Hidroksi iz mineraller nekrotik enteritisin etkilerini azaltabilir


Hidroksi iz mineraller nekrotik enteritisin etkilerini azaltabilir (*)

Dr. Kaya DEMİRÖZÜ
Kanatlı Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Araştırmalar, diyete hidroksi iz mineraller ilave edilmesinin, nekrotik enteritiste(NE) mortaliteyi azaltabileceğini ve iyonoforla karşılaştırılabilir performansı ulaşılabileceğini göstermiştir. 

Nekrotik enteritis (NE), günümüzde kanatlı hayvan endüstrisinde en yaygın Clostridial bağırsak hastalığıdır. Endüstriye maliyeti yaklaşık yıllık 2 milyar dolardan fazladır. Gastrointestinal sistemin nekrozu ve iltihabı, büyüme ve performansta önemli bir düşüş ve artan mortalite ile karakterize bir hastalıktır. NE etkeni, Clostridium perfringens (welchi) olup bakteriler altlık, dışkı, toprak, toz ve hatta sağlıklı hayvan bağırsakların gibi her yerde yaygındır. C. Perfringens bakterileri toksinler üreerek NE’de görülen ince bağırsak hasarı, lezyonlar ve ölümle sonuçlanır. Coccidiosis genelikle NE salgınları ile ilişkili eşzamanlı bir sorundur ve varlığı genellikle NE’yi tetikleyici bir role sahiptir. Bu yüzden sürülerin sağlıklı kalmasında coccidiosis’in önlenmesi gerekir.

Şiddetli NE etkilenen broiler bağırsakları (Foto: Terri Parr)

Sürü sağlığını korumak için üreticinin kullanabileceği tipik araçlar genellikle antibiyotikler, iyonoforlar ve aşıları içerir. 1 Ocak 2017’de ABD Veteriner Yem Yönerge’sinin uygulanmasıyla birlikte, antibiyotik içermeyen diyetlere ağırlık verilmesi, AB’de antibiyotikler yasaklandığında görüldüğü gibi NE’nin yeniden sorun olacağı konusunda büyük bir paniğe yol açmıştır. Bu nedenle, NE insidensini azaltmak için 3 stratejik önleme alanına odaklanılmalıdır:

1. Bağışıklık sistemini desteklemek;

2. Patojen baskısını azaltmak; 

3. NE’nin performans etkisini en aza indirmeye yardımcı olabilecek diyet modifikasyonları ve / veya yem katkı maddeleri 

Önlemler ne olmalıdır? 

Yukarıda belirtilen ilk 2 önleyici tedbirin uygulanması, piliçlerin aşılanması ve tesislerin mümkün olduğunca temiz tutulmasıyla ilgili olarak veteriner hekimlerin ve canlı üretim yöneticilerinin ağırlık verecekleri konulardır. Üçüncü odak alanı genellikle rasyonu hazırlayan uzmanların veteriner hekimlerle kararlaştırmaları gerekir. Günümüzde mevcut katkı maddeleri listesi oldukça geniştir. Daha yaygın olarak kullanılan bazı seçenekler arasında prebiyotikler / probiyotikler, organik asitler, aromatik bitkiler, maya bileşenleri ve uçucu yağlar bulunur. Bu liste her şeyi kapsayan bir amaç olmamakla birlikte, kanatlı sağlığını artırmak için bir seçenektir. Ancak mineraller bu listede eksiktir.

DİĞER HABERLER
Tatarlara helal gıda için işbirliği

Birçok farklı mineral kaynağı bulunduğundan, mineraller kendi başlarına biraz kafa karıştırıcı olabilir. Geleneksel olarak, inorganik sülfatlar ve oksitler tercih edilen minerallerdir. Son yıllarda organik (şelatlı) minerallerin kullanımı artmaktadır. Organik mineraller sülfatlara ve oksitlere göre üstün performans gösterse de, organik maddelerin tam bir mineral kaynağı olarak kullanılmasının maliyeti yüksek olması büyük bir handikaptır. Henüz yeni bir mineral sınıfı  hidroksi iz mineraller (hidroksiklorürler) olup kanatlılarda daha iyi bir yanıt ortaya çıkarmaktadır. Bu iz mineraller, güçlü ve kararlı bir kristal yapıya sahip kristallerdir. 

Sülfatlarla karşılaştırıldığında, mineralleri (bakır, çinko veya manga nez) klorürlere ve hidroksi gruplarına tutan daha güçlü bir bağa sahiptirler. Tipik olarak, bir sülfat minerali, ister yemde ister hayvanda olsun, neme maruz kaldığında hemen çözünmeye başlar. Bu nedenle, çoğu sülfat üst sindirim sisteminde çok hızlı bir şekilde çözülür ve yüklü parçacıklara hızla bağlanır. Organik minerallerle karşılaştırıldığında, hidroksi mineraller, bir ligand veya amino aside bağlı sadece bir mineral atomu yerine, bir kristal matriste bağlı çoklu mineral iyonlarına sahiptir. Dış katmanlardaki metaller, kristal sinirim sisteminden geçerken yavaş reaksiyona girse de, nispeten büyük bir kristal matrisin içinde kalan daha fazla metal vardır. Bu da sindirim sisteminin boyunca daha fazla mineralin bulunması demektir.

Hidroksi mineral denemeleri 

Klasing ve ark. tarafından yapılan araştırmalar, hidroksi minerallerin sülfatlara kıyasla kanatlı sindirim sistemlerinde E. coli ve C. Perfringens’in çoğalmasını baskılamıştır. Elimizdeki bu bilgi sayesinde, C. Perfringens’in NE salgınları sırasında mevcut olmasına rağmen performansın nasıl sürdürülebileceğini görmek için ek denemeler yapılmıştır.

İlk deneme

Cobb 500 erkek civcivle çalışılmıştır. İnorganik oksitler ve sülfatlar bakır ve çinko kaynakları olarak kullanılmıştır. Tüm civcivlere önce coccidiosis aşısı yapılmış, daha sonra deneysel NE oluşturulmuştur. Tüm hayvanların yemlerine bakır, 125 veya 200 ppm/t eklenmiştir. Çinko, her bir bakır seviyesine ek olarak üç seviyede dahil edilmişdir. Çinkonun bakırın yanı sıra performans üzerinde çok az etkisi olduğu için makalede ele alınmayacak. 125 ppm bakır ile beslenen piliçlerin kilo alımı, kaynak ne olursa olsun farklı değildi (Şekil 1). Ancak bakır hidroksiklorür 200 ppm’ye yükseltildiğinde, vücut ağırlığı ve yem dönüşüm oranı (FCR), bir iyonofor (Narasin ve Nicarbazin, 72 g / t) verilen hayvanlarla gibi olmuştur. 200 ppm bakır hidroksiklorür beslendiğinde ölüm oranı % 36 azalmıştır(Şekil 2). Ancak ölüm seviyesi hala iyonofor verilen piliçler kadar düşük değildi. 

DİĞER HABERLER
Kara kış pazar fiyatlarına yansıdı

 

Şekil 1 –Deneysel NE de çeşitli düzeylerde ve bakır kaynaklarıyla beslenen piliçlerin FCR (P <0.05). Bakır hidroksiklorür 200 ppm’ye yükseltildiğinde FCR iyonofor verilen (72 g t/yem) hayvanların benzeriydi.

Şekil 2  Çeşitli düzeylerde bakır kaynaklarıyla beslenen piliçlerde ölüm oranı     (P <0.05). 200 ppm bakır hidroksiklorürlü yem verilen hayvanlarda mortalitede %36 azalma saptanmıştır.

C:\Users\Toshıba\Downloads\tmp951788659047137283.png

İkinci deneme

İkinci denemede, NE ölüm oranını % 10’un altında tutmak ve piliçlerin performansında artış sağlamak amaçlanmıştır. Hayvanlara, birinci gün coccidioşis aşısı yapılmış, 17. günde deneysel NE maruz kalmışlardır. Çalışmada tüm mineraller hidroksiklorürlerdi. Bakır, kontrollere 125 ppm’de eklenmiş, daha sonra 175, 225 ve 275 ppm olmak üzere 3 ek seviyede uygulanmıştır. Sonuçlar; yemde bakır seviyesi ne kadar yüksek olursa, eprüve edilen piliçlerin FCR ve mortalitesinin o kadar iyi olduğunu görülmüştür (Şekil 3 ve 4). 225 ppm Bakırda, hayvanlar, iyonofor (72 g / t) ile beslenen kontrol grubuna benzer FCR ve mortalite saptanmıştır.

Şekil 3  Deneysel NE de çeşitli seviyelerde bakır hidroksiklorür ile beslenen piliçlerin FCR(028d) (P <0,0001). Yemlerinde 275 ppm bakır hidroksiklorür eklenen piliçlerde iyonofor verilenlere benzer FCR seviyeleri saptanmıştır.

C:\Users\Toshıba\Downloads\tmp951789140007976963.png

Şekil 4 – Deneysel NE de çeşitli seviyelerde bakır hidroksiklorür ile beslenen piliçlerin ölüm oranı (1728d) (P <0,0009). Yemlerine 275 ppm bakır hidroksiklorür eklenen grub, iyonofor verilen guruba benzer benzer ölüm oranları saptanmıştır.

Bakır Kalitesi

Daha yüksek seviyelerde bakır hidroksiklorürün yeme eklenmesi basit bir düzeltme gibi görünse de, mineral kaynağın seçimine çok dikkatli olunmalıdır. Bakır hidroksiklorür, performans üzerinde hiçbir zararlı etkisi olmaksızın 450 ppm’ye kadar verilmiştir. Ancak benzer seviyelerde inorganik bakır sülfatın yem alımının azalmasına ve günlük ortalama ağırlık artışı kayıplarına neden olduğu gösterilmiştir (Luo ve ark., 2005; Şekil 5). Bu nedenle, mineral kaynağının kanatlı performansı üzerindeki sınırlarını blmek zorunludur.  

DİĞER HABERLER
Faizin yarısını devlet ödeyecek

 

Şekil 5 – Yüksek bakır sülfat minerali verilen piliçlerin büyüme parametrelerinin bakır hidroksiklorüre kıyasla düşük olduğu görülmektedir.  

 (*): Terri Parr; Hydroxy trace minerals reduce effects of necrotic enteritis. (PoultryWorld)

Önerilen Kaynaklar

1. Demirözü, K.(1980): Kanatlılarda Clostridial Enfeksiyonlar. 24-26.Eylül.1980 Tarihlerinde Pendik Vet. Kont. ve Araşt. Enstitüsü’nde düzenlenen Kanatlı Enfeksiyöz Hastalıkları ve Laboratuar Yöntemleri Standardizasyon Seminerinde sunulmuştur(Roto). 

  1. Demirözü, K.(1981): Tavukların Necrotic Enteritisi. Pendik Vet. Mik. Enst. Derg. XIII(2)31-37. Onar, E.ve Demirözü, K.(1986): Tavukların Bitmeyen Derdi: Coccidiosis? İstanbul.
  2.  Onar, E.ve Demirözü, K.(1986): Tavukların Bitmeyen Derdi: Coccidiosis? İstanbul. 
  3. Onar, E. ve Demirözü, K.(1987): Coccidiosis’den Korunmada Sağlık Önlemeleri, Dezenfeksiyon ve İzolasyon Tek Başına Yeterli mi? Çiftlik Dergisi,35:47-50.
  4. Demirözü, K.ve Onar, E.(1987): Ülkemizde Kullanılan Anticoccidialler. Çiftlik Dergisi,39:52-54.
  5. Demirözü, K. (1988): Tavukçunun El Kitabı, Kartal Kimya Yayını, 133 Sayfa, İstanbul.
  6. Demirözü, K. (1989) : Sağlıklı Tavukların İnce Bağırsak İçeriklerinde C. Welchii Mikroorganizmalarının Aranması ve Bunun Tavuk Enterotoksemileri Bakımdan Önemi(Doktora Tezi).Pendik Hayv.Hast.Merk.Araşt. Enstitüsü Dergisi XX(2) 15-34.
  7. Demirözü, K.(1996): Coccidiosis’te Koruma, Kontrol ve Savaş. 27-29,Kasım.1996 Ç.Ü. Ziraat Fakültesi, Kümes Hayvanları Sempozyumu, Adana. 22 Sayfa. 
  8. Demirözü, K.(2003) :Tavuklarda coccidiosis ve immunite. Tepkim Teknik Bülten, TSH03.05/03KD. 
  9. Demirözü, K.(2003) :Nekrotik enteritis. Topkim Teknik Bülten, TSH03.06/04KD. 
  10. Demirözü, K.(2010) : “Nekrotik Enteritis” Çiftlik Dergisi,320:38-41.
  11. Demirözü, K. (2010) :Kanatlıların Klostrİdİal Hastalıkları. Çiftlik Dergisi(2010) 321(48-50) ve (2011), 323(26-30 ).
  12. Demirözü, K. (2014): Tavuk Bağırsağına Büyük Bir Tehdit:  Coccidiosis-Çeviri-. https://www.ciftlikdergisi.com.tr/?p=68811, 23.10.2014 yayınlandı.
  13. Demirözü, K. (2015): Coccıdıosıs İle Başarılı Mücadele İçin: Antikoksi-diyal Duyarlılık Testi (ADT) -Çeviri-     https://www.ciftlikdergisi.com.tr/?p=74190 13.04.2015 yayınlandı. 
  14. Demirözü, K. (2015): Coccidiosis Aşılamasında Kritik Kontrol Noktaları https://www.ciftlikdergisi.com.tr/?p=78713. 11.08.2015 ve  Çiftlik Dergisi 2015(378) 40-41 yayınlandı.
  15. Demirözü, K. (2016): Nekrotik Enteritis Aşısına Yönelik Gelişmeler (Çeviri). https://www.ciftlikdergisi.com.tr/?p=100787, 29.09.2016 yayınlandı.

Demirözü, K. (2018) : Coccidiosisten Korunmada Doğal Konsept (çeviri). 26.12.2018 tarihinde yayınlandı. https://www.ciftlikdergisi.com.tr/coccidiosisten-korunmada-dogal-konsept.html


8 Ocak 2022. 23:31
1 1 Oy
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x