“Helal Belge” de Dolandırıcılık İddiası

Helal sertifikalandırma konusu dolandırıcılık boyutuna ulaşması üzerine Dünya Helal Gıda Birliği, “DHGB 1502:2010 Helal Gıda Güvenliği” sistemi ve belgelendirme standardını belirledi

Dünya Helal Gıda Birliği Genel Başkanı Raşit Nogay, birlik binasında düzenlediği basın toplantısı ile yeni güvenlik sistemi hakkında bilgi verdi. Nogay, günümüzün en az nükleer silahlanma ve insan hakları gibi büyük sorunlar arasında göz ardı edilen gıdanın geleceğin en önemli savaş aracı ve stratejik maddesi olacağını kaydetti.

Canlının olduğu yerde beslenme, insanın olduğu yerde ise gıdanın olmazsa olmazlardan olduğuna dikkat çeken Raşit Nogay, “Dünyada ‘ne yersen osun’. Gıda insanın maddi hayatını sürdürmesini sağladığı gibi, psikolojisini, huyunu, davranışlarını, inanç ve ibadetlerini de doğrudan etkiler.” dedi. Türkiye’nin gıda tüketimi konusunda çok büyük bir risk taşıdığına dikkat çeken Genel Başkan Nogay, şunları söyledi:

DÖRT ANA SORUN İÇİN ÇALIŞIYORUZ

“Ülkemizde gıda konusunda belli başlı dört sorundan bahsedebiliriz:a) Bilgi kirliliği (GDO, Katkı Maddeleri, yem, tohum, un)b) Uygulama kirliliği (Sertifika ve üretim uygulamaları)c) İnsanımızda tükettiği gıda konusunda toplumsal bilinç yetersizliğid) Helal Gıdanın ekonomik sorunları.”Dünya Helal Gıda Birliği olarak; dünyada helal ve temiz gıdayı araştırıp, insanlara tükettiği gıda konusunda hassasiyet oluşturmak ve gıdanın helalliği konusunda ulusal ve uluslararası alanda vizyon taşıdıklarını anlattı.

Belirledikleri dört ana sorunu ortadan kaldırmak için çalışmalarına devam ettiklerini anlatan Dünya Helal Gıda Birliği Genel Başkanı Raşit Nogay, “Bilgi kirliliğini önleyip helal gıda konusunda toplumsal bilinç oluşturmak için çalışıyoruz. Helal Gıda dergisi adında süreli yayın çıkartıyoruz. Helal sertifikalandırma konusu dolandırıcılık boyutuna ulaştı.

Çok başlılık ve kirli uygulamaya son vermek amacı ile derneğimiz helal ve temiz gıda belgelendirme konusunda bir garanti markası oluşturmuştur.” şeklinde konuştu. İnsanlığın hizmetine sunulan ‘DHGB 1502:2010 Helal Gıda’ genel standardı belirlediklerini anlatan Raşit Nogay, şunları söyledi:

HELAL GIDA PAZARI 1 TRİLYON DOLARA ULAŞTI

“Her ürün için ayrı ayrı olmak üzere helal ürün standartları üzerinde çalışıyoruz. Helal ürün ve hizmet yeri standartları belirlendi. Cenevre merkezli İSO kalite belgelendirme sistemi gibi, DHGB 1502:2010 Helal Gıda Güveliği sistemi ve belgelendirme standardı da başta İslam ülkeleri ve dünyada kabul edilebilir bir sistem olacak.”

Dünya Helal Gıda pazarının yaklaşık 1 trilyon dolara ulaştığını bildiren Dünya Helal Gıda Birliği Genel Başkanı Raşit Nogay, “Son yıllarda ihracatını artıran ülkemiz bu pastadan hak ettiği payı alamamakta. Sertifikalı üretim yapıldığı takdirde helal gıda pazarında rekabet gücümüz artacaktır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

HOLLANDA HELAL ET KESİMİNİ YASAKLADI

Hollanda’da parlamentonun alt kanadı Temsilciler Meclisi, Hayvanlar Partisi’nin (PvdD) sunduğu şoksuz kesimin (helal kesim) yasaklanmasına ilişkin yasa tasarısını kabul etti

Mecliste iki sandalyeyle temsil edilen PvdD’nin hazırladığı tasarıya, Hristiyan orijinli partiler dışındaki meclis çoğunluğu destek verdi. Öneriye 116 milletvekili ”evet” oyu verirken, 30 kişi ise karşı oy kullandı. Yasa, parlamentonun üst kanadı Senato’da onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek.

Ülkede uzun süredir tartışılan yasa teklifi, Müslümanlar ve Yahudiler için haram olan hayvanların elektrikle veya gazla bayıltılarak kesilmesini mecburi hale getiriyor. Yasanın Senato’da da onaylanarak yürürlüğe girmesi durumunda Müslümanlarla Yahudileri helal et konusunda büyük zorluklar bekliyor.

Hollanda’da yaşayan 1 milyonda fazla Müslüman ve yaklaşık 50 bin Musevi’nin bu durumda helal et ihtiyaçlarını ülke dışından karşılama yoluna gidecekleri belirtiliyor. Her iki dinin mensuplarına ait sivil toplum kuruluşları, daha çok hayvan haklarını savunan ve meclisin en az üyeye sahip partisi PvdD’nin hazırladığı yasa önerisine karşı uzun zamandır mücadele veriyorlardı.

Sivil toplum kuruluşları bu bağlamda yasaya karşı imza kampanyaları başlatırken, konunun uzmanları da siyasi parti temsilcileriyle görüşerek yasanın çıkmasını engellemeye çalışıyorlardı