Hanedan Üyeleri Atalarının Lezzeti İle Hasret Giderdiler

Kuruluş beratı Sultan 2. Abdülhamit tarafından verilen ve 123. kuruluş yılını kutlayan Hacı Abdullah Lokantası’nın önemli misafirleri vardı. Osmanlı Hanedan üyeleri Hacı Abdullah Lokantası’nda bir araya gelerek hasret giderdiler.

SELAMİ TÜRKOĞLU

Osmanlı Hanedan üyeleri Hacı Abdullah Lokantası’nda bir araya geldi. Kuruluş beratı Sultan 2. Abdülhamit tarafından verilen Hacı Abdullah Lokantası önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Saray mutfağının yaşayan en köklü kuruluşu olma özelliğiyle önemli bir organizasyona ev sahipliği yapan Hacı Abdullah Lokantası davetlilerden tam not aldı.

Hacı Abdullah Lokantası’ndaki buluşmaya, Hanedan üyelerinden Sultan 2. Abdülhamit’in torunu Harun Osmanoğlu, eşi Farizet Osmanoğlu ve kızları Nurhan Osmanoğlu, Sultan 5. Murad’ın torunu Osman Selaheddin Osmanoğlu ve eşi Candan Osmanoğlu, Sultan 5. Murad’ın torunu Telgüzar İris ve kızı Resan İris, Sultan Reşad’ın torunu Emel Hobo, Sultan Abdülmecit Han’ın torunu Edhem Dömeke ve eşi Filiz Dömeke, Enver Paşa’nın torunu Arzu Enver ve eşi Ömer Enver iştirak ettiler. Davette ayrıca Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Rasim Cinisli, Doc. Dr. Mehmet Gümüşkılıç hazır bulundular.
Hanedan mensubu misafirlerini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Hacı Abdullah Lokantası Genel Müdürü Abdullah Korun, davetlerine icabet ederek nadide bir etkinliğe hane sahipliği yapma mutluluğunu yaşattıkları için şehzade ve sultanlara teşekkür etti.

ECDADA VEFA BORCUMUZ VAR

Hacı Abdullah Lokantası’nın kuruluş beratını, 1888 senesinde bizzat Sultan 2. Abdülhamit Han’ın verdiğine dikkat çeken Korun, “Bugün, birlikte bu çatı altında bulunma gayemiz; evlad-ı fatihan, cennet mekan ecdadımıza bir vefa borcu olmakla birlikte, şahsım ve Hacı Abdullah Lokantası adına yerine getirilmesi gereken gecikmiş bir görevin ifasıdır.

İşte bu yönüyle, bizler bugün saray mensubu Şehzade Efendilerimizi ve Sultan Hanımefendilerimizi Saray mutfağının tescilli yegane kuruluşu olan müsessesemizde ağırlayarak önemli bir buluşmaya hanedarlık yapmak istedik.” şeklinde konuştu.

Yıllar yılı dünyanın farklı coğrafyalarında sürgün hayatı yaşamış Osmanlı Hanedan mensuplarının bugün bir çatı altında bulunduklarına işaret eden Korun, “Yıllarca süren çile ve sıkıntılara rağmen, değerlerini muhafaza etmeye çalışan Osmanlı Hanedan mensupları, memleketleri uğruna her türlü baskıya karşı duruş göstermiş, varlıklarını ve irtibatlarını muhafaza ederek bugünlere kadar gelmiştir.” dedi.

Abdullah Korun, “Bir çok değerimizin yok olmasına, binlerce çeşit yemeğimizin yok edilmesine rağmen, ihtişamlı medeniyetimizden bize miras kalan Saray Mutfağımızı hala esaslı haliyle muhafaza etmeye çalışıyoruz. Sultan 2. Abdülhamit Han tarafından kuruluş beratı verilen Hacı Abdullah Lokantası’nda; Osmanlı Saray Mutfağı’nda pişen ve servis edilen yemekler, aynı hassasiyet, aynı reçete ve aynı lezzetle üretilerek misafirlerimize sunulmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Abdullah Korun’un takdim konuşmasını takiben tanışma merasimi gerçekleşti. Hanedan üyelerinin kısa konuşmalarından sonra saray mutfağından örnekler teşkil eden yemek ikramına geçildi.
Yemek ikramını takiben basın mensuplarının sorularını cevaplayan Hanedan mensupları, Hacı Abdullah Lokantası’nda bir araya gelmekten dolayı büyük memnuniyet duyduklarını ifade ettiler.

KANUNİ ÖMRÜNÜ HAREMDE GEÇİRMEDİ

Sultan 5. Murat Han’ın torunu Osman Selahaddin Osmanoğlu, burada yaptığı konuşmada, haneden üyeleriyle 4 sene önce TRT tarafından hazırlanan bir belgesel için İstanbul’da buluştuklarını kaydetti.
Dünyanın dört bir köşesinden hanedan üyelerinin geldiğini ve büyük bir toplantı yapıldığını ifade eden Osmanoğlu, “Arada küçük toplantılar oluyor. Rutin olarak toplantılar yapılmıyor. Bir araya geldiğimizde Türkiye’nin gündemini, sizler kadar biz de konuşuyoruz. Çocuklardan, torunlardan bahsediyoruz. Normal ailelerin konuştuğu şeylerden söz ediyoruz” dedi.
Bir gazetecinin “Bir televizyon kanalında yayınlanan Osmanlı dizisiyle ilgili neler düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine Osmanoğlu, “Devamlı Türkiye’de bulunmuyorum. Diziyi devamlı takip edemiyorum, izlemedim. Bazı kısımlarını izledim. Sonuçta bir dizidir, tarihi bir belgesel değildir. Dolayısıyla ikisini birbirine karıştırmamalıyız. Belgesel değil, bir dizi. Eleştirdiğim yanları var. Sultan Süleyman’ın dönemi 46 sene sürdü. Onun seferlerinin mesafeleri, saysanız 48 bin kilometrelik bir mesafeye gitmiştir. 48 bin kilometreyi de at üstünde gitti ve çok uzun zaman sürdü. Demek istediğimi haremde o kadar uzun zaman geçirmedi. Dizide bu gösterilmiyor. Sanki vaktinin çoğu İstanbul’da, Topkapı Sarayı’nda geçiriyor gibi gösteriliyor” diye konuştu.

Etkinlik sonunda ise Hacı Abdullah Lokantası Genel Müdürü Abdullah Korun tarafından misafirlere Kutsal Emanetler Kitabı takdim edildi. /Cihan