‘Süt üreticisi kan ağlıyor’
MHP’li Tanrıkulu süt üreticisi köylülerin fiyat belirleyememesini eleştirdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, hiçbir dönemde çiftçinin, köylünün, üreticinin bugünkü kadar sahipsiz bırakılmadığını savunarak, “Alın terleriyle, binbir güçlükle çiğ süt üretimi yapan vatandaşlarımızın kendi ürettikleri sütün fiyatını belirleyebilmesi konusunda adım atmayanlar ilk seçimlerde bunun cezasını göreceklerdir” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, çiğ süt üreticilerine ödenen çiğ süt destekleme fiyatının kamuoyuna duyurulmadan, keyfi bir şekilde düşürülmesinin nedenleri hakkında TBMM’de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına yazılı soru önergesi verdi.
Konu hakkında açıklama yapan Tanrıkulu, “Geçtiğimiz Nisan ayında açıklanması gereken çiğ süt alım fiyatı bizlerin Haziran ayında TBMM’de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanına vermiş olduğu yazılı soru önergesinden sonra yetersiz bir şekilde ancak 95 kuruş olarak açıklanabilmiştir” dedi.
-“AÇIKLANAN FİYATIN TABAN FİYAT MI, YOKSA TAVAN FİYAT MI OLDUĞU HALEN BELLİ DEĞİL”-
Ulusal Süt Konseyinin Temmuz ayında çiğ süt alım fiyatını 1 TL’ye çıkarıldığını ve yıl sonuna kadar bu fiyatın uygulanacağını vurgulayan Tanrıkulu açıklamasında, “Çiğ süt üreticilerimizin aylarca mağduriyetlerine sessiz kalan ve göz yuman Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın açıkladığı çiğ süt alım fiyatı sektörde kabul görmemesi ve maliyetleri karşılamaması üzerine, Ulusal Süt Konseyi Temmuz ayında çiğ süt alım fiyatını 1 TL’ye çıkarılmış ve yılsonuna kadar bu fiyatın uygulanacağı belirtilmiştir. Burada açıklanan bu fiyatın taban fiyat mı, yoksa tavan fiyat mı olduğu halen belli değildir” ifadelerine yer verdi.
-“NİSAN’DA 1,17 LİRA OLARAK İLAN EDİLEN ÇİĞ SÜT MALİYETİ, TEMMUZ’DA 0,83 LİRA OLARAK AÇIKLANDI”-
Tanrıkulu, konseyin, Nisan ayında 1,17 lira olarak ilan ettiği çiğ süt maliyetini Temmuz ayında 0,83 lira olarak açıkladığına dikkat çekerek şunları kaydetti:“Her ay çiğ sütün maliyetini hesaplayarak ilan eden Konsey, Nisan’da 1,17 lira olarak ilan ettiği çiğ süt maliyetini Temmuz’da 0,83 lira olarak açıklamıştır. Hayvancılıkta girdi maliyetleri sürekli yükselirken, hammaddesi ithal olduğu için son zamanlarda dolardaki artışa bağlı olarak yem fiyatları zamlanırken, maliyetlerdeki bu düşüşün nasıl olduğu gerçekçi bir şekilde kamuoyuna izah edilmelidir. Öte yandan sektörde bir üst kuruluş gibi gözüken Konsey’in belirlediği fiyatlardan süt alımı halen yapılmamaktadır. Üreticilerimiz sahipsiz ve bir başlarına bırakılmışlardır.”
-“BUGÜN LOBİLERDEN YANA TAVIR ALANLARIN, SEÇİMLERDE ÜRETİCİLERİMİZDEN OY İSTEMEYE HAKLARI OLMAYACAK”-
Tanrıkulu, çiğ süt üreticilerinin, var güçleriyle soğuk zincir sisteminin gelişmesine katkı sunmaya çalışırken, desteklerde yapılan bu düşüşlerin çiğ sütte soğuk zincir sisteminin gelişmesine sekte vuracağının altını çizdi. Çiğ süt üreticilerinin zaten yetersiz olan primin, daha da düşürülmesiyle hayvancılığa, dolayısıyla kendilerine büyük zarar vereceğini belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:“Bu yetmiyormuş gibi; çiğ süt üreticilerimiz destekleme primi icmallerinin askıya çıkarılması ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın çiğ süt primini 9 krş/lt’den 6 krş/lt’a keyfi bir şekilde düşürdüğünü büyük bir üzüntüyle öğrenmişlerdir. Çiğ süt üreticilerimiz zaten yetersiz olan primin, daha da düşürülmesinin hayvancılığa, dolayısıyla kendilerine büyük zarar vereceğini ifade etmektedirler. Alın terleriyle, binbir güçlükle çiğ süt üretimi yapan vatandaşlarımızın kendi ürettikleri sütün fiyatını belirleyebilmesi konusunda adım atmayanlar ilk seçimlerde bunun cezasını göreceklerdir. Bugün lobilerden yana tavır alanların, seçimlerde üreticilerimizden oy istemeye hakları olmayacaktır.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 6 krş/lt’ye düşürülen çiğ süt üretim destek fiyatının tekrar, en azından 9 krş/lt’ye çıkarılması nedeniyle TBMM’de verdiğimiz yazılı önergenin sonuçlarının üreticimiz lehine olacağını umut ediyorum” diyen Tanrıkulu; hiçbir dönemde çiftçimizin, köylümüzün, üreticimizin bu kadar sahipsiz bırakılmadığını da özellikle vurgulamıştır.”
Gerçek gündem
