TSE ” İngiltere Helal Belgesiyle Araplara Mal Satıyoruz “


TSE Başkanı Şentürk: ”İngiltere’den ‘helal belgesi’ alıp, Arabistan’a mal satıyorsunuz, bu iş değil. Bu çarpıklığı da ortadan kaldırmış oluyoruz”

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, ”helal gıda”da dünya pazarının 1 trilyon dolara yaklaştığını, bu pazarda firmaların İngiltere, ABD firmalarına mahkum kalmamaları için çalışmaları hızlandırdıklarını belirterek, ”İngiltere’den ‘helal belgesi’ alıp, Arabistan’a mal satıyorsunuz, bu iş değil. Bu çarpıklığı da ortadan kaldırmış oluyoruz” dedi.

Şentürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsünün (SMIIC) helal gıdayla ilgili mayıs ayında Kamerun’da 33 İslam ülkesinin katılımıyla bir toplantı yaptığını hatırlattı.

Burada helal gıda standardını karara bağlanmasının ardından çalışmalarını hızlandırdıklarını ifade eden Şentürk, 4 Temmuz’dan itibaren de hızlı bir şekilde müracaatları kabul etmeye başladıklarını ifade etti.

Bunun Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkati çeken Şentürk, önceden Malezya kökenli belgelendirilen şirketlerin bu işi yaptığını, bunların da geçerliliğinin tartışma konusu olduğunu dile getirdi.

TSE olarak hızlı bir geçiş yapmak zorunda kaldıklarını anlatan Şentürk, şöyle devam etti:

”Temmuz ayının başında Irak’tan Dış Ticaret Müsteşarlığına (DTM) gelen yazıda, 4 Temmuz’dan itibaren helal belgeli olmayan gıda maddelerinin Irak’a sokulmayacağı bildirildi. Biz bir süre daha sonra geçmeyi düşünüyorduk ama Irak pazarındaki bu sıkışma karşısında ihracatçımız zorluk yaşamasın diye 4 Temmuz itibariyle belgelendirmeye geçtik. Ekonomimize sağlayacağı katkıyı net olarak bilemem, ama dünya helal gıda pazarının 1 trilyon dolara yaklaştığını biliyoruz. İhracatçımızın önü açıldı. Şu ana kadar 47 firma helal gıda sertifikası almak için müracaat etti, 12 firma belge almaya hak kazandı, 2’sine verildi. Diğerlerine de önümüzdeki günlerde belgeleri teslim edilecek.”

DİĞER HABERLER
Kaymak üretim izni olmadan satılamayacak

TSE olarak bu konudaki hedeflerinin şirketlere yetkilendirme yaparak dünyada helal gıda belgelendirme çalışmalarına girmek olduğunu vurgulayan Şentürk, en büyük avantajlarının Diyanet İşleri Başkanlığı ile çalışmaları olduğunu söyledi.

Hulusi Şentürk, kendilerinin teknik olarak incelemede bulunduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yüksek Din İstişare Kurulunun da fıkıh incelemesi yaptığını kaydetti.

Ürünün cinsine göre incelemelerin haftalarca sürebildiğini, şu ana kadar yalnızca bir firmanın başvurduğu halde belge alamadığını söyleyen Şentürk, şöyle devam etti:

”Yalnızca bir firma kesimhanesiyle ilgili bilgileri bizimle paylaşmak istemediği için ‘uygunsuz’ görüş bildirdik. Ürünün kalitesinden dolayı geri dönüş olmadı, uygun şartlarda kesim yapılıp yapılmadığını belgelendirmemiz gerekiyor, firma kabul etmedi biz de reddettik. Helal gıdanın tüketicisi, halkı Müslüman olan ülkeler. Birleşik Arap Emirlikleri geçen ay DTM’ye müracaatta bulunarak Türkiye’de hangi malların helal olduğunu sordu. DTM de bu soruyu Diyanet İşleri Başkanlığına iletti. Diyanet İşleri Başkanlığının verdiği cevap ortada, ‘TSE’den helal belgesi alınan mallar helaldir’. Bu belgeniz yoksa, belgesi olan kuruluşlar o pazara giriyor. Firmalarımızın çoğu İslam dünyasına mal satabilmek için bu belgeleri alıyor. Nereden alıyor- İngiltere’den, ABD’den alıyordu. Aksi taktirde Orta Doğu’ya mal satamazsınız. Şimdi biz diyoruz ki, o para boşuna oralara gitmesin, biz zaten veriyoruz. İngiltere’den ‘helal belgesi’ alıp, Arabistan’a mal satıyorsunuz, bu iş değil. Bu çarpıklığı da ortadan kaldırmış oluyoruz.”

DİĞER HABERLER
Hazır Yemek Firmalarıyla Sektör Sorunları Ele Alındı

Dünyada standartlar savaşı

Bir üründe TSE belgesi görmenin, o ürünü gönül rahatlığıyla kullanılabileceği anlamı taşıdığını söyleyen Şentürk, ”Üründe TSE belgesi varsa sağlığınıza uygundur. Diğer türlü, paranızla risk satın alıyorsunuz demektir” dedi.

Tüketicinin kullandığı ürünlerde TSE belgesi aramasını tavsiye eden Şentürk, bu hizmeti veren dünyada başka kuruluşlar da bulunduğunu ancak TSE belgeli ürün tercih etmenin ülkeler arası ekonomik savaşta ”Türkiye” tarafını tutmak anlamına da geldiğine dikkati çekti.

Standart ve belgelendirmede piyasada güçlü olan ülkelerin ekonomide de güçlü olduğuna işaret eden Şentürk, şunları söyledi:

”Şu anda Irak’a mal satmak isteyen ihracatçılarımızın yaşadığı bir sıkıntı var. Irak girişinde belge kontrolünü Fransız ve İsveç firmaları yapıyor, ihaleleri onlar aldı. Bu, ‘ürününüz onlar tarafından onaylanmadığı sürece Irak’a giremez’ demek. Kontrolü yapanlar da elbette ki ülkelerindeki firmalara biraz daha kolaylık tanıyor. Eğer biz TSE olarak bu alanda güçlü bir şekilde yer alamazsak, bu alanı yabancı firmalar doldurur. Türkiye’nin yıllık belgelendirme pazar hacmi 600 milyon Avro’dur. TSE’nin geçen yıl ki faaliyet geliri 100 milyon Avro’dur. TSE tek başına yerli firmaların yüzde 60’ını oluşturuyor. Bunları da toplarsanız, Türkiye’deki yerli belgelendirme pazarı 150 milyon Avro’yu zor bulur. 450 milyon Avro nereye gidiyor- Yurt dışına… Bu tamamen kağıt bedeli. Adamlar bize bir malzeme satmıyor, hizmet satıyorlar. Derdimiz, toplumun TSE markalı mallara rağbet artırması suretiyle yurt dışına giden bu büyük bedellerin ülke içinde kalmasıdır.”

DİĞER HABERLER
Sezonun ilk balıkları istavrit ve palamut

TSE’nin alanında dünyanın onuncu, Avrupa’nın ise beşinci büyük kuruluşu olduğunu dile getiren Şentürk, ”Hedefimiz, bunun çok daha ötesine gidebilmek. Bununla ilgili devasa yatırımlarımız var. TSE’de bu konuda dünyanın en ciddi laboratuvarlarından biri bulunmaktadır. Aldığımız kararlardan, yapacağımız yatırımlardan sonra burası çok daha büyüyecek, genişleyecek. TSE’nin geleceği, ülkemizin geleceğidir. Türkiye, standartlar savaşını kazanma mecburiyetindedir” diye konuştu.

Laboratuvar yatırımları

TSE’nin ciddi laboratuvar yatırımları olacağını dile getiren Şentürk, ihalesi yapılan Pendik Isı Laboratuvarı’nın ciddi bir yatırım olacağını, Orta Güç Laboratuvarı’nın da ihalesinin yapılacağını bildirdi.

”Bu laboratuvarlar bizde olmadığı için her yıl milyonlarca Avro yurt dışına gidiyordu” diyen Şentürk, 6-7 ay sonra bu paraların Türkiye’de kalmaya başlayacağını bildirdi.

Çeşitli laboratuvarlarla ilgili de ciddi yatırımları olacağını dile getiren Şentürk, ”Bunun fizibilite çalışmasını yaptırıyoruz. Piyasada rekabet şartlarında varız. İlk etapta 300 milyon doları bulan bir altyapı, laboratuvar yatırımımız olacak. Bu TSE’nin mevcut altyapısının ikiye katlanması demek” dedi.

Şentürk, Otomotiv Test Merkezi çalışmaları hakkında da şu bilgileri verdi:

”Otomotiv Test Merkezi için arazi tahsisine yönelik müracaatımızı yaptık, sonucu heyecanla bekliyoruz. İnşallah arazi tahsisi yapıldığı anda 120 milyon dolarlık bir yatırıma başlayacağız. Sakarya’nın Karasu ilçesinde Karadeniz kıyısında 2,5 milyon metrekare arazi için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına müracaat ettik. Bakanlık talebi Maliye Bakanlığına gönderdi. İşlemler devam ediyor. Önceki ay müracaat ettik, başvurumuzu başta gizli tuttuk. Bakanlıklar arası yazışmalar yapıldı, inşallah müjdeyi bekliyoruz.”


23 Kasım 2011. 18:26
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x