Orantısız Güç’ten Sonra, Bu da orantısız iftar!
Ramazan ayında ‘hayırseverlik’ yarışına girenlerden biri de Dilovası Organize Sanayi Bölgesi (DOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türker biri Polisan Çiftliği’nde diğeri Belediye önünde iki ayrı iftar verdi. Ayrı olan sadece mekanlar değildi. Çiftlikte sanayiciye verilen iftarda; bal, peynir, sucuk, pastırma, zeytin, dolma, kuzu tandır, pilav, çerez, tatlı, karpuz, kavun varken Belediyenin önünde halka verilen yemekte ise yalnızca pilav üstü tavuk, patates ve içecek bulunuyordu…
Ramazan ayında ‘hayırseverlik’ yarışına girenlerden biri de Dilovası Organize Sanayi Bölgesi (DOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türker biri Polisan Çiftliği’nde diğeri Belediye önünde iki ayrı iftar verdi. Ayrı olan sadece mekanlar değildi.
Çiftlikte sanayiciye verilen iftarda; bal, peynir, sucuk, pastırma, zeytin, dolma, kuzu tandır, pilav, çerez, tatlı, karpuz, kavun varken Belediyenin önünde halka verilen yemekte ise yalnızca pilav üstü tavuk, patates ve içecek bulunuyordu…
Bu konuyla ilgili görüştüğümüz Gülistan Ülker, Dilovası’ya Diyarbakır’dan göçmüş yıllarca yoksullukla başa çıkmaya çalışmış bir kadın.
Ülker, ramazanın merhamet barış dostluk, paylaşım anlamına geldiğini dile getiriyor. Ramazanın vicdanı taşlaşmış insanların da vicdanını yoklaması gereken bir ay olduğunu düşünüyor.“Eskiden ramazanlarda komşular birbirine yemek götürürlerdi. Etrafta ki ihtiyaç sahiplerine yardım ederlerdi. Ama artık böyle bir adet geçerli değil” diyen Ülker, DOSB’un Polisan Çiftliği’nde fabrika sahiplerine verdiği iftara dair düşüncesini ise şöyle aktarıyor: “Varlıklı insanlar birbirine iftar vereceğine sefaletle açlıkla yaşayan insanlara iftar versinler. Zenginlerin zenginleri doyurmasını abes hatta vicdansızlık olarak görüyorum. Ramazan ayının daha çok zenginlerin gösteriş yaptığı bir aya dönüşmüş durumda olduğunu düşünüyorum”.
Ardından Meryem Aydın’ın evine misafir oluyoruz. Çok eskiden beri oruç tutuyormuş. Fakat bu yıl sağlığı oruç tutmasına izin vermiyormuş.“Ramazan ayında eskiden fakir fukara doyurulurdu şimdi gösteriş olsun diye iftarlar yapılıyor” diyen Aydın’a, DOSB’un verdiği iftar yemeğini sorduğumuzda ise “O iftar değil iş yemeğidir. Birbirlerine bazı şeyleri göstermek için yaptıkları iş yemeğine iftar denmez” diyor.
Yoksullara aş evi açılması gerektiğini dile getiren Aydın, artık zenginlerin fakirlerle muhatap olmak istemediklerini de sözlerine ekliyor.
Dilovası esnafı Osman Karadeniz ise durumu çok net özetliyor: “Bu kadar ağır sömürüyü gerçekleştirenlerin, Dilovası’yı yaşanmaz hale getiren hava kirliliğine yol açan sanayicilerin Dilovası halkına değer vermesini zaten beklemiyordum.”
DOSB’un düzenlediğini iftar yemeğinin zengin kitleye verilen bir iftar yemeği olduğunu söyleyen İsmail Sami konu hakkındaki düşüncelerini şöyle özetliyor: “Zaten iftarın verildiği yer Polisan Çiftliği yaklaşık 1000 dönüm üzerine kurulmuş son derece lüks bir yer. Halka verilen iftar yemeğinin menüsünde patates ve pilav varken, Polisan Çiftliği’nde zenginlere lüks yemekler verildi. Polisan Çiftliği’nin güzel havası ile Dilovası’nın kirli havasındaki orantısızlık yemeklerde de mevcuttu. Ramazan ruhuna aykırı olarak düzenledikleri yemeğe de buradaki STK’lerden başka halkın yoğun katılmadığı da ortada.”
KAYNAK: EVRENSEL
