Gıda hileciliğinde yeni yöntemler uyarısı


TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, gıda hileciliğinde yeni yöntemler konusunda uyarıda bulundu.

 

Yetkin, düşük gelirli vatandaşların tükettikleri gıda maddelerinde hileciliğin günden güne arttığına dikkat çekti.

 

(ANKA) – Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca gıda maddelerinde hile yapan kuruluşların teşhirinin caydırıcı bir önlem olduğunu belirten Yetkin, bu tür işlemleri alışkanlık haline getiren bazı “gecekondu firmalarının” isim ve marka değişikliğine giderek aynı alışkanlıkları sürdürdüğünün de gözlendiğini ifade etti.

 

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, gıda hileciliğinde yeni yöntemler konusunda uyarıda bulunarak, düşük gelirli vatandaşların tükettikleri gıda maddelerinde hileciliğin günden güne arttığına dikkat çekti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca gıda maddelerinde hile yapan kuruluşların teşhirinin caydırıcı bir önlem olduğunu belirten Yetkin, bu tür işlemleri alışkanlık haline getiren bazı “gecekondu firmalarının” isim ve marka değişikliğine giderek aynı alışkanlıkları sürdürdüğünün de gözlendiğini ifade etti.

 

TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, gıda hileciliğinde yeni yöntemlere ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Yetkin, hangi gıda maddelerinde hangi tür hilelere başvurulduğu konusunda yaptıkları son araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileri, geçen yıl Türkiye’de gelir düzeyi en düşük kesimin, bütçesinin üçte birini gıdaya ayırmak zorunda kaldığını gösterdiğine dikkat çeken Yetkin, bu rakamların 2008 ve 2009 Hanehalkı Bütçe Araştırmaları’ndan elde edilen sonuçlarla karşılaştırıldığında, geçen sene konut ve kira ile ulaştırmaya ayrılan payın düştüğünü, gıdaya ayrılan payın ise arttığını ortaya koyduğunu belirtti. Aynı araştırmaya göre, düşük gelirli hane halklarının yüksek gelirli hane halklarına göre gıdaya 2 kat daha fazla pay ayırdığını kaydeden Yetkin, “Ancak ne yazık ki, özellikle düşük gelirli vatandaşlarımızın tükettikleri gıda maddelerinde hilecilik günden güne artıyor” dedi.

 

-“BAKANLIĞIN DENETİMLERİ SON 10 YILDA YÜZDE 900’ÜN ÜZERİNDE ARTIŞ GÖSTERDİ”-
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılan genel gıda denetimlerinin son 10 yılda yüzde 900’ün üzerinde artış gösterdiğini kaydeden Yetkin, şu açıklamalarda bulundu: “Bakanlıkça gerçekleştirilen ve 2002 yılında 39 bin 646 denetim sayısı olan 2011 yılında 400 bin 435’e yükseldi. Bakanlık, 2002 yılında gıda üretim yerlerinde 39 bin 646 denetim yaparken, bin 544 idari para cezası verdi. 551 gıda işletmesi için de Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Bakanlık 2011 yılında ise gıda üretim yerlerinde 86 bin 957, gıda satış yerlerinde 187 bin 931, toplu tüketim yerlerinde de 125 bin 547 olmak üzere toplamda 400 bin 453 denetim gerçekleştirdi. Bu denetimlerde gıda üretim yerlerine 6 bin 826 idari para cezası keserken, 190 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

 

Gıda satış yerlerinde verilen idari para cezası adeti de 2 bin 697’yi bulurken, 86 işletme hakkında savcılığa suç duyurusu yapıldı. 2011’de toplu tüketim yerlerinde yapılan denetimlerde ise 940 idari para cezası verildi, 53 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Bu şekilde 2011 yılında yapılan denetimler sonucu toplam 10 bin 463 idari para cezası verildi ve 329 işletme hakkında Savcılığa suç duyurusu yapıldı. Öte yandan bu yılın ilk 3 ayı itibariyle onay ve kayıt kapsamındaki işyerlerinde toplam 83 bin denetim gerçekleştirildi.”

DİĞER HABERLER
Buğdayda 'Ug99' korkusu!

 

-“ALO GIDA 174 HATTINA YAPILAN 646 BİN 545 BAŞVURUDAN

105 BİN 404’Ü KAYIT ALTINA ALINDI”-

 

14 Şubat 2009-21 Mayıs 2012 tarihleri arasında Alo Gıda 174 Hattına yapılan 646 bin 545 arama  sonucu 105 bin 404 başvurunun kayıt altına alındığını aktaran Yetkin, bu başvuruların 101 bin 944 adedinin sonuçlandığını bildirdi. Bu başvurular sonucu 43 bin 139 adet satış yerinin (yüzde 48), 30 bin 793 adet üretim yerinin (yüzde 34), 16 bin 141 adet toplu tüketim yerinin (yüzde 18) kayıt altına alındığını dile getiren Yetkin şunları kaydetti: “Denetimler neticesinde sonuçlanan başvurular, cezai işlem uygulamaları açısından incelendiğinde; 85 bin 204 (yüzde 84) adet başvuruda cezai işlem uygulanmamışken, 16 bin 740 (yüzde 16) adet başvuruda denetimler sonucunda cezai işlem uygulandığını gösteriyor. Bunların yanı sıra üretici örgütleri de kendi sektörlerinde kayıt dışı üretim yapan ve haksız rekabete yol açan firmalara karşı mücadelelerini artırdılar. Ne var ki, Türkiye’de Tarım ve Köyişleri Bakanlığına kayıtlı gıda üreten işletme sayısının yaklaşık 40 bin iken, gıda satan ve dağıtan iş yeri sayısının ise 500 bin civarında. Gıda denetçisi sayısı ise 5 bin civarında.”

 

-“BAZI GECEKONDU FİRMALARI İSİM VE MARKA DEĞİŞİKLİĞİNE GİDEREK AYNI

ALIŞKANLIKLARI SÜRDÜRÜYOR”-

 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca gıda maddelerinde hile yapan kuruluşların teşhirinin caydırıcı bir önlem olduğunu belirten Yetkin, bu tür işlemleri alışkanlık haline getiren bazı “gecekondu firmalarının” isim ve marka değişikliğine giderek aynı alışkanlıkları sürdürdüğünün de gözlendiğini ifade etti.

 

TZD olarak gıda maddelerinde kullanılan hileli yöntemler ve alınabilecek bazı önlemler vatandaşları bilgilendirmek için sürekli çaba harcadıklarını dile getiren Yetkin, “Bu çabalarımız sonucu bu yöntemlere her gün yenilerinin eklendiğini görüyoruz. Bu açıdan hangi gıda maddelerinde hangi tür hilelere başvurulduğu konusunda yapmış olduğumuz son araştırmanın sonuçlarını sizlere sunuyoruz.

 

Ancak şunu da hemen belirtelim. Denetim rakamlarının da gösterdiği gibi ülkemizde kayıtlı ve denetime açık üretim yapan işletmelerimizin büyük bir bölümü yapılan denetimlerden herhangi bir cezai işlem görmeden çıkmışlardır. Dolayısıyla bu tür araştırmaların insanlarımızı paniğe sevk edecek ve bilgi kirliliğine yol açacak şekilde kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

 

-“EKMEĞİ BEYAZLATMAK İÇİN KARBONAT KATILIYOR”-

 

Yetkin, hangi gıda maddelerinde hangi tür hilelere başvurulduğu konusunda yaptıkları son araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Araştırma sonuçları şöyle: -Ekmek: Ekmeği beyazlatmak için karbonat katılıyor. Ekmeğin geç bayatlamasını sağlamak, su kaldırma oranını artırmak, olduğundan daha büyük göstermek amacıyla kabartmak gibi amaçlarla çok çeşitli enzim ve kimyasal madde kullanılıyor. Bu maddelerin bir kısmı belirli bir dozdan fazla kullanıldığında insan sağlığına zararlı hale gelebiliyor. Kepekli ekmek ve çavdar ekmeği gibi özel ürünlerde bazı ‘merdivenaltı fırınlarda’ gıda boyası ya da kakao kullanılıyor. Paket içinde dilimlenmiş olarak satılan ekmeklerin bayatlaması sonucu ‘aflatoksin’ oluşuyor. Bu nedenle bu tür ekmekleri alırken üretim tarihi ve son kullanım tarihlerine iyi dikkat etmek, paket açıldığında küf kokusu alınırsa ekmeği tüketmemek, hemen tüketilmiyorsa buzdolabinda saklamak gerekiyor. Ekmeklerin içine konulduğu ‘geri dönüşüm’ ürünü poşetler ekmeğin kalitesini olumsuz etkiliyor.

DİĞER HABERLER
Son yıllarda, emtia piyasasında, en çok kahve kazandırdı.

 

-“ZEYTİNYAĞINA PAMUK, AYÇİÇEĞİ, KANOLA YAĞ KARIŞTIRILIYOR”-

 

-Zeytin ve zeytinyağı:

Zeytinyağına pamuk, ayçiçeği, kanola vb. bitkisel yağ karıştırılıyor. Ancak sabun üretiminde kullanılabilecek yüksek asitli yağlar ısıl işlemden geçirilip natürel sızma zeytinyağı diye satılıyor. Zeytinin rengi koyulaştırılmak ve parlak hale getirilmek tekstil boyası/kimyasal boya kullanılıyor. Zeytinyağının küspesinden elde edilen prina yağı kolon sızması diye adlandırılan yöntemle, zeytinyağının içine karıştırılıyor. Derin dondurucuya 15 dakika bırakılan zeytinyağının bir kısmı donup, bir kısmı donmadığı taktirde bu yağda tağşiş olduğu kolayca anlaşılabiliyor.

 

-“KÜFLÜ KAŞARLAR ERİTME PEYNİRİ OLARAK KULLANIYOR”-

 

-Peynir:

Ufalanmış peynir birleştirilip yeniden kalıplanıyor. Bitkisel yağ karıştırılıyor. Küf tutmuş ve bayatlamış peynirler eritilerek krem (eritme) peynir haline getiriliyor. Beyaz peynire kireç katılarak parlak hale getiriliyor. Nişasta ve bitkisel yağ katılmış döküntü beyaz peynirler yağlı tulum peyniri olarak satılıyor. Küflü kaşarlar eritme peyniri yapılıyor.

 

-“TEREYAĞINA PATATES VE MARGARİN KARIŞTIRILIYOR”-

 

-Süt ve süt ürünleri:

Sütün öz yağı alındıktan sonra yerine yağlı süt izlenimi verecek şekilde katı/margarin yağ karıştırılıyor. Bayat ya da sağlıklı bir şekilde korunmamış sütler kayıtdışı olarak satın alınıp şarküteri ürünleri yapımında kullanılıyor. Peynir altı suyundan ve süt tozundan ‘yapay süt’ imal ediliyor. Süt kullanılması gereken ürünlerde (UHT süt ve yoğurtlarda) süt tozu kullanılıyor. Büyükbaş hayvan yağından elde edilen jelatin toz halinde yoğurda katılarak yoğurt kıvamlı hale getiriliyor ve köy yoğurdu olarak satılıyor. Tereyağına patates ve margarin karıştırılıyor.

 

-“KARMA ET UYGUMASINA SON VERİLMESİ TÜKETİCİNİN KORUNMASI AÇISINDAN ÖNEMLİ”-

 

-Et ve hazır kıyma:

Et terbiye edilirken su katılarak ağırlaştırılıyor. Bu et tencereye girdiğinde ağırlığının yaklaşık yüzde 20 sini kaybediyor. Dana kıymaya tavuk kıyması, tavuk sakatatı, boyanmış iç yağ katılıyor. Hazır yemek sektöründe kullanılan kıymalarda dana etine kanatlı eti, at-eşek eti, yabancı doku, iç organ karıştırılıyor. Gayri sıhhi koşullarda üretilen ya da saklanan salam ve sosis gibi ürünlerde Salmonella ve Listeria adı verilen virüsler üreyebiliyor.

 

Halen yürürlükte olan gıda mevzuatı, işlenmiş et sektöründe, beyaz et karışımlı ürünlere izin verdiği için, mevcut tesislerde kırmızı ve beyaz et üretimi genellikle aynı çatı altında, aynı makina parkı kullanılarak yapılıyor. Bu tesislerde kırmızı ve beyaz et üretimi genellikle aynı çatı altında yapıldığı için ‘yüzde yüz’ ürünlerde bile bu koşul yerine getirilemiyor. Karma ürünlerde karışım oranlarının belirlenmesi de çok zor olduğu için bu durumlarda yapılması gereken karışım oranlarında belirtilen ürünlerin miktarları ile satın alınan ürünün fiyatı arasında bir karşılaştırma yapmak.

DİĞER HABERLER
Gıdada taklit ve tağşişin önüne nasıl geçilir?

 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ‘karma et’ uygulamasına son vermek üzere başlattığı çalışma, üretim aşamasında bu etlerin ayrı ayrı işlenmesini zorunlu kılarken tüketicinin de korunması açısından önemli bir adım oluşturuyor.

 

-Salam, sosis ve sucuklar:

Salam, sosis ve sucukların içine baharatla karıştırılmış soya, hayvansal etsel atıklar, akciğer vb. iç organlar, kireç suyunda soyulmuş sarmısak karıştırılıyor. Son kullanma tarihi geçmiş sucuklar yeni yapılan sucukların içine katılıp yeni imal edilmiş gösteriliyor.

 

Tavuk / tavuk döner:

Tavuk dönerin içine tavuk derisi, bağırsak, paça ve sakatatlar baharatlanarak karıştırılıyor. Bayat tavuklar çamaşır suyu ile beyazlatılarak taze görüntüsü veriliyor.

 

-“ARI GÖRMEMİŞ BAL”-

 

-Bal:

Ticari glikozun içine bir miktar polen, renklendirici ve esans katılarak sahte bal imal ediliyor. Bu bal ‘arı görmemiş bal’ olarak adlandırılıyor. Arıların daha çok ve kolay bal yapabilmesi için arıcılar tarafından bal üretim mevsimlerinde kovanların önüne sakkaroz (şeker şurubu) veya glikoz konuluyor. Böylece gerçek bal özelliği taşımayan ‘bal’ üretiliyor. Bu ballara ‘arı karnı görmüş bal’ deniliyor. Bu sahteciliğin tespit edilmesi ancak ileri teknolojiye sahip gelişmiş laboratuvarlarda mümkün olabiliyor. Ticari balın içine yaklaşık yüzde 10 bal katılarak “doğal süzme bal’ olarak satılıyor. Petekli ballarda saf balmumundan yapılmış petek kullanılması gerekirken daha ucuz olan petrol ürünü kanserojen mum karıştırılmış petek kullanılıyor. Arıcıların kovanlardaki mum güvesine karşı kullandıkları naftalin bala karışıyor. Bu naftalinli bal imha edilmesi gerekirken piyasada satılıyor.

 

-“KAÇAK ÇAY MİKTARINDA SON YILLARDA BÜYÜK ARTIŞ YAŞANDI”-

 

-Çay:

Türkiye’ye giren kaçak çay miktarında son yıllarda büyük bir artış görülüyor. Kaçak ürün girişi doğası gereği denetim dışı olduğu için bu ürünlerde sahtecilik çok daha yaygın görülüyor. Yerli çay üretimi sırasında depolama dönemi çok önemli. Depolarda uygun koşullarda muhafaza edilmediği için küflenmiş çaylar kullanıma sokuluyor.

 

-“BİTKİSEL BAHARATLARIN İÇİRE KURUTULMUŞ OT KARIŞTIRILIYOR”-

 

-Baharat:

Kırmızı bibere kiremit tozu ya da kimyasal boyalarla renklendirilmiş ‘yabancı maddeler’ katılıyor. Karabiberin içine kanserojen özellik taşıyan boya maddeleri ile renklendirilmiş ‘yabancı maddeler’ karıştırılıyor.

Bitkisel baharatların içine kurutulmuş ot karıştırılıyor. Alkollü İçkiler: Yüksek vergi oranı nedeniyle kaçakçılığın yaygınlaştığı bu sektörde, metil alkol içeren alkollü içecekler (özellikle rakı, viski ve konyak) büyük bir sağlık riski oluşturuyor. Bu nedenle içkilerin satın alındığı yerin güvenilir olması, dökme içki kullanılan yerlerde içki tüketilmemesi, içkinin bandrolüne ve ambalajına dikkat edilmesi gerekiyor.

 


26 Mayıs 2012. 22:42
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x