Bülent Arınç’tan flaş “Gezi” açıklaması

Başbakan, Gezi Parkı ile ilgili randevu verdi

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın,Taksim Gezi Parkı konusunda hükümetten taleplerde bulunan bazı topluluklarla çarşamba günü görüşeceğini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaklaşık 6 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu:
İstanbul’da yapılan MYK toplantısında daha sonra Adana ve Mersin’de yaptığı konuşmalarda ve daha sonrası Ankara’ya dönüşlerinde büyük kalabalıklara yaptığı konuşmanın içeriğini hepimiz biliyoruz.
Taksim’de ve Kızılay’da gruplar zaman zaman toplanmakta. Bir takım aşırı gruplar ve illegal örgütler de bu toplantıları bahane ederek çevreye zarar vermektedir. Ambulanslardan tutunuz, polisimizin kullandığı araçlara ve özel araçlara kadar büyük bir tahribat gözlenmektedir. Giderek azalmaktadır ama bu sürede can kaybı ve yaralananlar olmuştur. Türkiye bunu yaşamamalıydı. Olaylara neden olan gerçek sebebi az çok biliyoruz.
Bütün bunlar etraflıca değerlendirdi. Bu konuda yapılması gerekenleri hükümetimiz tespit etti. Vatandaşlarımızın huzur ve güven içerisinde olmalarını diliyorum. Hükümetimiz işin başındadır, güvenlik güçlerimiz işin bilincinde hareket ediyorlar.
Yasa dışı eylemlere kesinlikle izin verilmeyecektir. İyi niyetle başlayan eylemler konusunda konu çevre duyarlığı ise, insan hakları ise bunları muhataplarımızla tartışmayı isteriz. Sayın Başbakanımız bu işi başlatanların talebi üzerine randevü vermiştir. Bir kısmıyla zannediyorum Çarşamba günü görüşecektir.
İşin mali boyutu önemlidir, bunlara zarar verecek eylemlerle mücadelemizi sürdüreceğimizi söylemek istiyorum.
Taksim Gezi Platformu adıyla beni ziyaret eden grubun açıklamalarını dinlediniz. Ben o konuda dışarıda sizlere herhangi bir beyanda bulunmadım. İşin gerçeği Taksim Gezi Platformu randevu istedi ben de verdim. Kendileriyle görüştüm. Taksim, Gezi Parkı konusunda ne düşündüklerini sordum. Bana bazı bilgiler verdiler. Ben kendilerine ne yapabileceğimizi, neyi yapamayacağımızı açıkça ifade ettim.
Siz bütün gözaltılar kaldırılsın, bu insanlar serbest bırakılsın derken, cinayet işleyenler bunların içerisinde değil mi? O kadar ambulans yakanlara bir işlem yapılmasın mı?

Bu eylem yapanlara yargı süreci başlatmak durumda değil miyiz, hepsini konuştuk.
Türkiye Cumhuriyeti kabile ve aşiret devleti değil, bir hukuk devletidir. Şunları yaparsanız, iyi olur, yapmazsınız ortalığı yakar, yıkarız anlayışı kendilerini tenzih ederek söyleyeyeyim ama hukuk dışıdır.
Taksim’deki bu duygu ve duyarlılığı temsil ettikleri de tartışmalıdır. Daha sonra bizi arayanlar ‘bu işin muhatabı biziz’ dediler.
Zarar gören esnafın durumuyla ilgili müjdeyi en kısa zamanda vereceği.
Dış kaynaklarla ilgili somut deliller var. Bugünden bunları tek tek ifade etmek doğru olmaz. Olayın üzerinde ciddiyetle duruyoruz. Olaylar adeta bir merkezden idare ediliyor gibi. Türkiye’de muhtelif çevrelerin olduğundan daha fazla büyüterek daha çok tahribat için hazırlıkları var.
Olayın güvenlik ve istihbarat boyutu sizlerle paylaşılmayabilir ama biz kamuoyunu aydınlatacak bir çağrıda bulunabiliriz.
Sayın Maliye Bakanımız, sayın Ali Babacan bu olay sebebiyle mali piyasaların durumu hakkında bilgi verdiler. Hamdolsun ki, hiçbir olumsuzluk görünmüyor. Yüzde 10’luk bir borsa endeksinin düşüşünden bahsedilebilir. Borsa 91 bin endeksini gördüğünde hiçbir arkadaşım ‘Ne kadar başarılısınız’ dememişti.
Ama şimdi iniş olunca ‘eyvah borsa düştü’ diyenleri kastediyorum. Bu olaylara bağlı olarak kısmen bir düşme hayır yoktur dersek yanlış olur. Toplam düşüş endeks içerisinde yüzde 3’ü bile geçmiyor. Bu da dikkate alınacak bir husus değildir.
Mali göstergelerde hamdolsun hiçbir gerileme sözkonusu değildir.
Gezi Parkı’nda ‘içki içilmesin’ diye bıçaklanan arkadaşımız Beşiktaş Çarşı Grubu’nun liderlerindendir. Burada içki içilmesin dediği için bıçaklanmıştı. Arkadaşımızın taburcu olurken söyledikleri Türkiye’ye ibret olmalıdır. Bu yaşananları asıl kimlerin provoke ettiğini göstermektedir. Ben de bir Beşiktaşlı olarak Çarşı Grubu bu gösterilerden tamamen çekilmektedir. Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarının da işin geldiği bu noktadan sonra biz bu iste yokuz diyerek çekildiklerini ya da çekileceklerini düşünüyorum.
Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmedi. Bugüne kadar görevini yapmıştır. Emniyet müdürünün belki de valinin bu olaylarda sorumluluğu varsa gerekli soruşturma müfettişlerimiz tarafından sürdürülmektedir. Bunun yerine CHP’li milletvekilinin Adana’da şehit olan komiserimizin ardından attığı tweet sorgulanmalıdır. Yine CHP’li vekil Levent Gök’ün polislerimizin annelerine hakaret eden tweetlerini ön plana çıkarmamız lazım. Bu nasıl bir siyasetçidir, bunlar nasıl milletvekili olmuşlardır? Sayın Kılıçdaroğlu’nun bunlara yapmayın diyecek kadar gücü yok mudur? Bu olaylar belki video olarak belki belge olarak kamuoyunun önüne sunulacaktır.
Bunlar nasıl milletvekilidir, sayın Kılıçdaroğlu’nun bu vekillerden haberi yok mudur? Söylenecek çok şey vardır. Bunlar zaman içerisinde fotoğraf ve belgelerle halkımızın dikkatine sunulacaktır.