacağını ifade etti.
 Arz açığı olan ürünlerde üretim artışı sağlamanın, doğal kaynakları korumanın, sektör talebini karşılamanın, sıcaklığın artması, aşırı yağış ya da kuraklık gibi durumlarda da üretim planlaması yapabilmenin de amaçlandığını anlatan Eker, şu bilgileri verdi:
 
 -525 MİLYON KAYIT İŞLENDİ-
 
 ”Modelde 30 yıla ait 21 milyon iklim verisi sisteme işlendi. Toprakla ilgili 11 değişik veri grubu işlendi. 22 milyon toprak kaydı var. Eğim, yön ve yüksekliğe ilişkin 500 milyon nokta verisi var. Nüfus, hayvancılık ve canlı varlıklara ilişkin bilgiler var. Tarımsal ticarete ilişkin veriler var. Bu projede 525 milyon 782 bin kayıt işlendi. Çiftçi Kayıt Sisteminden veriler kullanıldı, hangi bölgelerde hangi ürünlerin yetiştirildiği, ne şekilde desteklendiği, ürünlerin destekleme hassasiyetine ilişkin veriler işlendi.”
 Verilerin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO), Türkiye İstatistik Kurumu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), EuroStat ve 3 üniversite ile ilgili bakanlıklardan elde edildiğini anlatan Eker, bu çalışmanın üretim planlaması yapılmasını sağlayacağını, talep tahminlerine yardımcı olacağını söyledi. Eker, ”Bir tuşla bütün ürünlerle ilgili her türlü veriye ulaşma imkanına sahip olacağız” diye konuştu.
 Modelin sağlayacağı faydaları çeşitli örneklerle anlatan Eker, çeltikte şu anda 28 havza bulunduğunu ve 79 bin hektar alanda 2007 verileriyle toplam 648 bin ton üretim yapıldığını söyledi. Hayata geçirecekleri yeni modele göre değerlendirerek havza sayısı 16’ya düşürülüp ekilen alan 116 bine çıkarıldığında üretim miktarının 837 bin tona ulaştığını ifade etti. Bakan Eker, çeltikteki bu rakamın Türkiye’nin tüm çeltik ihtiyacını karşıladığına, dolayısıyla ithalat yapma ihtiyacını ortadan kaldıracağına dikkat çekti.
 Model sayesinde etkin üretim planlaması yapılabileceğini, biyolojik çeşitlilik, su ve toprak kaynaklarının korunacağını, verimlilik artışı sağlanacağını, üreticinin karının artacağını, arz talep dengesinin sağlanacağını ve alımlardan doğan kamu finansman yükünün azalacağını belirten Eker, şunları kaydetti:
 ”Üretim planlamasıyla ülkenin uluslararası rekabet gücü artacak. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde olası gelişmelerin önemli tarım ürünleri üzerine etkilerinin analizi yapılabilecek. Şu anda biz 16 ürüne prim desteği veriyoruz. Bu ürünler toplam 15 milyon hektar tarım alanında üretiliyor. Toplam üretim ise 35 milyon ton. 2008 rakamlarıyla bunların üretim değeri de 23 milyar 413 milyon lira. Hiçbir şey yapmadan sadece öngördüğümüz modeldeki planlamaya uyulduğu takdirde 15 milyon hektar alanda üretimimiz 42 milyar 400 bin tona çıkıyor ve üretim değeri de 5 milyar 306 milyon lira artıyor.”
 Bakan Eker, modelin sonraki safhasında da bölgelerin tarımsal sanayi kapasiteleri ile kırsal kalkınma kapasitelerini ilişkilendirip kırsal kalkınmada tarım sektörünün katkısının artırılmasının sağlanacağını söyledi.
 Bu modelle ilgili Bakanlar Kurulu kararının şu anda Cumhurbaşkanlığında olduğunu belirten Eker, modelin imzadan çıkmasının ardından bölge toplantıları yapılarak tanıtılacağını ve 2010 yılında prim ödemelerinin havza modeline göre verileceğini bildirdi.
 
 -SORULAR-
 
 Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Eker, bir gazetecinin ”verimlilik artışında telaffuz ettiğiniz 5 milyarlık üretim değeri artışı az değil mi” şeklindeki sorusu üzerine, 5 milyar liranın modelin tamamının getirisi olmadığını söyledi. Eker, ”Bu sadece 16 üründe kast edildi. Türkiye’de yaklaşık 150 ürün üretiliyor. 150 ürün değerlendirildiğinde onun sağlayacağı getiri çok daha büyük ortaya çıkacak” dedi.
 Eker, bir başka soruya karşılık da hayvancılığın bu sistemde yer almadığını söyledi. ”Yem bitkileri orada yetiştirilecek hayvansal popülasyona göre ayrıca planlanacak” diyen Eker, modelin tarımsal ürünlerle ilgili olduğuna vurgu yaptı.
 Mehdi Eker, ”Bu model için ne kadar bütçe ayırdınız?” şeklindeki soruya karşılık da bu yıl 5 milyar lira tarımsal destek bütçeleri bulunduğunu, önümüzdeki yıl bütçeden alacakları imkana göre belli bir büyüklük belirleneceğini söyledi.
 Eker, ”2010 yılı ürünleri için bu sistem devreye girecek. Bu modelde öngörülen desteklemeler 2010’da alacağımız ürünlere ödenecek” diye konuştu.
 Her ürüne her yerde prim vermek yerine verimli üretildiği yerlerde destek vereceklerini, modelin temelde bu olduğunu vurgulayan Tarım Bakanı, kamunun verdiği destekleri doğru yerde rasyonel olarak kullanmak için bu çalışmayı yaptıklarını bildirdi.
 
 -BAKANLIĞIN İSMİNİN DEĞİŞMESİ-
 
 Bir gazetecinin, ”Bu projenin bakanlığınızın isminin Tarım ve Gıda Bakanlığı şeklinde değişmesiyle ilgisi var mı? Projenin uygulanabilirliği nasıl olacak” sorusunu da Eker, şöyle yanıtladı:
 ”Elde yeteri kadar güçlü bir düzenleme var, bir kanun var. Bu modelin uygulanması mümkündür. Çiftçilere hangi ürünü ekerseniz ne kadar kazanırsınızı anlattığınız takdirde bunu yapar. Elimizdeki argüman da ödediğimiz teşviklerdir.
 Köy Hizmetlerinin bizimle idari bağı kalmadı. Gıda güvenliği konsepti ise tüm dünyanın gündemine geldi. Bakanlığımızın adının Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı olması gıda, hayvancılık, su ürünleri ve bitkisel üretimle ilgili genel müdürlüklerin kurulması bizim sektöre daha iyi hizmet etmemizi sağlayacak. Ancak bu modelin bizim bakanlığımızın isim değişikliğiyle ilgisi yok. Bu 3 yıldır üzerinde çalıştığımız bir konu ve bunu da hayata geçireceğiz.”
 Bakan Eker, fındıkla ilgili bir soruya karşılık olarak da ”Fındıkla ilgili ayrı bir açıklama yapacağız” dedi.

DİĞER HABERLER
Mayzem İle Expo 2016 İşbirliği

8 Eylül 2010. 10:49
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x