Batı’nın Orta Doğu politikası Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atıyor


9AP691349443071

 

Batı, Irak ve Suriye’de hata yaptı, başarısızlığa uğradı. Bu, belki de hemen hemen bütün Orta Doğu uzmanlarının ulaştıkları ana bir neticedir. Batı’nın Orta Doğu’da izlediği yanlış politika bölgedeki durumu daha da zor hale getirerek bölgenin Arap Cumhuriyetlerini parçalanmaya sürüklüyor.

 

 

Bütün bu gelişmelerden dolayı özel endişe duyan ülke Türkiye’dir. Çünkü bütün bu olaylar onun sınırına yakın bölgede yaşanıyor.

 

 

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Rusya’nın Sesi muhabiri verdiği demeçte son olayların ana nedenleri ve Türkiye’nin güvenliği için tehditler ile ilgili görüşünü anlattı:

 

 

 

El-Kaide ve benzeri örgütlerin ortaya çıkması, büyük ölçüde 1990’lı yıllarda Çeçenistan’da, Bosna Hersek’te, bugün Irak’ta, Suriye’de, Nijerya gibi ülkelere yayılan şiddete dayalı örgütlerin içerisinde Dünya’nın dört bir tarafından gelen insanlarla hız kazandı. Irak’ın özellikle 2003’te işgali yanlış bir politikaydı. Afganistan’da belki 11 Eylül’le doğrudan ilişkilendirildiği için olabilirdi ama Irak’ın işgal edilmesi, Saddam Hüseyin rejiminin devredilmesi büyük ölçüde Amerika’nın içerisindeki neokon gruplarının bir kararıydı. Yanlış bir karardı. İkincisi ise, Amerika’nın Ortadoğu ülkelerindeki demokratikleşme dalgaları, yani Arap Baharı dediğimiz süreçte şiddeti reddeden, demokrasi yoluyla iktidara gelen grupları görmezden geldiler. Mesela, Mısır’da Mursi’nin devredilmesine, darbe yapılmasına izin verdiler, destek oldular. Oysa ki, uzun dönemde bu tür cihadi gruplara, yani şiddeti meşru gruplara karşı en önemli güvence demokrasinin bu coğrafyada yayılması ve şiddeti reddeden grupların siyasi aktörlerinin demokrasi içerisinde önünün açılmasıdır.

DİĞER HABERLER
GLADER'den Online Tüketici Okulu Eğitim Programı

 

 

Bugün Suriye’de inanılmaz derecede bir kaos var. Kimin elin kimin cebinde olduğu belli değildir. Oradan Irak’a sirayet eden bir şiddet dalgası var. Takdir edilmesi gerekir ki, son üç yıldaki bütün o şiddet ve çatışmalara rağmen Türkiye bu çatışmaların dışında kalabildi. Çatışmaların içine çekilmeye çalışıldığı zaman, uçağın düşürülmesi veya Reyhanlı saldırısı olaylarda olduğu gibi, Türkiye ölçülü bir şekilde gereke cevabı verdi. Ama Suriye’ye asla girmedi. Dolayısıyla Türkiye bugün Ortadoğu’daki güvenlik sorunlarından olabildiğince kendisini izole etmeye çalışıyor. Dışarıdan eğer Türkiye’nin sınırlarının delik deşik olduğu gibi bir algı varsa o çok gerçekçi ve doğru bir algı olarak görmüyorum ben.

 

 

Bizim diğer muhatabımız Avrasya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Emruhan Yalçın’ın ise konuyla ilgili görüşü şöyledir:

 

 

Batı böyle bir tehlikenin gelebileceğinin farkına varmadı. Çünkü bu, Suriye’de ve Irak’ta oluşan bu güç birden alevlendi. Ve ne Batı ne de Türkiye böyle bir tehlikenin oluşabileceğini ve tehlikenin bu boyutlara gelebileceğini düşünememiştir. Ve bu kurgulanma açısından Batı’nın bir hatası olarak karşımıza çıkmaktadır. Suriye’de iç savaş ortaya çıkarken Türkiye’nin Güneyinde bir PYD tehlikesi ortaya çıktı. Türkiye bu PYD tehlikesi ile meşgul olurken Güney sınırlarını PYD tarafından bürülmesi ve oradan Irak’ın Kuzeyinden Suriye’nin Kuzeyini bağlantı kurulmasını engellemeye çalışırken IŞİD gibi bir gücün çıkması hem Türkiye’ye hem de Batı’ya tehdit olabileceği düşünülmemiştir.

DİĞER HABERLER
Ankara'dan Almanya'ya miting tepkisi

 

Türkiye’nin konumu bir hayli hassas. Çünkü daha dün bir sene evvelki bir pozisyonda bir şerit halinde Güney sınırlarında bir PYD istemeyen Türkiye bugün hem Irak hem de Suriye bölgelerinde İslam Devleti adı altında kurulacak bir devletin Türkiye’nin taraftarı gibi görülmüş olsa bile Türkiye bu noktada Irak’ın ve Suriye’nin bütünlüğünü arzu etmektedir. Ve bu, Türkiye’nin bu pozisyonda değişmeyen bir politikasıdır.

 

Ama bu IŞİD kanalıyla Türkiye’nin Güneyinde bir İslam Devleti’nin kurulması ki, kurulacak bu devletin hem Suriye’yi hem de Irak’ı kapsaması, Türkiye açısından elbette hassas bir konum yaratmaktadır ki, bu durumda Türkiye’nin şimdilik yapabileceği büyük bir müdahale yok gibi görülmektedir. Çünkü Batı’nın gelişebilecek olayları dikkatle izlemesi konumunda iken Türkiye’nin öne atılıp bir müdahalede bulunması yanlış olur düşüncesindeyim.

 

rusyanınsesi


2 Temmuz 2014. 14:07
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x