İnek Kesimleri Yeniden Başladı mı?

İnek Kesimleri Yeniden Başladı mı?

Mehmet Çelikkaleli-Veteriner Hekim

İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı

Bir kg sütle bir kg yem alamıyorum diye yakınan üreticimiz, şu anda ne yazık ki bir kg sütle bir kg ot alabilir hale geldi.

Bugün sütün kilogramı 80 kr, otun kilogramı ise 65 kr, samanın da 52 kr!!!

Geçen yıl ineğin fiyatı 6-7  bin liraydı, şu anda 3-3,5 bin liradan zor satılabiliyor.   Oysa 21 kg süt veren bir inek 18 kg silaj, 4 kg saman + yonca, 8 kg da kesif yem tüketiyor. Yani bu hayvanın 30 kg yeme ihtiyacı var.

Şimdi ne oldu? Daha önce hayvana nasıl yem vereceğini düşünen üretici şu anda nasıl ot ve saman vereceğinin tasasına düştü. Hiçbir besin değeri olmayan samanı bile nasıl temin edeceğini düşünür hale geldi. Saman ve ot fiyatlarının tavan yaptığı ülkemizde adeta yem karaborsası başladı! Kırsalda  yaşayan ve geçimlerini hayvancılıkla sağlayan birçok besici, büyük bir mağduriyet yaşıyor.

Hal böyle iken ot ve samanda spekülatif hareketlerin olması, üstüne üstlük ihracatının yapıldığı söylentisi konunun ne kadar kaygı verici olduğunun açık göstergesi. Saman ticareti ile uğraşan kişilerin bu ticaretten çok büyük rant sağlaması ve bu konuya kayıtsız kalınması ülke hayvancılığına büyük darbe vuruyor. Bununla birlikte Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelerden saman ithalatının yasak olması konunun vahameti hakkında yeterince açıklayıcı olmaktadır.

Bu tablo böyle devam ederse korkarım ki ülkemizde damızlık hayvanlar önce kesime gidecek, sonra da binbir emekle kurulan işletmeler kapanacak. 2013 yılı hüsran ve kabus yılı olacak. Trakya ve Güneydoğu Anadoluda dünya standartlarında kurulmuş olan bir çok işletme bu kaba yem fiyatlarındaki istikrarsızlık sebebiyle kapanacak. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş desteklemelerin yapıldığı bu güzelim işletmeler heba olacak.

Tarım ve hayvancılık bu duruma gelirse tabii ki tarıma bağlı sanayici de büyük darbe alacak ve her vesile ile önemini vurguladığımız tarım – sanayi bütünleşmesi zarar görecek.

Sonuç olarak bu konuda 11 bin üretici ailenin temsilcisi olarak görüşümüz, acil bir eylem planının uygulamaya sokulmasıdır. Kaba yem desteklemelerinin artırılması ile çiftçimiz üretime yönlendirilmeli. Soğuk süt ile sıcak süt arasındaki fark 2 kuruş değil 1 kuruş şeklinde değerlendirilmeli. Çünkü en son yapılan açıklamada sıcak süt 4 kr, soğuk süt ise 6 kr olarak desteklemeden payını aldı. Böyle olduğu takdirde üreticinin soğuk tank sistemi kurmak için yine harcama yapması gerekecek.

İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (İDSYB) olarak Sayın milletvekillerimizle tarım ve hayvancılık adına bir araya gelerek sektörün sorunları ve çözüm yolları konusunda fikir alışverişi yapmak istiyoruz. Özellikle hatırlatmak isterim ki durum acildir ve kaybedecek bir günümüz dahi yoktur. Sayın milletvekillerimizden bu konuda hassasiyet ve haber bekliyoruz.Saygılarımızla..

Besiciler hayvana yiyecek bulamıyor  

Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tunç: “Bazı ziraat odası başkanları tarımsal düşüş olduğunu iddia ederek, çiftçileri ürünlerini satmamaya teşvik ediyor”

SAKARYA – Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, tarımsal düşüş olduğunu iddia eden bazı ziraat odası başkanlarının çiftçileri ürünlerini satmamaya teşvik ettiğini ileri sürerek, “Bu nedenle besiciler hayvanları için yiyecek tedarik etmede sıkıntı yaşıyor” dedi. Tunç, arpa, buğday ve saman üreticilerinin yüksek fiyat beklentisi içine sokulduğunu belirterek, üreticilerin fiyatların artacağı beklentisiyle ürünlerini piyasaya sürmekten kaçındıklarını savundu.

İddiaların gerçeği yansıtmadığını anlatan Tunç, “Bazı ziraat odası başkanları tarımsal düşüş olduğunu iddia ederek, çiftçileri ürünlerini satmamaya teşvik ediyor. Bu nedenle besiciler hayvanları için yiyecek tedarik etmede sıkıntı yaşıyor. Bu, kesinlikle doğru değil. Türkiye’de üretim fazlası var. Bu tür söylemler üreticilerin menfaatine değil, bu tür spekülasyonlar besicileri dışa bağımlı hale getirmek için yapılıyor” diye konuştu.

Türkiye’de yeteri kadar tarımsal üretim olduğunu ancak art niyetli olarak spekülasyon yapıldığını ileri süren Tunç, “Arpamız, buğdayımız, samanımız yoncamız da var. Tamamen spekülasyon yapılıyor. Spekülasyon yaparak üreticiye fayda sağladıklarını zannediyorlar ama kesinlikle ve kesinlikle bizi tamamen dışa bağımlı hale getirmenin hesapları yapılıyor” diye konuştu.

“Kimse malını satmıyor”

Çiftçileri farklı beklentilere sokarak ürünlerini piyasaya sürmelerini önlediklerini iddia eden Tunç, “Piyasada ürün bulunmadığından değil, kimse malını satmıyor. Besici malını alıp deposuna koymak istiyor, alamıyor. Bu durum böyle devam ederse Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sıfır gümrük yoluyla ürün ithalatı için başvuru yapacağız. Piyasaya ürün çıkarılmaz ise bakanlık ette olduğu gibi, sıfır gümrükle besiciye ürün de sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Üreticilere ürünlerini piyasaya sürmeleri konusunda çağrıda bulunan Tunç, “Ürün azlığı değil, üretim fazlası bile var. Bu, tamamen spekülasyondur. Bizi dışa bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar. Bu oyuna kimse gelmesin. Kesinlikle bu tür söylemler fayda değil, zarar getirir. Çiftçi bunlara inanıp da malını satmamazlık yapmasın çünkü bunun sonu iyi gözükmüyor” ifadelerini kullandı.