Tarihin Tekerrürü.. İlgi GÖRENER

İlgi GÖRENER

İlgi GÖRENER

Banvit A.Ş.

Dilin kemiği yok derler,internette yazmanın da  hiçbir kontrolü yok maalesef.Düşünce özgürlüğü desem değil,çünkü size okuyanlara bilgi veriyorsunuz.Düşüncesizlik,bilgisizlik,kötü niyet,kendine yarar sağlama çabaları,artık hangisini yakıştırırsanız.Ben yine İpek (Pınar)hanımın çiftliğindeyim.

Çok değil 2 ay önce müşterilerine gönderdiği ,ardından da  web sitesinde yayınladığı yazısında aynen şöyle diyor Pınar hanım;

“Gezen tavuklar,kümesler,yumurtalar,hanzo horozlar…Sahi milyonlarca insanın sağlıklı protein kaynağına ne oldu?Harbiden gezen tavuk vardır.Yani aslında şu bildiğiniz köy tavuğu.

Bu tavuk genlerine işlenmiş araştırmacılık ve yön bulma kabiliyeti ile yaban kuşları gibi kilometrelerce gezer,oradan oraya zıplar,didikler,öz zekası ile neyin kendisine faydalı olduğunu bilerek didikler falan derken eğer ortalıkkar kar altında değilse beslenmeye ihtiyaç duymadan hayatını mis gibi sürdürür.Bu tavuk akşam olunca ağacın dalına tüner,kümese bile girmek istemez.Yumurtlama döneminde haftada iki tane yumurtlar,bilemediniz üç tane yumurtlar ama altın değerinde yumurtlar.Bu tavuk şimdi nerede peki?Bu tavuk yakıldı.Kuş gribi olacaktı ya…Hani bir kıyametler koptu.”Yetkililer”önlem aldı.Topladılar bu tavukları;yaktılar işkence ettiler,canlı gömdüler…Düğmeye kim basmıştı.

Pınar hanım kimi suçladığı belli olmayan bu yazısıyla engin biyoloji bilgisine biraz da coğrafya bilgisi ekleseydi ve iyi niyetliyse birazda araştırma yapsaydı,niyeti bu kadar sapkın bir yazı yazmazdı herhalde…

Son bir aydır hepimizin medyadan takip ettiği gibi kuş gribi ülkemizde yeniden görüldü,hem de bir değil birkaç farklı yerde.

Önce Kastamonu’nun Küre ilçesi ikizler köyü,ardından da Bandırla’da Edincik ve Çinge mahallesi,takiben İzmir’in Gümüldür ilçesi.Bir de Gebze ve Çanakkale’de tavuk ölümleri var ama onların yalancı veba olabileceği söyleniyordu bu yazı kaleme alındığında.

“Şehirliler” olarak on yıl önce tanıştığımız kuş gribi aslında çok eskilerden beri var olan bir hastalık.Bunu yıllar önce de yazmıştık ama “Kümese kıran girdi” lafını tekrar hatırlamakta yarar var.

Gününü dışarılarda gezerek geçirdiği eşinerek beslendiği için kuş pisliklerine rastlama olasılıkları çok yüksek olan köy tavukları aynı şekilde bu beslenme tarzından bulaşabilecek hastalıklara da çok açık maalesef.

Bizim ülkemizde kuş gribi öncelikli tehlike çünkü ülkemiz göçmen kuşların  göç yolu üzerinde.

Göçmen kuşlar ise kuş gribi virüsünün en önemli taşıyıcıları.Bu virüsten kendileri etkilenmezken dışkılama yoluyla göç yolları boyunca virüsü etrafa yayıyorlar.

Her sene birkaç tavuk birkaç köyde ölüyor ama herhangi bir yerde toplu ölüm olmadığı sürece bizler bunun farkına bile varmıyoruz.Yani aslında geçtiğimiz on sene içinde kuş gribi hiç görülmedi değil,yine vardı ala ölümler dağınık tek tük köylerde olduğu için bizler duymadık o kadar.

On yıl önce görülen kuş gribi vakalarının en önemli sonucu “Açık piliç” diye tabir edilen ama aslında “Merdiven altı” sağlıksız bir üretimden öte olmayan piliç satışlarının son bulması olmuştu.

Markalı üretimin sağlıklı üretim olduğunu anlayan tüketici hızla tercihini etiketli,ambalajlı ve menşei belirli tavuklardan yana çevirmişti.

Son yıllarda ise ortaya çıkan organik tüketim tercihi ve organik ürün satışlarındaki yüksek kazanç potansiyeli beyaz et pazarına “Köy pilici” adıyla yansıdı.Merdiven altı üretimden çokda  farklı olmayan “Köy pilici” maalesef kuş gribi ve benzeri hastalığa davetiye çıkartan bir olgu.

Unutmayın,on yıl öncesinde olduğu gbi yaşadığımız bu yaygın tavuk ölümlerinde de yine markasız yumurta üretimi ve açıkta gezen köy tavukları.Sağlıklı beslenme tercihini hangi yönde yapacağınız sizlerin elinde…