Tarım ve Gıdada Coğrafi İşaretler Öne Çıkıyor


Tarım ve Gıdada Coğrafi İşaretler Öne Çıkıyor

Prof. Dr. Nazımi Açıkgöz

“Finike portakalı”, “Çorum leblebisi” gibi yöresel ifadeler hep duyulmaktayken son günlerde sıkça kullanılır oldu. Bunun ana nedeni coğrafi işaretlerin biyoekonomide öne çıkmış olmasıdır. Coğrafi işaretlerde üç kategori bulunmaktadır. Bunlar menşe, mahreç işareti ve geleneksel ürün adıdır. Menşe için ilk akla gelen örnek Ezine peyniri, Aydın İnciri, Bordo şarabı, Rokfor peyniri… Yöresel ürünlerin üretilmesiişlenmesi ve diğer işlemlerinin tümünün sınırları belirlenmiş yöre, bölge ve ülke içinde gerçekleşmesi durumunda ürünleri tanımlamak için verilen coğrafi işarettir. 2016 yılında çıkarılan Sınai Mülkiyet Kanunu ile 360 ürün menşe kategorisinde ulusal bazda koruma altına alınmışlardır.

Çorum leblebisi” ise mahreç işareti için bir örnektir. Mahreç işareti yöresel ürünlerin üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerden en az birinin sınırları belirlenmiş yöre, bölge ve ülke içinde gerçekleşen ürünleri tanımlamak için verilen coğrafi işarettir. Sinop nokulu[1], Adana kebabı, Antep baklavası, Mersin Cezeryesi gibi 454 ürün şu anda mahreç işareti ile koruma altına alınmıştır.

Avrupa bu konuda oldukça öndedir. 2020 yılında 1766’sı şarap ve 1479’u gıda ürünlerinde olmak üzere toplam 3214 coğrafi işarete sahiptir[2].  Tarım ve gıda ürünlerinde ilk sırada İtalya gelmektedir (302). Onu Fransa (254), İspanya (200), Portekiz (140) ve Yunanistan (111) takip etmektedir. Türkiye ise henüz üç üründe uluslararası sertifikaya sahiptir: Antep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısı.  

DİĞER HABERLER
Yeşil Devrim Dünyayı Açlıktan Kurtardı

Söz konusu korumaların tarihi yüzlerce yıla uzanmaktadır. Örneğin eski Yunan’da bir Thasos Adası şarapları yahut 1070 yılından beri üretim ve ticareti titizlikle takip edilen ROKFOR (Roquefort) peynirleri yasal olarak koruma altına alınmıştır.

COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERDE AMBLEM ZORUNLULUĞU (İHA/GAZİANTEP-İHA)

Peki bu coğrafi işaretlerin o yöre üreticisine ne gibi katkıları olabilmektedir? Coğrafi işaretle koruma altına alınan ürün, genelde kalite ile öne çıkmaktadır. Bu kalite farkı tüketici tercihini, o da ürünün fiyatını olumlu yönde etkilemektedir. AB’de coğrafi işaret alan peynirler diğerlerine göre Fransa’da %91, Hollanda’da %42 İtalya’da %67 daha fazla fiyat bulmaktadır. Fransa’da coğrafi işaretle tescilli Bresse tavuğu normal tavuğa göre 3-4 kat daha fazla fiyat bulabilmektedir.

Coğrafi işaretli yemekleri ile öne çıkan birçok il, gastronomi turizmi için destinasyon oluşturmakta ve bundan ekonomik fayda sağlamaktadır. Örneğin “UNOSCO yaratıcı şehirler ağına” katılan Gaziantep, Hatay ve Afyonkarahisar, bu ödüllerini coğrafi işaretlerini aldıkları yöresel ürünler sayesinde almışlardır. Bunun meyvelerini de 2018 ve 2019 yıllarında düzenledikleri “Uluslararası Gastronomi Festivali” ile Gaziantep hasat etmeye başlamıştır. Bir yörede coğrafi işaret alan bir ürünün önce bir niş pazara girmesi ile o yörede söz konusu ürünün ekim alanı genişleyecek, üreticisi artacak ve yöre ekonomisi gelişebilecektir. Bu konuda çok sayıda örnek vardır. Kastamonu Siyez Buğdayı, Tosya pirinci, Kalecik Karası üzümü, Çubuk turşusu vs.

DİĞER HABERLER
Hayvan beslemede kullanılacak olan yem katkı maddeler

Günümüzde yurt içi kültür turlarının coğrafi işaretli ürünlerin tanıtımında büyük katkısı vardır. Yöresel olarak “içi etli hamur” diye bilinen bir mantı çeşidini, gelen turistler Sinop mantısı olarak adlandırarak ülkede tanıtımını yapmışlardır. Tescil aşamasındaki bu ürünün, önümüzdeki yıllarda bölgesel bir festivale vesile olacağı beklenmektedir.

Coğrafi işaretlerin alınmasında birçok yöre, şehir erken davranabilmiştir. 2020 yılı verilerine göre Urfa 29 tescille ilk sırada yer alan şehrimizdir. Onu 26 tescille Gaziantep, İzmir (18), Kastamonu (13) ve Mersin (13) takip etmektedir. İlgili yasa çıkmadan önce coğrafi işaretle ilgili başvurular iki haneli rakamlarda iken, bu sayı, yasanın çıkmasını takiben 200’leri aşmıştır (Grafik).

Coğrafi işaretler arasında üçüncü bir kategori daha vardır: Geleneksel ürün adı. Ülkemizde henüz tek bir ürün bu korumadan yararlanmaktadır: “Çakallı menemeni”.

Yöresel ürünlerin korunması ile ilgili başvurular Türk Patent ve Marka Kurumuna, (TÜRK PATENT) genelde ticaret ve sanayi odaları, valilik, kaymakamlık, belediyeler kanalı ile yapılır.      

Coğrafi işareti ile koruma altına alınmasına rağmen, bu avantajı fırsata çeviremeyen yahut tecavüze uğrayan durumlara da rastlanmaktadır. Finike portakalını ele alalım. Aslında bu “Wasington Navel” çeşididir. Bu çeşidi bir başka ovada yetiştirdiğinizde Finike ovasında elde edilen aromaya, kaliteye ulaşılamıyor. O nedenle Finike portakalı markette, pazarda yüksek fiyat bulabilmektedir. Fakat Finike’de 150 bin ton civarında üretilirken, sadece İstanbul haline giriş yapılan Finike portakalı miktarının 400 bin ton olması çarpıcıdır!

DİĞER HABERLER
Yanlış Tarım Politikaları mı Sri Lanka’yı İflasa Sürükledi

Konunun oldukça yeni olması nedeniyle, ülkemizde yüzlerce coğrafi işaret almaya aday ürünlerimizin ve bunları üreten yörelerimizin öne çıkartılması için farkındalık yaratmak önemli bir konudur. Bu anlamda Tarım Orman Bakanlığı bünyesinde bir “Coğrafi İşaretler Enstitüsü” kurularak, başvuru bilgilendirilmesinden, denetimlerin detaylandırılmasına, hatta uluslar arasına açılmadaki gecikmelerin telafisine bir an önce başlanabilir. Unutmayalım ki uluslararası coğrafi işaretli henüz üç ürünümüz var!


11 Kasım 2020. 08:47
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x