Türkiye’deki sağlık gönüllüleri tavuk etiyle ilgili iddialara cevap veriyor!


5

 

 

SERDAR KONURALP

 

Türkiye’deki tavuk eti üretimi ile ilgili tüm bilimsel gelişmeler ve insan sağlığına olan etkilerinin konuşulacağı basın toplantısına; Kalp ve Damar Cerrahisi Profesörü Dr. Bingür Sönmez, Türk Pediatri Kurumu, Bilimsel Tavukçuluk Derneği, Veteriner Tavukçuluk Derneği ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı uzmanları ile yöneticilerinin katıldığı toplantı başladı.

2

 

İstanbul Çırağan Sarayı, Şimal B Salonu’nda Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’ne üye beyaz et üreticilerinin kurduğu www.saglıklibilgi.org’un ev sahipliğinde saat;10.30’da başlayan toplantıda, “Tavuklarda hormon kullanılıyor mu? Tavuklar antibiyotikle mi büyütülüyor? Neden hızlı büyüyorlar? Bir tavuk günde 3 kez yumurtlar mı? Ambalajlı tavuk tüketmek sakıncalı mı?” ve daha onlarca soru konunun uzmanları tarafından cevaplanıyor.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan bilim insanları:
· Bilimsel Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Rüveyde Akbay
· Veteriner Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Ahmet Ergün
· Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı
· Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur
· Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez

 

Türkiye’nin sağlık gönüllüsü profesörler tavuk etiyle ilgili iddiaları yanıtladılar

 

Tavuk eti üretimiyle ilgili bilimsel gelişmeler ve tavuğun insan sağlığına olan etkilerinin anlatıldığı, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısına; Bilimsel Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Rüveyde Akbay,
Veteriner Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Ahmet Ergün,Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı,Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur ve Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez katıldı…

ggg
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’ne üye beyaz et üreticilerinin kurduğu www.saglıklibilgi.org’un ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda,“Tavuklarda hormon kullanılıyor mu? Tavuklar antibiyotikle mi büyütülüyor? Neden hızlı büyüyorlar? Bir tavuk günde 3 kez yumurtlar mı? Ambalajlı tavuk tüketmek sakıncalı mı?” ve daha onlarca soru konunun uzmanları tarafından cevaplandı. Açılış konuşmasını yapan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melih İşliel, konuşmasında Türkiye’nin piliç eti üretiminde dünyanın 8. büyük üreticisi konumuna ulaştığını ve Türk üreticilerini 55’den fazla ülkeye ihraç yaptığını belirterek, tüm dünyanın Türkiye’nin bu konudaki üstünlüğünü takdir eder hale geldiğinin altını çizdi. Dünya pazarındaki payını son 5 yılda neredeyse 4 katına ulaştıran Türk piliç eti üreticilerinin yurt içinde kaldıkları durumun sektör için çok üzücü olduğunu ifade eden İşliel, Birlik olarak bu konuda halkı doğru bilgilendirmek için www.sagliklibilgi.org sitesini kurduklarını söyledi. Sitede, insan ve hayvan sağlığına ömrünü vakfetmiş çok değerli profesör hocaların görüşlerinin yer aldığının da altını çizdi.
Türkiye’de tavukçuluk sektörünün gelişimi hakkında bilgiler veren Bilimsel Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Dr. Rüveyde AKBAY “Türkiye’de ilk modern tavukçuluk hareketi 1930 yılında Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünün kurulmasıyla başladı. 1970 yılından sonra sektör hızla gelişmiştir. Bugün için artık bu konuda en ileri ülkelerle boy ölçüşebilecek durumda bir sanayi kolu haline gelinmiştir. İlaç, ekipman, nakliye vb. yan kollarıyla birlikte gelirini tavukçuluktan sağlayan 2.5 milyon kişi bulunmaktadır. Sektörün yıllık cirosu ise 8 milyar TL’dir. AB ülkeleri arasında bizden daha fazla üretim yapan ülke bulunmamaktadır” dedi. Tavuk üretimiyle ilgili bilgiler de veren Akbay, konuşmasında yumurtlama süresi ve tesislerdeki güvenlik uygulamalarına da değindi.
Bir tavuk 24-27 saat arasında yumurtlar, bir tavuğun günde birden fazla yumurta yapması fizyolojik yapısı nedeniyle imkansızdır!

DİĞER HABERLER
Bolu 5.Beyaz Et Festivali Türkiye'nin Gündeminde

 

“Embriyolojistlere göre yumurta, memeli hayvanlarınkine benzeyen bir üreme hücresinden başka bir şey değildir. Üreme süresine bakacak olursak, yumurta sarısının yumurta kanalı ağzına düşmesi için 15 dakika, birinci geçitte 3 saat, ikinci geçitte 1 saat 15 dakika,uterusda 20 saat 45 dakika gereklidir. Yumurtlama ile bir sonraki ovulasyon arasındaki süre ise yarım saattir. Böylece bir yumurta sarısının oluşumunu tamamlaması için geçen süre hayvanın fizyolojik yapısına bağlı olarak 24-27 saat arasındadır. Bir tavuğun günde birden fazla yumurta yapması fizyolojik yapısı nedeniyle imkansızdır.”

Bakanlığın 2001 yılından bu yana, kanatlı etlerinde yaptığı hormon ve antibiyotik arama testlerinde hiçbir pozitif tespit görülmemiştir.
“Entegre tesislerin kesimhanelerinde bakanlık tarafından görevlendirilen uzman veteriner hekimler üretimi sürekli kontrol etmekte, düzenli olarak aldıkları örnekleri referans laboratuarlarına göndererek sağlık açısından gerekli incelemeleri yaptırmaktadırlar. Bakanlığın diğer etkin bir uygulaması da tavuk ürünlerinden alınan numunelerin referans laboratuarlarında kalıntı durumlarının izlenmesidir. Bakanlığın Ekim 2004 tarihi itibariyle kalıntı izleme programı verilerine bakıldığında, 2001 yılından bu yana, kanatlı etlerinde yapılan hormon ve antibiyotik arama çalışmalarında hiçbir pozitif tespit görülmemiştir.

 
Tavuklar, kesinlikle genetiği değiştirilmiş veya hormon ve antibiyotiklerle şişirilmiş hayvanlar değildirler!

 
“Tavuklarla ilgili fikir yürütebilmek için tavuğun anatomisi, fizyolojisi, genetik yapısı hatta davranımsal özellikleriyle ilgili bilgi sahibi olmak gerekir. Ülkemizde kullanılan hibrid civcivler, kesinlikle genetiği değiştirilmiş veya hormon ve antibiyotiklerle şişirilmiş hayvanlar değildirler. Bunlar, geniş bir genetikçi bilim insanı kadrosuyla ve çok sayıda hayvan materyali ile, en az 50-70 yıl süren ıslah çalışmaları sonucunda ulaşılan heterozis ile elde edilen melez azmanı hayvanlardır. Tüm özellikleriyle doğaldırlar, dışarıdan herhangi bir müdahaleyle gen dizileri üzerinde bir değişiklik yapılmamıştır. Yıllar süren ıslah çalışmalarına bağlı genetik ilerleme ve yem sektöründeki teknolojik gelişmeler nedeniyle meydana gelen gelişmeler sonucunda, hayvanlar, bu özelliklere ulaşmışlardır.”

 

 

Piliç etinin hormonla birlikte anılması beyaz ete yapılan büyük bir haksızlıktır.
Günümüzdeki modern kümeslerde 25-40 bin piliç barındırılabildiğini, Türkiye ortalamasına bakıldığında piliçlerin 42 gün sonunda 2.3 kg ağırlığa ulaştığını, 1 kg canlı ağırlık için 1.7 kg. yem tükettiğini ve bunun doğal bir sonuç olduğunun altını çizen Veteriner Tavukçuluk Derneği Başkanı Prof. Ahmet Ergün “Etlik tavuk cinsi olan broiler yem rasyonlarının temeli enerji ve protein ihtiyacını karşılamaya yöneliktir. Bunu milli yemeğimiz kuru fasülye – pilav gibi düşünebilirsiniz. Broyler rasyonlarının temeli de mısır ve soya küspesinden oluşmaktadır. Buğdaygillerden enerji, baklagillerden de protein ihtiyacı karşılanmaktadır. Diğer taraftan piliç etinin hormonla birlikte anılması büyük bir talihsizlik ve beyaz ete yapılan bir haksızlıktır. Etlik piliç yetiştiriciliğinde hormon kesinlikle kullanılmamaktadır, kullanılmasının bir gereği de yoktur. ” dedi.

DİĞER HABERLER
Haksız beyaz et suçlamalarına Banvit yanıt verdi

 

 

Bitkisel kökenli yemler tüketen, bunları kısa zamanda en yüksek kalitede hayvansal proteine çevirebilen tavuktan başka bir hayvan yoktur.

 
Doğal yapıları gereği hızlı büyüyen hayvanların çok gençken kesildiğini bu nedenle de pişme sürelerinin kısa olduğunu belirten Ahmet Ergün, “Sonuç olarak tüm dünyadaki gelişmeleri yakından izlediğimiz takdirde tavukla, piliçle kavga etmenin anlamı yoktur. Çünkü; bitkisel kökenli yemler tüketerek bunları en kısa zamanda, en ucuza ve en yüksek kalitede hayvansal proteine çevirebilen bir başka hayvan materyalimiz yoktur. Tüm dünyada sığır, koyun, domuz ve balığın üretim ve tüketimi artmadığı gibi tam tersine azalmalar görülüyor. Gelecek nesillerin hayvansal protein gereksinmesini karşılayacak tek hayvanımız var o da broilerlerdir. Markalı ve ambalajlı ürün alın, endişe etmeyin” dedi.

 

 

Yumurta ve tavuk ülkemiz genelinde tüm çocuklarımızın kolayca ulaşabilecekleri çok nitelikli ve önemli protein kaynaklarıdır.

 

 

Hayvansal proteinlerin çocuk beslenmesinde büyük önemi olduğunun altını çizen Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, “Çocuklarımızın sağlıklı büyüyüp gelişebilmesi için anne sütü ile başlattığımız sağlıklı Çocuk Beslenmesi Programına 8-12 aydan itibaren hayvansal protein kaynaklarını eklememiz gerekir. Bu anlamda yumurta ve etlerin tümünden söz edebiliriz. Yumurta anne sütünden sonra biyoyararlılığı en yüksek besin maddesidir. Proteinlerini oluşturan aminoasitlerinin zenginliği, vitamin, mineral ve eser elementler açısından yeterliliği ile büyümek zorunda olan çocuklarımızın vazgeçilemez besinlerinden olmalıdır. Yumurtaya bağlı besin alerjisi bulunmayan tüm çocuklarımızın günde 1 yumurta tüketmeleri sağlıklı çocuk beslenmesi programının en önemli önerilerinden biridir. Etler arasında beyaz et olarak bildiğimiz tavuk ve balıketi nedense bugün kırmızı etin gerisinde kalmıştır. Beyaz etlerin sağlık açısından kırmızı ete göre bir yetersizliği yoktur. Aksine önemli avantajları vardır. Örneğin tavuk eti kolay sindirilen proteinlere sahip olması dışında vitaminler, mineraller ve eser elementler açısından ve yine bir gurup hasta açısından önemli orta zincirli yağ asitlerinden zengindir. Bu nedenle de hasta yakınımıza tavuk suyu çorba götürmek bizim kültürümüz içinde yer almıştır. Fiyatlar da göz önüne alındığında yumurta ve tavuk ülkemiz genelinde tüm çocuklarımızın kolayca ulaşabilecekleri çok nitelikli ve önemli protein kaynaklarıdır. Tavukların beslenmesi ve yetiştirilmesi ile ilgili kaygılarınız için kümes hayvanlarının beslenmesi ile ilgili bilim adamlarına ulaşarak bu konudaki endişeleriniz giderebilir veya en azından gerçekleri öğrenebilirsiniz” dedi.

DİĞER HABERLER
Evcil Kuşlarda En Sık Rastlanan Yaralanmalar Ve İlk Yardım

 
Ciddi bir halk sağlığı sorunu olan yetersiz ve dengesiz beslenmeye karşı piliç etini üretim ve tüketiminin arttırılması gerekir…

 
Türkiye’de yetersiz ve dengesiz beslenmenin ciddi boyutta bir halk sağlığı sorununa dönüştüğünü, büyüme gelişme çağındaki çocukların hayvansal protein ve vitaminleri yetersiz aldıklarından her 10 çocuktan birini bodur kaldığını belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr Recep Akdur “Yetersiz ve dengesiz beslenmenin iki önemli nedeni bilgisizlik ve ekonomik olanaksızlıktır. Hem protein ve vitaminden zengin olan hem de yağ oranı düşük olan piliç eti tüketimi fazla kilo da dahil pek çok beslenme sorununun çözümünde çok önemli bir role sahiptir. Kırmızı etin üçte biri fiyatında olan piliç eti yetersiz ve dengesiz beslenenler için kolay ve ekonomik olarak ulaşabilecek bir gıda iken öte yandan da düşük yağ oranı nedeniyle şişmanlık ile mücadele açısından da çok önemlidir. Türkiye’de kişi başına hayvansal protein tüketimi gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. Hong Kong Türkiye’nin dört katı, ABD- Arjantin- Kanada ise Türkiye’nin üç katı protein tüketmektedir. Ciddi bir halk sağlığı sorunu olan yetersiz ve dengesiz beslenmeye karşı piliç etini üretim ve tüketiminin arttırılması gerekir” dedi.

 

 

 

Tavuk eti içinde radyoaktivite ve ağır metal zehirlenmesi olmayan tek protein kaynağıdır.
Tavuk etinde yıllardır konuşulan birçok yanlış olduğunu ve bu doğruların anlatılması gerektiğinin altını çizen Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez “Organik tavuk veya organik yumurta derken aklıma şu geliyor: Acaba bunların endüstriyel olarak üretilenleri var mı? Tavuk da yumurtada zaten organik besinlerdir. Ayrıca çiftlikte gezinerek büyüyen ve ancak 1,5 – 2 yılda yenilebilecek hale gelen ve adaleli olduğu için 3 saatte pişen bir tavuk istediği kadar organik olsun beslenme değerinde bir fark olmadığı gibi ekonomik yönden baş edilebilecek bir durum değildir. Çiftlik tavuklarına hormon vermek teorik ve pratik olarak mümkün olmadığı gibi ekonomik de değildir. Öncelikle hormon ilaçları çok pahalıdır ve yem ile verilemez, enjeksiyon olarak verilmesi gerekir. Bugün ülkemizde aynı anda bir milyon tavuğu olan çiftlikler var. Pratik olarak bu tavukları tutup onlara tek tek hormon enjekte etmenin imkansızlığı ortadadır. Ayrıca bunu başarsanız bile verilen hormon etkili hale gelene kadar tavuk kesime gelecek ağırlığa zaten ulaşmış olacaktır. Tavuk eti derisi yenmemek şartı ile diyet için en uygun protein kaynağıdır. En önemlisi içinde radyoaktivite ve ağır metal zehirlenmesi olmayan tek protein kaynağıdır” dedi.

 


21 Şubat 2014. 10:52
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x