“Acil Durum” Kaba Yem Kaynakları!


“ACİL DURUM” KABA YEM KAYNAKLARI!

Dr. Hulusi AKÇAY

Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi

Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı, AYDIN

hulusiakcay@gmail.com

10.08.2012, Aydın

 

 

Batıdan, özellikle Amerika’dan gelen kuraklık haberleri ve buna bağlı tahıl üretimlerinin düşmesi, diğer taraftan ülkemizdeki kaba yem sıkıntısı -özellikle saman fiyatlarındaki radikal artışlar-, bir çok yetiştirici ile birlikte yem sanayinin de yakından endişe ile izlediği bir durum olarak karşımızda duruyor. Hayvancılığımızın yine darboğaza sürüklendiği bugünlerde, kaba yem ithalatı gibi konular da karar vericiler tarafından masaya yatırılan önemli konulardan birisi. Saman hayvan beslemede önerilen bir yem kaynağı olmasa da, günlük süt ineklerinin rasyonlarında rumen sağlığının korunması sindirim faaliyetlerinin güvence altına alınması açısından vazgeçemediğimiz dolgu maddesince zengin önemli kuru kaba yem kaynaklarından birisidir. Bu nedenledir ki, kaba yem açığı olan ülkemizde ilk akla gelen ucuz kaba yem hep saman olmuştur. Günümüzde saman fiyatları 2-3 kat artmış ve hayvan besleme maliyetleri üzerinde ciddi yük oluşturmaya başlamıştır. Öyle ki, saman fiyatı neredeyse arpa, buğday danesinin fiyatına yaklaşmıştır.

 

Yukarıda özetlenen durum göz önüne alındığında, ülkemizde yetiştirilen kültür yem bitkilerini ve diğer kültür bitkilerini gözden geçirmekte yarar vardır. Bu bağlamda, yaygın olarak yetiştirilen silajlık mısır ile danelik mısır bitkileri dikkat çekicidir. Öncelikle silajlık mısır üretiminde yapılabilecek öneriler aşağıda sıralanmıştır;

 

  1. 1.       Silajlık olarak üretilen mısırların hasad zamanı konusunda daha da özenli davranılmalıdır. Uygun olmayan hasad zamanı ile besin madde veya silo kayıplarını artırmak gibi bir lüksümüz olmamalıdır. Silajlık mısırın kuru madde düzeyi yakından izlenmelidir.
  2. 2.       Silaj yapılacak materyalin parça / partikül boyutu dikkatle takip edilmelidir. Aşırı küçültülmüş parçacıklar silajın iyi sıkışmasını sağlarken, hayvanlardaki ruminasyonu olumsuz etkileyecek ve rasyondaki kuru kaba yeme olan ihtiyacı artıracaktır. Bu nedenle aşırı küçültülmüş silaj parçacıklarından kaçınılmalıdır. Ancak buradan, silaj parçacık uzunluğunun olabildiğince büyük olması gibi bir anlam da çıkarılmamalıdır. Bu konudaki standartlar (Ör. Penn State eleği vb) dikkatle incelenmelidir.
  3. 3.       Her yıl mevcut silo yeri ve yapılan uygulamalar nedeniyle ciddi düzeylerde silo kayıplarının yaşandığı bilinen bir gerçektir. Bu nedenle silaj yapımı ve silo yeri, silaj katkıları gibi kaliteyi yakından etkileyen konularda yetiştiricilerin biraz daha özenli davranmaları ile daha az kaba yemin zayi olacağını söylemek yanlış olmaz.
  4. 4.       Yukarıdaki üç madde dışında genel silaj yapımı kurallarından burada belirtmediğimiz, silaj örtüsünden, yönteminden tutun, kullanılan altlık materyaline, bitki ve toprakla ilgi bütün faktörler dikkatle üzerinde durulması gereken önemli ayrıntılardır. O nedenle silaj yapımı bitki seçimi konusundaki bilgilerimizin derinleştirilmesinde fayda vardır.

Saman ya da dolgu maddesince zengin yem kaynakları konusunda yapılabilecek öneri ise;

 

DİĞER HABERLER
Şarbon hastalığı

Ülkemizde dikkat çekici bir şekilde artan dane mısır üretimi bilinen bir gerçektir. Daneler olgunlaştığında ve % 13-14 ün altında nem içermeye başladığı dönemde hasat edilmektedir. Burada geriye kalan mısır sapları çoğu zaman tarlada bırakılmakta, zaman zaman da anızlarda yakılarak hem zayi olmakta hem de toprak içerisindeki biyolojik yaşamı tehdit etmektedir. Tarlada kalan saplar hayvan beslemede dolgu maddesince zengin yem grupları içerisinde değerlendirilebilecek önemli atıl kaynaklardan birisidir. Mısır sapları genelde düşük kaliteli kaba yem olarak değerlendirilir. Aşağı yukarı % 3-4 dolayında ham protein, % 50-55 TDN içeriğine sahip hayvan beslemede samanın yerini tutabilecek dolgu maddesince zengin yem grubunda değerlendirilebilecek bir kaynaktır.

 

  1. 1.       Mısır sapları uygun kuru madde içeriğine sahip iken tarladan toplanmalıdır. Nem içeriği %15-20’nin altında olması son derece önemlidir. Aksi taktirde oluşabilecek kızışma nedeniyle kayıplar, hatta depolamada yangın riski bile taşıyabilir. Bu nedenle depolamada güvenli nem oranı % 15’in altında tavsiye edilmektedir. Kapalı depolar yerine açık alanlarda yığınlar olarak da depolanması olası riskleri azaltabilir.
  2. 2.       Saplar balyalanırken iyi bir şekilde sıkıştırılmalıdır. İyi bir sıkıştırma taşımada ve depolamada kolaylık sağlayacaktır. Mısır saplarından oluşan balyalar ot balyalarına göre daha dayanıksız olurlar.
  3. 3.       Mısır saplarının suya direnci saman ve diğer kuru otlara göre daha düşüktür. Kolay su çekerler. Bu nedenle bir şekilde yağışla temasının önlenmesi kaba yem kalitesinin korunması anlamında önem arzedecektir.
  4. 4.       Mısır sapları tarladan toplanırken toprakla karışık olmamasına dikkat edilmelidir.

Sonuç olarak, yukarıda bahsedilen öneriler doğrultusunda kaba yem ve hayvansal üretim maliyetlerinde yaşanan krizin biraz daha kolay yönetilebileceği düşünülmektedir.


11 Ağustos 2012. 11:36
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x