Dünyayı besleyen buğdayın anavatanı Diyarbakır


emniyet_8468

 

“Etrafımıza gıda satabilecek seviyedeyiz. Hayvan ihracatı yapmaya başladık.Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan’a hayvan satıyoruz. Hayvan sayımız büyükbaşta 15 milyon, küçük başta 42 milyon….”

 

 

           Halim UTLU

 

Dünyayı besleyen buğdayın anavatanın Diyarbakır olduğunu ifade eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, “Dicle kıyısında çok lezzetli karpuzlar yetişir tarih boyunca.  Mesela Türkiye, dünya karpuz üretiminde ikinci sırada Çin’den sonra, 4 milyon ton karpuz üretiyoruz. Diyarbakır da, Türkiye’nin üçüncü en büyük karpuz üreticisi, 200 bin ton civarındaki üretimiyle” dedi

 

Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivali için kentte bulunan Bakan Eker, Diyarbakır’ın barış ve kardeşlik şehri olduğunu söyledi. Dicle Nehri kenarında kurulduğu için Diyarbakır topraklarının karpuz üretimi açısından verimli olduğunu kaydeden Bakan, tarih boyunca toplumların ürün hasadını, şenlik şeklinde kutladığını belirtti.

   Yarattığı tarımsal hasılayla kadim bir kültür merkezi

 

Eker, Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivalinde TRT haber, 24 TV ve TGRT Haber’in canlı yayınlarında çözüm sürecinden, IŞİD’a, kurbanlıklardan, İskoçya’daki referanduma kadar bir çok konuda  gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Eker, “Hafızalarımızda artık tarih ve kültüre ait motifler yeniden oluşuyor. Kentin kültür motifini tekrar günümüzde yaşatmak ve gençlere aktarmak istiyoruz. Diyarbakır’ın kültürünü ve ürününü Türkiye’ye tanıtmak için festival gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

DİĞER HABERLER
Çocuk beslenmesinde tavuk eti yüksek “protein” değerine sahip gıdaların başında gelir

 

Diyarbakır’da yıllardır hep keder olduğunu dile getiren Eker, “Hükümet olarak barışın kirletilmesine izin vermeyeceğiz. ​Dicle’den bütün Mezopotamya sulanmış, bereketlenmiş, barış iklimini binlerce yıl yaşadık.” dedi. Edebiyatıyla, müziğiyle, şiiriyle, sesiyle sözüyle, sazıyla, yarattığı tarımsal hasılayla Diyarbakır’ın kadim bir kültür merkezi olduğunu anlatan Bakan

 

 

            Karpuzun içi çıkarılır, çıra tutuşturulur, Dicle Nehrine bırakılır

 

 

“Kültür ve Karpuz Festivali nedeniyle biz unutulan değerleri, unutulan motifleri, unutulan güzellikleri tekrar hayata geçiriyoruz. Bunlardan bir tanesini yarın akşam burada sergileyeceğiz. Mesela karpuz hasadında -benim küçüklükten duyduğum- ortadan ikiye bölünür, içi çıkarılıp yenilir, kabuğunun içerisine odun külü konur ve onun içerisine meşale, kandil, yani çıra tutuşturulur, yüzlercesi binlercesi Dicle Nehrinin üstüne gecenin karanlığına, bütün bu ışık seline, Dicle bir ışık seline dönüşüyor.

 

 

Bu aydınlık, bu ışık aslında barışın, kardeşliğin ışığı. Buradan Batman’dan, Gercüş’ten, Cizre’den Musul’a, Bağdat’a, Basra’ya onun mesajını, kardeşliğin, barışın ışığının mesajını aslında veriyor. Hatta Beyaz Melek filminde karpuz kabuğu içinde çıra tutuşturma sahnesini Mahsun Kırmızıgül’e ben söylemiştim” dedi..

Bakan Eker, Diyarbakır’ın karpuzun dışında birçok motifinin yer aldığını anlatarak “Bu nedenle Kültür ve Karpuz Festivali olarak düzenliyoruz. Çünkü Diyarbakır’ın kültürü sadece karpuzdan ibaret değildir. Çok farklı motifler daha var. Karpuz sadece bunlardan bir tanesidir. Festivalde çok sayıda etkinlik gerçekleştirilecek” şeklinde devam etti..

DİĞER HABERLER
Bu sene 290 milyon kutu süt dağıtılacak

 

                  Bir Şehrin Kileri

 

Dünyayı besleyen buğdayın anavatanının Diyarbakır olduğunu belirten Bakan “Bu coğrafya birçok değeri barındırıyor. Karpuz bunlardan sadece birisi. Dicle kıyısında çok lezzetli karpuzlar yetişir tarih boyunca.  Mesela Türkiye, dünya karpuz üretiminde ikinci sırada Çin’den sonra, 4 milyon ton karpuz üretiyoruz. Diyarbakır da Türkiye’nin üçüncü en büyük karpuz üreticisi 200 bin ton civarındaki üretimiyle” dedi..

 

Çocukluğunun burda geçtiğini söyleyen Eker, “Hayal dünyam da, ruh dünyam da burada şekillendi. Çünkü her bir taşı ayrı bir döneme ait bir tarihi yansıtıyor. Hevsel Bahçelerinde her medeniyetin izi var. Bu bahçeler Diyarbakır’ın kileri. Biz bununla ilgili “Bir Şehrin Kileri” diye bir kitap hazırladık” ifadesini kullandı.

 

                         Zenginlik, felsefe, kültür, tarihi farklılık burada

 

Şiirin, bu şehrin, bu toprağın temel sanat dallarından birisi olduğunu anlatan Bakan “Diyarbakır 211 Osmanlı şehri içerisinde, 40 şairiyle 5’inci sırada. Bu şehrin bu kadar büyük medeniyet değerleri var” şeklinde konuştu.Eker,özetle şöyle devam etti;

“Diyarbakır şehri dünya mimarlık tarihine ve mimarlık felsefesine eşsiz örnek teşkil edecek özelliklere sahip. Sur içindeki evlerde dar sokaklarda gidiyorsunuz, birbirinden hiçbirisi farklı olamayan ev kapıları var, hepsi mütevazı, hiçbirinde gösteriş yok, çok sağlam, ama çok mütevazı. Hangi kapının arkasında bir zengin oturur, hangi kapının arkasında bir fakir oturur bilemezseniz, ikisi yan yana, sırt sırta barış içerisinde binlerce sene yaşadı.

DİĞER HABERLER
AB'den Türk'lere Kolay Vize

 

    Ülkede kurbanlık sıkıntısı yok 

 

Çünkü zenginlik, işte felsefe burada, kültür burada, tarihi farklılık burada, sınıf toplumu olmaması veya sınıf toplumu değildir derken benim kastettiğim şey burada gizli”

 

Ülkede kurbanlık sıkıntısının olmadığını da açıklayan Bakan Eker, “Yeteri kadar hayvan var. Etrafımıza gıda satabilecek seviyedeyiz. Hayvan ihracatı yapmaya başladık. Türkmenistan Özbekistan, Azerbaycan’a hayvan satıyoruz. Hayvan sayımız büyükbaşta 15 milyon, küçük başta 42 milyon” dedi. Öte yandan TGRT Haber’deki programın sonunda Kürtçe bir şiir okuyan Eker, şiirin Türkçe tercümesini de yaparak,bilgi verdi.


25 Eylül 2014. 18:58
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x