Tavukçuyu Tehdit Eden Sorunlar


Hızla büyüyen tavukçuluk sektörünün çevre ile olan ilişkileri de giderek dikkat çekmeye başladı. Koku ve gübre sorunu çözümü öncelikle ele alınması gereken bir hal aldığı da dikkatler çekmektedir. Son birkaç yıldır gübrenin olgunlaştırılıp toprağa yararlı hale getirilmesi için sektörde yatırımlar yapılmakta, sorunun çözümü için alternatif metotlar arasında ciddi araştırmalar yürütülmekte, konuyla ilgili seminerler düzenlenerek soruna çözüm arayışları sürdürülmektedir.
Bu arada Çevre ve Orman Bakanlığı da çıkarttığı yönetmeliklerle olaya yeni sınırlar getirmekte, uyulmaması durumunda yaptırımlar koymaktadır. Bakanlık Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile “koku” sorununa değişik açıdan yaklaşarak olaya yeni bir boyut kazandırmıştır. 2009 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin “Kümesler, Ahırlar ve Kesimhaneler” başlıklı bölümünün 1.2.9. maddesinde “Tesisin kuruluşunda kural olarak azota karşı hassasiyeti bulunan bitkiler (örneğin fidanlıklar, kültür bitkileri) ve ekolojik sistemlerle (örneğin fundalık, bataklık, orman) arasındaki mesafe asgari 150 m olmalıdır” şeklinde kurulacak tesisler için yeni bir kural getirilmiştir. Burada üretim faaliyeti sırasında kümeste oluşacak gübre birikiminin havaya salacağı Azot’un çevreye zararı hesaplanarak getirilen bir sınır söz konusudur. Yani üretim sonrası kümesten gübrenin boşaltılıp uzak bir yere taşınmasıyla da sorun çözülmemektedir.
Diğer bir sorun, Çevre Orman Bakanlığı’nın 31 ilde uygulamaya koyduğu 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın plan notlarında, yapılacak olan hayvancılık tesisleri ile tarımsal yapıların, yapılacak olduğu arazinin toprak sınıfına göre mutlak tarım arazilerinde %5, marjinal tarım arazilerinde %20 tabanda inşaat hakkı verilmesidir. Bu uygulamanın özellikle tarımsal amaçlı entegre tesislerde birbirlerinin tamamlayıcısı niteliğinde olan ve büyük alanlar kaplayan yapıların aynı arazi içerisinde inşasına imkan vermeyeceği gibi, yeni arazi alınmasını zorunlu hale getireceği, entegrasyonun çeşitli mesafelere dağılan yapılarının üretim maliyetlerini artıracağı iş gücü ve zaman kaybına sebep olacağı açıktır. Bu konuda 2007 yılından başlayarak BESD-BİR’in girişimleri sonucunda inşaat hakkının, arazinin toprak sınıfına göre mutlak tarım arazilerinde %5 de 10’a, marjinal tarım arazilerinde %20’den 30’a çıkarılması imkan dahiline girmiştir. Bu konuda hala çeşitli sıkıntıların devam ettiği yönünde şikayetler devam etmektedir.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü ile kanatlı eti ve yumurta sektörü yönetmeliklerden kaynaklanan sıkıntıları giderebilmek için birkaç aydır toplantılar ve görüşmeler yapılmakta idi. Genel Müdür Fevzi İŞBİLİR konuyu çözüme kavuşturmak için sektörü ve ilgili tarafları bir araya getirecek bir toplantı düzenlenmesini, sorunların geniş katılımlı bu toplantıda değerlendirilmesini uygun görmüştür.
Tavukçuluk sektörünün cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceği sorunlar masaya yatırıldı
Yıllık 10 milyon ton atık sorunu yaşayan tavukçuluk sektörü, yılbaşında yürürlüğe girecek ”Koku Yönetmeliği” nedeniyle koku yüzünden de cezai yaptırımlarla karşılaşabilecek.
Kanatlı eti üretiminde 2007 yılı itibariyle 15. ülke konumundaki Türkiye’de, tavukçuluk sektörünün neden olduğu çevresel sorunlar, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından düzenlenen toplantıda tartışıldı. ÇED ve Planlama Genel Müdürü Fevzi İşbilir başkanlığındaki toplantıya, ilgili bakanlıklardan yetkililer yanında, tavukçuluk sektörü temsilcileri, üniversite öğretim üyeleri katıldı.
Fevzi İşbilir, atık yönetimi konusunda sektörün mevcut durumu, kamu idarelerinin ve sektör temsilcilerinin karşılıklı beklentileri ve alınacak önlemler konusunda görüş alışverişi için toplantının düzenlendiğini söyledi.
ATIKLARI DEĞERLENDİRME STANDARTLARI BELİRLENECEK
Sektör ve bakanlık temsilcilerinin verdiği bilgiye göre, Türkiye’de yılda 10 milyon ton tavuk atığı (gübresi) ortaya çıkıyor. Bu atık, azot ve asit oranı çok yüksek olduğu için doğrudan gübre olarak kullanılamıyor. Kapalı depolarda bir süre tutulan bu atıklar, daha sonra doğaya atılıyor. Atıklardaki nitrat taban sularına karışarak içme sularının kirlenmesine, kokular ve gübre üzerinde üreyen sinekler de çevre kirliliğine neden oluyor.
Tavuk çiftliği atığının, biyogaz üretiminde veya işlendikten sonra gübre olarak değerlendirilmesi mümkün. Ancak, yatırım maliyeti yüksek olduğu için şimdiye kadar bu alanda fazla yatırım yapılmamış. Çok az sayıda biyogaz tesisi veya gübre işleme tesisi bulunuyor. Tavukçuluk sektörü temsilcileri bu konuda özellikle devlet desteği beklediklerini ifade ederken, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri, nitrat kirliliğinin önlenmesi için 2 uluslararası proje yürütüldüğünü, bu projedeki sonuçlara göre, atıkların değerlendirilmesi konusunda standartların belirleneceğini anlattı.
Diğer taraftan, geçen yıl Eylül’de çıkarılan ve 1 Ocak 2012’de yürürlüğe girecek ”Koku Yönetmeliği” nedeniyle sektör cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecek.
İŞLETME KAPAMAYA VARAN CEZALAR MÜMKÜN
Mevzuat uyarınca, atık ve koku sorunu nedeniyle, tavukçuluk işletmelerinin, yerleşim yerine en az 500 metre, ormana ise 150 metre uzaklıkta kurulması gerekiyor. Koku Yönetmeliği uyarınca, bir işletmeden kötü kokular nedeniyle şikayet edilmesi halinde, görevlilerin yapacağı ölçümler sonucunda, bu işletmelere, ilk aşamada 2 bin 800 lira, ikinci şikayette 5 bin 600 lira idari para cezası verilecek. Üçüncü şikayette ise işletme kapatılabilecek.
Bakanlık yetkilileri, genelde işletmelerin katı atıklarını kontrol altında tutarak mevzuata uyum sağladığını, ancak koku sorunun çözümü için yeni önlemler alınması gerekeceğini kaydediyor.
Ankara-Esenboğa yolu üzerindeki birçok hayvancılık işletmesi koku sorunu nedeniyle kapatılmış ve işletmelerin bir bölümü de organize hayvancılık bölgesine taşınmaya teşvik edilmişti. Besiciler, organize hayvancılık bölgesinde de yeterli atık değerlendirme ve gübre yönetim tesisi bulunmadığını öne sürüyor.
Toplantıya katılan üniversite öğretim görevlileri ise Türkiye tarım topraklarının organik madde açısından son derece fakir olduğuna işaret ederek, tavuk çiftliği atıklarının işlenerek, mutlaka organik gübre olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

DİĞER HABERLER
İstanbul Veteriner Hekimler Odasının Şarbon hastalığı basın açıklamasıdır.
6 Temmuz 2011. 12:33
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x