Kriz Rusya’nın Akkuyu ile ilgili tutumunun değişmesine neden olabilir


4AKKUY600

 

Eylül’de Türkiye’de ülkenin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu inşa edecek uzmanlar için şantiye ihalesi açılacak. Akkuyu santralinin işletilmesini önce Ruslar sağlıyor olacak, sonra de yerini şu an Rusa Federasyonu’nda öğrenen Türk vatandaşları alacaklar. Ama uzmanlara göre Suriye’deki çatışmalar bu planların gerçekelştirilmesine engel olabilir.

 

Rusya Federasyonu’nun Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Temsilcisi Tofik Melikov Rusya’nın Sesi’ne verdiği demeçte şunu söyledi: ‘ Bu ihaleye Rys ve Türk şirketleri katılacak. İhale sırasında katılan şirketlerin hangisinin onu kazanacağı belirlenecek. Proje tasarısı hazırlanıp onaylandıktan sonra şantiye mekanlarının inşaatına başlanacak. Ameleler ile mühendislerin rahat rahat oturabilmeleri için yapılar, tüm gereken altyapı da kurulacak. İhalenin düzenlenmesi ile ilgili karar Türkiye’de nükleer güç santralinin inşaatına ilişkin proje hissedarlarından bir olan Rus Atomstroyexport şirketi tarafından verildi. İhale ise nükler santrali inşa edip onu devreye sokacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim A. Ş. tarafından düzenlenecek’.

 

Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre Türkiye’de iş çevreleri Akkuyu NGS Projesi’ne çok büyük ilgi gösteriyor. Bugüne kadar yaklaşık 350 Türk şirketi mühendislerin otıracakları mekanları dahilinde altyapısını oluşturulması olmak üzere projenin gerçekleştirilmesine katılma istediklerini ifade etmiş oldu.

 

Bu şantiye mekanlarının kurulmasına Rus şirketleri de katılmaya hazır. Tofik Melikov şunu anlattı: ‘Bu şantiyede oturup nükleer santrali inşa edecek uzmanların sayısı ondan yirmi bine kadar kişi bulacak. Hem Rus hem de Türk vatandaşları olacak. Akkuyu NGS’nin tüm kapasite ile devreye girmesinin planlandığı 2020 yılına doğru şantiyedeki inşaatçıların yerini gittikçe bu santralin işletilmesi uzmanlarının alacakları bekleniyor’.

 

Bu uzmanlar arasında o zamana doğruUlusal Nükleer Araştırma Üniversitesi Moskova Fizik Mühendisliği Enstitüsü’nde öğretimini tamamlamış olacak Türk vatandaşları da yer alacak. Şu an enstitüde Türkiye Cumhuriyeti’nden 116 öğrenci eğitim görüyor. Bir ay sonra ise onlara yaklaşık 80 genç daha katılacak.

DİĞER HABERLER
Zehirsiz Sofralar Uluslararası Konferansı 23 Kasım’da Kadir Has Üniversitesi’nde

 

Rusya’nın Sesi muhabirine konuşan Akkuyu NGS Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Yardımcısı Hüseyin Çeçenov’un anlattığına göre Türk vatandaşları bir yıl boyunca Rusça öğrenecekler, sonra da Akkuyu’da çalışmaları için gereken bilim dallarında dersler almaya başlayacaklar.

 

Enstitüdeki eğitimini tamamladıktan sonra genç uzmanlar Rus nükleer santrallerinde staj yapacak, oradaki güvenlik sistemlerinin nasıl işlediğine dair bilgileri alacaklar. Onlar ayrıca Novovoronezh 2 Nükleer Güç Santrali ziyaretinde bulunacaklar. Bu ziyaret önemli çünkü bu santralin aynısı Türkiye’de de inşa edilecek.

 

Rusya’da eğitimini tamamlayıp Akkuyu NGS’de çalışacak ve bu santralin şantiyesinde oturacak Türk vatandaşlarının sayıdı yılda yıla artıyor olacak. Zamanla bu santralin hemen tüm personeli Türk olacak.

 

Bu arada Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye ile Rusya`nın Suriye`de farklı politikalara sahip olmalarının, Akkuyu Nükleer Santrali`nde Ruslarca hayata geçirilecek nükleer santral çalışmalarına herhangi bir zarar vermeyeceğini belirtti. Bakan, nükleer santrali, siyasi hiçbir olaydan etkilenmeyecek tarzda bir teknik gerçekleştirme olarak gördüklerini vurguladı. Taner Yıldız’ın bu açıklamada bulunmasının belirli sebepleri var. Siyaset bilimcisi Stanislav Tarasov’un konu ile ilgili yorumu şöyle: ‘Söz konusu açıklama Türkiye’de belirli bir grup politikacıların Rusya’nın Suriye konusundaki tutumunu değiştirmek amacıyla Rusya’ya baskı yapabilmesi için Akkuyu Nükleer Santrali’ni koz olarak kullanma niyetlerinin olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Bir zamanlar önce Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Akkuyu Nükleer Santral Projesi’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu konusunda Rusya’ya yönelik bazı beklenmedik şikayetlerinin ortaya çıkması da hiç te tesadüf değildi. Rusya’nın Sesi’ne demeç veren Akkuyu Genel Müdürü Yardımcısı Rauf Kasumov’un belirttiğine göre bu bağlamda Türk medyasında projenin çevresel güvenliği ile ilgili yeni bir tartışma dalgası meydana gelmişti’.

 

Böylece Bakan Taner Yıldız bu projenin teknik gerçekleştirilmesi ile ilgili açıklama yaparak 10 Eylül’de Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Rus tarafının hazırladığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi”ne ilişkin ÇED Raporu’nu ‘ÇED Raporu özel formatına uygun’ bulduğuna özellikle vurgu yaptı.
Ama bütün bu gelişmeler Türkiye’nin aktif bir şekilde katıldığı Suriye krizinin bu projeyi etkileme sorununu ortadan kaldırmaz. Bilindiği gibi Türkiye, ABD’nin bu komşu ülkeyi vurmasından yana oluyor. Bu ise, Vladimir Putin’in The New York Times gazetesinde yayınlanan makalesinde kaydettiği gibi ‘masum kurban sayısının artmasına, durumun kötüleşmesine, şiddetin tırmanmasına ve belki de çatışmanın Suriye sınırları dışarısına çıkıp tüm bölgeyi sarmasına yol açacak’. Böyle bir senaryodan ilk etkilenecek ülke de Suriye’ye komşu olan ve istikrarsızlığın tam ortasında kalacak olan Türkiye olacaktır. İşte böyle senaryonun söz konusu olması durumunda Moskova bölgesel güvenlik çıkarlarına göre hareket ederek Akkuyu projesine katılımını yeniden değerlendirmek zorunda kalacak. Çünkü istikrarsızlık ve çatışmaların sardığı bölgelere nükleer güç santralleri inşa edilmez.

DİĞER HABERLER
2011 Yılı AB ile Ya Tamam, Ya Devam Yılı Olacak

 

Türkiye’ye gelince topraklarında hidrokarbonlar yataklarının yeterli sayıda bulunmaması yüzünden er ya da geç ucuz enerji kaynağı olan barışçıl atom kullanımına başvurmak zorunda kalacak. Ayrıca Batılı ortaklar Türkiye’ye bu yönde işbirliği ile ilgili yararlı tekliflerde hemen bulunmıyor. Bu nedenle Ankara ölçülü davranıp sorumlu kararlar almalı. Türkiye için Akkuyu Nükleer Güç Santrali gibi yararlı proje bir sonraki defada yakında çıkmayabilir.

© The Voice of Russia

 

Akkuyu inşaatına yeşil ışık
© The Voice of Russia
Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye ile Rusya`nın Suriye`de farklı politikalara sahip olmalarının, Akkuyu Nükleer Santrali`nde Ruslarca hayata geçirilecek nükleer santral çalışmalarına herhangi bir zarar vermeyeceğini belirtti. Bakan, nükleer santrali, siyasi hiçbir olaydan etkilenmeyecek tarzda bir teknik gerçekleştirme olarak gördüklerini vurguladı. Taner Yıldız’ın bu açıklamada bulunmasının belirli sebepleri var. Siyaset bilimcisi Stanislav Tarasov’un konu ile ilgili yorumu şöyle: ‘Söz konusu açıklama Türkiye’de belirli bir grup politikacıların Rusya’nın Suriye konusundaki tutumunu değiştirmek amacıyla Rusya’ya baskı yapabilmesi için Akkuyu Nükleer Santrali’ni koz olarak kullanma niyetlerinin olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Bir zamanlar önce Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Akkuyu Nükleer Santral Projesi’nin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu konusunda Rusya’ya yönelik bazı beklenmedik şikayetlerinin ortaya çıkması da hiç te tesadüf değildi. Rusya’nın Sesi’ne demeç veren Akkuyu Genel Müdürü Yardımcısı Rauf Kasumov’un belirttiğine göre bu bağlamda Türk medyasında projenin çevresel güvenliği ile ilgili yeni bir tartışma dalgası meydana gelmişti’.
Böylece Bakan Taner Yıldız bu projenin teknik gerçekleştirilmesi ile ilgili açıklama yaparak 10 Eylül’de Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Rus tarafının hazırladığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi”ne ilişkin ÇED Raporu’nu ‘ÇED Raporu özel formatına uygun’ bulduğuna özellikle vurgu yaptı.
Ama bütün bu gelişmeler Türkiye’nin aktif bir şekilde katıldığı Suriye krizinin bu projeyi etkileme sorununu ortadan kaldırmaz. Bilindiği gibi Türkiye, ABD’nin bu komşu ülkeyi vurmasından yana oluyor. Bu ise, Vladimir Putin’in The New York Times gazetesinde yayınlanan makalesinde kaydettiği gibi ‘masum kurban sayısının artmasına, durumun kötüleşmesine, şiddetin tırmanmasına ve belki de çatışmanın Suriye sınırları dışarısına çıkıp tüm bölgeyi sarmasına yol açacak’. Böyle bir senaryodan ilk etkilenecek ülke de Suriye’ye komşu olan ve istikrarsızlığın tam ortasında kalacak olan Türkiye olacaktır. İşte böyle senaryonun söz konusu olması durumunda Moskova bölgesel güvenlik çıkarlarına göre hareket ederek Akkuyu projesine katılımını yeniden değerlendirmek zorunda kalacak. Çünkü istikrarsızlık ve çatışmaların sardığı bölgelere nükleer güç santralleri inşa edilmez.
Türkiye’ye gelince topraklarında hidrokarbonlar yataklarının yeterli sayıda bulunmaması yüzünden er ya da geç ucuz enerji kaynağı olan barışçıl atom kullanımına başvurmak zorunda kalacak. Ayrıca Batılı ortaklar Türkiye’ye bu yönde işbirliği ile ilgili yararlı tekliflerde hemen bulunmıyor. Bu nedenle Ankara ölçülü davranıp sorumlu kararlar almalı. Türkiye için Akkuyu Nükleer Güç Santrali gibi yararlı proje bir sonraki defada yakında çıkmayabilir.

DİĞER HABERLER
Mısır üretimi 5,9 milyon tona ulaştı

 


13 Eylül 2013. 14:19
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x