Mudurnu Tavukçuluk bir kere daha kapanıyor…
ÖZLEM SARIÇAM
Yaz tatillerinde köye geldiğimizde hatırlarım 1-1,5 ay süren bir harman dönemi olurdu… Herkes elinde ki araziyi eker biçer işler her karışını değerlendirirdi..Şeker pancarı bile ekilirdi Mudurnu da. Sonra kota falan..Koskoca bir tarlada nohut eli olduğunu hatırlarım mesela.Allah rahmet eylesin anneannemle elimizde eski çoraplar nohut yolardık…
Ahırlar hayvan doluydu. Manda da boldu mesela.. Şimdi görmüyorum pek.
Harmandan çıkan dene ambarlara depolanır bizim çocuk aklımızla da bize gün doğardı. Ne kadar çok eğlenirdik Ankara ya dönme zamanı geldiğinde ben yas ilan ederdim. Köydeki özgürlük yoktu Ankara da…
Taki Mudurnu tavukçuluk hızla büyüyüp insanlar benimde bir sigortam olsun peşine düşene kadar. her köşede mantar gibi kümesler yapılana kadar..Ve topraktan kalkan tohum ve mazot parasını karşılamamaya başladığında ve çalışan nüfus artıp işgücü gerektiğinde çalışacak adam bulunamayınca önce tarlaların yarısı sonra da yeteri kadarı ekilip biçilmeye başlandı..Önce saman sonra un satın alınmaya başladı bu süreçte..
Ve hızlı büyüyen ve Türk şirketlerinin çoğunda görülen virüs bulaştı Mudurnu tavukçuluğa. Profesyonel yönetilememek.. Bir türlü aile şirketi havasından çıkamamak… Ve Mudurnu da emekli olan her kurum çalışanının bir müdürlük kapması..
Son dönemlerinde hangi departmanda neler döndü iyi bilir insanlar.
Ve kepenk kapatmanın ardından ödenemeyen kiralar, şişen esnaf borçları ve hayalet şehir gibi bir Mudurnu.. Kimse kusura bakmasın Mudurnu tavukçuluğun son 20 yılda Mudurnu ya verdiği zarar hiçkimse tarafıından telafi edilemez.
Ve yaklaşık 5 yıl kadar önce harcı alem dağıtılan teşvikler nedeni ile yine başladı bir saçma sapan talan. Dönümü 1 TL ile 1,5 Tl arasında dönüm dönüm güzelim araziler satıldı kümes inşaatı için.. Sonuç? Bilen de bilmeyende bu işe girdiği için ortalık kümes çöplüğü oldu. Elinde üç otuz parası olan saldırdı sektöre. Büyük şirketlerde bence yanlış politika ile destek verdiler buna. Türkiye de bu kadar tavuk tüketimi yok gerçekten ve artık yalama olmuş kapılarımız var. Kapılar açıldı rahatladık kapılar kapandı şiştik…
Plansız proğramsız yapılan üretim sektörün sonun getirdi. Tıpkı gençler ortalıkta kalmasın 4 sene daha piyasadan kaybolsun diye her köşe başında açılan üniversiteler gibi…
Şimdi mi… Şimdi aynı tehlike yumurta da. Beyaz etden elini yüzünü yıkayanlar yumurtaya saldırıyor şimdide.. 4 sene sonra yumurtanın hali de içler acısı olur. Çünkü şu an bile talebin üzerinde bir üretim var
Çekirge sürüsü gibiyiz. Gözümüzü diktiğimiz yeri talan ediyor per perişan ediyoruz.
Çocuklğumun Mudurnu su var aklımda. Cumartesi kurulan pazarları şimdi oda perşembeye alındı…Sakin dingin hali.. Eskiden Mudurnu saray helvası vardı yerini Mudurnu tavukçuluk aldı…Şimdi ikisininde esamesi okunmuyor..
