Vergi oranlarında değişiklik planı yok


babacan-jpg20141219111701

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, vergi oranlarıyla ilgili genel anlamda herhangi bir değişiklik
planları olmadığını bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, vergi oranlarıyla ilgili genel anlamda herhangi bir değişiklik
planları olmadığını bildirdi.

Babacan, Kanal 24’te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Ali Babacan, bölgedeki gelişmeler nedeniyle Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik ortamın
oldukça zor olduğunu ifade etti.

Avrupa Birliği’nde de küresel krizin hala bitmediğini belirten Babacan, ülkelerin çoğunda günü
kurtarma politikaları uygulandığını, panik halinde bir tutum görüldüğünü söyledi. Babacan,
Türkiye’nin ise bunun tam tersine makroekonomik konularda dengelerini önemli ölçüde
sağlamış, yapısını güçlendirmiş, uzun vadeye bakma lüksüne sahip bir ülke konumunda
olduğunu kaydetti.

Babacan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün açıkladığı reformların orta, uzun vadede
Türkiye’ye dönüşü olacak konular olduğunu söyledi. Kasım ayında ilk 9 öncelikli dönüşüm
programının açıklandığını anımsatan Babacan, “Dün de 7 tanesi açıklandı. Muhtemelen gelecek
hafta 7 tanesi daha açıklanacak” dedi.

Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda bu konuyla ilgili çalışmaları tamamladıklarını belirten
Babacan, Başbakan Davutoğlu’nun gözden geçirmesinin ardından bunların kamuoyuna
açıklanacağını bildirdi.

Avustralya’da geçen ay yapılan G20 Liderler Zirvesinde, Meksika ve Türkiye olmak üzere
yapısal dönüşüm programını ortaya koyan iki ülke bulunduğunu belirten Babacan şunları
kaydetti:

“1.350 eylemden oluşan 4 yılı içeren dönüşüm programını ortaya koyan Türkiye var ki bizimki
G20 ülkeleri içinde açıklanmış en detaylı program. 4 yıl boyunca hangi gün, hangi tarihe kadar
ne yapılacak, sorumlusu kim, bunu yazılı olarak ortaya koyuyoruz. Şeffaf bir şekilde kendimizi
ortaya koyuyoruz. AK Parti iktidarının 2019 seçimlerine kadar ne yapacağının çok detaylı bir yol
haritası. Bunları Türkiye olarak yapabilirsek, o zaman Türkiye’nin 2013 hedeflerine ulaşması
için çok daha kendimizden emin ve çok daha net bir tablo ortaya çıkar.”

Bugüne kadar hiçbir seçimde “seçim ekonomisi” kavramını kullanmadıklarını dile getiren
Babacan, bundan sonra da bu kavramı kullanmayacaklarını ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Babacan, vergi oranlarıyla ilgili genel anlamda herhangi bir değişiklik
planları olmadığını bildirerek, “Bazı konularda enflasyon güncellemesi oluyor. OVP’de böyle bir
şey öngörmedik. Sadece lüks tüketimle ilgili tüketim vergileri ya da ithalde alınan gümrük vergisi
ağırlıklı olarak bunlarla alakalı dönem dönem bazı uygulamalarımız oluyor. ‘Bundan sonra da
olabilir’ diyoruz. Çok da yeni bir şey değil. Son 5 sene içinde bunu parça parça yaptık” diye
konuştu.

İstanbul’un Finans Merkezi olmasına yönelik açıklanan programı da değerlendiren Babacan,
uluslararası finans merkezi endekslerinde İstanbul’un çok hızlı yükseldiğini söyledi. Babacan,
“Bizim amacımız İstanbul’u dünyanın belli başlı merkezlerinden biri haline getirmek” dedi.

Dolardaki değerlenme

Babacan, işsizlik oranlarına ilişkin bir soru üzerine ülkenin genel ekonomik yapısına
bakıldığında istihdamla ilgili konuların önemine işaret etti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nın açıklayacağı Öncelikli Dönüşüm Programları Eylem Planlarının
3. paketinde istihdam ile ilgili konuların yer alacağını dile getiren Babacan, son paketin daha
insan odaklı olacağını kaydetti. Bunların arasında işgücü piyasasının etkinleştirilmesi, temel ve
mesleki becerilerin geliştirilmesi, nitelikli insan gücü için çekim merkezi olabilmek gibi konuların
yer aldığını anlatan Babacan, bu planların bazılarının hayata geçirilmesi için yasal düzenlemeler
gerektiğini ifade etti.

DİĞER HABERLER
Hakkari ve Şırnak il olmaktan çıkıyor

Doların yükselmesine ilişkin soruyu da yanıtlayan Babacan, Amerikan Merkez Bankasının
(Fed) bundan sonra izleyeceği politikaların doların değerini etkileyecek bir numaralı faktör
olduğunu söyledi.

Doların dünyanın en önemli rezerv para birimi olduğunu dile getiren Babacan, Rusya-ABD
ilişkilerinin bugünkü durumuna karşın Rusya’nın rezervlerinin önemli bir bölümünün dolardan
oluştuğuna dikkati çekti.

Her adımda rasyonel hareket edilmesi gerektiğini belirten Babacan, “Genel anlamda doların
değerlenmesi ile ilgili genel bir trend var. Bu trend bir süre daha devam edebilir. Bunun hızı ve
dalga boyutları Amerikan Merkez Bankasının atacağı adımlara bağlı” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin farklı senaryolara hazır olması gerektiğini dile getiren Babacan, Türkiye’nin kendi
işini sağlam tutmasının önemini vurguladı. Bu zamana kadar hep ihtiyatlı olunması gerektiğini
söylediklerini anımsatan Babacan, “Biz bugüne kadar bu kadar sağlam ve ihtiyatlı gelmeseydik.
Türkiye, defalarca, krizden krize savrulmuştu” değerlendirmesinde bulundu.

Babacan, Türkiye’nin cari açığı olan ve dışarıdan finansman girişine ihtiyaç duyan bir ülke
olduğuna işaret ederek, bunun tasarrufları artırarak ve büyümesini finansa edebilir hale gelene
kadar süreceğini söyledi.

Petrol fiyatlarındaki düşüş

Petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye’ye etkilerine ilişkin görüşlerini de paylaşan Babacan, petrol
fiyatları düştüğü zaman ülkenin cari açığının düştüğünü belirtti. Gelecek sene için hesaplarını
102 dolardan yaptıklarını anlatan Babacan, “Gelecek yılın ortalaması 102 değil de 62 dolar
olursa 17-18 milyar dolar cari açığımız daha düşük çıkacak” diye konuştu.

Ali Babacan, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün enflasyonu yarım puan gerilettiğine
işaret ederek, ortalama petrol fiyatının 62 dolar olması durumunda enflasyonun
planladıklarından 2 puan daha düşük çıkabileceğini kaydetti.

Fiyatların düşmesinin büyümeye net etkisinin pozitif olduğunu dile getiren Babacan, buna karşın
düşüşün petrol üretip ihraç eden ülkeler üzerinde olumsuz etkisi olacağına dikkati çekti.

Babacan, düşük petrol fiyatlarının ve yaptırımların Rusya ekonomisini etkilediğini vurgulayarak,
Rusya’ya yönelik daha önce de bir güven sorununun bulunduğunu söyledi. Rusya’nın
uluslararası piyasalarda gelişmekte olan ülke sınıfında yer aldığını belirten Babacan, gelişmekte
olan ülkeler kategorisinde pek çok yatırımcının yatırımını sepet halinde yaptığına işaret etti.

“Hızlı karar alabiliyoruz”

Rusya’daki gelişmelerden korkup diğer gelişmekte olan ülke piyasalarından çıkan yatırımcıların,
aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerdeki varlıklarını da sattıklarını belirten Babacan,
sözlerini şöyle sürdürdü:

“En çok etkilenen ülke Rusya ama gelişmekte olan ülkelere de G20’ye bulaşma etkisi de oluyor.
Bunun oldukça sınırlı olduğunu görüyoruz. Pazartesi, salı günü ruble, bir günde, tarihindeki en
büyük değer kayıplarını yaşadı. Bir yüzde 12 düştü, ertesi gün yüzde 10 daha düştü. Ama
geçen pazartesi ne oldu? Türk Lirası’nda değer kaybı yüzde 3,5 oldu. Kurda böyle bir etkisi
oluyor ama temeller sağlamsa bundan da korkmamak lazım. Hızlı karar, tedbir alabiliyoruz. O
da bizim belki diğer ülkelerden farklı bir özelliğimiz. O gün piyasalar biraz hareketli olduğu
zaman Merkez Bankası Başkanımızla konuştuk, Sayın Başbakanımızla konuştuk. Hemen ertesi
gün çok hızlı bir tedbir aldık. Mesela ‘enerji KİT’lerinin artık döviz ihtiyacını Merkez Bankası
karşılasın’ dedik. Bunun kararını pazartesi akşamı verdik, salı günü açıkladık, çarşamba günü
ilk uygulamasını yaptık. Çarşamba günü BOTAŞ, dövizini Merkez Bankasından aldı. Böylesine
hızlı karar alıp uygulama imkanımız var.”

DİĞER HABERLER
Teksüt’ten güçlü destek

Sermaye piyasamız teşvik edilmeli

Ali Babacan, Borsa İstanbul ve sermaye piyasalarına yönelik soruyu yanıtlarken, bundan sonra
sermayeyi teşvik edeceklerini belirtti.

Hem Türkiye hem de dünya için risk paylaşımının ve ortaklık kültürünün olduğu sermaye bazlı
finansmana doğru yürünmesi gerektiğini vurgulayan Babacan, “Sermaye piyasalarımız, Borsa
İstanbul, bunlar kesinlikle teşvik edilmesi gereken alanlarımız. Türkiye’de finans deyince aklıma
banka geliyor. Halbuki dünyada öyle değil. Dünyada finans dediğiniz zaman bankacılık sadece
unsurlardan biri. Sermaye piyasaları da bankacılık kadar güçlü dünyanın gelişmiş pek çok
ülkesinde. Bizim bunun üzerinde daha çok durmamız gerekiyor. Oraya ilave teşvikler,
kolaylıklar getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Babacan, “paralel yapı ile mücadele” konusundaki bir soru üzerine, 17 ve 25 Aralık’ın doğrudan
ekonomiyi hedef almasa da sonuçları itibarıyla dolaylı etkiler oluşturduğunu söyledi. Babacan,
“17-25 Aralık bir darbe teşebbüsü. Belki dünyada eşi benzeri pek görülmeyen türden bir
teşebbüs. Darbe teşebbüsü, o ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarın riske girmesi demek.
Dolayısıyla piyasalar bunu gördüğü anda hemen tedbirini alır. Varlık satışına başlar, satılan
varlığın değeri düşer, hisse senetleri düşer, bonolar düşer” dedi.

“Nihai hedef Sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesi”

Aynı dönemlerde bazı kamu bankaları üzerinden negatif hava oluşturulup ekonomiyi olumsuz
etkileme çabalarının görüldüğünü belirten Babacan, şunları kaydetti:

“Bazı çevrelerde, güç odaklarında şunu görüyoruz; (eğer AK Parti’den kurtulmanın yolu,
Türkiye’nin ekonomisinin krize girmesi, Türkiye’nin batması ise varsın Türkiye batsın, yeter ki
AK Parti’den kurtulalım). Bu kadar kendi milletini, memleketini riske atacak kadar gözünü
karartmış kişiler, çevreler maalesef var. Bunun farkında olmamız, buna karşı da çok dikkatli
olmamız lazım. Gezi olayları yine Fed ile çakıştı. Gezi’de de bir başka türlü sıkıntı tablo vardı.
Sayın Cumhurbaşkanımızı, ailesini hedefleyen, 17-25 Aralık da bir bakıma öyle.. Tamam pek
çok unsur var ama nihai hedef Sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesi. Bugün Sayın
Cumhurbaşkanımızın şahsiyetinde, 12 yıllık çok başarılı bir başbakanlık döneminden sonra
oluşmuş bir istikrar var. Kendisi istikrarın sembolü haline gelmiş. Onu hedeflediğinizde ve ona
zarar verdiğinizde Türkiye’yi zora sokmanın en kolay yolu adeta. Çok uğraşmaya gerek yok.”

Ekonomik olarak dalgalanmalara hazırlıklı bir yapı kurdukları için bu yıkıma asla neden
olamadıklarını vurgulayan Babacan, bu darbe girişimlerinin başarılı olup hükümetin düşürülmesi
halinde ekonominin çok daha kötü durumda olacağına işaret etti. Ekonomiye yönelik sıkıntıların
siyasi istikrarı, siyasi istikrardaki bir sorunun da ekonomiyi olumsuz yönde etkileyeceğini
belirten Babacan, bu iki alana da dikkat ettiklerini söyledi.

“Temel kriterimiz liyakat, ehliyet”

Başbakan Yardımcısı Babacan, “Hazine Müsteşarlığı ve BDDK yönetimlerindeki atamaların son
durumuna” ilişkin soruya da şu yanıtı verdi:

“Şu anda boşluk yok çünkü bizim vekaleten atadığımız bir Hazine Müsteşarımız ve vekaleten
atadığımız bir BDDK Başkanımız var. Her ikisi de çok güvendiğimiz, sevdiğimiz arkadaşlarımız.
Hukuk sistemimizde vekil eşittir asil. Dolayısıyla hukuken ve yönetim açısından en ufak boşluk
yok. Arkadaşlarımız böyle geçici ruhla çalışan arkadaşlarımız da değil. Hem Hazine
Müsteşarlığına hem de BDDK Başkanlığına vekalet eden arkadaşlarımız 12 yıllık iktidar
dönemimizde en yakın çalışma ekiplerimizden. Dolayısıyla boşluk asla yok. Önemli olan
görevlerimizdeki temel kriterimiz liyakat, ehliyet. Biz buna çok önemli veriyoruz. Asil mi vekil mi?
Bu, bana göre ikinci derece. Sorumlu arkadaşlarımız o işi yapacak donanıma sahip mi? Liyakat
ve ehliyet konusunda biz tam güveniyor muyuz? Esas bu. Dolayısıyla bu şekilde de yürüyor
kurumlarımız. İlerde de farklı bir kararımız olursa zaten bunu açıklarız.”

DİĞER HABERLER
Prof.Dr.Bingür Sönmez Kayseri'de

Başbakan Yardımcısı Babacan, 2002 yılında Türkiye’nin gelir dağılımının en bozuk olduğu
ülkeler arasında yer aldığını, ancak son yıllarda bunda düzelme görüldüğünü söyledi.
Türkiye’nin, OECD ülkeleri içerisinde gelir dağılımının en hızlı düzeldiği ülke olduğunu
vurgulayan Babacan, “Düzeliyor ama bugün itibarıyla hala arzu ettiğimiz noktada değiliz” diye
konuştu.

Babacan, gelir dağılımının daha düzgün olması için imar rantlarının daha düzgün dağıtılması
gerektiğini kaydetti. Başbakanlıkta 9 saatlik bir toplantı yaparak bu konuları çalıştıklarını anlatan
Babacan, Maliye Bakanı, İçişleri Bakanı, Kalkınma Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, valiler,
ilçe, il ve büyükşehir belediye başkanlarının da bu tür toplantılarda yer aldığını bildirdi. Babacan,
sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada ciddi bir problem olduğu konusunda herkes hem fikir. (Burada problem yok, bu alana
dokunmayın) diyen kimse yok bizim çalışma ekibimizde. Çünkü bakış açımız, inşaat
sektörümüz gelişsin istiyoruz. İnşaat sektörünün toplam ekonomideki payı artmaya devam
edecek. Bunun doğal trendi bu. Ama bu sektör büyürken bunda adaleti sağlayalım, haksız
kazancı önleyelim ve orada eğer bir değer oluşuyorsa, rant oluşuyorsa belediyemiz, devletimiz
hak ettiği payı da alsın. Zaten bu resmen alınmadığı zaman maalesef özel ilişkiler oluyor. Özel
ilişkilerle farklı yanlış ilişkilerle zaten bunlar bir şekilde paylaşılıyor, alınıyor. Zaten birden zengin
olmalar, bakıyorsunuz 2-3 sene önce hiçbir mal varlığı olmayan kişi, 3 sene sonra (bu adam
nasıl böyle oldu) diyorsunuz. Biraz kurcaladığınızda bir belediye ile imar yetkisi olan bir
kuruluşla bir şeyler yapmış. Öbür adam 20-30 sene sanayicilik yapıyor, bir gayrimenkul
projesinden iki yılda kazanılan parayı kazanamıyor. Eğer gayrimenkul sektörü fırsat eşitliği ve
rekabetle gidiyorsa sorun yok.”

“Kalkınacağız ama birinci sırada ‘adalet’ diyoruz”

Çok iyi niyetli olan ve iyi çalışan iş adamları ve belediyelerin ne kadar dürüst şekilde çalışırlarsa
çalışsınlar bu konuda mevzuat boşlukları olduğunu bildiren Babacan, mevzuat boşluklarının
doldurulması halinde herkesin işini dürüstçe yapacağına işaret etti.

Ali Babacan, “Şu andaki sistemde ne kadar düzgün iş yapsanız (bunda nasıl olsa bir şey vardır)
kanaati oluşmaya başladı insanlarda. Bu çok kötü bir ülkenin ekonomisi ve iş ortamı için.
Bunların hepsini düzeltmemiz gerekiyor, yakında da bunu açıklarız. Çünkü çalışmaların yüzde
80-90’ı artık tamamlanmış durumda. İktidar partisinin adı Adalet ve Kalkınma Partisi, sadece
Kalkınma değil. Kalkınacağız ama birinci sırada ‘adalet’ diyoruz. Bu adaleti de mutlaka
sağlayarak kalkınacağız. Çabamız o” diye konuştu.


19 Aralık 2014. 12:43
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x