Uluslararası “Helal Gıda” Kongresi’nde Skandal..!
7-10 Kasım 2013 tarihleri arasında Konya’da devam eden “Uluslararası 2.Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi“nde sunum yapan bir Profesörün bildirisi tüm katılımcıların isyanına neden oldu.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Gıda Mühendisliği Fakültesi Bölüm Başkanı Prof.Dr.Abdullah Çağlar yaptığı sunumda “Brucellosis,Tuberculosis.Şap” gibi hastalıkların kan yolu ile bulaştığını söylediğinde kongre salonunda büyük itirazlar oldu.
Prof.Dr.Abdullah Çağlar’ın sunumunda şu cümleler dikkat çekti:“Yem fabrikalarının ürettikleri yemlerinde protein oranlarını yükseltmek için;yemlere et-kemik unu,balık unu ve kan unu gibi hayvansal ürünleri katıp,tamamıyla vejetaryen olarak beslenmesi gereken çiftlik hayvanlarının vejetaryenliklerinin bozmaktadır..
Özellikle Brucellosis,Tuberculosis,Şap gibi hastalıklarda kan yoluyla bulaşır.Et-kemik unu,balık unu ve kan unu gibi hayvansal ürünlerin,kısa sürede geri dönüşümünü sağlamak için yemlere katarak yerine ,uzun vadede gübre olarak kullanılması daha uygun olacaktır.
Ayni şekilde GDO’lu yemlerin ve zirai mücadele ilaç (pestisit) kalıntılı bitkisel ürünlerinin kullanılması da süt ve süt ürünlerinin de güvenirliği tehlikeye sokmaktadır.” diyerek salonun tepkilerine neden oldu.
Halbuki Çağlar Hoca Mikrobiyolojiden, Epidemiyoloji den bihaber, yönetmeliklerden de:
YEM HİJYENİ YÖNETMELİĞİ
Yayınlandığı Resmi Gazetenin Tarihi: 27 Aralık 2011, Sayısı: 28155 Ek-2
HAYVAN BESLEME AMACIYLA KULLANIMI VE PİYASAYA SUNUMU YASAKLANAN
VE KISITLANAN MADDELER LİSTESİ
Birinci Bölüm
Yasaklı maddeler
3. Hayvansal proteinler (Et-kemik unu, kemik unu, kan unu ve diğer kan ürünleri, tavuk unu, balık unu, hidrolize protein, ve benzeri) ile hayvansal orijinli organik DCP (Dikalsiyum Fosfat) ve TCP (Tirikalsiyum Fosfat)’nin, sığır, koyun, keçi gibi geviş getiren (ruminant) hayvanlarda kullanılması ve yemlerine katılması yasaktır.
Hadi yönetmeliği bilmiyor veya yem sanayicisi kötü niyetli!!!
Tüberküloz, Şap, Bruselloz kan yolu ile bulaşmaz!
Yem ile hiç bulaşmaz!
Prof. Dr. Abdullah Çağlar –
Dergimizin ve sitemizin yazarlarından Gıda Güvenliği ve Hijyen Akademisi Başkanı Dr.Can Demir şu açıklamayı yaptı.
” Değerli meslektaşlarım, sağolsun can dostum Prof. Dr. Ümit Gürbüz hocamız bizim bilemediğimiz yeni bir literatür bilgisi mi diye bu konuyu açıklamasını istedi ama sonuç cevap veremedi, sadece son söylediği sözle yeni bir açılım meydana getirdi. O da hep mikroplar bulaşacak değil ya virüslerde kan yolu ile bulaşır dedi. Ev sahibi veteriner fakültesi mezunu tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olan sayın Rektör bahse konu sunumu yapan konuşmacının kolunSkandala girerek izah etmeye çalıştı ve oturuma ara verildi.”
Bir gün içinde herbiri 40-50 slaytlık 15-20 sunuda bir slaytın bir cümlesine takılmak ve skandal olarak gündeme taşımak bence insafsızlık olur yapıcı eleştiri tarzımız olmalı.
sunuda yemlere bu maddeler katılmıyor resmi gazetede yayınlandı .Bir de bu hastalıklar kan yolu ile geçmiyor.Önemli olan bu.Yoksa bir cümleye katılmak deği…Selamlar
http://www.helalvesaglikli.org/docs/kongre2013/sozlu/2.pdf
Alıntı yapılan Sayfa No:29
________________________________________________
“Yem fabrikalarının ürettikleri yemlerindeki protein oranlarını yükseltmek için; yemlere et-kemik unu, balık unu ve kan unu gibi hayvansal ürünleri katıp, tamamıyla vejetaryen olarak beslenmesi gereken çiftlik hayvanlarının vejetaryenliklerini bozmaktadır. Bunun yanında tamamıyla pis olan, tüm mikroorganizmaların gelişeceği besiyeri olan ve tüm hastalıkların kaynağı olabilecek kanın, kan ununa çevrilip, yeme katılması sonucunda elde edilen süt ve süt ürünlerinin de güvenirliği tehlikeye düşmektedir. Özellikle Brucellosis, Tuberculosis, şap gibi hastalıklarda kan yoluyla bulaşır.”
Ben üniversitelerimizin bu hallere nasıl düşürüldğüne çok üzülen emekli bir öğretim üyesiyim. Tebliğ sahibinin bilimsellikten yoksun ve yanlış ifadeleri bizleri özerklikten uzak üniversitelerimiz konusunda biraz olsun düşündürüyor mu? Güzel yarınlara olan inancımızı asla yitirmeyelim fakat üniversitelerimizin bugün düştüğü durum konusunda geç kalmadan ivedi önlemler alınmalıdır diye düşünüyorum. Saygılarımla.
Madem konumuz skandallar, eh o zaman medyada sürekli gündeme gelen gıda üretimine dair şehir efsanelerinden de bahsetmelisiniz. Onkologların, dahiliyecilerin, hatta tütün eksperlerinin bırakın tebliği ve mevzuatı, bütün bilimsel bakışı alt üst edecek söylemleri mevcut. Biliyorum yorumum konuyla alakasız, ancak siz nasıl kendi mesleğinizle alakalı farklı meslek gruplarının yanlış bilgilerini ve konuya hakimiyetsizliğini (sonuçta rasyonlar ve bileşimleri gıda mühendisliğinin ana konusu değildir) “skandal” olarak yorumluyorsanız, biz de bugünkü 5996 sayılı kanunu skandal olarak yorumluyoruz. Bu skandalı pek çok kereler Gıda, Tarım, Hayvancılık bakanlığı yapmıştır ve yapmaktadır. Şu an slaytı görmediğim ve konuya hakim olamadığım için ezbere yorum yapamam. Ancak yazılan haber… Read more »
Siz bir prof.Dr.Gıda Mühendisi düşünün ve 3 yıl önce yasaklanan bir yem katkı maddesini hala kullanılıyor diye sunumuna eklesin.Bir de Anlattığı hastalıkların hiçbiri kan yolu ile bulaşmıyor.Buna skandal denmez de ne denir?Bir de aylar önceden başlayan hazırlanan bir bildiri ile bunu uluslararası bir sempozyumda sunacaksın.Bunu anlama neden istemiyorsunuz.Başka yerlere çekiyorsunuz anlamak güç
Kaynak:
http://www.helalvesaglikli.org/docs/kongre2013/sozlu/2.pdf
Alıntı yapılan Sayfa No:29
________________________________________________
“Yem fabrikalarının ürettikleri yemlerindeki protein oranlarını yükseltmek için; yemlere et-kemik unu, balık unu ve kan unu gibi hayvansal ürünleri katıp, tamamıyla vejetaryen olarak beslenmesi gereken çiftlik hayvanlarının vejetaryenliklerini bozmaktadır. Bunun yanında tamamıyla pis olan, tüm mikroorganizmaların gelişeceği besiyeri olan ve tüm hastalıkların kaynağı olabilecek kanın, kan ununa çevrilip, yeme katılması sonucunda elde edilen süt ve süt ürünlerinin de güvenirliği tehlikeye düşmektedir. Özellikle Brucellosis, Tuberculosis, şap gibi hastalıklarda kan yoluyla bulaşır.”
Düşüncelerinize saygım var, ancak size katılmıyorum. Literatür bilgileriniz kendi alanınızda tam, mükemmel, eksiksiz olabilir. Yine de eleştiri tarzınız son derece yanlış. Bahsi geçen hocamız ülkemizde süt teknolojisine emeği geçmiş saygıdeğer hocalarımızdan biridir. Fikirlerimi ifade ettim. Bunun yanı sıra, açıkçası Uluslararası “Helal Gıda” Kongresi’nde Skandal..! linkine tıkladığımda, ülkemizdeki domuz eti skandalını, leş eti skandalını, L-sistein gibi domuzdan üretildiği hala tartışılan ithal katkı maddelerini konu edindiğinizi düşünmüştüm. Bu konuların var olabilecek çözümleri hakkında bilgi sahibi olmak istemiştim. Ancak konu farklıymış. Dolayısıyla bu konu hakkında da düşündüklerimi üstü kapalı ilettim. Size iyi günler, iyi çalışmalar diliyorum. Gelecek Helal Gıda Kongrelerinde bahsettiğim konulara da… Read more »
Açıkçası ayaküstü yaptığım bir tarama sonucunda, Sayın Çağlar’ın hiç de alanında “önemli” bir hoca olmadığı söyleyebilirim. 30 yıl önce mezun olmuş, 24 yıldır doktor, 19 yıldır doçent, 13 yıldır profesör. Uluslararası indekslerce taranan dergilerde sadece toplam 9 çalışması var ve bunca yıl sonunda 37 atıf toplayabilmiş. Bu akademi açısından son derece başarısız bir özgeçmiştir. Ki unutmayalım, bu çalışmaların çoğunu öğrenciler yürütür.
Bunun yanı sıra, bu düzeydeki kişilerin bu kadar temel hata yapması, “kabahat” kapsamının dışına çıkar. Buna ben “suç” derim (ki “yılların birikimi” olması gerekirken, “yıllarını sorumsuzca tüketmek”nin sonucudur bu durum), dergi “skandal” demiş. İyi niyetli bir başlık bence.
Öncelikle Sayın Çağlar’ı tanımadığımı belirtmeliyim. Anlaşıldığı kadarı ile hoca gıda mühendisliği alanında çalışıyor ve yemle ilgili mevzuattaki değişiklikleri izlemede ve bildirinin hazırlanmasında özensizlik yapmış. Buna “suç” demek bence biraz insafsızca, “hata mıdır?” derseniz, önemli ve yapılmaması gereken bir hatadır. Sayın Güven akademisyen midir ya da akademisyenlerin değerlendirilmesinde uzman mıdır bilmem ama ne yazık ki bilimsel toplantılar akademisyenlere çok puan getirmeyen aktivitelerdir, genellikle pek önemsenmez. Ülkemizde akademisyenler çok uzun süredir gerçekçi ve evrensel düzeyde değerlendirilmez, belki de bu değerlendirme hiç yapılmadı. Hayvancılık alanında çalışan akademisyenlerin, akademik kurumların son 30-40 yılda nasıl bir gelişim izlediğine dair bilimsel bir makale gördünüz mü? Sayın… Read more »
Ülkemizde her şey yönetmeliğe göre mi yapılıyor? Ayrıca taraflı davrandığınızı düşünüyorum böyle bir haber yaparak çünkü sektörde çalışmış olsaydınız bilirdiniz ki yemlere et-kemik unu katılıyor. Sizi bunun gün yüzüne çıkması rahatsız etmiş olacak ki kan yoluyla bulaştı denmesine takılmışsınız. Asıl skandal olan haberleri görmek isteriz sitenizde. Özellikle bakanlığın atadığı ziraat mühendisi ve veteriner sayılarının fazlalığı yada atamadığı gıda mühendisliği gibi… Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Gıda Bölümü nerede? Eğer yönetmeliğin uygulanmasını istiyorsanız temel sorunumuz budur. Bu haberi bu şekilde yansıtarak konudan bihaber olduğunuzu da kanıtlamış oldunuz. Oraya çağırdığınız konuşmacıları, profesörleri daha öncesinden illa ki araştırmışsınızdır. Çağırırken iyi, işinize gelmeyince mi… Read more »
Önce kim olduğunu bir açıkla ve orada bulunan Türkiyenin en büyük uzmanları kendisini ikaz ederek düzelttiler.Hala bir açıklama yapamadı.Yapamaz zira Hadi yönetmeliği bilmiyor veya yem sanayicisi kötü niyetli!!! Tüberküloz, Şap, Bruselloz kan yolu ile bulaşmaz!Yem ile hiç bulaşmaz! Sitemizde her türlü haber veririz de sen hala bilimin öngördüğünü görmemezlikten geliyorsun. Biz 30 yıldır başta tavukçuluk olmak üzere tüm hayvancılık ve yem sanayinin içindeyiz. bilmediğin bir kanunda Hayvansal proteinler (Et-kemik unu, kemik unu, kan unu ve diğer kan ürünleri, tavuk unu, balık unu, hidrolize protein, ve benzeri) ile hayvansal orijinli organik DCP (Dikalsiyum Fosfat) ve TCP (Tirikalsiyum Fosfat)’nin, sığır, koyun, keçi… Read more »
Kaynak:
http://www.helalvesaglikli.org/docs/kongre2013/sozlu/2.pdf
Alıntı yapılan Sayfa No:29
________________________________________________
“Yem fabrikalarının ürettikleri yemlerindeki protein oranlarını yükseltmek için; yemlere et-kemik unu, balık unu ve kan unu gibi hayvansal ürünleri katıp, tamamıyla vejetaryen olarak beslenmesi gereken çiftlik hayvanlarının vejetaryenliklerini bozmaktadır. Bunun yanında tamamıyla pis olan, tüm mikroorganizmaların gelişeceği besiyeri olan ve tüm hastalıkların kaynağı olabilecek kanın, kan ununa çevrilip, yeme katılması sonucunda elde edilen süt ve süt ürünlerinin de güvenirliği tehlikeye düşmektedir. Özellikle Brucellosis, Tuberculosis, şap gibi hastalıklarda kan yoluyla bulaşır.”
“Önce kim olduğunu bir açıkla” diyerek basladiginiz cumlenizdeki uslubunuzu duzeltmenizi rica ediyorum ben de. Sen diyerek hitap etmenize deginmiyorum bile. Ayni cirkin uslubu haberi yaparken de kullanmissiniz. Kim oldugumuz onemli degil “sektoru bilen” bir Gida Muhendisi diyelim.
Orada bilim adamlarının karşı çıktığı bilimsel yanlışların yanında olduğunuz için sizin de ne kadar bu konuda bilginiz olduğu anlaşıldı.Bir insan adını yazma cesaretini gösteremedikten sonra sizlere sen değil de ekselansları dememiz gerekiyor.Sizin gibi cesareti olmayan gıdacıların bu ülkeyi ne hale getirdikleri belli.
Kaynak:
http://www.helalvesaglikli.org/docs/kongre2013/sozlu/2.pdf
Alıntı yapılan Sayfa No:29
________________________________________________
“Yem fabrikalarının ürettikleri yemlerindeki protein oranlarını yükseltmek için; yemlere et-kemik unu, balık unu ve kan unu gibi hayvansal ürünleri katıp, tamamıyla vejetaryen olarak beslenmesi gereken çiftlik hayvanlarının vejetaryenliklerini bozmaktadır. Bunun yanında tamamıyla pis olan, tüm mikroorganizmaların gelişeceği besiyeri olan ve tüm hastalıkların kaynağı olabilecek kanın, kan ununa çevrilip, yeme katılması sonucunda elde edilen süt ve süt ürünlerinin de güvenirliği tehlikeye düşmektedir. Özellikle Brucellosis, Tuberculosis, şap gibi hastalıklarda kan yoluyla bulaşır.”
Sözlü Bildiriler:
2.Süt ve Süt Ürünleri
Prof. Dr. Abdullah ÇAĞLAR, Gıda Müh. Muhammed Yusuf ÇAĞLAR
Kaynak:
http://www.helalvesaglikli.org/docs/kongre2013/sozlu/2.pdf
Alıntı yapılan Sayfa No:29
________________________________________________
“Yem fabrikalarının ürettikleri yemlerindeki protein oranlarını yükseltmek için; yemlere et-kemik unu, balık unu ve kan unu gibi hayvansal ürünleri katıp, tamamıyla vejetaryen olarak beslenmesi gereken çiftlik hayvanlarının vejetaryenliklerini bozmaktadır. Bunun yanında tamamıyla pis olan, tüm mikroorganizmaların gelişeceği besiyeri olan ve tüm hastalıkların kaynağı olabilecek kanın, kan ununa çevrilip, yeme katılması sonucunda elde edilen süt ve süt ürünlerinin de güvenirliği tehlikeye düşmektedir. Özellikle Brucellosis, Tuberculosis, şap gibi hastalıklarda kan yoluyla bulaşır.”
—————————————————————————-
Bu maddeler yasaklandı diye kullanılmıyor demek aptallıktır. Jelatin de yasak olmasına rağmen yoğurda katılıyor.