İşçi Sağlığı, Zeytinlikler

H.Yalçın KÖKSAL

Uzman Veteriner Hekim Veteriner Hekimler Derneği  Genel Sekreteri

Sayın okurlarım, aylardır İş Kazalarına dikkat çekmek, taşeronluğun sakıncalarına ve tehlikeli gidişe dilimin döndüğü kadar her fırsatta  dikkat çekmeye çalıştım.

Bu gün için manzara son derece üzücü ve düşündürücü.Halen 16 can suyun içinde toprağın altında,bu arada  günlük işçi ölüm ve sakatlıkları olağan şeyler olarak haberlerde kısa kısa geçiyor.Adeta iş kazaları ve işçi ölümleri  normal olaylar gibi kamu oyunda algılanmaya başlandı.

Maden işletmecilerinin avukatı, devletin ihmalinden bahsediyor, “Madenimiz uygun koşullarda değil idiyse niye açılış izni verdiniz,kapatmadınız “ diyebiliyor. Her ne kadar son derece irkiltici bir açıklama olsa da hakikat payı yok değil bu açıklamada. Demek ki ihmal ya da şahsi çıkar uğruna zamanında ve gerektiği gibi kontrol yapılmadan ya da pek çok aksaklığa göz yumarak bu işçi cinayetlerinin işlenmesine ortak olan merciler gün gelip baş suçlular tarafından kamu oyu önünde ve açıkça suçlanabiliyorlar.

Her kazada olduğu gibi,ilgililer kaza mahallinde  veya cenaze törenlerinde bol keseden mesajlar ile kamu oyunun tepkisini önlemek çabası ile gayret sarf ediyorlar.

Peki birkaç gün sonra ne olacak,yetkililer gidecek,eski tas eski hamam her şey  aynen devam edecek ve başka bir geçim kaynağı bulamayan insanlar adeta ölümü göze alarak yerin altında taşeronlara kölelik yapmaya devam edecekler.Ta ki bir başka kaza ,bir başka ölümler olana kadar unutulup gidecekler.Daha düne kadar methiye düzülen Soma Maden işçileri maaşlarını alamadıkları için yollara dökülmedi mi ?

Soma’da maden işçiliği dışında hasbel kader sahip oldukları zeytinliklerinin vahşi kapitalizmin göstergesi olan bar bar bir davranışla ağaçlarının üstündeki mahsulü dahi toplamalarına izin verilmeden yerle bir edilmedi mi?

Anımsarsanız 3 ay önce bu köşede “Zeytinliklere göz diktiler” başlığı ile çıkan yasanın (25 hektar altındaki zeytinliklerin enerji sanayine  tahsis edileceği ) getireceği olumsuzlukları sizlerle paylaşmaya çalışmıştım.Çok geçmedi gerçek su yüzüne çıktı.Danıştay’ın 6000 zeytin ağacının yerle bir edildiği günün akşamı aldığı yürütmeyi durdurma kararı ise kara bir mizah olarak tarihe geçecektir.

Bu gün Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 76. Yıl dönümünü yaşıyorken Ulu Önderimizin Yalova ‘ da tek bir ağaç kesilmesin diye köşkün kaydırılmasına verdiği talimatı ve binayı kaydırarak ağacı kurtarışını  anımsamak dahi 76 yılda nereden nereye geldiğimizin açık göstergesidir.Ankara Atatürk Orman Çiftliğindeki ağaç katliamı ise tüm yargı kararları hiçe sayılarak başarı ile tamamlanmıştır.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen Atamızın emaneti  Cumhuriyete ve kazanımlarına sonuna kadar sahip çıkacağız.Unutmayacak unutturmayacağız.